En zoru hangisi?

Her CEO'nun önünde farklı bir sorun var! 2014, iş dünyası için çetin bir sınav yılıydı. Sektör bağımsız tüm oyuncular önemli meydan okumalarla yüzleşti. Son aylarda ortaya çıkan yeni gelişmeler de sürprizi ve zorluğu bol yeni bir yıla girileceğine işaret ediyor. İş dünyasını en çok zorlayan konular ise çeşitlilik gösteriyor. Bir yandan regülasyonlarda yaşanan ani değişimler, diğer yandan iç pazarda tüketimdeki düşüş işadamlarını düşündürüyor. İhracat pazarlarındaki karışıklıklar ve iş hacimleri daralırken rakip sayısının artması da CEO’ların ajandasındaki zorluklar olarak ön plana çıkıyor.

2.02.2015 16:19:100
Paylaş Tweet Paylaş
En zoru hangisi?

2014’ün başından itibaren zorlu bir yıl olacağı tahmin ediliyordu. Nitekim tahminler boş çıkmadı. 30 Mart’taki yerel seçimler ve 10 Ağustos’taki Cumhurbaşkanlığı seçimleri içeride belirsizliği artırırken yakın coğrafyada yaşanan siyasi karışıklıklar ve savaşlar bölgedeki gerilimi daha da tırmandırdı.

Cari açığı baskılamak için devreye alınan önlemler ve yapılan regülasyon değişiklikleri de ekonomide beklentilerin ötesinde bir küçülmeye neden oldu. ÖTV artışları, kredi kartlarına getirilen taksit sınırlandırması, ithalata uygulanan baskılama ve kredi faizlerindeki artışla birçok sektörde tüketim ciddi şekilde hız kesti.

Otomotiv sektörü ilk 9 ayda yüzde 19 geriledi. Konut sektörü ilk 7 ayda yüzde 9,7, beyaz eşya sektörü ise yüzde 6,5 oranında daraldı. Sadece yakın coğrafyadaki ülkelerin değil Avrupa ekonomisinin beklenen toparlanmayı gerçekleştirememesi, global ticarette yaşanan yeni açılımlar da iş dünyası için aşılması yeni zorlukları ortaya çıkardı.

Peki tüketimin gerilediği, en büyük ihracat pazarlarının kaybedildiği ve global ekonominin güven vermediği bir ortamda, dev şirketlerin liderleri için en büyük zorluk neler oldu? Yıl boyunca en çok hangi konu karşılarına büyük bir meydan okuma olarak çıktı? En önemlisi bu zorluklara nasıl yanıt verdiler ve vermeyi planlıyorlar? İşte yanıtları…

BELİRSİZLİĞİN SONUÇLARI

Türkiye’nin gündemi geçen yıl oldukça yoğundu. 2014’ün seçim yılı olması, öngörülen büyüme rakamının yüzde 4’ten yüzde 3,3’e revize edilmesi iş dünyasının iç piyasaya ilişkin tam ve net bir öngörüde bulunmasını engelledi. Bu durum şirketlerin finansmanda sorun yaşamasını da beraberinde getirdi. Bu ortamda yönetim ise CEO’lar açısından en önemli meydan okuma oldu. Tüm dünya zorlu bir süreçten geçerken gündemin Türkiye için de hızla değiştiğine değinen Aras Holding Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Aras, “Büyük bir belirsizlik ve istikrarsızlık hakim. Politika ve ekonominin birbiriyle iç içe olmaması mümkün değil” diyor. Aras kendisi için böyle bir ortamda en büyük meydan okumanın yıl içinde Avustralyalı Austrian Post ile ortaklık gerçekleştirmeleri olduğunu dile getiriyor. “Biz tam da böyle bir dönemde Avusturyalı ortağımızla ortaklığımızın ilk günlerini tecrübe ettik” diye anlatıyor.

~

Sarkuysan Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı da iç piyasada çoğu müşterisinin ağırlıklı olarak kamu sektörünün finansman yetersizliği nedeniyle ödeme güçlüğü yaşadığını söylüyor. Bu durumun kendilerini de etkilediğini dile getiriyor. “Buna paralel olarak sigorta ve faktoring şirketlerinin de kablo sektörüne karşı çok ihtiyatlı ve isteksiz davranmasıiç pazarın daralmasına ivme kazandırdı. Şirketimiz dahili pazar daralmasını dış piyasada yeni pazarlarla aşmak için yoğun gayret gösteriyor, olumlu sonuçlar da alıyor” diye anlatıyor.

Marmara Birlik Genel Müdürü İbrahim Minareci, uzun vadeli ürün talepleriyle tahsilatlardaki gecikmelerin yıl içinde kendilerini en çok zorlayan konular olduğunu paylaşıyor. Bu noktada kredi kartına ve faktoring şirketlerine yönlendirmelerle sorunu çözüme kavuşturduklarını anlatıyor.

REGÜLASYON ŞOKLARI

2014 yılına damga vuran gelişmelerden biri de çok sayıda sektörü etkileyen regülasyon değişiklikleri oldu. Bu nedenle yıl içinde CEO’ları zorlayan konular arasında regülasyonların etkilerini yönetmek öne çıktı. İthal ürünlere gelen vergiler ve kredi kartlarının taksitlendirmesine yönelik getirilen kısıtlamalar da başta perakende olmak üzere aslında tüm sektörleri etkiledi.

Mudo Genel Müdürü Barış Karakullukçu, bu düzenlemelerden dolayı hazır giyim tarafında bütçe hedeflerini tutturamadıklarını belirtiyor. “Şimdi mobilyada gümrük mevzuatıyla ilgili değişikliklerin olması söz konusu. Her ne kadar bu tür düzenlemelerin önceden dedikodusu geliyor olsa da bir anda yayınlanıp hayata geçmesi bizi zorluyor” diyor. Karakullukçu bu zorluğu ekip olarak akordeon yapılanmasına geçerek aşmaya çalışıyor. Bu yapılanmanın nasıl olduğunu da kısaca şöyle anlatıyor: “Etrafımızdaki gelişmelere göre akordeon gibi büyüyüp küçülecek şekilde yapılanmaya çalışıyoruz. Ancak sürecin henüz çok başındayız.”

Samsung Kurumsal Çözümler Direktörü Tansu Yeğen de bu yğl en çok ithal ürünlere gelen vergiler ile kredi kartlarında taksit sınırlandırmasının iş yapmayı zorlaştırdığını söylüyor. Özellikle kredi kartlarına taksit sınırlandırmasının bir sonraki ayında satışların yaklaşık yüzde 40-50 oranında düştüğünü ifade ediyor. “Ancak birçok promosyon ve banka işbirliğiyle bunların üstesinden geldik” diye konuşuyor.

Axa Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Ererdi, kendisi için en büyük meydan okumanın trafik sigortalarına ilişkin yeni düzenleme olduğunu ifade ediyor. Yeni düzenlemeyle birlikte trafik sigortasında kusurlu bile olsa sigortalı araç sürücüsü için yakınlarına tazminat ödenme kararı alındığını anlatan Ererdi, bu düzenlemelerin sonuçlarını karşılaştıkları en ciddi kriz olarak nitelendiriyor. “Biz rezervlerimizde ciddi bir artış yaparak kendimizi bu zorluklar için hazırladık” diyor.

~

PAZAR DARALTAN GELİŞMELER

Regülasyonlardaki zorluklar birçok sektörde daralmaya da neden oldu. CEO’lar bu daralmayı aşmak için de önemli bir mücadele verdi. Kredi kartıyla taksitli alışverişlerin resmi olarak kısıtlanmasıyla birlikte sektördeki iş hacminin bir önceki yıla göre yüzde 45 azaldığını belirten Karakaş Atlantis Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş, “Bu noktada bu sürece dayanamayıp işlerini sona erdiren üreticiler, toptancılar ve kuyumcu perakendeciler de oldu” diyor. Bu kararın yanlışlığını anlatmak için birçok resmi kurumla toplantı yaptıklarını söyleyen Karakaş, “Verdiğimiz mücadele sonucu sektörde kredi kartlarında taksitlendirmenin yolu ekim ayında 4 taksite kadar tekrar açıldı. Taksitlendirmenin olmadığı 9 aylık süreçte ise bankalarla yeni alternatif enstrümanlar geliştirmeye çalıştık” diye konuşuyor.

Bu yıl pazar daralmasının tek nedeni regülasyonlar değildi. Döviz kurlarındaki hareketlilik ve ihracat pazarlarındaki olumsuz gelişmeler de iş hacimlerini küçülttü. Tesan İletişim Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Erdoğan, kurlardaki iniş çıkışlar yüzünden daha az adet ve çeşitte ürün ithal ettiklerini söylüyor. İç pazarda özellikle yaz aylarında pazar daralması yaşandığını dile getiren Erdoğan, buna rağmen kendilerinin zincir mağazalarda satışlarını artırmaya yönelik altyapı çalışmalarını hızlandırdıklarını ifade ediyor. Mars Logistic Yönetim Kurulu Başkanı Garip Sahillioğlu da ithalatın beklenenden fazla daralması nedeniyle zorlandıklarını anlatıyor. Sektörde araçlarına gerekli ithalat yüklemesi bulamayan şirketlere ait filoların Avrupa’da uzun süre boş yattığını ve aynı zamanda artan ihraç talebine araç tahsis edilemediğini belirtiyor. Mars Logistics’in ise alternatif hizmetlerle bu zorluğu aştığını söylüyor. Makromarket Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Songör, pazarda hızlı metrekare büyümesiyle arzın talebin çok üstüne çıktığına dikkat çekiyor. Bu durumun kârlılıkta daralmaya neden olduğunu söylüyor. “Biz verimlilik odaklı hareket ederek giderleri düşürmeye çalıştık” diyor.

DIŞ ÇALKANTILAR SARSTI

Yakın coğrafyada yaşanan siyasi çalkantılar 2014 yılında Türkiye’yi ciddi boyutta etkiledi. Birçok sektör yoğun ticari ilişkiler içinde olduğu bölge ülkelerindeki istikrarsızlık nedeniyle önemli sıkıntılar yaşadı. Doğtaş Kelebek Genel Müdürü Hulusi Acar, komşu pazarlarda yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelerin bu bölgede iş yapan tüm şirketler gibi kendi ihracatlarını da düşürdüğünü söylüyor. “Ortadoğu’daki politik karışıklıklar, pazarda talep daralması ve satın alımın ötelenmesine neden olduğu için talepte düşüşler yaşandı. Ortadoğu ülkelerindeki bu olumsuzluklar bayilerimizin, güvenli ve sabit bir ortamda satış yapmasını ve yaptığı pazarlama çalışmalarını satışa dönüştürmesini yavaşlattı. Ortadoğu’daki düşüşü, özellikle Avrupa ülkelerine odaklanarak aşmaya çalışıyoruz” diyor.

Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem de komşu ülkelerdeki karışıklıkların işlerine ciddi sekte vurduğunu dile getiriyor. Mısır, Suriye ve Irak mağazalarını kapattıklarını açıklıyor. Etsun Genel Müdürü Adalet İnanç, Irak ile yapılan gıda ticaretlerinin olumsuz etkilendiğini söylüyor. “Sevkiyatta güzergah nedeniyle yaşanan sıkıntılar, kontratların ertelenmesi, tahmin edilen ve hedeflenen iş hacminin gerçekleştirilememesine sebep oldu. İlgili pazardaki gelişmeleri yerinde takip etmeye çalışarak bire bir takip ve tahsilatla risklerimizi elemine etmeye çalışıyoruz” diye konuşuyor.

İnoksan CEO’su Gürhan Akdoğan da bu yıl Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki siyasi krizlerle savaşların işlerini ciddi şekilde etkilediğini ifade ediyor. “Irak ve Libya pazarımız tamamen durma noktasına geldi. Rusya-Ukrayna krizi Rusya pazarımızda düşüş yaşamamıza neden oldu. İhracat ciromuzun yaklaşık yüzde 35’lik bir dilimini karşılayan bu ülkelerdeki sıkıntılar bizi ihracat stratejilerimizde keskin revizyonlar yapma zorunluluğuna iterek yeni pazar arayışları ve yeni stratejik değişikliklere yöneltti” diyor.

 REKABET ZORLADI

 Dünya genelinde artan rekabet şirketleri zorluyor. Ancak bazı sektörlerde rekabet daha da keskinleşmiş durumda. Bu sektörlerden biri de taahhüt ve demir çelik.

 Son yıllarda uluslararası arenada epey güç kazanan Türk taahhüt şirketleri, bugünlerde kendileri için iş yapmann daha da güçleştiğini dile getiriyor. Nurol Holding CEO’su Uğur Doğan da bu isimlerden… Bu yıl kendileri için en büyük meydan okumann artan rekabet olduğunu belirten Doğan, “Son bir yıllık süreçte, ana faaliyet sahamızı oluşturan taahhüt sektöründe beklenenden fazla sayıda rakiple karşı karşıya gelindi” diyor. Bu durumu da köklü ve büyük bir şirket olmanın sağladığı gelişen teknolojilere uygun ekipman ve malzeme seçimlerinin sağladığı avantajlarla ön plana çıkarak aşmaya çalıştıklarını söylüyor.

Demir çelikte de korumacı yaklaşımlar Türk şirketleri için zorlu bir meydan okuma haline geldi. Bu yıl birçok ülkenin korumacı önlemlerini artırıp Türk demir çelik ürünlerine kapılarını kapattığını ifade eden Erdemir Yönetim Kurulu Başkan Ali Pandır, özellikle Amerika’nın sektöre yönelik kararıyla zorlu bir süreç yaşadıklarını söylüyor. Bu durumun detaylarını da şöyle paylaşıyor: “Geçen yıl Amerikan çelik üreticilerinin yoğun baskısıyla Amerika Ticaret Bakanlığı Türk gaz ve petrol borularına anti damping soruşturması başlatmıştı. Fakat daha sonra ‘Erdemir devlet kontrolünde bir şirket ve borularda kullanılan çeliği devlet sübvansiyonuyla satıyor’ gibi tamamıyla asılsız bir iddia ile Türk borularına yüzde 17 telafi edici vergi koydu. Bilindiği gibi Erdemir 2006 yılında özelleştirilmiş ve şu anda hiçbir kamu ortaklı olmayan halka açık bir şirket. Erdemir ürünlerinde devlet sübvansiyonu olması mümkün değil. Ancak Türk hükümetiyle defalarca görüşmesine rağmen Amerika Ticaret Bakanlğı iç baskılar nedeniyle bu kararını değiştirmedi. Amerika aynı asılsız iddialarla tüm Türk demir çelik ürünlerine vergi uygulamaya hazırlanıyor.”

































~

AYHAN YAVRUCU / ALARKO HOLDİNG GENEL KOORDİNATÖRÜ

İŞLER AZALIRKEN RAKİP SAYISI ARTTI

KÂR MARJLARI SIFIRLANDI Bu yıl bizi en zorlayan konu, rekabetin özellikle müteahhitlik sektöründe çok artmış olması. Sektördeki oyuncu sayısı artarken işler azaldı. Eskiden bir işe 5-6 kişi teklif verirken, şimdi aynı işe 15-20 grup teklif veriyor. Kıran kırana hatta kâr marjlarının sıfırlandığı bir dünyada yaşıyoruz. O dünyada kalabilmek için hem stratejinizi hem maliyetlerinizi hem de çalışma yöntemlerinizi yeniden dizayn etmeniz gerekiyor. Kültürel değişim yaşamanız zorunlu hale geliyor.

KÜLTÜRÜ DEGİŞTİRİYORUZ Biz bu durum karşısında kendimizi global düzen içinde yeniden konumlandırıyoruz. Rekabet koşullarını, nerede hangi rakiplerle karşılaşacağımızı, bunların maliyet yapısını, rekabet stratejisinin ne olduğunu, ne tür tedbirler alarak o pazarda öne geçmenin mümkün olabildiğini tartışıp, buna uygun olarak yapımızı ve kültürümüzü değiştirmeye çalışıyoruz. Bu 3-5 ayda becerilebilecek kolay bir iş değil. Bunu bir süreç olarak kabul ediyoruz.

BU KOŞULLAR DEVAM EDECEK Önümüzdeki yıl da bu koşulların devam edeceğini düşünüyorum. Henüz dünyada beklenilen anlamda bir yukarıya doğru gidişyok. ABD ekonomisine bakıp dünyanın bu yönde hareket ettiğini düşünmek mümkün değil. Amerika dışında dünyanın geri kalanında ciddi sıkıntı var. Avrupa’da ve özellikle bizim çalıştığımız Rusya, Ortadoğu ve Uzakdoğu’da sıkıntılar yaşanıyor. Ben bu sıkıntıların 2015’te de devam edeceğini düşünüyorum.











TURGAY DURAK / KOÇ HOLDİNG CEO'SU

İSTİKRARSIZLIĞI YÖNETMEK ZORLADI

PSİKOLOJİYİ ETKİLEYENLER 2014 yılında bizi ne zorlamadı ki… Bu yıl çok değişken bir ortam oldu. Hem dış finansal piyasaların içinde bulunduğu durum hem bizim yakın çevremizdeki ülkelerdeki karışıklıklar yıl genelindeki psikolojiyi etkiledi. İniş ve çıkışlarla dolu bir yılı geride bırakıyoruz. O istikrarsızlığı yönetmek tüm yöneticiler gibi bizi de en fazla etkileyen konu oldu.

TOPLANTI SIKLIĞI ARTTI Biz bu durumu şöyle yönettik: Bütün yöneticilerin kendi sorumlu oldukları şirketlere veya sorumlu oldukları iş dallarına tam odaklanmasını sağlamak önemliydi. O odaklanmayı bir bütün halinde gerçekleştirmek için aylık toplantılarımıza ilave olarak zaman zaman aramızda toplantılar yaptık. Haberleşmeyi ve olumlu etkileşimi artırmak için toplantılarımız oldukça sıklaştı. Böyle zamanlarda yöneticilerin işlerine tam olarak odaklanmasını sağlamaya, onların odaklanmasıyla bizim içimizdeki satıcıları, bayilerimizi daha iyi yönetmeye çalıştık.

KAAN KAVALOĞLU / LİMAK TURİZM GRUBU KOOR.

İFLASLARIN ETKİSİ

KRİZDEN ÇIKAMADILAR Bu yıl yaşadığımız en büyük zorluk, yoğun çalıştığımız bazı tur operatörlerinin finansal krizden çıkamayarak iflas etmeleri oldu. Avrupa’da üç büyük, Rusya’da iki orta ölçekli tur operatörü piyasadan çekildi. Buralardaki kaybımızın bir kısmını özellikle iç pazara yönelerek kapattık. İç pazar satış fiyatlarımız Türk Lirası bazında olduğu için Euro bütçelerimiz, Euro’nun TL karşısında aşırı değer kazanmasıyla kayba uğradı.

KAYIPLARIN ORANI Ayrıca ilk 5 pazarımızın birinci sırasında yer alan Rusya ile beşinci sıradaki Ukrayna’nın arasında süregelen siyasi ve askeri istikrarsızlık 2014 yılında Ukrayna’dan Antalya’ya gelen kişi sayısında yüzde 25 düşüşe sebep oldu. Bununla birlikte İskandinavya’nın lokomotif pazarı Norveç’te de yaşanan iflas sonucu yüzde 20’lik bir kayıp oluştu. Buralardaki kayıplarımızı Benelüx pazarına yönelerek yaptığımız ciddi pazarlama faaliyetleri sonucu artışlarla kapattık.

~

FARUK EKİNCİ / EKİNCİLER HOLDİNG YKB

DARALMAYI HAZMETMEYE ÇALIŞIYOR

PAZARDAKİ GELİŞMELER Demir çelik işi yapıyoruz. 2014 yılında bizi en çok pazardaki gelişmeler zorladı. Demir çelik sektöründe önemli pazarlar olan Irak ve Suriye ile ilişkilerin bir ara tamamen kesilmesinden oldukça etkilendik.

ÜRETİM DARALDI Bu durumda ürünler iç piyasada başka yerlere gitmek durumunda kaldı. Şimdi sektör, üretimini daraltıp bu durumu belli bir zaman içinde hazmetmeye çalışıyor.

BİZİM ÇÖZÜMÜMÜZ Tüm şirketler kendi çözümünü arıyor. Biz üretimi yüzde 15-20 oranında daraltıyoruz. Dünyadaki siyasi ısıdaki artışa bakarsanız bu durumun bir yerde devam edeceğini düşünüyorum. Çin’deki beklentiler ekonominin daha da aşağı ineceğini ve dünyadaki tüm ekonomilerin etkileneceğini gösteriyor. Ben de 2015 yılını pek rahat görmüyorum.

İBRAHİM AYBAR / RENAULT MAIS GENEL MÜDÜRÜ



"ÖTV ARTIŞI HEPİMİZ İÇİN ŞOKTU"

ÖNGÖRÜLER ŞAŞABLİYOR Türkiye'de satışlarınızı öngördüğünüz şekilde sürdürebilmek zor. çünkü gündem dinamik şekilde değişiyor, öngörüler zaman zaman şaşabiliyor. ama otomotivde çok yüksek katma değerli üretim yaptığınız için bu öngörüyü mutlaka sağlıklı yapabilmek lazım.

TALEP YÜZDE 25 DARALDI Onun dışında yılbaşında önemli bir zorluk yaşadık. döviz arttıkça maliyeti olumsuz etkilemeye başladı. yılbaşından bir gün önce ÖTV'de yaşanan artış da hepimiz için şoktu. Tüm bunlar içinde bu yıl bizi en çok zorlayan konu talep daralması oldu. İlk aylarda pazar yüzde 25 daralarak kritik bir seviyeye ulaştı. Bu daralmaya karşı hemen bir şey yapamazsınız. ancak elinizde kalan imkanlarınızla cazip şartlarla ortaya koymaya çalışırsınız.

ZORLUKLARI NASIL AŞIYORUZ? Bugün otomotiv müşterisinin çok dikkat ettiği üç konu vardır: birincisi fiyatları alabilecek düzeyde tutmak, ikincisi bakım ve işletme maliyetini minimumda tutabilmek ve üçüncüsü uygun finansman koşullarıyla insanların taksitle araç alabilmelerini sağlamak. biz bu üç parametreye de dikkat ederek zorlukları aşmaya çalışıyoruz. ilk ayların ardından pazardaki daralma kendini regüle etti. Şu anda daralma oranı yüzde 16'lara düştü. Önümüzdeki yol ne olur bilemiyoruz. Seçim yılına giriyoruz.
















































Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz