Katılımda yeni dönem

Türkiye’de katılım bankacılığı hızlı bir gelişim içinde.

1.10.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Katılımda yeni dönem
Toplam 4 bankanın faaliyette olduğu alanda, bankacılık sisteminin iki katı büyüme var. Yeni dönemde büyümenin daha da hızlanması bekleniyor. Hazine’nin gerçekleştirdiği sukuk ihracıyla hem Körfez’den hem batıdan ilgi arttı. Katılım bankalarının kaynak bulma konusunda önü açıldı. Ayrıca Türkiye pazarına yatırım yapmak isteyen yeni faizsiz bankacılık kurumlarının da yolda olduğu konuşuluyor. Faizsiz bankacılık dünyada 70’li yıllardan bu yana yapılıyor. Bu alanda perakende bankacılıktan yapılandırılmış ürünlere kadar geniş bir yelpazede ürün ve hizmet sunuluyor. Tüm faizsiz finansal ürün ve hizmetlerin yarattığı yıllık hacim 1,14 trilyon dolara ulaşmış durumda. Her yıl yüzde 15 düzeyinde büyüme gösteren alanda, tüm dünyada, 90 ayrı ülkede 600’e yakın finansa kuruluş faaliyette. Türkiye’de ise faizsiz bankacılık katılım bankaları aracılığıyla yapılıyor. Halihazırda pazarda 4 banka var. Bank Asya, Türkiye Finans, Albaraka Türk ve Kuveyt Türk’ten oluşan bu dörtlünün toplam aktif büyüklüğü 2011 sonu itibarıyla 56,1 milyar TL düzeyine geldi. Yine 2011 sonu itibarıyla topladıkları fonların büyüklüğü 39,9 milyar TL’ye, kullandırdıkları fonların hacmiyse 41,5 milyar TL’ye ulaştı. 2003’te 188 olan şube sayısı, şu anda 700’lere yaklaşıyor. Mevduat bankalarına kıyasla son yıllarda 2 kat daha hızlı büyüme gösteren katılım bankalarının bu performansı, yeni dönemde de devam ediyor. 2012 Temmuz verilerine göre toplanan fonlarda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21 büyüme var. Katılım bankaları, halihazırda sektördeki aktif büyüklüğün yüzde 4,85’ine sahip. Toplanan fonlarda yüzde 5,91, kullandırılan fonlarda 5,96’lık bir pay söz konusu. Hedefte ise söz konusu oranları yüzde 10’lar mertebesine taşımak var.

BÜYÜME HIZLANACAK
Türkiye Finans Genel Müdürü Derya Gürerk, bugünkü verilerin ve yakalanan ivmenin bu projeksiyonu desteklediğini söylüyor. “Katılım bankalarının bankacılık sektörünün üzerindeki büyümesi önümüzdeki dönemde de devam edecek” diye konuşuyor. Katılım bankalarının yüksek performansını destekleyecek yeni bir gelişme de var. Geçtiğimiz ay Hazine ilk kez sukuk (kira sertifikası) ihracı gerçekleştirdi. Böylece Türkiye, dünyada 100 milyar doların üzerinde hacmi olan uluslararası sukuk piyasasına hızlı bir giriş yapmış oldu. 1,5 milyar dolarlık borçlanma gerçekleşirken bu rakamın beş katından fazla bir talep geldi. Satışın yüzde 90’dan fazlası yurtdışı yatırımcılara yapıldı. Yabancı para cinsinden gerçekleşen bu ihracın ardından, kısa süre içinde TL cinsi bir ihracın da gerçekleşmesi bekleniyor. Bu ihraçların İMKB tahvil ve bono piyasasında işlem görmesiyle Türkiye’de kira sertifikası piyasası gelişecek, ikinci el piyasasında derinlik oluşacak ve bu enstrümana enstrümanlara yatırım yapmak isteyen ve faiz hassasiyeti olan yabancı yatırımcıların da bu enstrümanlara ilgi gösterecekleri düşünülüyor.~
Hem Körfez Bölgesi hem batı kaynaklı yatırımcılardan talebin artması bekleniyor. Aslında katılım bankaları sukuk ihracına Hazine’den önce başlamıştı. Ancak Hazine’nin gerçekleştirdiği ihraç, global sukuk yatırımcısı nezdinde yasal düzenlemelerin tamamlandığı algısını pekiştireceğinden yatırımcıların güveni artacak ve daha sonra yapılacak ihraçlarda talebi artıracak. Derya Gürerk, “Hazine’nin ihracı, yeni dönemde kira sertifikası ihracı planlayan katılım bankalarının ve şirketlerin önünü açtı. Bütün bu gelişmeler katılım bankacılığının büyümesine ve gelişmesine pozitif yönde önemli katkılar sağlayacak” diyor.

BANKALARIN PLANI
Türkiye Finans, 2013 yılında kendi sukuk ihracını planlıyor. Derya Gürerk, “Hazine ve finans sektörü ihraçlarının ardından reel sektörün de benzer bir sürece girerek kira sertifikası ihracı yoluyla fon sağlama girişimleri olacağını biliyoruz. Bu konuda müşterilerimize destek sağlamaya da başladık” diye konuşuyor. 2012 Temmuz sonu itibarıyla katılım bankaları içinde aktif büyüklüğüne göre yüzde 24,7, toplanan fonlarda yüzde 24,1, kullandırılan fonlarda yüzde 25,4’lük pazar payına sahip Türkiye Finans’ın hedefinde, kârlı ve sürdürülebilir büyümeye devam etmek var. Kısa süre önce 800 milyon TL tutarındaki sermayesini artırarak 1 milyar 775 milyon TL’ye taşıyan banka, yeni dönemde KOBİ’ler başta olmak üzere perakende bankacılıkta büyümeyi, 193 olan şube sayısını 200’ün üzerine çıkararak ürün ve hizmetlerini yaygınlaştırmayı planlıyor. Bank Asya’nın da planında büyüme var. Bank Asya Genel Müdür Yardımcısı Feyzullah Eğriboyun, “İlk planda kısa süre içinde kritik bir eşik olarak gördüğümüz 300 şube sayısına ulaşacağız. 2011 başında 175 olan şube sayısını 2012 sonuna kadar 250’ye çıkarmayı hedefliyoruz. KOBİ bankacılığı ve bireysel bankacılıkta etkinliğimizi artıracağız” diyor. Katılım bankacılığı alanında faaliyet gösteren 4 banka sadece kendi aralarında değil mevduat bankalarıyla da rekabet halinde. Eğriboyun, Bank Asya’nın kredi kartı sayısında 2 milyon rakamına ulaşarak tüm sektörde önemli bir oyuncu haline geldiğine dikkat çekiyor.

DÜNYADAKİ TREND
Global pazarda faizsiz bankacılık özellikle perakende bankacılık tarafında hızlı büyüyor. Ancak son yıllarda kurumsal tarafta da hızlı bir büyüme var. Sukuk pazarı Körfez başta olmak üzere dünyada ciddi talep görüyor. İslami fonlar 5 milyar dolardan fazla bir hacmi yönetiyor. Gelecek 5 yılda bu rakamın 2 katına çıkması bekleniyor. Mevduat bankaları da faizsiz bankacılık alanına yatırım yapmaya başladı. 1993 yılından bu yana faizsiz bankacılık alanında faaliyet gösteren dünyaca ünlü yatırım bankası Standard Chartered yetkilileri, tüm dünyada faizsiz finans ürünlerine talebin hızla artmakta olduğunu söylüyor. Özellikle Körfez’de gelişen orta sınıfın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ürün ve hizmetlerin sayısında müthiş artış olduğu ifade ediliyor. Finansal kriz, faizsiz bankacılık ürünlerine olan talebi daha da artırmış durumda. Önümüzdeki 5 yıl içinde dünyada faizsiz finansal hizmetler pazarının 2 trilyon dolarlık bir hacme ulaşması bekleniyor. En büyük pazar Malezya’da halihazırda 83 milyar dolara ulaşan faizsiz bankacılık varlıkları, her yıl yüzde 20 büyüme gösteriyor. Önümüzdeki 10 yılda, yüzde 65’i iç talep olmak üzere Malezya’daki faizsiz sermaye piyasasının 92 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Bank Asya Genel Müdür Yardımcısı Feyzullah Eğriboyun, Türkiye’nin de yeni dönemde bu anlamda etkinliğini artıracağını söylüyor. “Ön��müzde ciddi miktarda düşünsel ve fiziksel yatırım yapılmış bir İstanbul Finans Merkezi projesi var.~
Bu proje dahilinde Türkiye’nin küresel pazara sunacağı ürün ve hizmetler çeşitlenecek. Bu bağlamda, katılım bankacılığı prensiplerine uygun finansal enstrümanlar doğal bir gelişme alanı. Hem coğrafi konum hem Körfez, Kuzey Afrika ve Güneydoğu Asya ülkeleriyle olan ilişkileri açısından Türkiye bu gelişimi gösterebilecek yerde duruyor” diye konuşuyor.

DERYA GÜRERK / TÜRKİYE FİNANS GENEL MÜDÜRÜ
"BÜYÜMENİN ÖNÜNDE ENGEL YOK"
PAYIMIZ ARTACAK

Yeni katılımcıların mevcut katılım bankacılığından pay almak bir yana katılım bankacılığı sektörünün konvansiyonel bankacılık sektöründen daha fazla pay almasına katkı sağlayacağı görüşündeyim. Şu aşamada somut bir gelişme olmamakla beraber bunun olması için herhangi bir engel bulunmuyor.
ULUSLARARASI TECRÜBE
Gelecekte faizsiz bankacılık prensiplerine uygun ürün gelişimi ve bu sayede artan müşteri memnuniyetiyle birlikte genişleyen bir katılım bankacılığı müşteri tabanına sahip olacağımızı düşünüyorum. Bu anlamda yeni oyuncular, sektöre uluslararası bir tecrübe katacak ve Türkiye’ye sermaye girişi anlamında önemli bir katkı sağlayacak.
REKABETE KATKI
Diğer yandan katılım bankacılığı sektörüne yeni oyuncuların katılması sektör dinamizmini ve rekabeti artırır. Bu anlamda mevcut dinamikleri ve sektör potansiyelini değerlendirdiğimizde yeni oyuncuların varlığının katılım bankacılığı müşterileri için de faydalı olacağını düşünüyorum. Katılım bankaları oluşacak rekabet ortamında hem hizmet hem ürün kalitelerini artıracak ve müşteri memnuniyeti en önemli amaç haline gelecek.

FEYZULLAH EGRİBOYUN / BANK ASYA GM. YARDIMCISI
"YENİ OYUNCULARA YER VAR"
İHTİYAÇ ARTTI

Türkiye ekonomik olarak gelişiyor, zenginleşiyor. Özellikle Anadolu’da büyüme potansiyeli büyük. Gaziantep, Kayseri, Konya, Malatya, Denizli gibi şehirlerin her birisi ekonomik aktivite anlamında 10 yıl öncenin çok ilerisinde. KOBİ’lerimiz finansman desteği, danışmanlık desteği ihtiyacı duyuyor. Bütün bunlara cevap vermek için yeni bankalarla ya da mevcut bankaların büyümesi yoluyla gidilecek çok yol var.
MEMNUN OLURUZ
Yeni bankaların sektöre girmesi uzunca bir süredir konuşuluyor. Katılım bankacılığının bilinirliği, yaygınlığı ve daha geniş kitlelere ulaşması anlamında biz bunu memnuniyetle karşılarız. Bir iki katılım bankasını daha kaldıracak potansiyel olduğunu düşünüyorum.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz