Telafi peşinde

2015’ten 2016’ya devreden en önemli sorunların başında kuşkusuz Rusya ile yaşanan uçak krizi geliyor...

8.03.2016 14:57:090
Paylaş Tweet Paylaş
Telafi peşinde
Türkiye, 24 Kasım 2015’e çok sıcak bir gündemle uyandı. Türk hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle düşürülen Rus uçağı, iki ülke arasında başlayacak krizin ilk fişeği oldu. Rusya’nın yanıtının “ekonomik” olacağı ise çok geçmeden ortaya çıktı. İlk hamle, rezervasyon iptalleriyle turizmde kendini gösterdi. Onu, farklı ambargolar izledi. Rusya, önce beyaz et alımını durdurdu, ardından yaş meyve sebze ambargosu geldi. 2016’ya hiç öngörülmeyen bu sorunla giren ve Rusya ile sıkı ilişkiler içinde olan sektörler ise hummalı biçimde krizden çıkış formülleri arıyor. Yaş sebze meyve, hazır giyim, tekstil, ayakkabı, deri en fazla etkilenecek ihracatçı sektörler arasında. Ancak konu sadece ihracatçıyı ilgilendirmiyor. İki ülke arasındaki gerginlik, orada yatırımcı statüsünde olan Türk şirketlerini de ciddi biçimde zora sokacak gibi... Çünkü Rusya’da otomotivden beyaz eşyaya kadar onlarca Türk fabrikası var. Arçelik, Anadolu Grubu, Hayat Grubu, Merinos, Vestel, Eczacıbaşı Yapı, bu yatırımcılardan sadece birkaçı… Peki sektörler bu krizi nasıl aşacak? Öne çıkan çözümlerden biri, özellikle ihracatçılar için alternatif pazarlara yönelmek. AB, İran ve Çin ise hedef pazarlar arasında. İç piyasaya odaklanmak, belli sektörler için kısa vadeli bir çözüm olarak görünüyor. Rusya’da fabrika veya mağazası olanlar ise daha kapsamlı ve devlet destekli bir reçeteye ihtiyaç duyuyor. İşte sektörlerin ambargo krizine dair çözüm formülleri…
TAHMİNİ KAYIP NE OLUR? 
İki ülke arasındaki krizin faturasına dair tahminler muhtelif. Yapılan hesaplar yıllık toplam zararın en az 8,5 milyar, en fazla da 12,2 milyar dolar olacağını ortaya koyuyor. Krizden ciddi biçimde etkilenmesi beklenen sektörlerden biri müteahhitlik. Rusya, yurtdışında üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında yüzde 20 payla lider. Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, tahmini kayıp hakkında şunları söylüyor: “Rusya’da alınan yeni iş miktarı 2013’te 4,8 milyar, 2014’te 3,9 milyar, 2015’te ise 4,3 milyar dolardı. Yeni işler açısından yıllık ortalama 4 milyar dolar gibi bir potansiyel kayıptan söz etmek mümkün. Devam etmekte olan projelerin süreceği belirtiliyor. Ancak üye firmalarımız 2016 projeksiyonlarında şimdilik yeni Rusya projelerine yer vermiyor.” Hazır giyim ve konfeksiyondaki durumu, İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi anlatıyor: “Ukrayna krizi, Ruble’nin değer kaybı ve petrol fiyatlarındaki gerilemeye bağlı olarak ekonomisi daralan Rusya’ya ihracatımız zaten son 2 yılda yarı yarıya azalmıştı. 2016’da yeni bir sıçrama yapmayı bekliyorduk. Ancak uçak krizi nedeniyle artık ihracatımızın artacağını düşünmüyorum.”Tekstildeki manzara da benzer. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Gülle, 2016’daki olası zarara dair şunları söylüyor: “Rus tarafındaki olumsuz hava bize de sirayet edecektir. 2012’de 1 milyar doların üzerinde olan tekstil ve hammaddeleri ihracatımızın 2015 sonunda 500 milyon dolar olacağını düşünüyoruz. 2016’da ise 250-300 milyon dolar düzeyinde kalır.”

 

~HANGİ SEKTÖRLERİ ETKİLER? 
Uçak krizinden beyaz eşyadan ayakkabıya kadar onlarca sektör olumsuz etkilenecek. Yaş sebze meyve ise en yoğun etki yaşayanlardan. Çünkü sektörün açık ara en büyük pazarı, yüzde 40 payla Rusya. Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği ve Narenciye Tanıtım Grubu Başkanı Ali Kavak, durumu şöyle özetliyor: “Rusya’nın toplam yaş sebze meyve ithalatının yüzde 16,5’ini karşılıyoruz. Sadece narenciyede Rusya’nın ithalatının yüzde 40’ını biz yapıyoruz. Bu yıla dönük hedefimiz ihracatı daha da artırmaktı. Ancak tüm beklentilerimiz altüst oldu.” Ayakkabı da kritik pazarlardan… Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Çetin, şunları söylüyor: “Rusya 2013’te en büyük pazarımızdı. Ukrayna krizi ve Ruble’nin değer kaybıyla pazar kan kaybetmeye başladı. 2014’te 115 milyon dolar olan ihracatımız 2015’te 74 milyon dolara düştü. Uçak krizi kaynaklı bir yıllık kaybın 50 milyon dolar olacağını tahmin ediyorum.” Uçak krizinin beyaz eşya sektörüne etkilerini ise TÜRKBESD Başkanı Ergün Güler anlatıyor: “Beyaz eşyanın da dahil olduğu elektrik ve elektronik sektörünün Rusya’ya 2015 ilk 11 aylık ihracatı geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 50 azaldı. Beyaz eşya sektörü ise 2014’te toplamda 3 milyar 511 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Her sektör gibi beyaz eşya da iki ülke arasında yaşanan son gerilimden olumsuz etkileniyor. Çünkü sanayimiz, Rusya’ya sadece ihracat yapmakla kalmıyor, aynı zamanda orada ciddi üretim tesislerine de sahip.” 
3 ALANDA TABLO NASIL?
Deri ve kuyum sektörleri de Rusya ile yaşanan gerginlik nedeniyle endişeli. Plastik sektörü ise hem direkt hem dolaylı olarak olumsuz etkilenecek pazarlardan. Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı Reha Gür, gelişmelere dair şu açıklamayı yapıyor: “Rusya henüz sanayi mamullerine bir yaptırım açıklamadı ama ihracatın düşeceği ortada. Diğer pazarlara uygulanan yaptırımlardan dolayı, bu sektörlere verdiğimiz ürünlere dönük talep düşüşü de olacak. Hesabımızı toplam pazar riski olarak yapıyoruz.” PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu ise siparişlerde iptallerin başladığını ve bu durumun endişe verici olduğunu söylüyor. Eroğlu’nun değerlendirmesi şöyle: “Kötü senaryoda Türkiye’nin Rusya’ya plastik ihracatının tamamen durması yıllık 300 milyon dolarlık kayba sebep olabilir.Tahmin ettiğimiz iyimser senaryo olursa da krizin 50-75 milyon dolarlık kayıpla aşılabileceğini düşünüyoruz.” İDMİB Başkanı Mustafa Şenocak, “Rusya, kaybedilmemesi gereken bir ülke” diyor ve ekliyor: “Rusya, 225 milyon dolarlık ihracat ve yüzde 16,5 payla en büyük pazarımız. Kürk giyim ihracatının yüzde 55’i, deri giyim ihracatının yüzde 32’si Rusya’ya yapılıyor. Bu pazar 25 yıllık uzun ve sancılı emeklerin sonucu elde edildi, sahip çıkılmalı.”Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner de Rusya’nın değerli bir pazar olduğunu vurguluyor: “Rusya 2012’de 190 milyon dolarlık ihracatla toplam 2 milyar doları aşan mücevher ihracatının neredeyse yüzde 10’unu karşılıyordu. Ancak Ruble büyük oranda değer kaybedince 2014 yılı rakamları 88 milyon dolara düştü. 2015’te ise bu rakam 24 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yani Rusya pazarı 3 yıl içinde yüzde 90’a yakın gerileme gösterdi.” ~NASIL AŞACAKLAR?
Peki sektörlerin ve şirketlerin ambargo krizi karşısındaki oyun planı ne? Hangi sektör krizden nasıl çıkacak? Akla gelen ilk formül pazar çeşitlendirmesi. İç pazara yönelmeyi planlayanlar da var. Devletten sübvansiyon ve destek talebi de çözüm listesinde. Ayakkabı sektörü alternatif pazarlarda çare arıyor. TASD Başkanı Hüseyin Çetin, “AB ülkelerinde büyük bir potansiyel söz konusu. Ayrıca ABD, İran ve Çin pazarlarını da değerlendirmek istiyoruz” diyor. Mücevher ve kuyum sektörünün oyuncuları da aynı yöntemi izleyecek. Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, “Yeni pazarlara yöneleceğiz” diyor ve ekliyor: “Zaten son 2 yıldır Irak, Libya, Rusya, Mısır, Suriye gibi pazarlardaki gerileme üzerine alternatif pazarlara ağırlık verdik. AB ülkeleri ve ABD ile ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Katar başta olmak üzere Ortadoğu önemli. Malezya, Singapur, Hong Kong gibi pazarlarda ciddi mesafeler aldık.” Türk müteahhitlik şirketleri de farklı pazarlarda iş avına çıkacak. TMB Başkanı Mithat Yenigün, “Toplam yurtdışı iş hacminin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturan Libya- Irak-Rusya pazarlarından doğacak kaybı dengeleyebilecek yeni fırsatlar için arayışlar sürüyor” diyor ve ekliyor: “Sahra Altı Afrika ve Güney Amerika’daki potansiyel yatırımlar takip ediliyor. Büyük potansiyel arz eden Sahra Altı Afrika Ülkeleri’nde, Türk müteahhitlik firmaları tarafından 2015’in ilk 11 ayında 1,2 milyar dolarlık iş üstlenildi. Kongo, Gana, Mali ve Nijerya bu dönemde öne çıkan ülkeler.”
YENİ ROTA AB VE İRAN
İhracatçıların Rusya pazarını ikame etmek amacıyla rotayı çevirdiği ülkeler arasında ilk sırada AB ve İran var. İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, “2015’te hazır giyim ihracatımızın yüzde 72’sini AB ülkelerine yaptık. Avrupa’nın 2016’da yavaş da olsa büyüme trendine girmesi bekleniyor. AB’ye ihracatımızı artırabiliriz” diyor. Hazır giyimcilerin rotasındaki diğer ülke ABD. Tanrıverdi, “Çalışmaların sonucunun gelecek dönemde ihracatımıza olumlu yansıyacağını düşünüyoruz” diye konuşuyor. Yaş sebze ve meyve üreticilerinin alternatif pazar stratejisini ise Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak anlatıyor: “Hedef pazarlardan biri Avrupa ülkeleri. Uzakdoğu da orta ve uzun vadede projelerimizin olduğu bölgeler arasında. Çalışmalara başladık. Ama bunlar bugünden yarına olacak işler değil. Ayrıca ürünlerimizin raf ömrü de çok kısa. Ürünleri maksimum 3-5 günde pazarlamak gerekiyor. İç pazar bu ürünlerin tamamını kaldırmaz. Dolayısıyla işimiz biraz zor.” Turizm sektörünün yeni pazar arayışları da Ortadoğu ve İran’a yoğunlaşıyor: Elite World Genel Müdürü Ünal Şınık, şunları söylüyor: “Yaşadığımız olumsuz süreç nedeniyle sektör ve markalar olarak yeni pazarlama kanalları bulmamız önemli. Ortadoğu ve İran pazarları bu noktada öne çıkıyor. Biz de Elite World Oteller zinciri olarak Ortadoğu ve İran’ın yanı sıra Hindistan, Pakistan, Çin ve Türk Cumhuriyetleri gibi hedef pazarlarımıza daha çok eğileceğiz.” 
DESTEK BEKLENTİSİ 
Rusya krizi için dillendirilen çözüm önerilerinden biri de devlet desteği. Birçok sektör devletten geçici süreyle vergi muafiyeti veya sübvansiyon şeklinde destek istiyor. Tekstil, bu çerçevedeki görüşmeleri sürdüren sektörler arasında. İTHİB Başkanı İsmail Gülle, “Alınacak önlemlerde en acil konumuz şirketlerin nakit akışında zora düşmemeleri ve Rusya’dan kaynaklanan sorunların dengeli bir şekilde çözüme ulaştırılması” diyor. Deri ve deri ürünleri ihracatçıları da benzer kaygıları taşıyor. İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Şenocak, “Şu dönemde ticari kaygılarımız çok fazla” diyor ve ekliyor: “Rusya’da Türk ürünlerine karşı ambargo uygulanmaya başlandı. Tırlarımız yollarda durduruluyor. Bu aşamada, uygulanan yaptırımların etkisinin azaltılması amacıyla şirketlerimiz mallarını geri çekmeye çalışıyor. Devletimizden geri getirilmek istenen bu ürünlere karşı vergi muafiyeti ve idari kolaylıklar sağlaması yönünde taleplerimiz oldu.” TGSD Başkanı Şeref Fayat, konuya şu açıdan bakıyor: “Rusya’ya alternatif pazar bulunması yerine devletin Rusya’da sıkıntı yaşayan Türk hazır giyim markalarını geçici olarak destekleyecek bir fonu şimdiden oluşturmasının daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.” Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Üreticilerimizin uğradığı maddi kayıplar telafi edilmeli ve tüm bankalara olan tarımsal kredi borçları, elektrik borçları, SGK’ya olan prim borçları faizsiz olarak ertelenmeli” diyor. 
TELAFİSİ KOLAY MI? 
Peki bu kadar büyük bir pazarın yerine yenisini bulmak kolay mı? Sektör uzmanlarına göre imkansız değil ancak kolay da değil. Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Çetin, “Zararımızı alternatif pazarlarla telafi edeceğiz, ancak kısa vadede yeni pazarlarda sonuç almak pek gerçekçi görünmüyor. 2016 özelinde sektörde için 50 milyon dolarlık kayıp olacaktır. Kriz uzadıkça zararımız da artar” diyor. TÜRKBESD Başkanı Ergün Güler, “Krizle oluşacak pazar kayıplarının telafisi hemen ve kolay mümkün olmayacaktır” diyor ve ekliyor: “İlaveten Rusya’da üretim yapan şirketlerimizin, Rusya’dan diğer ülkelere ihracatı da olumsuz etkilenecektir. Zararın telafisi kolay olmayacaktır. Özetle zarar tabii ki kaçınılmaz ama bu noktada krizin yavaş yavaş soğuyarak sonlamasını temenni ediyoruz.” Lojistik sektörü ise umutsuz değil. Omsan Genel Müdürü Osman Küçükertan, “İhracatçıların başta Türk Cumhuriyetleri olmak üzere yeni pazarlara yöneleceği, bu nedenle beklenen zararın yarıdan fazlasının ilk 6 ayda telafi edilebileceği tahmin ediliyor” diyor.~5 SEKTÖRDE DURUM NASIL?
1. BEYAZ ET

Beyaz et krizden etkilenmeyecekler arasında. Beypiliç Genel Müdürü ve BESD-BİR Başkanı Sait Koca’nın değerlendirmesi şöyle: “Türkiye Rusya’ya ağustos ayında 1.700, eylül ayında 1.300 ve ekim ayında 1.500 ton tavuk eti ihraç etti. 2015’in ilk 10 ayında Rusya’ya 8 milyon dolar ihracat yaptık. Irak’a sadece bir kalemde bu ihracatı gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla ambargo, sektörü pek fazla etkilemez.”
2. SÜT ÜRÜNLERİ
Süt ve süt ürünleri de olumsuz bir beklenti içinde değil. SETBİR Başkanı Zeki Ilgaz, “Süt ve süt ürünleri yasaklı ürünler listesinde olmamasına rağmen gümrükleme işlemlerinde sıkıntılar yaşanabiliyor. Süt sektörümüzün Rusya ile var olan ticaretinin boyutu küçük olduğu için ambargonun etkileri sınırlı olacak” diyor.
3. ÇİKOLATA
Çikolata pazarına dair yorumu Intersweet Genel Müdürü Davut Kaya yapıyor: “Rusya’nın uyguladığı yüksek gümrük vergileri nedeniyle zaten ihracatımız çok sınırlıydı. 2014’ün ilk 11 ayında ihracat 33 milyon dolar iken bu yılın aynı döneminde 23 milyon dolara geriledi. Krizle birlikte bu rakam sıfırlanabilir. Ancak sektörün yıllık ihracatı 2,5 milyar dolar. Dolayısıyla Rusya sıfırlansa da pazarı çok etkilemez.”
4. BİTKİSEL YAĞ
Rusya, Türkiye için sadece alıcı değil, tedarikçi olarak da önemli bir partner. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, şunları söylüyor: “Rusya’dan 2014’te 601 bin ton ayçiçeği ham yağı ithal edildi. İthalatta bir sorun çıkarsa Karadeniz ülkelerinden, Ukrayna, Bulgaristan, Romanya ve Moldova’dan temin edebiliriz. Bu durumda Rusya, kendisi zarar görür.”
5. HUBUBAT
Türkiye’nin Rusya’dan ithal ettiği önemli kalemlerden biri de hububat. Hububat Tedarikçileri Derneği Başkanı Gülfem Eren, krizin olası etkilerini şöyle anlatıyor: “Şu anda herhangi bir sorun yok. Türkiye açısından Rusya’dan ithalatın kesilmesi, alıcıların alternatif menşeili ürünlere yönelmesi anlamına geliyor. Bunlar Ukrayna, AB ve Kanada’dır. Rusya açısından bakıldığında, en büyük pazarlarından birini kaybetmesi anlamını taşır.”

NORBERT KLEIN / BSH TÜRKİYE CEO’SU
MUTLAKA ÇARE BULUNMALI
YAN SANAYİ SORUNU 

Rusya Türkiye’den beyaz eşya alımını durdurdu. Bizim de Tırlarımız sınırda bloke oldu. Daha kötüsü Rusya’da fabrikalarımız var ve fabrikalarımız yan sanayi üretimi açısından Türkiye’ye çok bağımlı. Çünkü ona göre kuruldular. Beyaz eşya sektörü olarak Türk yan sanayisinden parça alıp Rusya’da üretim yapıyoruz. Bu yan sanayi parçalarının getirilememesi, oradaki fabrikaları durma noktasına getiriyor. 
ÇÖZÜM BULUNUR 
Aynı sıkıntı oradaki Türk otomotiv üreticileri için de geçerli. Ancak son bir gelişme olarak Rusya yan sanayi sınırlarını bir şekilde açıyor. Burada esneme oluyor gibi. Çünkü oradaki fabrikaların durması, asıl Rusya’yı olumsuz etkiler. Otomotiv ve beyaz eşya sektörünü toplarsanız, oradaki Türk fabrikalarında 10 bine yakın kişi istihdam ediliyor. Bu kadar kişinin işsiz kalmasını onlar da istemez. Mutlaka bir çare bulacaklardır. 
İHRACAT ETKİLENİR 
Ancak ambargo, Türkiye’den yapılan ihracatımıza muhakkak sekte vuracaktır. Ne yapacağımıza gelirsek? Türkiye’den yapılan ihracatımızın bir kısmını oradaki fabrikadan kompanse edebiliriz. Diğer Türk üreticiler muhtemelen Romanya veya bölge ülkelerdeki diğer fabrikalarından kompanse edeceklerdir. Satış anlamında Avrupa ve Ortadoğu’ya yönelme olacaktır. Hesaplar yeni yapılıyor. Ancak mutlaka bu da atlatılır. ~TÜRK MARKALARI NE YAPACAK?
ŞEREF FAYAT / TGSD BAŞKANI 
700 SATIŞ NOKTASI

Rusya’da çoğu hazır giyim ve konfeksiyon olmak üzere 30 civarında Türk markasının, 700’ün üzerinde satış noktası var. Bu ülkeye hazır giyim ihracatımızın önemli bir bölümü, Türk markalarının kendi mağazaları için gönderdikleri ürünler. Bir başka deyişle Rusya’ya ihracatımızın büyük kısmını markalı ürünler oluşturuyor.
BÜYÜK YATIRIM YAPILDI
Türk markaları Rusya pazarına çok büyük yatırımlar yaptı. Bunlar, AVM ile kira sözleşmesi olan, taahhütleri bulunan, önemli ölçüde çalışana sahip mağazalar. Rakam vermek spekülatif olur ancak Rusya’ya mal sevkiyatının tamamen kesilmesi halinde bu mağazaların sıkıntı yaşaması kaçınılmaz görünüyor. 
İKİ ŞİRKETİN TELAFİ REÇETESİ
OMSAN NE YAPACAK?
 
Rusya’da Omsan Rusya isimli bir şirketi bulunan Omsan’ın genel müdürü Osman Küçükertan, telafi formüllerini şöyle anlatıyor: “Krizin etkilerini telafi etmek için Avrupa-Rusya taşımalarına ve Uzakdoğu konteyner taşımacılığına ağırlık vereceğiz. Omsan 40 ülkeye taşıma yapıyor. Hizmet coğrafyasını geniş tutmamızın sebeplerinden biri de olası krizlerden minimum düzeyde etkilenme yaklaşımımız.” 
KESKİNOĞLU’NUN FORMÜLÜ 
Keskinoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Grup Başkanı Keskin Keskinoğlu, şunları söylüyor: “Rusya’ya 2015’in ilk 10 ayında Türkiye’den toplam 8 milyon dolarlık piliç eti ihracatı yapıldı. Rusya’nın beyaz et alımını durdurması sektörümüz için çok büyük bir risk oluşturmaz. Afrika, Gürcistan, Tacikistan gibi pazarlara yöneldik ve yüksek tonajlı ihracatlar gerçekleştiriyoruz.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz