2011 Satın alma yılımız olacak

Albayrak, son 10 yılın en hızlı büyüyen gruplarının başında geliyor

1.05.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
2011 Satın alma  yılımız olacak

Mustafa Albayrak, Albayrak Grubu'nun icra kurulu başkanı ve ailenin en ön plandaki ismi. Medya, inşaat, liman, sanayi ve hizmet sektöründeki 30 şirketiyle Albayrak Grubu da son 10 yılın en hızlı büyüyen gruplarından biri. Grubun İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle olan ticari ilişkilerinin sanıldığı gibi Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde değil 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında başkanlık yapan İbrahim Tırtıl Paşa döneminde başladığını söyleyen Mustafa Albayrak, "Ulaştırma, çöp toplama ve temizlik ile inşaat 2000'li yıllara kadar ana işlerimizdi" diyor. 2000 yılında 150 milyon dolar ciroya sahip olan grup, 2001 sonrasındaki özelleştirmelerle lig atlamış durumda. "Özelleştirme İdaresi'nden en pahalı alımı yapan bile ertesi gün kârlıdır. Alan her zaman kârlıdır. Özelleştirmeler büyük fırsat. Satın almaları da böyle görüyorum. Satın almalar ve özelleştirmeler bizim büyümemizde önemli rol oynadı. Aldık, rehabilite ettik, kazandık" diye konuşan Albayrak, 2010 yılında 800 milyon TL ciroya ulaştıklarını, 2011 hedeflerininse yüzde 100'e yakın bir büyüme oranıyla 1,5 milyar TL olduğunu açıklıyor. Mustafa Albayrak'ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Capital: Albayrak Grubu olarak bugün çok büyük bir yapısınız. Bu noktaya nasıl geldiniz?
- Trabzon Of kökenliyiz. Önümüzdeki yıl 60'ıncı yılımızı kutlayacağız. Babam Türkiye'nin sayılı müteahhitlerinden biriydi. İlk işleri Muş Tren İstasyonu, Erzincan Deprem Evleri idi. Doğal afetlerin sık olduğu dönemlerde gurbette müteahhitlik yapardı. 1977'deki krizden sonra müteahhitlik zorlaşmıştı. Babam, "İkinci bir iş yapalım" dedi. Önce bir otobüs aldık. O otobüsle Ulusoy için Trabzon-İstanbul arasında yolcu taşıyorduk. Ardından birkaç otobüs, minibüs ve ticari taksi aldık. 1980 yılında İstanbul'da şehir içinde fabrika servisi yapmaya başladık. 1981 yılında kardeşlerimle Albayrak Turizm'i kurduk. Babam o zamanlar 50-55 yaşlarında ve ailenin başındaydı.

Capital: Genel kanı Albayrak Grubu'nun Recep Tayyip Erdoğan başkanlığı döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin işlerini aldığı ve büyümeye de o dönemde başladığı yönünde. Belediyeyle olan ticari ilişkiniz ne zaman başladı?
- 1981 yılında İstanbul Belediye Başkanı Abdullah Tırtıl Paşa idi. Sıkıyönetimin belediye başkanıydı. İlk o zaman İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ulaştırma servis hizmetlerini yapmaya başladık. Herkes bizi Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken belediye müteahhidi olduk gibi algılıyor. Ancak ben size işin doğrusunu anlattım. 1981 yılında 1 otobüsümüz vardı. 1987 yılında Türkiye'nin 15 ilinde şubesi olan 4 bin araçlık bir filoya sahiptik. 1983 yılında babamın daha önceki mesleği olan inşaat ve proje geliştirme işine başladık. 1989'un sonunda ilk temizlik şirketimizi kurduk. 1991 sonuna geldiğinde Metrotem adlı bu temizlik şirketi 2 bin 500 kişinin çalıştığı Türkiye'nin en büyük temizlik şirketi olmuştu. 1992 yılında İstanbul'da ciddi anlamda bir çöp sorunu vardı. İşçi sendikaları sürekli grev yapıyordu. O zaman belediyelerden "Çöplerimizi toplar mısınız" diye talep gelmişti. 2 bin 500 kişilik kadroyla beraber 600 kişilik de kadro takviyesi yaparak 600'e yakın araç alarak çöp toplama işine girdik. 1995-1996 yıllarında elinde 600-700 araç olan bir çöp toplama şirketimiz daha oluşmuştu.~

Capital: Büyümenizde özelleştirmelerin katkısı ne oldu?
- 1997 yılında Özelleştirme İdaresi'nden Sümer Holding'in Ereğli'deki Sümerbank fabrikasını aldık. Milli Savunma Bakanlığı'nın yanı sıra kamunun hem elbise hem tekstil ihtiyacını karşılıyorduk. 1997 yılında Yeni Şafak Gazetesi'ni satın aldık. Bu arada girdiğimiz sektörlerdeki işlerimiz de devam ediyordu. Bu süreçte 10 binden fazla konut yaptık. Çöp toplama işinde büyüdük. Geri dönüşüm işine girdik. 2003'te Özelleştirme İdaresi'nden Trabzon Limanı'nın işletme hakkını 30 yıllığına aldık. Tümosan Traktör Fabrikası'nı ve Balıkesir Seka fabrikasını yine Özelleştirme İdaresi'nden aldık. Tümosan'ı aldığımızda yüzde 1 pazar payı vardı ve pazarda sonuncuydu. Şu anda yüzde 17 pazar payıyla sektörünün ikincisi konumunda. Bu yıl pazardan yüzde 20 pay alma hedefimiz var. 2010 yılında 4 bin 800 traktör ürettik. 2011'de 10 bin traktör üretmeyi hedefliyoruz.

Capital: Özelleştirmeden aldığınız bu işletmelerle ilgili yatırım planınız var mı? Bu işlerde ne kadar büyüme planlıyorsunuz?
- Tümosan'da aynı tesiste 15 milyon dolaryatırımla bir döküm fabrikası yapacağız. Tümosan'ın 2 milyon metrekare alanı var. Yine bu arazi içine araç üstü ekipman dediğimiz itfaiye, çöp kamyonları, treyler, betonyerler, beton santralleri gibi araç üstü ekipman üretecek bir tesis kuruyoruz. Buna da 10 milyon dolar yatırım yapacağız. Bu iki tesisi de 2011 içinde faaliyete alacağız. Balıkesir Seka'ya 2012'nin sonuna kadar 30 milyon dolar civarında yatırım yapacağız. Türkiye'de gazete kağıdı üretimi hiç yok. Orada Özelleştirme İdaresi ile mahkemeliğiz. Mahkeme sonuçlanınca, bu yatırımı yapıp orayı da en az 600-650 kişini çalıştığı bir tesis haline getireceğiz.

Capital: Peki inşaat sektöründe neler planlıyorsunuz?
- Kendimize ait 3 arsamız var. Bunların üzerinde toplam 500 milyon TL yatırım gerçekleştireceğiz. Buradan 1 milyar 200 milyon TL satış hedefliyoruz. Yine hasılat paylaşımı yöntemiyle görüştüğümüz 2 arsa var. Onlardan da toplam 800 milyon TL satış hedefimiz oluşacak. Bunlar 2011 ve 2012 sonuna doğru realize olabilecek hedefler. 2005'te TMSF tarafından satışa sunulan İktisat Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı'nı bünyemize dahil edip Albayrak GYO'ya dönüştürmüştük. Seçimden sonra yılın sonuna doğru piyasalarda bir sıkıntı olmazsa hem Tümosan'ın belli bir kısmını hem Trabzon Limanı'nın belli bir kısmını hem de çöp işimizin belli bir kısmını halka arz edeceğiz.

Capital: Hızlı büyümenizi sağlayan en önemli hamleniz neydi?
- Birden büyümedik. Türkiye ekonomisine paralel büyüdük. Sadece biz değil, herkes büyüdü. Ticaretteki başarının temelinde Allah'ın yardımının ve şans faktörünün çok etkili olduğuna inanıyorum. Öyle kalkıp da "Şöyle çalıştım, böyle çalıştım, ondan sonra da buralara geldim" diyen adamların hiçbirine inanmayın. Bir sürü insan o yapılanların hepsini yapmış ve batmıştır. Samimi olmuştur, çok çalışmıştır, dürüst olmuştur, alınması gereken kararları almıştır ama batmıştır. Dolayısıyla şans faktörü önemli. İnancım gereği buna nasip diyorum. Dolayısıyla işadamlarının nasibi bir kenara bırakıp ukala ukala konuşmaları da moralimi bozuyor.~

Capital: Sizin en büyük şansınız neydi?
- Yapıp bitirdiğim projelerin tamamı zarar etsem de benim için şanstır. Hiçbir işime diğerinden daha fazla önem vermiyorum. İşimizle nikahlı değiliz. Stoğa bir gün çalışmam. Risk görüyorsam o işletmeyi kapatırım. Ülkeyi kurtarmak gibi bir iddiam da yok. Bizim sağlıklı olmamız gerekiyor ki ülke için koşturalım.

Capital: Peki 100 milyon dolarlık şirketler grubundan milyar liralık şirketler ligine geçerken bu eşikleri nasıl atladınız?
- Eşik atlama bazen fırsat gibi görünebilir, bazen de şirket batırır. Ben özelleştirmeleri aman aman fırsat olarak görmedim ama Trabzon Limanı iyi bir yatırımdı. Gerek Tümosan gerek Ereğli Tekstil iyi yatırımlardı.İyi bir hizmet grubuyuz. İnşaatta da iyiydik. Belli dönemlerde hizmet sektörü, inşaatı taşıdı. 2009-2010'da hizmet, inşaatı taşıdı. 2007'de inşaat grubu sanayiyi taşıdı. Dolayısıyla bulunduğumuz her sektör belirli dönemlerde görevini yerine getirdi. Türkiye'de yapılan Özelleştirmeler girişimciler için gerçekten önemli fırsatlar oldu. Hep söylemişimdir: Özelleştirme İdaresi'nden en pahalı alımı yapan bile ertesi gün kârlıdır. Satın almalar ve özelleştirmeler bizim büyümemizde önemli rol oynadı. Aldık, rehabilite ettik, kazandık.

Capital: Yeni satın alma planlarınız var mı?
- Hizmet sektöründe 2011 bizim için satın almalar yılı olacak. Önce halka arzı yapacağız ardından satın almalar yapacağız. Geri dönüşüm işinde satın almalarla güçlü bir grup oluşturmak istiyoruz.

Capital: Bundan 10 yıl sonra Albayrak Grubu'nu nerede görüyorsunuz?
- Benim hayallerim o kadar geniş değil. 10 yıl önce bugün Türkiye'nin geldiği yeri birileri hayal edemiyordu. Dolayısıyla 10 yıl sonrası için öncelikle bölgeyle ilgili endişelerim var. Oralarda Türkiye'yi etkileyecek ciddi sorunlar olmazsa, Cumhuriyet'in 100'üncü yılı olan 2023'te çok rahat bir şekilde Türkiye, dünyanın ilk 10'unda olur. Dünyanın ilk 10'unda olan bir ülkenin girişimcisi de ne kadar beceriksiz olursa olsun başarılı olur.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz