Yenilikçi savunma

Pek çok yaratıcı fikir daha üst yönetime ulaşamadan ölüyor. Çünkü fikir doğru savunulamıyor...

1.02.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yenilikçi savunma

İYİ BİR FİKRİNİZ VAR ve gerçekten şirketiniz için ciddi bir fark yaratacağını düşünüyorsunuz... Tam destek göreceğini umarak fikrinizi şirketinizin inovasyon komitesine ya da yöneticinize açıyorsunuz. Destek yerine pek çok kafa karıştıran soru, anlamsız yorum ve eleştiriye maruz kalıyorsunuz. İyi olan bir fikir daha doğmadan ölmeye mahkum oluyor.Maalesef yapılan araştırmalara göre önemli değişikliklerin gerektiği durumların yüzde 70'inde, insanlar değişimi inkar ediyor ve eski sistemle yaşamaya devam etmek istiyor.Bu yüzden de yeni bir fikri geliştirmek kadar doğru biçimde ortaya koymak ve savunmak da hayati önem taşıyor. İnovasyon alanında uçuk fikirleri, ayakları yere basanlardan ayıran en önemli özelliklerden biri bu.Liderlik ve değişim alanında dünyanın önemli otoritelerinden Harvard Business School profesörlerinden John P. Kotter, "Her yeni fikrin kabulü aşamasında çeşitli saldırılar olur. Mutlaka birileri çıkıp fikrinizi çürütmeye çalışır. İyi olduğunu bildiğiniz bir fikir için bile diğerlerini ikna etmeye çabalarsınız" diyor.John P. Kotter ve Lorne Whitehead, yeni kitapları "Buy-In: Saving Your Good Idea From Getting Shot Down"da yeni fikirlerin nasıl sayunulacağım, karar vericilerin desteğinin nasıl kazanılacağını anlatıyor. Yenilikçiliğe giden yolda yapılan fikir savaşlarında kazanmanın yollarını gösteriyor.Bu anlamda hem fikir sahibine hem de inovasyon kültürünü yaratan şirkete önemli işler düşüyor. Türkiye'de de özellikle Oracle, GE, Microsoft gibi çok uluslu şirketler ve Turkcell, Netaş gibi sektörlerinin liderleri hem çalışanlarına fikirlerini doğru aktarma ve haklı savunmanın yollarını gösteriyor hem oluşturdukları inovasyon komiteleriyle olabildiğince çok yenilikçi fikir toplamanın yollarını arıyor.

FİKRİ ÖLDÜREN 4 STRATEJİ
"İnovatif fikir doğası itibarıyla reddedilmeye en yakın fikirdir" diyen ABC Danışmanlık İnovasyon Danışmanı Yekta Özözer'e göre her yaratıcı fikrin içinde en az bir mahsuru, yani bir çelişkiyi de barındırdığı gerçeği genelde göz ardı ediliyor. Aslında doğan yenilikçi bir fikri savunmanın anahtarı oldukça basit: Fikri öldüren 4 temel stratejiye takılmamak.Kotter'e göre bir fikre saldırmanın 4 ana yolu var: Korku tüccarlığı yapmak, sürekli ertelemek, kafa karışıklığı yaratmak ve dalga geçmek. Bu stratejilerden biri ya da ikisiyle karşılaşan fikir, çok iyi olsa bile ölü doğabiliyor.Bu stratejiler içinde en çok fikirle ilgili korku yaratmaya rastlanıyor. Burada eleştiri, fikri abartılı noktalarda şirketin ya da toplumun hassas olduğu bir konuya bağlamak ve bu konudaki endişeleri kışkırtmakla yapılıyor. Bir karar vericinin fikri, "Bu ırkçılığa girer" ya da "Bu proje bizi çalışan ayrımcılığına götürür" gibi olasılığı düşük ama şirketin itibarına zarar verebilecek bir noktaya bağlaması genelde projeyi rafa kaldırıyor. Aynı şekilde erteleme yoluyla da fikir öldürülebiliyor. Fikir kabul edilse bile az gündeme gelmesi, zaman içinde sunduğu fırsatı kaybetmesine neden oluyor, fikir silinip gidiyor. Burada Kotter, iyi bir fikrin belirli bir ajanda içinde kademeli teslim tarihleri ile çalışılmasını öneriyor.Fikri olduğundan daha karışık bir sorun haline getirmek de ciddi saldırı türlerinden biri... Ne kadar basit olursa olsun karar vericilerden birinin konunun uzaktan ilgili ya da ilgisiz yanlarını ortaya koyması, fikri anlaşılmaz ve kabul edilemez gibi gösteriyor. Bir de öneri sahibini hedef alan küçük düşürücü yorumlar, bu kişiyle dalga geçmek de fikre geri dönülmez zararlar verebiliyor.

İYİ BİR SUNUMUN YOLLARI
Aslında yeni fikir için ikna aşamasında ilk adım, doğru bir sunumla fikri karar vericilerin gündemine sokabilmek ."Üzücü olan gerçekten değerli bir fikrin iyi anlatılamadığı için çoğunlukla kabul görmemesi" diyen Algoritma Business Consulting Kurucusu Ali Özgenç, inovatif fikrin sunulmasının mutlaka ciddi bir hazırlık gerektirdiğine inanıyor. ~
"Şirkete katkısı ne olacak? Şirkete hesaplanabilir ve hesaplanamaz getirileri neler olacak? Gerçekleşirse şirket ne duruma gelecek? Neden şimdi gibi soruların yanıtlanması önemli" diye konuşuyor. 2004-2010 yılları arası General Electric'in AR-GE merkezinde görev alan GE Türkiye ve Güneybatı Asya Pazar Geliştirme Müdürü İbrahim Gökçen de Özgenç ile aynı görüşte. "Gelen fikrin fizibilitesinin iyi yapılması çok önemli. Bu fikrin teknolojisinin nasıl geliştirileceği, nasıl ticarileştirilebileceğini önceden ortaya konulmalı" diyen Gökçen, GE'de yeni fikirlerin öncelikle sektördeki ihtiyaçlar, şirket stratejisine uygunluk ve teknoloji stratejisi paralelinde olmasına göre değerlendirildiğini belirtiyor. Bu konuda Yekta Özözer de fikrin yaratacağı riskleri ve kazançları rakamsal olarak belirtmenin önemine değiniyor. "En kötü senaryoda ne tür bir zarar oluşacağı da açıklanmalı. Farklı alternatif fikirlerin uygulanması durumunda ne tür sonuçların çıkacağıyla hiçbirinin yapılmadığındaki durumu karşılaştırmalı senaryoyla aktarmak etkiyi artırır" diyor. Microsoft'un "Kıvılcım" adını verdiği intranet portalı da bunun net bir örneği... Microsoft Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Belgin Ertam, "Çalışanlarımız maliyetleri azaltıcı, tasarrufu özendiren veya verimliliğe katkıda bulunan birçok farklı öneriyi intranetimize istediği an girerek, sürekli gelişen yenilikçi kültürümüzde bir 'kıvılcım' daha yaratıyor" diyor.

KARŞIT FİKİRLİLERLE TARTIŞIN
Konunun derinine indikçe, sunulan fikre yapılan saldırılarla başa çıkmanın günümüz iş dünyasında bir beceri olduğu, sektör ve yaştan bağımsız öğrenilmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Bugün tüm dikkatler iyi fikri bulma, yeni strateji geliştirme üzerine yoğunlaşıyor. Bir konu hakkında fikir bulmak, gerekli verileri toplamak, analiz yapmak, bunları belli bir mantıkla bir araya getirmek başka bir iş, fikrin kabulü için gereken desteği toplamak tamamen başka bir iş.Kotter, "Bu, ister küçük bir problemde 5-6 kişiyi ikna etmek olsun ister büyük bir şirketin önemli bir kararı için yüzlerce kişiyi ikna etmek olsun, insan doğası ve grup dinamikleri işin içine girince karanlık bir yolda gidiyorsunuz demektir" diyor.İkna sürecinde tehlikeli de görünse Kotter, konu hakkında ateşli karşıt görüşleri olan kişileri fikri tartışma ortamına davet etmek gerektiğini düşünüyor. Bunun nedenini ise şöyle açıklıyor: "Fikrinize gereken dikkati çekebilmek çok önemli. Size saldıracak kişilerle tartışarak, eleştirilerini alarak fikrinize dikkat çekebilirsiniz. Sorulan sorularla ortamdaki herkesin konuyu iyi şekilde anlamasını ve fikrinizi kucaklamasını sağlayabilirsiniz.Size bağırılsa bile net, kısa ve açık bir dille yanıt vermelisiniz. En etkili insanlar, karşı tarafı söz yağmuruna tutmaktansa saygılarını kaybetmeden, açık ve net bir şekilde bilgiyi vererek konuşanlardır. Yani düşmanı içeri alıp o size saldırdığında sinirlenmeden fikrinizi savunacaksınız. Siz de saldırıya sinirlenir ve saygısızca davranmaya başlarsanız insanlar saldırana sempati duymaya başlayabilir, bu da sizin fikrinize zarar verir."

MÜTTEFİK BULUN
Güçlü eleştirilerin önünde fikrinin arkasında durmanın yanında şirket içinden, yönetici kademesinden ve müşteri kanalından destek almak da fikrin yaşamasına olumlu katkı sağlıyor. Örneğin Ali Özgenç, ortaya konan fikrin mümkünse sağlam bir müşteri iç görüsüne dayandırılmasının artı sağlayacağının altını çiziyor. Gökçen de "GE'de fikir sahibi, meslektaşları ve şefleri ile sürekli bilgi alışverişinde bulunur. Fikriyle ilgili olabildiğince çok görüş ve veri toplar, destek almaya çalışır. Zaten kötü fikir, bu sistem içinde ilerlemez" diyor.Gerçekten de karar verici kişiler ya da komitenin önüne çıkmadan önce şirket içinde müttefikler bulmak, fikir etrafında bir koalisyon oluşturmak, destekçileri belirlemek de çok önemli. Özgenç'in dediği gibi, "fikir için şirkette bir iç pazar oluşturulabiliyorsa fikir şirkete önemli bir yeni kulvar açıyor veya bir derdine ilaç oluyorsa gücü daha da artıyor." Yekta Özözer de bu noktada, karar verecek yöneticiyi etkileyebilecek kişilere konunun önceden aktarılması ve onlardan ek bir desteğin alınmasının ülkemizde işe yarar bir yaklaşım olduğunu aktarıyor. "Yine ülkemizde çokça yaşanan tipik bir durum da yaratıcı bir fikrin onu reddetme potansiyeli yüksek orta yönetim yerine, bu işlere daha meraklı üst yöneticiye direkt olarak sunulmasıdır" diyor.~
Aynı bakış açısıyla yarattıkları "Kıvılcım" portalinde fikir sahiplerinin değerlendirme aşamasında yapılan yorumları, değerlendirmeleri görebildiğini belirten TEB İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Nilsen Altıntaş, sistemlerini şöyle anlatıyor:"Fikir sahipleri gerekli gördüklerinde değerlendiricilere daha fazla detay, daha farklı bir bakış açısı gibi noktalarda ek katkı sağlayabiliyor, fikirlerini savunabiliyorlar. Fikir sahipleri birbirlerinin de önerilerini görerek puan verip yorum yapabiliyor."

ORTAM HAZIR MI?
Yaratıcı fikirlerin doğru savunulması için şirketlere de ciddi iş düşüyor. Özözer, yaratıcı fikirlerin kabul edilebilmesi için kalıbın dışına çıkmaya tolerans gösteren, fikri hemen öldürmeyen bir şirket kültürünün yaygın olmasıgerektiğine dikkat çekiyor.Özgenç de Özözer ile aynı fikirde: "Bir inovasyon fikrinin en iyi şekilde ortaya konulabilmesi, geliştirilmesi ve değerlendirilmesi için şirketlerde sübjektiviteden olabildiğince uzak sistemlere ihtiyaç var. Yönetimin şirketlerde var olan bağışıklık sistemini aşmada aktif rol alması bu açıdan önemli" şeklinde konuşuyor.İnovasyonu bankanın hedefleri içinde üst sıralarına taşıyan TEB de yeni fikirler için uygun ortam ha-zırlamaya önem veriyor. Altıntaş, bankada yarattıkları ortamı şöyle anlatıyor: "Tüm orta ve üst yöneticilerimiz yerel, yabancı danışmanlarla inovasyon eğitimlerine katıldı ve öğrendiklerini ekiplerine anlattılar. Çalışanlarımıza inovasyon ve fikir üretme tekniği eğitimleri verildi. Teşvik etmek amacıyla ödül ve performans modelleri kurduk."Bu aşamada Türkiye'de pek uygulaması görülmese de verilen ödüllerin fikri verenle öneriyi uygulayan bölüm ve yöneticisi arasında paylaştırılması da şirketin yeniliklere bakışını olumlu etkiliyor. Böylece yöneticiler, fikri öldürmeden iyileştirilmeye ve uygulamaya daha çok çalışıyor. Netaş Genel Müdürü Müjdat Altay da "Fikir sahiplerini, yenilikçi ve teknolojik içerik, uygulanabilirlik ile ekonomik ve toplumsal yarar kriterleriyle besleyerek sürece dahil olup fikirlerini ve projelendirme çalışmalarını savunabilmeleri için destekliyoruz. İnovasyon sürecimizde, yönetimin desteği, programın sağlıklı yapısı, şeffaflık ve ödüllendirme konularındaki performansımıza büyük özen gösteriyoruz" diye konuşuyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz