Avcılarımız şirket peşinde

Esas Holding,gerçekleştirdiği iddialı satın almalarla da adından sıklıkla söz ettiriyor.

1.05.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Avcılarımız şirket peşinde

Esas Holding, 3 milyar TL'ye yaklaşan cirosuyla son dönemin en iddialı gruplarından biri. 2000 yılında Şevket Sabancı ve çocukları Emine Kamışlı ve Ali Sabancı tarafından kurulan holding, 11 yılda gıda, perakende, havacılık ve sağlık alanında 13 şirketli bir yapıya dönüştü. Holdingde dönüm noktasını ise 2005'te satın alınan Pegasus oluşturdu. Bu başarılı satın almanın ardından şirket, kendini risk sermayesinden özel sermaye fonuna doğru konumlandırdı. Pegasus'un rüzgarıyla satın almalar giderek arttı. Peyman, Electroworld ve en son geçtiğimiz yıl AFM Sinemaları Esas Holding çatısı altına girdi. Esas Holding CEO'su Çağatay Özdoğru, "Türkiye'de tekiz" diyerek aile ve diğer finans kaynaklarını kullanarak özel sermaye yatırımı yapan tek fon olduklarını söylüyor. Önümüzdeki dönemde satın alma işlemlerine devam edeceklerinin sinyallerini veriyor. Uzun dönemde pazarda 1'inci ya da 2'nci olacak işlere baktıklarına değiniyor ve "FAVÖK kârlılığı olmayan işlerden uzak duracağız. İş yapıştarzında sektöründe bir paradigma değişikliği üreten işleri tercih ediyoruz" diye konuşuyor. Esas Holding'in CEO'su Çağatay Özdoğru ile satın alma kriterlerini, şirketlere nasıl değer kattıklarını ve işlerinin geleceğini konuştuk:

Capital: İddialı satın almalarla dikkat çekiyorsunuz. Hangi tip şirketlerle ilgileniyorsunuz?
- Esas Holding, 2000 yılında kuruldu. 2005 yılı öncesi tam bir risk sermayesi şirketi olarak çalışıyorduk. Sıfır kilometre ya da yeni kurulmuş şirketlere yatırım yapıyorduk. Bu şirketlerin bir kısmı başarılı olamadı. Renty, Promed ve City Farm gibi yatırımlardan çıktık. Ama Medline halen bizimle devam ediyor. 2005'ten sonra özel sermaye fonu olarak çalışmaya başladık. Artık sıfır kilometre şirketlere girmeme kararı aldık. 2005'te Pegasus'un satın alımı da bu kararın miladı diyebiliriz. Esas Holding, Türkiye'de tek... Biz bir aile ofisi özel sermaye fonu olarak tekiz.

Capital: 2005 yılı sonrası satın alma kriterlerinizde ne gibi bir değişiklikler oldu?
- Artık belli büyüklüğü olan, mevcut cirosu 100 milyon doların üstündeki şirketlerle ilgileniyoruz. FAVÖK kârlılığı olmayan işlere girmiyoruz. Ayrıca yurtdışında örnekleri olan işleri takip ediyoruz. Pegasus örneğindeki gibi yurtdışında başarılı örnekleri olan iş modellerinin Türkiye'ye adaptasyonuyla ilgiliyiz. Girdiğimiz alanlara gelince... Bir paradigma değişikliği, sektörde yenilik yaratabileceğimiz işlere girmeyi tercih ediyoruz. Havayolu taşımacılığı alanı uzun yıllardır vardı, ancak düşük maliyetli havayolu şirketi örneği yoktu. Böyle bir modeli piyasaya sunduğunuz zaman büyüme ihtimaliniz çok yüksek. Nitekim Pegasus'da da bunu yaptık. Peyman'da da paketli kuruyemişe geçiş yeniydi. Fındık-fıstık hep yediğimiz ürünlerdi ama organize gıda perakende zincirlerinin gelişmesiyle birlikte paketli ürünlere talep artıyordu. Bu nedenle bu alana girdik. Bir de ya işe hakim, eli üzerinde ortaklar arıyoruz ya da girdiğimiz işe çok iyi bir yönetim anlayışı getirmeye çalışıyoruz. Sektörün etik olması da bizim için önemli. Haksız rekabetin olmadığı, kayıt dışının çok olduğu sektörlerden uzak duruyoruz.~

Capital: Pazar payıyla ilgili de kriteriniz var mı?
- Bu da çok önemli... Bugün olmasa bile kısa vadede hem ciro hem pazar payında 1'inci ya da 2'nci olabilecek şirketlerle ilgileniyoruz. Bazen çok büyük sektörlerde, tüketici elektroniği perakendeciliğinde olduğu gibi güçlü 3'üncü olmayı da kabul edebiliriz. Yatırım yaptığımız işlerin anladığımız sektörlerden olmasına da dikkat ediyoruz. Bugün için 4 sektörde tecrübemiz var. Bunlar havacılık, gıda, perakende ve sağlık... Aslında tüketiciye yakın sektörlere daha sıcak bakıyoruz. Bir de eskiden gelen, Sabancı Holding deneyimleriniz sayesinde de anladığımız, aşina olduğumuz işler var.

Capital: Esas Holding'in kurucuları Akbank'ın da hissedarları arasında. Bu durumda finansal hizmetler, finans alanıyla ilgilenir misiniz?
- Finans, ilgilendiğimiz alanlar arasına girmiyor dersem, yalan olur. Ancak şu an için bu alanlarda bir arayışımız yok.

Capital: Siz de telekomünikasyon deneyimine sahipsiniz. İlerde bu alana girebilir misiniz?
- Tabii ben ve Erhan Bey çimento ve telekomünikasyon sektörlerini de iyi biliyoruz. Telekomünikasyon projelerine bakıyoruz ama ilgi çekici bir proje henüz gelmedi. Bu sektörde boş alan bulmak kolay değil.

Capital:
Fon olarak satın alma kararlarında hızlı mısınız? Satın alma süreciniz nasıl işliyor?
- Bizim diğer fonlardan farkımız bu. Evet, çok hızlı karar alıyoruz. Bir telefon ya da bir yan odaya geçerek karar alırız. Resmi 4 kişilik toplantılara filan gerek duymayız. Örneğin, AFM Sinemaları'nı satın alırken fiyat için gece yarısı Ali Bey'i ve Emine Hanım'ı aradım. Onayı telefonda aldım. Satın alacağımız şirketlerle ilgili bilgiyi yatırım bankalarından alabiliyoruz. Bunun dışında kendi beğendiğimiz şirketler de oluyor. Onlarla gidip kendimiz tanışıyoruz. Ama tabii ki yine de satın alma süreci zaman alıyor. AFM Sinemaları'nın satın alımı 1 yıl sürdü. Genelde satın alma işlemleri minimum 3 ay, en fazla 1 yıl sürüyor diyebiliriz.

Capital: Aldığınız şirkete nasıl değer katıyorsunuz?
- Yatırım yaparken şirkete, cirosuna, kârlılığına ve bu kârlılığı artırma potansiyeline bakıyoruz. Şirkete bilgi birikimiyle birlikte akıl ve vizyon getiriyoruz. Dünyadaki iş network'ümüzü açıyoruz. Şevket Bey'in ve Ali Bey'in inanılmaz çevreleri var. İlk 100 gün bizim için çok önemli... 100günü önem verdiğimiz aşılamaları yaparak, gözlemleyerek geçiriyoruz. Burada operasyonel ekip iş planlarını belirliyor, danışmanlık şirketleriyle yakın çalışıyoruz. Yeniden yapılanma ve kurumsallaşma projeleri yürütüyoruz. Yönetim kurulunun belirlenmesi, aktif çalışması, raporlama üzerine çalışıyoruz. Finansal yapılanma gerçekleştiriyoruz, daha düşük faizlerle uzun vadelerde finansman sağlayabiliyoruz. Türkiye'de finansman ve vizyon farkıyla kabuğunu kırabilecek pek çok şirket var. Örneğin Peyman Eskişehir'de kurulmuş, çerez sektöründe büyük bilgi birikimine sahip bir kurumdu. Sadece biraz cesaretlendirmeye ihtiyacı vardı. Bu şirketin finansal yapısını kuvvetlendirerek kabuğunu kıracağını hissettik.~

Capital:
Markaya da güçlü yatırımlar yapılıyor...
- Bu Şevket Bey'den gelen bir düşünce yapısı. 2008 krizi sonrası inanılmaz bir yeniden yapılanma, maliyet düşürme programı uyguladık. O dönemde pazarlama maliyetlerini kısmadık, hatta artırdık. Şirketleri satın alma sonrasında toparlıyor ve ciddi bir pazarlama atağına geçiyoruz.

Capital: Sağlık yatırımınızdan memnun musunuz?
- Sağlık zor bir sektör. Kârlılık düşük ve yatırımın geri dönüşü oldukça uzun ama yabancı yatırımcıların en çok ilgi gösterdikleri sektörlerden biri. Birleşik Sağlık Kurumları (BSK) ile şu anda 7 hastanemiz var. Sağlık alanında gelecek yıl iyi bir büyüme göstereceğimizi düşünüyorum. istanbul, Ankara ve izmir'de acil hastane arıyoruz.

Capital: Pegasus ve Peyman dışındaki şirketleri-nize yatırım yaparken nasıl bir paradigma değişikliği öngördünüz?
- BSK'ya bakarsak. Sağlık sektöründe bir liberalizasyon var. Biz SGK'lılara hizmet anlamında bir boş alan olduğuna inandık. BSK ile farklı şehirlerde iyi hizmet veren bir hastane zinciri kuruyoruz. Bonservis yatırımımızla da Rami toptancılığının kurumsallaşması gerçekleşiyor. Bu pazarın ülkemizde 20 milyar dolarlık bir büyüklüğü olduğu tahmin ediliyor. Artık Türkiye'de de oteller, restoranlar tüm ihtiyaçlarını tek elden alabilecekleri bir alana yöneliyor. Bu talebi gördük. Gıda alanında da Bongrain şirketiyle yüzde 50 ortaklığımız bulunuyor. Trakya Çiftlik markasıyla açık teneke peynirinden paketli peynire geçişi yakalamaya çalışıyoruz.

Capital: Perakende sektöründe hedefleriniz neler?
- Electroworld'ün farkı, hep büyük satış metrekareleriyle hizmet vermesi. Ancak bayilerimiz daha küçük metrekarelerde mağazalar açabiliyor. Anadolu'da girmek istediğimiz yerlerde franchise veriyoruz. Şu an 4 franchise 19 mağazamız mevcut. Electroworld ile mağaza sayısı ve ciroda büyümeye devam edeceğiz. Bir de ev ile ilgili ev tekstili, mobilya, dekorasyonu kapsayan her şeyin satıldığı İkea, Koçtaş tipi bir mağazacılık anlayışı var. Bu alanla da ilgileniyoruz. Bu sektörde hala boşluklar var. Hazır giyimde de Zara modeline benzer, tasarım ve markaya önem veren, geniş kitleye hitap eden her markaya ilgi gösteririz.

Capital: Pegasus'un düşük ve dinamik fiyat politikasını diğer işlerinizde de uygulayacak mısınız?
- Evet kesinlikle. İlk uyguladığımız alan AFM Sinemaları olacak. Sinemalarda doluluk oranını artırmak istiyoruz. Türkiye'de sinemaların doluluk oranı yüzde 13. Nasıl hiç uçağa binmemiş insanlar uçmaya başladı, aynı şekilde sinemaya da insanları çekeceğiz.

Capital: Çıkış için nasıl plan yapıyorsunuz?
- Satın alma yaparken şirket değerini sonra halkla paylaşabilecek miyiz diye bakıyoruz. Hangi değerle ne zaman halka açılır diye bakıyoruz. Aslında çıkış için pek çok formül var: Tercih etmeyiz ama şirketi hep bizim bünyemizde tutabiliriz. Halka açılmaya gidebiliriz. Örneğin bu yıl Pegasus'u halka açmayı düşünüyoruz. Tamamen başka bir fon ya da şirkete satarak da ayrılmak mümkün. 5-7 yıl arasında işlerden çıkma prensibimiz var. Esneğiz, işin belli bir büyüklüğe gelmesiyle aksiyon belirliyoruz.~

Capital: 2011 yılı ciro hedefiniz nedir?
- Ciromuz 2009'da 1,3 milyar liraydı. 2010 yılında 2 milyar lira oldu. Bu yıl, 2011'de 3 milyar lira olacak. Ciro dağılımına bakarsak 2009'da havacılık yüzde 60 paya sahipti, şimdi yüzde 50'ler civarına indi. Perakendenin payı 2009'da yüzde 15 iken 2011'de yüzde 30'a çıktı. AFM Sinemaları'nın alımı ve Electroworld'ün etkisiyle ciddi bir büyüme yaşadık. Gıdanın payı aynı devam ediyor. Sağlığın yüzde 6 payı var. Ciro dağılımının giderek daha dengeli olmasını hedefliyoruz.

Capital: Bu yıl çıkmayı planladığınız şirket var mı?
- Hayır. Biz portföyümüzdeki şirketlerin çoğuna 2005 yılı sonrasında girdik. Daha zamanımız var. 2012 yılı ikinci yarısında 4-5 şirketten çıkmak söz konusu olur.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz