İkinci grubun lideri olacağız

TEB’in yeni Genel Müdürü Ümit Leblebici, ajandasında en önem verdiği konuları, bankanın büyüme adımlarını ve 2014 yılı için sektör öngörülerini ilk kez Capital’e anlattı.

27.03.2014 20:38:140
Paylaş Tweet Paylaş
İkinci grubun lideri olacağız
Ümit Leblebici, eylül ayında TEB’in yeni genel müdürü olarak göreve başladı. “İyi bir miras aldım, bunu devam ettirmem lazım” diye konuşuyor ve önceki genel müdürün “Orta ölçeklilerin lideri” hedefine sahip çıkıyor. Bunun için 2015 yılına dikkat çekiyor.

Önceliğinde ise “Aile Akademisi”, “girişim bankacığı” konuları ve “Türkiye’nin en çok çalışılmak istenen bankasını yaratmak” olduğunu belirtiyor. Leblebici, “En büyük 10’uncu bankayız. Ama gidecek çok yolumuz var. İkinci grubun birinci bankası olmak için çalışıyoruz” diyor.

Türk Ekonomi Bankası (TEB), aktif büyüklüğü açısından bankacılık sektöründe 10’uncu sırada yer alıyor. Bankanın 2015 sonu hedefi ise orta büyüklükteki bankaların lideri haline gelmek.

Bu zorlu hedefi gerçekleştirmek ve bankayı, Finansbank ve Denizbank’la rekabette yukarı taşımak, eylül ayında genel müdür koltuğuna oturan Ümit Leblebici’nin en büyük hedefi olacağa benziyor.

14 yıldır TEB’de Hazine’de görev alan Leblebici, “Bankanın nasıl büyüdüğünü en iyi gören kişilerden biriyim. Varol Ciliv Bey’den iyi bir miras aldım. Bu mirası devam ettirmem lazım” diye konuşuyor. Bireysel bankacılık ve tasarruf tarafında büyümek istediklerini açıklayan Leblebici, “Bireysel krediler toplamında yüzde 5 pazar payına ulaşmak istiyoruz.

Şu an yüzde 4 seviyelerindeyiz. Bireysel bankacılıkta, her yıl sektör içindeki pazar payımızın 2-3 puan üzerinde büyümek istiyoruz” diyor. TEB’in yeni Genel Müdürü Ümit Leblebici, ajandasında en önem verdiği konuları, bankanın büyüme adımlarını ve 2014 yılı için sektör öngörülerini ilk kez Capital’e anlattı:~
2012 yılı Nisan’ında eski genel müdürünüz Varol Ciliv’le yaptığımız görüşmede, TEB’in 2015’e kadar orta segment bankacılıkta lider olma hedefini açıklamıştı. Sizin döneminizde de bu hedefi sürdürüyor musunuz?
- Evet, orta segment içinde liderlik hedefimiz devam ediyor. Bu hedefte bir değişiklik yok. Tabii lider olmak, tamamen aktif büyüklükle ilgili bir konu... Aktif büyüklüğü bir yıl içinde daha fazla bono alımı yaparak da yakalayabiliriz ama biz olaya bu şekilde bakmıyoruz. Bugün aktif büyüklüğümüz içinde bono payı yüzde 10’larda.

Sektör ortalaması ise yüzde 20’lere yakın. Bu nedenle bizim aktif büyüklüğümüzde bir fark oluşuyor. Kredi kartı işine de biz geç girdiğimiz için burada da fark oluşuyor. Ama kullandırdığımız kredilere bakarsanız, biz aktifimizin yüzde 70’ini krediye çeviriyoruz. Biz 2015’ten evvel orta segmentte lider durumda olabiliriz.

Orta ligte rakiplerinizden birinde son dönemde önemli bir yabancı alımı gerçekleşti. Siz büyümek için yeniden banka alımına gitmeyi düşünür müsünüz?
- Biz zaten yakın geçmişte Fortis Bank ile bir birleşme gerçekleştirdik. Şimdilik organik büyümeyi düşünüyoruz.

Fortis ile gerçekleştirdiğiniz birleşme sonrası TEB’in performansında nasıl bir yükseliş yaşandı?
- Mevduatta, sektörün 1,5 katı hızla büyüdük. Bu yıl ekim ayı ile geçen yılın ekim ayındaki durumu kıyasladığımızda mevduatta büyüme rakamımız yüzde 25’lere ulaştı. Bu, bireysel bankacılıkta derinleştiğimizin göstergesi. Kredide de benzer bir büyümemiz mevcut, son 1 yılda sektörün 3 puan üzerinde büyüyoruz.

Birleşmenin artık bizde bir yükü yok. İki bankanın insan kaynaklarının kaynaşmaması, maliyet artışı gibi yükler olabilirdi. Ama biz bu konuları aştık. Türkiye’nin en iyi birleşmelerinden birini yaptık. Bilançomuz da yasal birleşmeden önceki çeyrek sonundan itibaren yüzde 64 büyüdü, Aktif büyüklük anlamında Türkiye’nin en büyük 10’uncu bankasıyız. Biz burada doğru yerde konumlandığımızı düşünüyoruz. Bizim gidecek çok yolumuz var. İkinci grubun birinci bankası olmak için çalışıyoruz.~
Bu rekabette nasıl farklılaşacaksınız?
- TEB, Türkiye’nin en eski ikinci özel bankası. TEB, ilk olarak faaliyete kurumsal bankacılıkla başladı. Ardından Türkiye’nin ilk ihracat atağını ve sermaye piyasalarını ilk finanse eden banka olduk. Biz KOBİ bankacılığına da 2005 yılında çok iddialı başladık.

Bu alanda 8’inci yılımızda çalışmalarımızla Dünya Bankası Grubu üyesi IFC tarafından tüm dünyaya örnek gösterilen üç bankadan biri olduk. Bireysel bankacılık tarafında da atağımız sürüyor. Ben diğer bankalardan farklı olarak TEB’te omurgayı sağlam kurduğumuzu düşünüyorum.

Bu nedenle hızlı büyüyeceğiz. TEB’i farklılaştıran bir diğer nokta da müşteri ilişkilerimizde sorumlu davranmak istiyoruz. Müşterilerimize sadece kredi vermek ya da onların ihtiyaçlarını karşılamak değil, KOBİ’lerde olduğu gibi onları ileriye taşıyacak bilgiyle donatmayı da amaçlıyoruz. Bu anlayışımızı da bizi başka bankalardan ayrıştıracak unsur olarak görüyoruz.

Eylül ayında genel müdürlük koltuğuna geldiniz. Sizin gündeminizde hangi konular var? Hangi konulara öncelik veriyorsunuz?
- Ben bankanın dışından gelen bir yönetici değilim. Ben 14 yıldır bankada çalışıyorum. Bankanın nasıl büyüdüğünü en iyi gören kişilerden biriyim. Varol Ciliv Bey’den iyi bir miras aldım. Bu mirası devam ettirmem lazım.

Ajandamda girişim bankacılığı ve Aile Akademisi’ne öncelik veriyorum. Bir de Türkiye’nin en çok çalışılmak istenen bankasını yaratmak istiyoruz. Bu hedefe de içe dönük bir proje olarak bakıyorum. Benim zamanımı en fazla bahsettiğim bu üç proje alıyor. KOBİ bankacılığında 8 yılda geldiğimiz sayılara, Aile Akademisi ve girişim bankacılığında da ulaşmak istiyoruz.~
Aile Akademisi’nde bu yıl 100 bin kişiye eğitim vereceğiz, hedefimiz milyonlu rakamlara erişmek. Türkiye’de finansal okur-yazarlığı en çok öğreten banka olarak topluma yayılmak istiyoruz. 3-4 yıl sonra milyonlara ulaşırız. Girişim bankacılığına başladığımızda ilk etapta hızlı bir gelişim beklemiyorduk. Ancak ilk 10 ayda 130 milyon TL krediye ulaştık.

Her yıl 13 bin girişimciye ulaşmayı hedeflemiştik, daha bir yıl olmadan 17 bin müşteri elde ettik. Bu süreçte 231 proje dinledik ve 31’ini kuluçka merkezimizde hayata geçirmeye başladık. Özel bankacılık alanımızla girişim bankacılığını bir araya getirmeyi başardık, melek yatırımcı platformu yarattık. Biz burada marka haline gelmek ve bilinirliğimizi artırmak istiyoruz.

Bankacılığın farklı ürün gruplarında ne ka-darlık pazar payına sahipsiniz?
- Biz KOBİ bankasıyız. Bankamızın bilanço büyüklüğünün yüzde 70’i kredilerde ve bu rakamın yüzde 45-50’si KOBİ kredilerinden geliyor. KOBİ kredilerinde büyüklüğümüz 16 milyar TL’ye ulaştı. Sektörde pazar payımız yüzde 6-6,5 arasında.

Bu payımızı daha ileri taşımayı istiyoruz. Bu alanda derinleşerek devam edeceğiz. KOBİ kredilerinde pazar payımız, bankanın sektördeki genel pazar payının hep 2-3 puan üzerinde olacak. Bireysel bankacılığa başladığımız 2005’te mevduatta pazar payımız yüzde 1,28’di şimdi yüzde 3,6’ya yükseldi. Bu oranı artırarak devam edeceğiz.

Gerçekten iyi pazar paylarına sahip olduğumuz alanlar var. Örneğin, araç kredilerinde yüzde 9 paya sahibiz. Konut kredilerinde de yüzde 5 payımız mevcut. Bizim ana hedefimiz, bireysel krediler toplamında yüzde 5 pazar payına ulaşmak, şu an yüzde 4 seviyelerindeyiz.

Bu yılı nasıl kapatacaksınız? 2014 yılında bankanızın büyümesi nasıl olacak?
- Bu yıl sektör kredi tarafında yüzde 23 büyüdü, biz de paralel bir büyümeye sahibiz. Mevduat tarafında sektör yüzde 15 büyüdü, biz de yıl sonunda yüzde 17 büyümeye ulaşırız. Aktif büyüklüğümüz yıl sonunda 52,5 milyar TL olur. Kârlılık anlamında da iyi gidiyoruz. ~
Geçen yılın ilk 9 ayıyla bu yılın ilk 9 ayını karşılaştırdığımızda, yüzde 16 ile kârlılığını en çok artıran bankalardanız. Kârlılıkta da yıl sonunda buna paralel iyi bir kârlılık elde ederiz. 2014’te kredilerde sektörün 1-2 puan, mevduat tarafında yüzde 3-4 puan üzerinde büyürüz. Bunun doğal sonucu olarak aktif büyüklüğümüz de sektör ortalamasının yüzde 2 üzerinde olur diye düşünüyorum.

Peki hep bu hızla mı büyüyeceksiniz?
5 yıllık perspektifte daha hızlı büyüdüğümüz dönemler olacak. Taktiksel adımlar atmamız gerekiyor. Bizim ana amacımız, derinleşmek. Büyümeden kastım sadece aktif büyüklük değil, ne kadar derinleştiğimiz de önemli. Bizim şube sayımız, orta grup bankaları ile aynı gibi...

Ancak, personel başına kredi, personel başına mevduat rakamlarında, biz orta segment bankaların lideri durumundayız. Çalışan başına mevduat büyüklüğümüz 3,3 milyon TL ve yine çalışan başına düşen kredi tutarımız 3,6 milyon TL olarak gerçekleşiyor. Ekonomi yavaşken yavaş, hızlıyken daha hızlı gitmemiz gerekiyor.

Önümüzdeki dönemde ülke ekonomisinin yüzde 3-3,5 büyüme göstereceği yıllarda, bankacılık sektörünün 2-3 puan üzerinde büyümemiz iyi bir sonuç olur. Ama ülke ekonomisinin yüzde 5 büyümesi bekleniyorsa, o zaman TEB bankacılık sektörü büyüme ortalamasının 5-6 puan üzerinde büyüyecektir.

Büyüme stratejiniz nasıl şekilleniyor?
Bireysel tarafta nasıl kuvvetleneceğimize bakıyoruz. Tasarruf bankacılığında daha iddialı olmak istiyoruz, burada bir boşluk görüyoruz. Tasarruf sahiplerine yeni ürünler sunarak burada daha fazla pay almak istiyoruz. Bu amaçla çıkardığımız Marifetli Hesap ürünümüzle 3 milyar TL büyüklüğe ulaştık. Bireysel bankacılıkta mevduat sahibi müşteri sayımız 200 bine ulaştı. Bireysel bankacılıkta, her yıl sektör 2-3 puan üzerinde büyümek istiyoruz.~
Regülasyonlara göre de oyun planımız değişiyor. Yeni regülasyonlara göre konut kredileri ve ihracat kredilerinde daha fazla büyümeyi düşünüyoruz. KOBİ kredilerinde zaten iyi bir temelimiz var orada da daha hızlı pay alırız. Belki tüketici kredilerimizde biraz azalma olur.

Bu alanlarda öne geçmek için nasıl bir planla, ne kadar yatırım yapacaksınız?
- Rakamsal olarak bir yatırım rakamı veremeyiz. Ancak, biz mevduatta son 2 yılda yüzde 30’a yakın büyümeye ulaştık ve benzer bir trendle büyümeyi devam ettirmek istiyoruz. Sektör mevduat rakamlarında yıllık yüzde 15-16 büyürse, biz yıllık ortalama yüzde 25 büyüyerek her yıl pazar payımızı yarım puan artırırız. Böylece iki yılda sektörde yüzde 5 pazar payına geliriz.

Bireysel tarafta kredi kartlarında da mevcut stratejimizle devam edeceğiz. Kredi kartı pazarı zor bir piyasa, regülasyonlar da kısıtlıyor. TEB bu alanda 9 ayda yüzde 28 ile en fazla büyüyen ikinci banka. Bu trendi devam ettirmek istiyoruz. Şu anda TEB olarak 541 şubemiz var, 2014 yılı sonunda 650 şubeye ulaşacağız.

Olmadığımız illerde şube açmayı planlıyoruz. Ana projelerimizden biri de dijital bankacılık tarafı, burada kuvvetlenmek istiyoruz. Dijital mobil bankacılığında en iyi modellerden biri bizde, bir yılda 130 bin kullanıcıya geldik.

Yeni CEO'nun oyun planında neler var?
1- Girişim bankacılığı, Aile Akademisi konulan ve “Türkiye’nin en çok çalışılmak istenen bankasını yaratmak”, en önemli üç önceliğim...
2- Birleşme sonrasında mevduatta, sektörün 1,5 katı hızla büyüdük. Payımız yüzde 1,28’den yüzde 3,6’ya yükseldi.
3- Geçen yılın ekim ayına kıyasla mevduatta büyüme rakamımız yüzde 25’lere ulaştı.
4- Kredide de hızlı büyüyoruz. Son bir yılda sektörün 3 puan üzerinde büyüme sağladık.
5- Aile Akademisi’nde bu yıl 100 bin kişiye eğitim vereceğiz, hedefimiz milyonlu rakamlara erişmek.
6- Girişimde bu kadar hızlı bir gelişim beklemiyorduk. Yılda 13 bin girişimciyi hedefliyorduk, yıl bitmeden 17 bin oldu.
7- Bilançomuzun yüzde 70’i kredilerden, bunun yüzde 45-50’si KOBÎ’lerden geliyor. Payımız yüzde 6-6,5’de. Daha da büyüteceğiz.
8- 2014’te kredilerde sektörün 1-2 puan, mevduat tarafında 3-4 puan üzerinde büyürüz.~
9- Ekonominin yüzde 3-3,5 büyüme göstereceği yıllarda, bankacılık sektörünün 2-3 puan üzerinde büyümeyi istiyoruz.
10- Şu anda 541 şubemiz var. 2014 yılı sonunda 650 şubeye ulaşacağız. Olmadığımız illerde şube açmayı planlıyoruz.
11- Orta segment içinde 2015’te lider olma hedefimiz devam ediyor.

"SEKTÖR GLOBAL DALGALANMALARA HAZIR"
ANA HEDEF VERİMLİLİK

Sektör 2014’te ana hedef olarak verimliliği alacak. Önümüzdeki yıl birtakım global dalgalanmalar olabilir. Ama Türk bankacılık sektörü hem sermaye yapısı hem bilgi olarak bu tür dalgalanmalara hazır. Büyük dalgalanmalar da olsa bankacılık sektörünü etkilemez, sermaye yeterliliği sağlam kalır. Sektör verimlilikle sermaye gelirlerini tekrar artırmaya başlar.

KÂR KISA VADEDE DÜŞER
Bankaların kârlarında kısa vadede düşüşler olur. Ama orta ve uzun vadede sağlıklı bir ekonomiye kavuşacağımız için kârlar tekrar geri gelir. Bankacılık kârları ülkenin büyümesiyle bağlantılı. Gittikçe daha kayıt içine girmiş ve katılımcı bir ekonomiye geçiyoruz. Böyle bakarsanız bankacılık daha büyük bir ölçeğe ulaşacak.

O ölçek de kârlılık getirecek. İstikrarlı giden bir büyümeye bankalar adapte olur. Evet, belki önümüzdeki yıl kârlar erir ama ardından gelen yıllarda bankalar gelişimi doğru okursa kârlar geri gelir.~
"REGÜLASYONLAR DOĞRU"
CARİ AÇIK HIZLA TOPARLANMAZ

Yapılan ve yapılması konuşulan regülasyonları, makro ekonomi açısından doğru buluyorum. Türkiye önemli bir cari açık problemi yaşıyor. Ben cari açık sorununun kısa vadede toparlanacağını düşünmüyorum. Çünkü bu bir verimlilik işi, katma değeri yüksek ürünler ürettikçe bu açık kapanıyor.

Türkiye enerji hariç açıkta dengede duruyor, artık katma değerli ürünler üretiyoruz. Bu sorun zamanla düzelecek ama vakti iyi kullanmak lazım. Hükümet, yurtdışında likidite kısıldığı zaman cari açık bizim için problem olabilir diye önlem alıyor. Bu nedenle doğru yapılıyor.

İTHALATI TÖRPÜLEMEK KOLAY DEĞİL

Türkiye’de hane halkı, dünya ortalamalarına göre ciddi bir borç içinde değil. Ama konut kredilerini çıkardığınızda borçluluk oranı değişiyor. Kredi kartları ve tüketici kredilerinde hane halkı borçluluğu, diğer gelişmekte olan ülkelere göre iyi değil. Bu durumda önlem alması doğru. İthalatı törpülemek kolay değil.

Bankalar için alınan önlemler şu anlamda iyi, hükümet kredi verilen bireylere davranış disiplini getiriyor. Bu disiplin bankaların riskini azaltıyor. Sonuçta risk azalıyor ve tasarrufa yönleniliyorsa bankacılık açısından sonuçları iyi olur.

"YENİ GİREN OYUNCULAR NİŞ BANKACILIK YAPACAK"
KİTLE BANKACILIĞI ZOR

Artık kitle bankacılığı yapmak, Türkiye’de bankacılığa girip her alanda büyümek kolay değil. Ben Türkiye’ye yeni giren bankaların, kitle bankacılığı yapmada zorlanacağını düşünüyorum. Ama bu bankalar farklı uzmanlık alanları geliştirebilir. Her banka için niş alanlar olacaktır. Türkiye’de çok yetenekli bankacılar var.~

Yeni gelen bankaların da rekabetçi olacağını varsaymak lazım. Mutlaka çok iyi işler yapacak ve pazar payı alacaklardır. Ancak ölçek ekonomisi yakalamak daha zor. Yeni gelen oyuncularda genelde niş bankalar göreceğiz, yeni gelenlerin kitle bankacılığı yapmaları zaman alır.

BANKASIZ KESİM ÖNEMLİ
Bankasız kesimi çekme konusunda doğru stratejiyi uygulayan, daha önde olacak. Biz de bankasızlara ulaşmayı hedefliyoruz. Aile Akademisi, buradaki stratejimizin bir parçası. Aslında Türkiye’de insanlar banka sisteminden korkuyor, bankacılık sevdikleri bir iş de değil.

Ama insanlara doğruyu öğretirseniz, bankacılık sistemine girmek isteyen ya da sistem dışında kaldığı için zarar gören büyük bir kitle söz konusu. Biz bu kitleleri bankamıza çekeceğiz. Biz banka müşteri ilişkisini doğru kurmak istiyoruz.

Bu ilişkiyi KOBİ’lerle kurduk. Şimdi girişim bankacılığında ve Aile Akademisi’nde de bu ilişkileri kurma yoluna gideceğiz. Biz bu yoldan bankacılık dışında kalanları kazanmayı hedefliyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz