Körfez ülkeleriyle sinerji yaratacağız

Mehmet Sönmez ile satış sürecini, yeni rotalarını ve Kuveytli ortaklarının Türkiye hedeflerini konuştuk...

1.06.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Körfez ülkeleriyle sinerji yaratacağız
Eurobank Tekfen için nisan ayında yeni bir dönemi başlatacak bir karara imza atıldı. Kuveytli Burgan Bank, Eurobank Tekfen’i satın alarak Türkiye pazarına giriyor. 9 ay süren satış sürecinde şimdi kamu otoritelerin onayı bekleniyor. Genel müdür MEHMET SÖNMEZ, bu yeni dönemde Körfez ülkeleri ile Türkiye arasında yatırımların gelişmesi için ideal banka olacaklarını açıklıyor. “Burgan Bank’ın faaliyet gösterdiği Körfez ülkeleri iş alanımıza eklenecek. Dış ticaret finansmanında Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Körfez ülkeleriyle iş yapan Türk firmalarına hitap edeceğiz... Artık Körfez’de uzman bir banka var” diyor. Banka imalat, turizm, hizmet ve ticaret sektörlerinde orta ölçekli firmalara odaklı stratejisini gelecekte de sürdürmeyi planlıyor.1 urobank Tekfen, son 4 yılda hem aktif büyüklük hem ki'edi hacminde 5 kat büyüme kaydetti. Bu süreçte banka ne karlığından ne de yatırımlarından ödün vermedi. Bu göz dolduran performansa rağmen Yunanistan’daki sorunlar nedeniyle bankanın ana ortağı Eurobank EFG, Eurobank Tekfen’in hisselerini satışa çıkarmak zorunda kaldı. Ağustos 2011’de başlayan satış sürecinde banka 14 ayrı talibi ile ayrı ayrı görüştü. Eurobank Tekfen Genel Müdürü Mehmet Sönmez, “Yoğun toplantıların ardından nisanda Eurobank EFG ile Burgan Bank hisse devir sözleşmesi imzaladı. Tekfen Grubu da azınlık hisselerini Burgan Bank’a satacağını duyurdu” diyor. Bu satın alma sonrasında banka, yüzünü Körfez ülkelerine dönmeye hazırlanıyor. “Körfez ülkeleri ile Türkiye arasında yeni yatırımların gelişmesi için aracı olma niyetimiz var” diyen Mehmet Sönmez, imalat, turizm, hizmet ve ticaret sektörlerinde odaklanmalarını sürdüreceklerini açıklıyor. Eurobank Tekfen’in Genel Müdürü Mehmet Sönmez ile satış sürecini, yeni rotalarını ve Kuveytli ortaklarının Türkiye hedeflerini konuştuk:

Capital: İlk olarak satın alma sürecinden başlayalım... Satın alma sürecinde neler yaşandı? Burgan Bank nasıl seçildi?
- Bankamızın ortağı Eurobank EFG hisselerinin satışı 2011 yılının Ağustos ayında açıklandı. Bu açıklamayı takiben yaklaşık 14 finans kuruluşu bizimle ilgilendiğini açıkladı. İlk sunumlarımız bu 14 finans kuruluşuna gitti. Daha sonra birebir görüşmelere başladık, kendilerine önce Türkiye ekonomisi ve geleceğini, bankacılık sektörünün geleceğini, bankamızı ve stratejimizi anlattık. Son yıllardaki performansımıza dair bilgiler verdik. 2012  Ocak-Şubat aylarına gelince Burgan Bank’ın öne geçmesiyle süreç, daha netleşmeye başladı. Yoğun toplantıların ardından 9 Nisan 2012 tarihinde Eurobank EFG ile Burgan Bank hisse devir sözleşmesi imzaladı. Bu anlaşmanın ardından Tekfen Grubu da kendi azınlık hisselerini Burgan Bank’a satacağını duyurdu. Resmi kamu otoritelerine başvurularımızı yaptık, onay bekliyoruz.~

Yeni bankanın stratejisi nasıl şekillenecek?

1- Körfez ve Ortadoğu ülkeleri ile Türk şirketleri arasında sinerji yaratmak için ideal banka olacağız.
2- Dış ticarette Doğu Avrupa ile çalışan firmaların 2’nci ya da 3’üncü bankası olduk. Şimdi Burgan Bank’ın faaliyet gösterdiği ülkeler de alanımıza eklenecek.
3- Burgan Bank Türkiye’de bankamız aracılığıyla KOBİ’lerin büyümesine de destek vermeyi amaçlıyor.
4- Ticaretle uğraşan şirketler segmentinde yüzde 1’e yakın payımız var. Stratejimiz 2017’de bu payı yüzde 1,6-1,7’lere getirmek...
5- Yeni bir 5 yıllık plan yapmaya başlayacağız. Stratejimizde ana arter belli ama yolları ve nasıl ulaşacağımızı Burgan Bank ile belirleyeceğiz.
6- Biz Anadolu Kaplanları’nın bankasıyız. 2016’da Anadolu’nun payının yüzde 42’den yüzde 52-53’lere çıkacağını düşünüyoruz.
7- Yeni planları yaparken nüfus artışını göz önünde bulunduracağız. Şube bankacılığının yanında internet gibi alternatif kanalları da öne çıkaracağız.
8- Yeni dönemde ölçekten ziyade çeviklik üzerinde duruyoruz. Biz yine orta ölçekli bankalar liginde yer alacağız ama “hızlı balık” olacağız.
9- Yapacağımız inovasyonlarla imalat, turizm, hizmet ve ticaretle uğraşan firmaların ilk 3 bankasından biri olmayı hedefliyoruz.
10- 2012’yi, bulunduğumuz sektör ve illerde derinleşme yılı ilan ettik. Şube sayımız aynı kalacak ama 100 yeni kişiyi kadromuza ekleyeceğiz.

Capital: Burgan Bank’ın Türkiye pazarından ve bankanızdan beklentileri neler?
- Burgan Bank, 1977’de kurulmuş ve dünyada Kuveyt, Cezayir, Tunus, Ürdün ve Irak’ta 145 şubeyle faaliyet gösteren çok güçlü bir banka. KIPCO isimli büyük bir holdingin üyesi. KIPCO adlı bu holdingin 26 ülkede finansal hizmetler, medya ve teknoloji, emlak ve yönetim danışmanlığı alanlarında çalışan 70’in üzerinde şirketi var. Burgan Bank’ın Eurobank Tekfen’i satın almasının, yatırımcılarına açıkladığı şekliyle birkaç nedeni var: Biri Türkiye’nin büyüyen bankacılık sektöründe Eurobank Tekfen’in son 5 yıldır uyguladığı stratejisinin doğru olduğuna inanıyor. Biz strateji olarak ağırlıklı imalat, turizmi de kapsayan hizmetler ve ticaret sektörlerinde orta ölçekli firmalarla çalışıyoruz. Bireysel bankacılıkta da birikimi olan bireylere varlık yönetimiyle ilgili alternatifler sunarak ana bankalarından biri olmak istiyoruz. Son 4 yılda aktif büyüklüğümüz ve kredi hacmimiz 5 kat büyüdü. Her yıl kârlı büyüdük, yatırımlara da devam ederek 4 yılda 12 ilden 20 ile yayıldık ve 60 şubeye çıktık. Bu performans, Burgan Bank’ın da dikkatini çekti. Ayrıca Burgan Bank, bankamızın çok güçlü bir yönetim kadrosu ve insan kaynağı olduğunu düşünüyor. Son 15 yılda krizlerle kazandığımız deneyimden dolayı oldukça pratik ve hızlı çözümler sunabiliyoruz. Riske son derece duyarlıyız.~

Capital: Peki Kuveytli bankanın Türkiye’de ana hedefleri neler?
- Öncelikle Körfez ülkeleri ile Türkiye arasında yeni yatırımların gelişmesi için aracı olma niyetimiz var. Bizim bir de EFG İstanbul Menkul Kıymetler şirketimiz var; bu şirket kurumsal finansman, özelleştirme ve danışmanlık hizmetlerinde uzman. Bankanın hizmet verdiği sektör ve illerde müşterilerimiz hakkında bilgimiz çok fazla... Körfez ülkeleri ve Ortadoğu’dan yatırım yapmak isteyecek şirketlere çok iyi alternatifler sunabileceğiz. YASED rakamlarına göre, 2012 yılının ilk üç ayında Türkiye’ye 3,9 milyar dolar uluslararası direkt yatırım girdi. Bu yatırımlarda Lübnan’ın yüzde 9,2, Malezya’nın yüzde 5,9 payı mevcut... Bu ülkelerin yatırımlarını daha önce görmezdik. Bu rakamlar da trend olarak Asya, Körfez ve Ortadoğu ülkelerinden Türkiye’ye yapılacak doğrudan sermaye girişinin artacağını gösteriyor. Biz ileride bu alanda etkin olmak istiyoruz. Öncelikle Körfez ülkeleri ile Türkiye arasında yeni yatırımların gelişmesi için aracı olma niyetimiz var. Ayrıca Burgan Bank, Türkiye’de bankamız aracılığıyla KOBİ’lerin büyümesine de destek vermek istiyor. Kuveyt, Ortadoğu ülkeleri ile Türk şirketleri arasında sinerji yaratmak için ideal banka olacağız.

"YATIRIMCININ ORTAK LİSANI: KÂRLI BÜYÜME"
29 YILLIK TECRÜBE

Size kendi kariyerimden örnek vereyim... Ben 29 yıldır bankacılık yapıyorum. Daha önce kariyerimde Citibank’ta Amerikalı, ardından Yapı Kredi’de görev aldığım yıllarda İtalyan ve Türk sermayedarlarla çalıştım. Eurobank Tekfen’de ise Yunanlı ve Türk ortaklarla görev yaptım. Şimdi de Körfez sermayesi ile çalışacağım. Tüm bu sermayedarların aslında ortak bir lisanı var: Kârlı ve sürdürülebilir büyüme. 29 yıldır elde ettiğim tecrübelerimle samimi olarak söylüyorum: Sermayenin dini, dili, ırkı ne olursa olsun bu değişmiyor.

KÜLTÜR FARK ETMİYOR
Sermayedarların ortak bir profili var. Yatırımcı olarak hepsi vizyoner oluyor. Yatırım yaptıkları kurumun doğru bir stratejisi var mı ona bakıyorlar. Lisanları ise aynı. Biz Türkler geçmiş krizleri yaşayarak öğrendik. Yeni yatırımcılar Türk bankacılarla çalışmak istiyor. Türkiye’ye yatırım yapan her sermayedarın başımızın üstünde yeri var. Yatırımcının kültürü fark etmiyor. O yüzden yine bizim için sürdürülebilir kârlılığa çok inanan yeni bir sermayedar geliyor.

Capital: Bankanın yeni dönem rotası nasıl olacak?
- Bugün bizim ticaretle uğraşan şirketler segmentinde payımız yüzde 1’e yakın. Stratejimiz 2017’de bu payı yüzde 1,6-1,7’lere getirmek... 2011 yılında sektör kredilerde yüzde 30 büyürken biz yüzde 40 artış yakaladık. Bu tempomuzu devam ettirmeyi planlıyoruz. Bunu yaparken Türkiye’de GSMH’nin yüzde 85’ini oluşturan ve sanayi, imalat, turizm, ticaret ve hizmetler alanında faaliyet gösteren firmaların yakınında olmak istiyoruz. Bizim dış ticaret finansmanı gibi fark yaratan ve çok güçlü olduğumuz alanlar var. Dış ticaret finansmanında bugüne kadar Doğu Avrupa ülkeleri ile çalışan firmaların 2’nci ya da 3’üncü bankası olduk. Onay aldıktan sonra Burgan Bank’ın faaliyet gösterdiği ülkeler de alanımıza eklenecek.~
Doğu Avrupa tarafı ile sinerjimiz devam edecek; üstüne Türk ekonomisinin yeni açılımı olan Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Körfez ülkeleriyle iş yapan firmalara da hitap edeceğiz. Yeni pazarlara açılmada bankalara çok iş düşüyor. Biz de bu bankalardan biriyiz. Artık Körfez’de uzman bir banka var. Ayrıca nakit yönetimi ve Hazine ürünlerinde de çok güçlüyüz. İthalat ihracatta kur, opsiyon, forward gibi ürünlerde bu firmaların kredi dışındaki ana gereksinimlerini hızlı ve farklı şekilde karşılıyoruz. Verimli büyümeyi biz bu şekilde sağladık ve aynı şekilde verimli büyümeye devam etmek istiyoruz.

Capital: Satın alma sonrası nasıl bir değişimden geçeceksiniz?
- Henüz resmi otoritenin yanıtlarını almadık, o   yüzden gelecek planlarımız kesinleşmedi. Yeni bir 5 yıllık plan yapmaya başlayacağız. Stratejimizde ana arter belli ama hangi yollardan, nasıl ulaşacağız Burgan Bank ile birlikte belirleyeceğiz. Stratejimizi belirlemek için kredilerin sektörel ve bölgesel dağılımı üzerine karşılaştırmalar yaptım. Bizim kredilerimizin üçte birini imalat sanayi, yüzde 10’unu turizm alanı oluşturuyor. Sektörde toplam kredilerine baktığımızda da 2005’te imalat sektörünün payı yüzde 37 iken, 2012’de bu oran yüzde 34’e iniyor. Buna karşılık ticaret yüzde 13’ten yüzde 16’ya ve hizmet sektörü yüzde 5’ten 8’e çıkıyor. Enerjiye ayrılan krediler yüzde 3’ten 7’ye yükseliyor. 2016’da imalatın payının daha azalacağını düşünüyorum. İnşaatın bugün yüzde 13 olan payı yüzde 16’ya çıkacak. Enerjinin payı yüzde 10’lara gelecek. Hizmet ve turizmde yüzde 10’lar görülecek. Bizim mevcut stratejilerimiz imalat, turizm, hizmet ve ticaret sektörleri üzerine kurulu. Biz bu sektörlerde devam ederiz ancak yeni birsektör eklemek istersek 3-4 ay içinde belli olur. Kredilerin illere göre dağılım da değişiyor. 2007 yılında İstanbul’un kredilerden aldığı pay yüzde 46’yken 2011’de yüzde 40’a düşüyor, Ankara yüzde 12 ve İzmir yüzde 6 ile aynı kalıyor, Anadolu ise 2007 yılında yüzde 37 olan payını yüzde 42’ye çıkarıyor, Bu da Anadolu Kaplanları’nın etkisini gösteriyor,

Capital: Buradan Anadolu’ya özel özen göstereceğiniz anlamına mı geliyor?
- Biz Anadolu Kaplanları’nın bankasıyız. 2016’da Anadolu’nun payının yüzde 42’den yüzde 52-53’lere çıkacağını düşünüyoruz, Biz tüm bu verilerin ışığında kendi planlarımızı revize edip gelecek 5 yılın yol haritasını çizeceğiz, Organizasyon ve şubeleşme ile ilgili büyüme planlarımızı da buna göre netleştireceğiz. Yeni planları yaparken nüfus artışını da göz önünde bulunduracağız, Şube bankacılığının yanında internet gibi alternatif kanalları da öne çıkaracağız.

Capital: Orta ölçekli bir bankasınız, Satın alma sonrası ölçek değiştirecek misiniz?
- Kodak bundan 20 yıl önce dünya deviydi, şimdi iflasla boğuşuyor, O yüzden biz ölçekten ziyade çeviklik üzerinde duruyoruz, Biz yine orta ölçekli bankalar liginde yer alacağız, Ancak sürdürülebilir kârlı bir bankacılık yapabilmek için hızlı balık olmamız gerektiğine inanıyoruz, Orta ölçekli bankalar liginde çeviklik ve yapacağımız inovasyonlarla imalat, turizm, hizmet ve ticaretle uğraşan firmaların ilk 3 bankasından biri olmayı hedefliyoruz.

Capital: Bu hedeflerin gerçekleşmesi için Burgan Bank’ın ilk adımda sermaye aktarımına gitmesi, söz konusu mu?~
- Bizim Mart 2012 rakamlarına göre özkaynaklarımız 702 milyon TL; ödenmiş sermayemiz 570 milyon TL, Konsolide sermaye yeterlilik rasyomuz yüzde 16,2, Bizim şu anda 2012 yılı için bulunduğumuz illerde daha da derinleşmemiz ve penetrasyonumuzu artırmamız için yeterli sermayemiz var, Bu yıl için böyle bir ihtiyacımız yok.

Capital: Bu yılı nasıl kapatacaksınız?
- 31 Mart 2012 konsolide rakamlarımıza göre 4,9 milyar TL aktif büyüklüğümüz var, Toplam kredilerimiz 2,9 milyar TL’ye geldi, Yılın ilk 3 ayında yüzde 9  büyüme gösterdik, Mevduatımız 2,6 milyar TL’ye ulaştı. Yıl sonunda kredilerde yüzde 24-25 büyürüz, Mevduatlarda da yüzde 15 büyüme hedefliyoruz, İlk 3 ayda konsolide 19,4 milyon TL kâr ettik, Bu yıl için ��zkaynak kârlılık oranında çift haneli rakamları hedefliyoruz. 2012’yi, bulunduğumuz sektör ve illerde derinleşme yılı ilan ettik, Bu yıl şube sayımız aynı kalacak. Şu an iştiraklerimizle birlikte çalışan sayımız bin 50 kişi, bunu bin 150’ye taşıyacağız.

1 TEMMUZ, BANKACILIK SEKTÖRÜ İÇİN BİR MİLAT'
BİREYSEL KREDİLERDE DÜŞÜŞ

Sektör için bu yıl ihtiyatlı bir iyimserlik içindeyim. Yıl sonunda kredilerde yüzde 20 büyüme gerçekleşeceğini düşünüyorum. 2011’de kredilerde büyüme oranı yüzde 32’ydi. Nisan sonunda bu oran bir önceki yıla göre yüzde 21’e düştü. Merkez Bankası ve hükümetin aldığı soğutma kararlarının etkilerini görüyoruz. Büyüme, yüzde 19-20 seviyesine gelip yatay gider diye tahmin ediyorum. Yalnız burada önemli bir nokta var: Bireysel kredilerde düşüş yaşanıyor. Bireysel kredilerin 2011’de yüzde 38 olan büyüme hacmi, bu nisan sonu itibariyle yüzde 23’lere geriledi. Firmalar tarafında ise 2011’de ortalama yüzde 28 olan kredi büyümesi, bu yılın ilk 4 ayında yüzde 19’a iniyor.

TASARRUF ÖNEMLİ SORUN

Sektör olarak sıkıntımız, tasarrufların GSMH’den aldığı payın düşmesi. 10 yıl önce bu pay yüzde 23 iken şimdi yüzde 12’lere indi. Bankacılık sektörünün kredilerde büyümenin yanında artık tasarrufları nasıl artırırız diye bakması lazım. Tüm sektör de bu amaçla çalışıyor. 2010 Aralık’tan itibaren baktığımızda ağırlıklı olarak tasarruflar, yabancı parada değerleniyor. TL’de ise son 2 ayda vadelerin uzaması ile bir artış görünüyor. Kredilerin mevduata oranı 2005 yılında yüzde 57 idi. Bugün yüzde 100’lere geldik. Sektörün tasarruf yaratmak için çalışması gerekiyor.~

RİSKLERE ÇOK DİKKAT

1 Temmuz 2012’yi sektör için milat olarak kabul ediyorum. Basel II ile 2012’de risklere daha fazla dikkat etmek gerekiyor. Bugün gecikmiş kredilerin toplam kredilere oranı yüzde 2,8. 2011 yılında bu oran, yüzde 3,3’tü. Ama kredilerin bazı geçen yıl yüzde 30 büyüdü, bu yıl yüzde 20 daha artacak. Yani tutar olarak takipteki kredilerde büyüme var. Gecikmiş kredilerin yılı yüzde 2,9-3 ile kapatacağını düşünüyorum. Ülkenin büyüme oranları 2012 ve 2013’te yüzde 4-5 olacağı için firma ve bireylerin borçlanma oranlarına çok dikkat etmesi lazım. Basel II, yeni Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu ve Çek Kanunu’nun değişmesiyle yılın 2. yarısında bankaların yükümlülükleri artıyor. Basel II uygulamalarının firmalara olan etkilerini yılın ikinci yarısında göreceğiz. Riske dikkat!

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz