Kârlı olan branşta büyüyeceğiz

Bu yıldan itibaren yangın, mühendislik, nakliyat gibi kârlı branşlara odaklanacağız.

1.05.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Kârlı olan branşta büyüyeceğiz

Sigorta sektörü, 2009-2010 yıllarında belki de tarihinin en sıkıntılı dönemini geçirdi. Bir yanda iyiden iyiye sürdürülemez hale gelen fiyatlar ve bunun sonucunda gelen zarar, diğer yandan yeni kanun ve yönetmeliklerin getirdiği zorunluluklar... Güneş Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin, bu tablonun kısa vadede değişmeyeceğini öngörüyor. Serhat Süreyya Çetin'e göre yeni dönemde sektörde normalleşmenin iki itici gücü olacak. İlk sırada konsolidasyon beklentisine işaret eden yönetici, "Kesinlikle yeni bir konsolidasyon dalgası göreceğiz. Bu dalgayla şirket sıralamaları değişecek" yorumunu yapıyor. İkinci sırada ise yeni ürün tarafındaki büyük potansiyele işaret ediyor. Güneş Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin ile sigorta sektörünün geleceğini, şirketinin yeni döneme yönelik hedeflerini konuştuk:

Capital: 2010 nasıl geçti? Güneş Sigorta'nın performansı nasıl gelişiyor?
-2010, büyüme peşinde koştuğumuz bir yıl değildi. Hem fiyat rekabetinin çok yoğun biçimde devam ettiği hem de yeni mali yapının sektör bilançosuna yansıdığı bir yıl oldu. Çok temkinli bir tutum sergiledik ama yine de sonuçlar istediğimiz gibi olmadı. Sektörle birlikte çok ciddi zarar açıkladık. Likit sermayemizin, yatırım gelirlerimizin az olması nedeniyle zararımız sektöre göre biraz daha fazla oldu. 2010'u 33 milyon TL'lik bir zararla kapattık. Geçtiğimiz yılki zararda en çok fiyat rekabeti etkili oldu. Biliyorsunuz, sigorta, geçtiğimiz dönemde Türkiye'de yabancı sermayenin en yoğun giriş yaptığı sektör. Bu da pazar payı kavgasını beraberinde getirdi. Satın alma sonrası büyümek isteyen şirketler ve satılmak üzere olduğu için pazar payını artırmak isteyen şirketler, doğal olarak fiyatları aşağı çektik. Bunun yanı sıra yeni uygulanan kanun ve yönetmelikler, karşılıklar kararnamesinin hızlı bir şekilde uygulanması, gelecek dönem için bilançoda bir rezerv ayırmasını zorunlu kıldı. Bu aslında Solvency II kriterlerine geçişte bizi oldukça iyi bir noktaya getiren, dünya standartlarında, olması gereken bir uygulama. Sigorta sektörünü uzun vadede güçlendirecek. Sadece biraz hızlı oldu ve bunun etkilerini de 2010'da gördük.

Capital: 2011'e nasıl başladınız? Beklentileriniz ne yönde?
- 2009 ve 2010 yıllarından çok ciddi dersler çıkardık ve artık kârlılığa yöneldik. Bunun için iki ana unsur belirledik. Birincisi, bütün sektörün peşinde olduğu kârlı branşlara odaklanacağız. İlk 3 ayda kampanyalar, yeni ürünler ve eğitimlerle yangın, mühendislik, nakliyat gibi kârlı branşlarda artış sağladık. Banka sigortacılığı konusunda da yapmamız gereken şeyler vardı. Burada çalışan ekiplerimizi güçlendirdik. Çalışma modelimizi değiştirdik. Vakıfbank'ın yeni yönetimi de bu konuda önümüzü açtı. İlk 3 ayda banka sigortacılığında yüzde 30 büyüme elde ettik. Diğer yandan altyapı çalışmalarımız devam ediyor. Pusula Programı'na geçiyoruz. Bu programla bütün operasyonun sistem tarafından otomatik olarak yönetilmesini hedefliyoruz.~

Capital: Geçtiğimiz yılki zarar bu yıl kapanır mı?
- Her şeyi yeniden düzenledik. Sigorta kanun ve yönetmeliğinin bize verdiği haklar çerçevesinde geçtiğimiz yıl yüzde 80 karşılık ayırdık. Bu yıl yüzde 90 ayırmamız lazım. Dolayısıyla aslında oyuna bu yıl 1-0 yenik başladık.
Mevcut karşılıklar bu yıla da belli bir yük getirecek. Hatta 2012'de de bu yükü taşıyacağız. Bu etkiyi bertaraf etmek için kârlı alanlara yönelmenin yanı sıra çok ciddi anlamda tasarruf tedbirleri uyguluyoruz.

Capital: Rekabetin yönü bundan sonra nasıl olacak?
- Sigorta sektöründe herkes rekabetten yakınıyor. Biz de rekabetten yakınıyoruz ama aslında asıl yakındığımız fiyatların düşmesi. Fiyatların düşmesini artık hayatımızın bir gerçeği olarak kabul etmeliyiz. Türkiye 1980 sonrası küreselleşmenin etkisini en yoğun yaşayan ülkelerden biri. Sadece ne yaşadığını makro ölçekte algılayamadı. 2001 krizinden sonra ise ülke olarak bütün acı gerçeklerle yüzleşmek zorunda kaldık. Sigorta sektörü, 2005 yılından sonra yüzleşmeye başladı. Sonuçta artık eski kârların, enflasyonist ortamın, kapalı ortamın getirmiş olduğu göreceli avantajın olmadığını kabul etmeliyiz. Bunlardan yakınmak yerine artık şirketler kârlılığı kendi iç politikalarıyla yakalamak zorunda. Bu nedenle hem ürün ve hizmetlerimizi yeniden düzenlemeliyiz hem müşterinin ihtiyaçlarını önceden görüp alternatifler sunarak yeni pazarlar yaratmalıyız.

Capital:
Peki bunları sağlamak için sektörün ne kadar zamana ihtiyacı var?
- Doğruyu bilmek şirketlere her zaman uygulayabilme imkanı vermiyor. Özellikle stratejik planları olan ya da pazar payı peşinde koşan şirketler uzun vadeli düşünüyor. Bizim kısa vadede düşündüklerimiz onların gerçekleriyle örtüşmüyor. Bu da kısa vadede sektörün kâr sorununu düzeltemeyeceği anlamına geliyor. Yine de ben umutluyum. Bugün pek çok şirket satın alma sürecini tamamladı. Pazarda istediği noktaya geldi. Büyük şirketler de artık Türkiye pazarını tanıdı. Ne şekilde büyüme sağlanabileceği konusunda fikir sahibi oldular. Bundan sonrası için umutluyum ama tabii çok hızlı bir iyileşme de beklemiyorum. Sonuç olarak bu piyasa koşulları içinde ayakta kalabilmek lazım. Biz Güneş Sigorta olarak bunu nasıl yapabileceğimizi öğrendik.

Capital: Önümüzdeki dönem pazarı olumlu etkileyecek başka yeni ürünler görecek miyiz?
- Bireyi varlıkları üzerinden değil ihtiyaçları üzerinden ele almak gerekiyor. Konut ve araca değil, konutlarında insanlar mutlu ve huzurlular mı, gece rahat uyuyorlar mı, buna odaklanmak gerekiyor. İşsizlik sigortaları, borç geri ödeme sigortaları, ferdi kaza sigortaları, hayat sigortaları, hep bu düşüncenin ürünü. Örneğin kısa süre önce işsizlik sigortaları kapsamında elektrik, su, doğalgaz faturalarını da sigortalamaya başladık. Özetle şu anda biz fiziksel dünyayı sigortalıyoruz. Gelecekte bu fiziksel dünyanın dışında kalan değerleri de sigortalamaya başlayacağız.

Capital: Dağıtım kanalında yeni planlar nasıl?
- 2006 yılında 900 acentemiz vardı. Şu anda 1.700 acentemiz var. Çok hızlı bir çalışmayla Türkiye'nin hemen her yerinde yapılanmamızı tamamladık. Şu anda acente sayımızda planladığımız bir değişiklik yok. Ancak yeni düzenlemelerle acente olmak zorlaştığı için sektöre giren acente sayısında genel olarak düşüş var.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz