Geri dönüş hesapları

Tüketici akıllı telefon, buzdolabı, mobilya, sigorta, tatil gibi bazı büyük alımlarını erteledi...

26.05.2017 14:58:010
Paylaş Tweet Paylaş
Geri dönüş hesapları
Özlem Aydın Ayvacı
[email protected]

Tüketici güven endeksi, 2016 Aralık ayında 63,38’e düştü. Hane halkı tüketim harcamaları, 2016 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3,2 azaldı. Tüketici akıllı telefon, buzdolabı, mobilya, sigorta, tatil gibi bazı büyük alımlarını erteledi.
Büyük beyaz eşyada talebin yaklaşık yüzde 15-17’si, mobilyada yüzde 10-15’i, elektrikli süpürgede yüzde 13-15’i, iç turizmde ise yüzde 10’u ertelendi. Bu ertelenen talebin 2017’de realize olması ise tüm aktörlerin gündeminde ilk sıralarda yer alıyor.

Tüketici güven endeksi, 2016 aralık ayında bir önceki aya göre 8 puan azaldı ve 63,38 oldu. Endeks, 2015 yılının Aralık ayında 73,6 olarak gerçekleşmişti. 2016 yılının son ayında dip yapan tüketici güven endeksi hane halkı harcamalarını da 2016’da 2015’e göre önemli ölçüde düşürdü. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre hane halklarının nihai tüketim harcamaları, 2016 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3,2 azaldı. Uzmanlar, hane halkı harcamalarındaki daralmanın büyümeyi de olumsuz etkilediğini belirtiyor. Türkiye ekonomisi 2009 yılından sonraki en kötü performansını 2016’nın 3’üncü çeyreğinde göstermişti. 15 Temmuz’daki darbe girişimi, turizm sektöründe 2016 yılında görülen daralma, terör nedeniyle artan güvenlik riskleri bu sonucu getiren en sıra dışı gelişmeler oldu. Ancak TL’deki zayıflama 3’üncü çeyrekteki ekonomik büyüme görünümüne dahil değil. Dördüncü çeyrekte TL’nin de istikrar kaybetmiş olması ve diğer para birimleri karşısında değer kaybının ivme kazanmasının da tüm bu parametrelerde etkisinin olumsuz olduğu tahmin ediliyor. 2016’da önemli pek çok sektör, özellikle son çeyrekte beklentinin çok gerisinde büyüdü ya da küçüldü. Tüketici ise akıllı telefon, buzdolabı, mobilya, sigorta, tatil gibi bazı büyük alımlarını erteledi.

ALIM ERTELENDİ Mİ?

GFK Tüketici Ürünleri Genel Müdürü Mete Uslukılınç, 2016’daki gelişmelerin tüketici talebine ve tüketici elektroniğine yansımalarını şöyle açıklıyor: “Tüketici elektroniği 2016 yılının son çeyreğinde ilk defa yılın 3’üncü çeyreğinden daha düşük bir değer elde etti. Bu olağan dışı durum son çeyrekte bir kaybın olduğunu net olarak gösteriyor. Normal şartlarda yılın ilk 9 ayında gerçekleşen toplam büyümeye paralel bir son çeyrek büyümesi beklerdik ancak yılın ilk 9 ayı yüzde 15’lik bir büyüme gerçekleşmişken son çeyrekte büyüme yüzde 4 düzeyinde kaldı. Dolayısıyla son çeyrekte yaklaşık yüzde 10,6’ya denk gelen bir kayıp söz konusu. Bunun da perakende ciro karşılığı 1,27 milyar TL’ye denk geliyor. Örneğin akıllı telefonlarda ilk yarı yılda büyüme yüzde 12’ydi. 15 Temmuz sonrasında akıllı telefonlarda büyüme yavaşladı hatta 2’nci yarı yılda adetsel olarak 2015’e göre 0’a indi. Bu da talebin ertelendiğini gösteriyor.” Samsung Türkiye Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen, akıllı telefonda 2016’nın ikinci yarısında yaşananları şöyle anlatıyor: “Ülkenin içinden geçtiği dönemdeki konjonktürden dolayı bir belirsizlik ortamı oluştu. Tüketiciler işte bu belirsizlik ortamından dolayı alımı erteledi. Hem konjonktür hem dolar artışı AVM’lere olan ziyareti inanılmaz düşürdü. Konjonktür insanlığın güvenliği açısından çok önem kazandı. Günün en işlek vaktinde AVM’ler bomboştu. Bu iki nedenle talep bir miktar ertelendi.” Yeğen, akıllı telefonda yaşanan talep ertelemesinin alıma dönmeye başladığını da belirtiyor. Yeğen, şöyle anlatıyor: “Ertelenen talep 2017 Ocak ayında alıma dönmeye başladı. Sevgililer Günü ile beraber önemli satış artışları oldu. Ocak ayında satışlar çok iyiydi. Bir önceki aya göre adet bazında yüzde 15 arttı.”

TURİZMDE 500 BİN SENDROMU

Alınan tedbirlere rağmen 2016’da turizm sektörü yaklaşık yüzde 30 oranında küçüldü. Ulaşılan toplam büyüklük ise 22,1 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. 2015 yılına göre turizmdeki gelir kaybı 9,4 milyar dolar oldu. Bunun önemli kısmı yabancı turist kaybı nedeniyle gerçekleşse de iç pazarda da çok iç açıcı bir durum yok. TÜİK Çıkış Yapan Ziyaretçiler ve Vatandaş Giriş araştırmalarına göre yerli turist sayısı ortalama 6-6,5 milyon kişi arasında değişiyor. Jolly Tur Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Figen Erkan, 2016 yılında darbe girişimi ve sonrasındaki süreçte memur izinlerinin iptali ve belirsizlikle yaklaşık 15 günlük bir boşluk olduğunu ifade ediyor. Ağustos ayında kayıpların önemli bir kısmının giderildiğini belirtse de Erkan, “Yerli pazarda 2016 yılında tatil yapamayan kişi sayısının 500 binin üzerinde olduğunu düşünüyoruz. Bunun, 2017’de talebe dönüşeceğine inanıyoruz. Bu süreçte sadece ilk hafta 40 milyon TL civarı iptal talebi aldık ve misafirlerimize hızla ve olumlu şekilde geri dönüş yaparak iptallerini yerine getirdik” diyor. Peki, 2017’de iç pazar beklentisi ne yönde? Ertelenen tatiller realize olacak mı? Hilton Dalaman Genel Müdürü Tunç Batum, yurt dışı pazarlarda kapasite azaldıkça iç pazara konsantre olmaya çalıştıklarını söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Gerçek tablo bu yılki rezervasyonlarda belli olacak. Biz iç pazarda şu anda geçtiğimiz yılın yüzde 10 daha gerisindeyiz. Kapasite büyük ancak gerçekleşme oranı bir önceki yıla göre daha düşük olacak gibi görünüyor.”~MOBİLYADA NEDEN ERTELENDİ?
2016’da hane halkı sayısı yüzde 6 artışla 22 milyona çıktı. Bu artış başta büyük beyaz eşya ve tüketici elektroniği ürünleri olmak üzere mobilya, konut, tatil, otomotiv gibi pek çok ürüne olan talep üzerinde doğrudan etkili. Türkiye’de yılda 600 bin evlilik, 100 bin civarında da boşanma gerçekleşiyor. Bu da her yıl hane sayısı artışını destekleyen bir durum ve pek çok ürüne olan talepte direkt etkili. Örneğin mobilya bu sektörlerden biri. Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız, mobilya sektöründe 2016’da yüzde 10-15 arasında talep ertelemesi yaşandığını söylüyor. Mobilya sektöründe yıllık talebin 2016 yılında tüketici satış fiyatlarıyla yaklaşık 10,25 milyar dolar civarında gerçekleştiğini söyleyen Yıldız, TÜİK mobilya üretim endeksine göre 2016 yılında sektörde yaklaşık yüzde 10 gerileme olduğunu belirtiyor. Konut satışlarındaki yüzde 4’lük artış dikkate alınınca Yıldız, mobilya sektöründeki gerilemeyi talep ertelemesi olarak değerlendiriyor. Yıldız, mobilya sektöründe talebi tetikleyen dinamikleri şöyle anlatıyor: “Konut satışları, mobilya yenileme süresinin eskiye nazaran kısalması. X kuşağı 8 yılda bir mobilya yenilerken Y kuşağında bu süre 4 yılda 1. On yıl içinde Türkiye’deki kentsel dönüşüm projeleri kapsamında 6 milyon yeni konut yapılacak. Evlilik ve boşanmalar sonucu mobilyaya olan talep yılda 1 milyona yaklaşıyor. Uzun vadeye yayılan taksitli satışlar da talebi tetikliyor.” Türkiye Mobilya Sektör Meclis Başkanı ve Doğanlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, Türkiye’de mobilya harcamasının kişi başı 100 doların biraz altında olduğunu söylüyor. Dünya ortalamasının 160 dolar olduğunu belirten Doğan, 2016’da mobilya talebinde dövizdeki dalgalanmalar nedeniyle yüzde 10 erteleme olduğunu ve bunun da sektörün küçülmesine neden olduğunu düşünüyor.

ÖTV VE KDV DESTEĞİ
Bakanlar Kurulu, Şubat 2017’de bazı beyaz eşyalarda yüzde 6,7 olan ÖTV’yi sıfırladı, mobilyada KDV’yi yüzde 18’den yüzde 8’e indirirken, konutta da KDV düzenlemesi yaptı. Böylece bu sektörlerde yüzde 10’a ulaşan indirimler oluştu. 30 Nisan 2017’ye kadar sürecek bu indirimlerin ertelenen talebi ne kadar alıma dönüştüreceği merak konusu. Boydak Holding CEO’su Ertunç Laçinel, 2017 yılında devletin verdiği KDV indirim desteğinin durgun başlayan sektörü canlandırdığını söylüyor. KDV indirimi öncesi gerekli maliyet çalışmalarını yaptıklarını belirten Laçinel, “2016 fiyatları ile 2017 yılında da zam yok kampanyasıyla devam etmiştik. Bunun üzerine devletimiz ve hükümetimiz de gerekli desteği gösterdiğinde bugün olduğu gibi bundan sonra da talep artışı devam edecek. Ev mobilya grubu, sektörün lokomotifi konumunu koruyacak” diyor. Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız, hükümetin iç talebi canlandırarak üretimi artırmayı hedefleyen bu hamlesiyle satışların yüzde 10-15 artacağını tahmin ediyor. Türkiye Mobilya Sektör Meclis Başkanı ve Doğanlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan ise “KDV indirimi ile büyüme bekliyoruz. Yüzde 10 ertelenen alımlar ve yüzde 10 olağan artışla yüzde 20 büyüme bekliyoruz” diyor. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Güler, ÖTV indiriminin etkisinin sektörde yoğun olarak hissedilmeye başlandığını ifade ediyor. Buzdolabı, çamaşır makinesi, fırın ve bulaşık makinesinden oluşan 4 ana ürün grubunda iç satışların şubatta bir önceki aya göre yüzde 25 arttığını belirten Güler, “Geçen yılın şubat ayı ile karşılaştırma yaptığımızda da 4 ana üründe iç satışın yüzde 32 arttığını görüyoruz” diyor.

KLİMADA İNDİRİM YETERLİ DEĞİL
İklimlendirme sektörü, 2016 yılının ilk 6 ayında kayda değer bir büyüme göstermesine rağmen ikinci altı ayda yaşanan belirsizlik nedeniyle önceki yıla göre küçüldü. Türkiye Avrupa’nın en büyük ikinci klima pazarı. Türkiye’de yıllık ortalama klima talebi 900-950 bin civarında gerçekleşiyor. İklimlendirme-Soğutma-Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD) Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yönet, 2016 yılında sektörde yüzde 6-10 arasında bir talebin belirsizlik nedeniyle 2017 yılına ertelendiğini tahmin ediyor. Yönet, “2016 yılında yaşanan dinamikler müşterilerin beklemede kalması için en önemli etkendi. Ek olarak temmuz-ağustos dönemi de çok sıcak geçmedi, bu gelişme de pazarı olumsuz olarak etkiledi” diyor. Klima da beyaz eşyaya uygulanan ÖTV indiriminden yararlanıyor. Yönet, hali hazırda yaşanan ÖTV indirimiyle önemli bir talep canlanması gördüklerini söylüyor ama klimada başka unsurların da alımda etkili olduğu belirtiyor ve şöyle açıklıyor: “Klima satışlarında atmosferik koşulların çok önemli olduğunu belirtmek isterim. Dolayısıyla klima fiyatları kadar yaz dönemi sıcaklığı da pazarın oluşumu için önemli bir etmen.” Yönet, ayrıca klima üreticisi ve dağıtıcısı şirketlerin tanıtım kampanyalarının, ÖTV desteğiyle birlikte tüketiciye avantaj sağladığına dikkat çekiyor ve “Ertelenen talebin alıma dönmesinde hem devletin ÖTV indirim desteğinin hem şirketlerin kampanyalarının mutlaka etkili olacağına inanıyoruz” diyor.

OTOMOTİVDE ÖNE ÇEKİLDİ
Son 10 yılın ortalaması 750 bin adedi geçen bir otomotiv pazarını işaret ederken, geçtiğimiz iki yılda 1 milyon adede yaklaşan bir otomobil ve hafif ticari araç pazarı oluştu. Nissan Türkiye Genel Müdürü Sinan Özkök, daha önceki yıllarda, gerek dış, gerekse iç etkenler sebebiyle dalgalanmaların daha büyük seviyelerde olduğunu belirtiyor. 2016’da sektörün güçlenmesi sonucunda bu dalga boyunun azaldığını söylüyor ve “Artık 900 bin adet civarı bir pazardan bahsedebiliyoruz. Bu pazarın ortalama dörtte üçünü otomobil, dörtte birini de hafif ticari satışlar oluşturuyor” diyor. Tüketici talebinde otomotiv sektöründe durum çok daha farklı. Diğer sektörlerde talep 2017’ye sarkarken, kasımda yaşanan ÖTV artışı nedeniyle otomotivde talep bir miktar öne geldi. Özkök, “Bu nedenle 2017’de pazarın 2016’ya göre daha düşük seyredeceğini öngörüyoruz” diyor. Türkiye otomotiv sektörü 2016’da yüzde 1,6’lık bir büyüme ile 983 bin 720 adet olarak gerçekleşti. Otomobil pazarı yüzde 4,3 büyüme kaydederken, hafif ticari araç pazarında yüzde 6,5 düzeyinde bir düşme görüldü. Yaşanan onca olumsuzluğa rağmen sektörün güçlü yapısı sayesinde 2016’da yine bir rekora imza atıldığını söyleyen Özkök, “2015’ten sonra 2016’da da 1 milyon adede çok yakın bir seviyeye ulaşabildik. 2017’de ise ilk tahminler maalesef bir küçülme yaşayacağımız yönünde. Ocak ayı geçen yıla göre yukarıda bitse de yılın genelinde 2016’ya göre yüzde 10’luk bir düşüş olacağını öngörüyoruz. Özellikle döviz kurlarındaki gelişmeye bağlı olarak önümüzdeki dönemde revizyon olabilir” diyor. Okar Otomotiv Genel Müdürü Sami Nacaroğlu daha karamsar bir tablodan bahsediyor. Otomotivdeki ÖTV ve kur artışlarının 2017 satışlarını ciddi miktarda olumsuz etkileyeceğini düşünüyor. Nacaroğlu, “Devlet hurda teşviği gibi bir teşvik sunmadığı takdirde yaklaşık yüzde 20-30 oranında daralma söz konusu olacak” diyor.~ATİLLA KAYALIOĞLU / INDEX GRUP İCRA KURULU BAŞKAN YARDIMCISI
ERTELENEN TALEP REALİZE OLACAK MI?
PC TALEBİ DÜŞÜYOR

Adet bazında PC pazarı 2016 ilk çeyreğinde 2015’e göre yüzde 25, ikinci çeyrekte yüzde 22, üçüncü çeyrekte yüzde 10 ve son çeyrekte ise yaklaşık yüzde 20 düzeyinde küçüldü. Dolar bazında bu küçülmeler biraz daha düşük ama yine de yakın oranlarda seyretti. Toplamda yaklaşık 1 milyon 400 bin adet civarında gerçekleştiği tahmin edilen PC pazarı bir önceki yıla göre ciddi daralma yaşadı. Bir taraftan da markalar azalıyor. 2016’da Toshiba dünya pazarından çekildi.
AKILLI TELEFONA KAYIŞ
Diğer taraftan da akıllı telefona kayan bir PC kullanımı görüyoruz. Aynı şekilde 2016 yılında, tablet pazarı da 2015’e göre adet bazında yüzde 30-35, dolar bazında ise yüzde 40 civarında küçüldü. 2017’de PC pazarının 2016’ya göre adet bazlı büyümeyeceği ve hatta bir miktar küçüleceği öngörüleri ağırlıklı. En iyimser tahminle 2017, 2016 adetlerini geçemeyecek bir yıl olacak. Tüm ürünlerin maliyet ve fiyatlarının dolar bazlı olduğu bir pazarda kurun bu kadar yüksek seyrinin de harcama bütçeleri açısından etkisi olumsuz. Bu nedenle 2017 için beklentiler biraz daha aşağı yönlü seyrediyor.
KAMU ALIMLARI DESTEKLER
Özellikle 2016’nın 3’üncü ve 4’üncü çeyreklerinde tüketici pazarında düşen güven endeksi ve kurlardaki yüksek seyir nedeniyle talepte ciddi düşmeler oldu. Bu düşmenin önemli bir kısmının alıcıların harcamalarını ertelemeleri ve biraz daha önünü görebilecek bir ekonomik ortam için beklemelerinden kaynaklandığını düşünüyorum. Bu ertelenen talebin 2017’nin başından beri yine kur hareketleri ve ülke gündemini meşgul eden siyasi ve ekonomik tartışmalar nedeniyle henüz gerçekleştiğini göremiyoruz. Kamu alımları ile devlet 2016 ikinci yarsında ciddi destek verdi. Bunun 2017’de de devamını bekliyoruz.

YENAL GÖKYILDIRIM MEDIAMARKT TÜRKİYE İCRA KURULU BAŞKANI
DÖNÜLMEZSE “ALIMA KÂR EDEMEYİZ”
SATIŞ ADEDİ DÜŞTÜ

Sektörümüz değer bazında ortalama yüzde 11-12 bandında büyüme kaydederken, satılan ürün adedi bazında yaklaşık yüzde 3’lük bir küçülme gösteriyor. 2016 yılının toplamındaki ortalama talep miktarlarına baktığımızda televizyon kategorisinde 342 bin, akıllı telefonda 1 milyon, küçük ev aletlerinde 1,3 milyon ve büyük ev aletlerinde 768 bin adetlik talebin olduğu görülüyor.
TALEBİ DOĞURANLAR
Türkiye pazarındaki talebin ardında, temel olarak evlilik ve boşanma durumlarına bağlı yeni hane artışı, ürün eskimesi ya da yeni teknoloji takibine dayanan ürünleri yenileme isteği yatıyor. Türkiye’deki yıllık evlilik sayısı 600 bin. Bu da kabaca ortalama 300 bin yeni hane anlamına geliyor. Ayrıca yılda ortalama 130 bin ayrılık gerçekleşiyor. Bu da kabaca 80 bine yakın yeni hane olduğunu gösteriyor.
EN FAZLA ERTELEME
Kategori bazında en çok talep ertelemesini akıllı telefon kategorisinde yaşadık. Döviz kurundaki dalgalanmalara bağlı olarak artan fiyatlar nedeniyle, yüzde 12-15 arasında bir talep ertelemesi oldu. Diğer kategorilerimizde de erteleme olsa da çok ciddi boyutta değil. Yıl içinde kendini dengeleyen bir trendi yaşadık.
TEDARİKÇİLERLE YAKINLAŞIYORUZ
Talebin ertelenmesi tedarikçilerimizi de doğrudan etkiliyor. Böyle dönemlerde, tedarikçilerimizle çok yakın çalışarak, belirli kampanyalarla talebi canlandırmaya çalışıyoruz. Eğer bu talebi canlandıramazsak, sektörde hedeflediğimiz ciroları yaratamayız. Maliyetlerimiz ciromuza oranla çok yüksek seviyelere ulaşır ve mağazalarımız kâr edemez.

CENK TABAKOĞLU / UNICO SİGORTA GENEL MÜDÜRÜ
“ZORUNLU SİGORTAYI YÜZDE 20 YAPTIRMADI"
21 MİLYON ARAÇ

Hayat dışı sektörde toplam prim üretiminin yarısından fazlasını zorunlu trafik ve kasko primleri oluşturuyor. Dolaşımda yaklaşık 21 milyon araç varken, zorunlu trafik sigortası yaptırma oranının yaklaşık yüzde 80 ve kasko yaptırma oranının ise yüzde 20’ler civarında olduğunu söyleyebiliriz. Sektör primlerinin diğer yarısı ise yangın, sağlık, genel zararlar ve genel sorumluluk teminatlarının ağırlıklı olduğu kurumsal poliçelerden geliyor. SİGORTASIZLIK ARTTI
Trafik ve kasko ürünleri özelinde talep, poliçe primlerine, dolaşımdaki araç sayısı ve sigortalılık oranlarına bağlı. Trafik ve kasko ürünlerinde sigortasızlık oranı oldukça yüksek düzeylere ulaştı. Dolayısıyla talebin yüzde 5 ila 10 arasında ertelendiği söylenebilir. Bu nedenle poliçe primlerinde fiyat dengesinin 2017 yılı içinde oluşmasıyla birlikte trafik ve kasko penetrasyonunun artış trendine girmesi beklenebilir.
NASIL REALİZE OLACAK?
Aynı şekilde ekonomik istikrarın oluşumunu destekleyen devlet politikalarıyla ve göreceli olarak ucuzlayan ihraç ürünlerine ve turizme olan talebin artmasıyla kurumsal tarafta da ertelenen talebin realize olmaya başlamasını bekleyebiliriz. Talebi realize etmek için sigortacılar olarak tüketicilere sigortanın öneminin ekonomik anlamda zor geçen dönemlerde daha da arttığını anlatmaya çalışıyoruz. Örneğin, masraflarını azaltmak adına önemli varlıklarını sigortalatmayan bir işletme, büyük bir hasarın gerçekleşmesi halinde çok daha büyük problemlerle, hatta iflas durumuyla karşılaşabiliyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz