Stres avcıları

Stresle mücadele için her biri ekndi yöntemini uyguluyor.

1.07.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Stres avcıları
200'den fazla ülkede 92 bin 400 çalışanı ve dünyanın en değerli markasını yöneten Coca-Cola CEO'su Muhtar Kent, gün içinde neredeyse hiç mola vermeyecek kadar yoğun çalışıyor. İş stresiyle başa çıkmak için ise soluğu denizde ya da Ayvalık'taki zeytin bahçesinde alıyor. Denizin ve zeytin ağaçlarının en büyük iki tutkusu olduğunu belirten Kent, burada geçirdiği zamanlarda tüm stresini ve yorgunluğunu geride bırakıp adeta yenilendiğini söylüyor. TNT Genel Müdürü Turgut Yıldız'ın da iş stresini yenmek için çeşitli yöntemleri var. Önce denize merak salan Yıldız, şu aralar deniz merakına bir de bahçe işlerini ekledi. Bahçe ile ilgilenmenin kendisini dinlendirdiğini söylüyor. Bilgisayar oyunlarına da düşkün olan Yıldız, "Özellikle uçak simülatör oyunu ile stres atıyorum" diyor. Sadece Muhtar ve Yıldız değil, iş dünyasında üst düzey yöneticilik yapan birçok isim, stresle başa çıkmak için kendi çözümlerini bulmuş durumda. Dev bütçeleri yönetmek, kritik anlaşmalara imza atmak ve birçok riskli kararı hayata geçirmek için öncelikle stresle mücadele etmek zorunda kalan iş insanlarının bunu nasıl başardığına gelince...

ZORLU'NUN ÇÖZÜMÜ YÜZMEK
Ahmet Zorlu Türkiye'nin en büyük gruplarından Zorlu Holding'de kaptan köşkünde oturuyor. Birçok sektörde çok sayıda şirketi yönetirken pek çok kritik karar alıyor, bazen şirketinin kaderini etkileyen sözleşmelere imza atıyor. Ve kendi deyimiyle stresten uyuyamadığı günler de yaşıyor. 40 yılı aşkın süredir iş dünyasında kritik dönemeçleri aşarak ilerleyen Zorlu'nun, stresinkaçınılmaz olduğu günlük temposunda kendisine bulduğu çözüm ise yüzmek ve yürümek. Yüzmeyi adeta iyileştirici bir tedavi olarak kullanıyor. Günde bir saat yüzen Zorlu, bu sporu vücuttaki tüm kasları aynı anda çalıştıran tek spor türü olduğu için tercih ettiğini söylüyor. "Haftanın 7 günü sabah ve akşam olmak üzere günde toplam bir saat mutlaka yüzüyorum. Yüzerken vücudun suya temas etmesi sakinleştirici bir etki yaratıyor, negatif enerjiyi alıyor. Kendimi bu yolla yeniliyorum. Ayrıca spor öncesinde mutlaka yarım saat yürüyorum. Yürümek en iyi terapi. İş stresini yüzerek ve yürüyerek atıyorum" diyor.

YEMEK KURSLARINA GİDİYOR
Siemens Tedarik Zinciri Yönetimi IT Çözüm ve Servisleri Direktörü Ali Rıza Ersoy, günde ortalama 12 saat çalışıyor. Tüm gün yüksek tempoda, kendi ifadesiyle nefes almamacasına koşturuyor. Müşteri projelerinin azalıp artması, işlere yetişememe, hep hatasız olmaya çalışma, şirketin finansal hedeflerinin zorluğu da Ersoy'un ana stres kaynakları. Ancak o tüm bu tempoya karşın stres yönetimi adına haftada 3-4 kez spor yapıyor. Sporun hem fiziki hem ruhsal dünyasını tam anlamıyla dengelediğini ifade ediyor. "Sağlıklı kalmak ve enerjik olmak için çok etkili. Formda kalıp fit olmak da insana ayrıca kendini daha iyi hissettiriyor. Yaklaşık 2 yıldır profesyonel bir spor koçu ile çalışıyorum. Bana haftalık program hazırlıyor. Salı, perşembe ve cumartesi günleri erken, pazar günleri ise koçumla beraber akşamları koşuyor, ağırlık çalışmaları yapıyoruz. Avrasya Maratonu'nda da 15 kilometre koşuyorum" diyor. Ersoy, sadece sporla değil hobileriyle de stres düzeyini düşürmeye çalışıyor. 15 yaşındaki oğlu ile birlikte yemek kurslarına gidiyor. Bu konuda, "Evde yemek şöleni düzenliyor ve sonbaharda şarap üretiyoruz" diye konuşuyor.~

SERGİ GEZEREK DİNLENİYOR
Beymen Genel Müdürü Elif Çapçı, perakendenin hızlı dünyasında durmaksızın koşuşturuyor. Sabah saat 8'de ofiste soluğu alıyor, akşam saat 8'den önce de çalışmayı bırakmıyor. Beymen'in çok yüksek tempoyla işleyen bir yapı olduğunu belirten Çapçı, "Gün içinde çok büyük bir yoğunluk yaşanıyor. Günün önemli bir kısmını toplantılar oluşturuyor. Yurtdışı markalardan gelen çok sayıda ziyaretçi, mağaza ziyaretleri, yurtiçi-yurtdışı seyahatleri de rutinimin önemli bir parçası" diyor. Bu tempo içinde Çapçı için stresin doruk noktasına çıktığı anlar ise önemli yatırım kararlarının verildiği ve hayata geçtiği dönemler oluyor. Ancak Çapçı, ne yorgunluktan ne stresten şikayetçi. Profesyonel hayatının hep bu şekilde geçtiğini söylüyor. Yenilenmek, biraz olsun yorgunluk atmak için de fırsat bulduğu zaman dilimlerinde çağdaş resim sergilerini takip etmenin kendisine iyi geldiğini ifade ediyor. Stresten kurtulmak için başka neler yaptığını da şöyle sıralıyor: "Kısa seyahatlere çıkmak ve kitap okumak iyi hissettiriyor. Ayrıca sevdiğim insanlarla zaman geçirerek stres atıyorum. Gönüllülük faaliyetleri de tazelenmemi sağlıyor."

ESKİ MİMARİ YAPILARI İNCELİYOR
Özak Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık'ın da yoğun ve stresli bir temposu var. Günde ortalama 10-14 saat çalışıyor. "Artık bu tempo benim için bir yaşam biçimi olmaya başladı. Saat kavramımız kalmadı. Günün her saati, her yerde bir toplantı, bir organizasyon, bir görüşme olabiliyor. Zaman kazanabilmek için ev dışında, ofiste ve arabada da kıyafet bulunduruyorum. Toplantının içeriğine göre kıyafet değiştirerek ortama en hızlı şekilde uyum sağlamaya çalışıyorum" diyor. Akbalık, bu yoğun ve stresli çalışma ortamında, bir an olsun nefes alıp işine en iyi şekilde odaklanabilmek için başka konularla ilgilenmeyi tercih ediyor. "Böylelikle bir önceki konuya dönmeden önce kafamdaki stresten arınmış oluyorum" diyor. Tüm yorgunluğundan ve stresinden kurtulmak için Akbalık'ın birçok hobisi de bulunuyor. Fırsatnbuldukça hafta sonlarında denize açılıyor, balık tutuyor, yüzüyor. Yürüyüşe çıkmanın, özellikle de eski mimari yapıların detaylarını incelemenin kendisi için en güçlü rahatlama yöntemlerinden biri olduğunu ifade ediyor.

FOTOĞRAFLARA BAKARAK ORTAMDAN UZAKLAŞIYOR
Ülker Grubu Başkan Yardımcısı Cafer Fındıkoğlu, hayatının hiçbir döneminde çalışmasını saatlerle sınırlamadığını söylüyor. "Ancak hiçbir zaman 'ooohhh' deyip işleri bitiremedim. Çünkü dinamik ekonomik ortamda, değişik olaylar ve etkileşimlerle her an yeni konularla karşı karşıya kalmanız ve bu konularda yeni kararlar vermeniz gerekiyor" diyor.nYeni kararlar verme süreci Fındıkoğlu'na işte en çok stres yaşatan anlar. Ancak o da birçok yönetici gibi stresten arınma konusunda kendi yöntemlerini bulmuş. Bu yöntemler arasında ilk sırada spor yapmak geliyor. "Haftada 4 gün sabahları yaptığım hafif koşu ve ağırlık çalışması, bir yandan güne zinde başlamamı bir yandan da salgılanan adrenalin nedeniyle rahatlamamı sağlıyor. Söz konusu saatler, doğanın da güneşin ilk ışıklarıyla birleşme saatleri olduğundan ayrı bir keyif sunuyor" diye konuşuyor. Fındıkoğlu'nun stresten uzaklaşma konusunda bir diğer çözümü de kültürel ve doğal açıdan zengin ülkelere gitmek. Yılda 2 kez çıktığı bu gezilerin, 8-10 günlüğüne de olsa kendisini ofis ortamından uzaklaştırdığını ifade ediyor. Bu sürede tamamen yenilendiğini, özellikle seyahat fotoğraflarına bakmanın iş yoğunluğunda kendisini rahatlattığını da sözlerine ekliyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz