Bankacılık lisanslı teknoloji şirketiyiz

ING Bank Türkiye Genel Müdürü Pınar Abay, dijital dünyanın bankacılık sektöründe getirdiği yenilikleri ve bankasının bu değişimini anlattı.

28.07.2014 14:59:410
Paylaş Tweet Paylaş
Bankacılık lisanslı teknoloji şirketiyiz
Teknojik gelişmelerle birlikte gelen dijitalleşme, bankacılıkta oyun kurallarını yeniden yazıyor. Ödeme sistemleri, kredi süreçleri, sadakat programları, hemen her şey baştan şekilleniyor. ING Bank Türkiye Genel Müdürü Pınar Abay, teknoloji şirketlerini takip etmemenin bankacılar için çok büyük tehdit olduğuna dikkat çekiyor.

“Bu şirketlerden biri, bizim oyun alanımızda çok daha başarılı bir iş modeli geliştirilebilir” diyor. Bu yüzden vaktinin yüzde 50’sinden fazlasını bu yeni dünyaya ayırdığını söylüyor. “Biz aslında bir teknoloji şirketiyiz, sadece bankacılık lisansımız var. Buna gerçekten inanıyorum” diye konuşuyor.

Teknolojinin sürekli yeni iş modelleri oluşturduğu dijital dünya, bankacılık kurallarını yeniden yazıyor. Öyle ki ödeme sistemlerinden kredi alma süreçlerine, kredi kartlarının sadakat programlarına kadar pek çok alan baştan sona yeniden şekilleniyor.

ING Bank Türkiye Genel Müdürü Pınar Abay, “Dünyanın her yerinde hayal bile edemeyeceğimiz kadar değişik ve bankacılık iş yapış şekillerinin baştan sona değiştirebilecek pek çok teknoloji şirketi var. Bunları çok yakından takip etmeliyiz” diyor. Bu nedenle de Abay, mesaisinin yüzde 50’sinden fazlasını bu dünyaya ayırıyor.

Teknoloji şirketlerini sürekli ziyaret eden Abay, ödeme sistemlerinde trend yaratan Amerikan Braintree, Beacon Software ve Clinkle’ı yakın takibe almış durumda. Aynı şekilde kişiler arası kredi alınabilinen Lending Club, Zopa ve Kiva gibi iş modellerinin de kredi süreçlerini tamamen değiştirdiğine inanıyor.

Abay’a göre bugün puan ve mil toplama üzerinden ilerleyen kredi kartı sadakat programları, 5 yıl içinde tamamen farklılaşacak ve kişinin alışveriş alışkanlıkları, bulunduğu yere özel ve anlık sadakat programları sunulacak.

“Türkiye’de şube sayısı 300-500 arasında kalacak ve yüksek teknoloji yatırımıyla ilerleyecek bir bankayız” diyen Abay, bu düşüncesini şöyle netleştiriyor: “Geçenlerde bir tweet attım. ‘Biz aslında bir teknoloji şirketiyiz, sadece bankacılık lisansımız var’ dedim. Buna da gerçekten inanıyorum.” ING Bank Türkiye Genel Müdürü Pınar Abay, dijital dünyanın bankacılık sektöründe getirdiği yenilikleri ve bankasının bu değişimini şöyle anlattı:~

KİLİT SAYI 50 MİLYON
Dijital dünya, gerçekten o kadar hızlı değişiyor ki biz şu anda konuşuyorken bile eminim Silikon Vadisi’nde 5 farklı şirket yeni fikirleriyle karşımıza çıkıyor. Benim her zaman akılda tutmaya çalıştığım bir soru var: Hangi teknoloji, 50 milyon kullanıcı sayısına ne zaman ulaştı? Telefon 50 milyon kullanıcıya 75 yılda ulaştı.

Televizyon, 13 yılda yakaladı. Facebook 3,5 yılda 50 milyon kullanıcıya erişti. Angry Birds oyunu ise 50 milyon kullanıcıya sadece 35 günde ulaştı. Buradan da görüldüğü gibi dijital teknoloji, çok hızlı şekilde değişiyor.

Aynı şekilde bugün kendimize bakalım, bir gün içinde cebinizdeki cüzdanınıza ve cep telefonunuza kaç kere dokunuyorsunuz? Ben herhalde cebime 100’ün üzerinde dokunuyorum. Cep telefonumuzla birlikte yaşıyoruz ama cüzdanımıza fazla dokunmuyoruz. Araştırmalar, bir insanın gün içinde cep telefonuyla cüzdanından 20 kat daha fazla temas halinde olduğunu gösteriyor. Bu, bizim bütün yaşayış şeklimizi değiştiriyor.

ÖDEMEDE SON NOKTA
6 ay önce Amerika’da birçok ödeme sistemleri ve inovasyon şirketini ziyarette bulundum. Bu alanda, dünyada birkaç şirket ilgimizi çekiyor. Özellikle ING Grubu olarak son dönemde Şikagolu Braintree şirketini izliyoruz. 2007 yılında ödeme sistemleri alanında kurulan bu şirketin, şu anda 40 milyon müşterisi var.

Mobil teknoloji üzerinden 130 değişik para biriminde dünyanın her yerinde ödeme gerçekleştiriyor. Yıllık 12 milyar dolar ödeme hacmine ulaştı, çok kısa sürede çok ciddi bir kullanıcı sayısı oluşturdu. Braintree’yi geçtiğimiz yıl PayPal, 800 milyon dolara satın aldı. Mobil cihaz üzerinden ödeme, bize belki basit geliyor. Ancak şu anda mobil cihaz üzerinden ödemeler yüksek ve bunu yapan bir şirket, 800 milyon dolara satıldı.

Beni çok etkileyen başka bir örnek de Beacon Software... Amerika’ya gittiğimde gördüm. Diyelim ki en sevdiğiniz kahve dükkanına giriyorsunuz, Beacon Software ile cep telefonunuz üzerinden el değmeden “hands free” ödeme teknolojisi geliştirmişler. Siz en sevdiğiniz kahvenizi satın alırken, eliniz mobil cihazınıza bile değmeden “öde” diyerek ödeme yapabiliyorsunuz.~

KREDİ SÜREÇLERİ DEĞİŞİYOR
Clinkle da 2011 yılında Stanford’dan ayrılan öğrenciler tarafından kurulan bir başka şirket. Bu şirket de ödeme sistemleri üzerine çalışıyor. 2013 yılında Silikon Vadisi’nde 25 milyon dolarla en yüksek ilk girişim sermayesini topladı. İlk girişim için bu, çok büyük bir rakam.

Şu anda tam olarak hangi ödeme teknolojisi üzerinde çalıştıkları belli değil, açıkladıkları kadarıyla ses üzerinden çalışan bir ödeme sistemi üzerine çalışıyorlar. Gerçekten artık insanların ödeme tecrübelerini baştan sona yenileyen birçok şirket ortaya çıkıyor. Kredi alma tecrübesi de tamamen değişiyor.

Dünyanın pek çok yerinde “P to P lending”, yani kişiler arası ödünç verme üzerine kurulu şirketler var. Bunların biri olan Lending Club, 2006’da kuruldu. Kişilerin kendini internet üzerinden kredilendir-diği bir internet sitesi olan Lending Club’un sermaye değeri 1,5 milyar doları geçti.

Aynı şekilde çalışan Zopa da İngiltere’de çok kısa sürede başarı sağladı. Kiva da özellikle mikro bir sermayeye ihtiyacı olanlar için 70’ten fazla ülkede kredi bulunmasını sağlıyor. Bu şirketler, kişi-lerarası borçlanmada algoritmalar geliştiriyor. İnsanların internet profillerinden, dilbilgisi hatalarına kadar inceleyerek daha çok getiriyi nasıl sağlarım diye uğraşan modeller var. Dolayısıyla kredi süreçleri değişiyor.

KİŞİYE ÖZEL PROGRAMLAR
Bugün Türkiye’de çok sayıda kredi kartının sadakat programı var. Birçok program aynı şekilde, toplanan puanlar, miller ve plastik bir kart üzerine kurulu çalışıyor. Amerika’ya yaptığım ziyarette bir şirket, beni çok etkiledi. Bir ödeme sistemleri şirketi, tek bir tuşa basarak Şikago haritası üzerinde 10 dakika içinde hangi mağazada, ne kadar ciro gerçekleşeceğini tahmin edebiliyor.

Anlık olarak kişi bazlı sadakat programı programlayabiliyor. Sadakat programı herkese aynı değil... Örneğin Pınar Abay olarak mobil cihazıma, alışveriş tercihlerim neyse ve neredeysem sadece bana özel ve belli bir saate kadar geçerli özel bir sadakat programı yükleniyor.

Aynı yerde olan başka birine ise tamamen ona özgü ve önümüzdeki 10 dakikalık harcamasını tahmin eden bir model üzerinden başka bir sadakat programı yükleniyor. Dolayısıyla sadakat programı diye bugün cebimizde taşıdığımız mil, puan programlarının, ben 5 yıl sonra tamamen bu “big data” denilen büyük veriyi kullanarak dijital ortamlarda çok farklı şekilde gelişeceğini düşünüyorum.

Bu program, perakendeciler için de müthiş avantajlı. Bugün perakendeciler, tüm müşterilerine aynı indirimi vermek istemiyor ki rakibe giden müşteriyi çekip ona özel teklif vermek istiyor. Bu program, bunu sağlıyor.~

ALİBABA.COM MODELİ
Geçtiğimiz aylarda Çin’de çok ilginç bir şirketi, Ali-baba.com’u ziyaret ettik. Bugün bir aile şirketinin dünyada sağlam bir tedarikçi bulması 4-5 ayını alıyor. Alibaba.com, 1999’da sadece 18 kişiyle kurulmuş bir şirket, bu işi yapıyor. Şirketin şu anki piyasa değeri 100 milyar dolar seviyesinde.

Bu şirketi kuranların arasında öğretmenler var, kurucuların ne ticari kredi ne KOBİ bankacılığı bilgisi bulunmuyor. Fakat Alibaba.com, bugün dünyada birçok bankadan daha fazla müşteriye global tedarikçi bulmada, tedarikçiler arasında finansman sağlanmasında, kişiden kişiye, şirketten şirkete ödeme teknolojisini kurmada çok başarılı bir şirket konumunda.

Aslında bu modeli, iyi kredi süreçleri olan, KOBİ ve ticari bankacılık yapan global birçok banka da kurabilirdi. Böyle bir piyasa değerine de ulaşabilirdi. Ama bir banka bunu yapmıyor, başka bir şirket yapıyor.

Dijital dünyada, bunlar gibi birçok başarılı örnek var. Ama belki çok daha fazla miktarda başarısız girişim bulunuyor. Örneğin bugün çok başarı kazanan Angry Birds’ü yazan kişinin 51 tane oyunu var, onlar başarısız olmuş. Biz o 51 oyunu bilmiyoruz, ama 52’nciyi biliyoruz.

BÜYÜK TEHDİT
ING olarak dijital dünyadaki şirketleri çok yakından takip etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu örneklerden biri, bankacılık yapma şeklini, ödeme yapma şeklini, bir bankacı olarak hayal edemeyeceğimiz biçimde baştan sona değiştirebilir. Aslında bu şirketler, bizim için bir fırsat. Bundan dolayı biz bu şirketleri ziyaret edip, yakından tanıyıp, onlarla nasıl bir ekosistem kurarız diye düşünerek beraber çalışıyoruz.

Bu şirketleri takip etmemek, bence bankacılar için çok büyük bir tehdit. Bunlardan biri, bizim oyun alanımızda çok daha başarılı bir iş modeli geliştirilebilir. ING olarak biz, bu tip şirketleri takip etmek için Amsterdam’da bir inovasyon üssü yarattık. Bu üssümüze bütün bu şirketleri sürekli davet ediyoruz. Aynı zamanda Silikon Vadisi’nde özellikle ödeme sistemleri konusunda çalışan şirketlerin nasıl teknolojiler geliştirdiğini takip etmeye çalışıyoruz.~

NASIL BİR BANKAYIZ?
ING, dünyadaki en büyük internet bankacılığı bankası, dünya genelinde 40 milyonu aşkın tasarruf hesabı müşterisi var. Çoğu ülkede şubeleri yok. ING, herhalde dünyada şubesiz bankacılık yaparak bir ülkeye giren ve şube olmaksızın organik büyüme gösteren başarılı olan yegane örneklerden...

Buna rağmen biz, ING’nin bankacılık modelinin 5 yıl sonra aynı olmayacağını biliyoruz. Bugünün ING’si ile 5 yıl sonranın ING’si, dünyada da, Türkiye’de de aynı olmayacak. Çünkü, bankacılık baştan sona değişiyor. Türkiye de bu değişime çok uygun bir ülke. Biz Türkiye’de daha kombine bir modelle hem şube hem dijital kanallarla çalışıyoruz.

Türkiye’de her ne kadar şube penetrasyonu gelişmiş ülkelere göre düşük olsa da büyük sayılı şube modellerinin 5-10 yıl içinde çok verimli olmayacağını düşünüyoruz. Ama doğru, ama yanlış. Bizim inandığımız strateji bu. Dolayısıyla biz Türkiye’de şube sayısı 300-500 arasında kalacak ve yüksek teknoloji yatırımıyla ilerleyecek bir bankayız.

SATIŞ REKORU KIRDIK
Bu kapsamda bu yıl Türkiye’de bir ilki yaparak cihaz bağımsız internet sitemizi açtık. Birçok işlem, sadece iki adımda 30 saniye içinde tek tuşla yapılıyor. ING Grubu her ne kadar dijital ve direkt bankacılıkta başarılı olsa da Türkiye, bu projeyle ING Grubu içinde de bir ilk oldu. Bizim ilk iki ayda sadece tüketici kredisi başvurularımız yüzde 88 arttı.

Şubelerde bin tane iyileştirme yapıyoruz ama ben iki ay içinde yüzde 88 artış sağladığımızı hiç görmedim. Bir dijital kanal yarattık ve buradaki uygulamalarla satışımızı yüzde 88 yükselttik. Kullanıcılar çok daha iyi bir deneyime kavuştu. Bu arada mobil bankacılığı, sadece bir internet kanalı ya da bir aplikasyon olarak görmemeliyiz. Bizce mobil, tamamen bütün bankacılık iş yapış şekillerini baştan sona değiştirecek.~

Bugünün şube dünyasının, 5 yıl sonra tamamen mobil teknoloji üzerinden çalışacak bir ortam olacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla şubenin içindeki bütün işleyişi, hesap açılışından kredi sürecine, ödemelere kadar her şeyi mobil cihazlar ve mobil teknolojiyle yapan bir altyapı değişimi üzerinde çalışıyoruz. Tüm bankaların işleyişinin de bu şekilde değişeceğini düşünüyomz.

VAKTİMİN YARISI TEKNOLOJİYE
Dolayısıyla gönül ister ki gerçekten Anadolu’daki bir ilimizden teknolojik bir altyapıyla tüm Türkiye’deki KOBİ’lere hizmet veren bir banka yaratalım. Bankacılıkta rekabet çok artıyor. Dünyanın her yerinde hayal bile edemeyeceğimiz kadar değişik, bankacılık iş yapış şekillerinin baştan sona değiştirebilecek pek çok teknoloji ve şirket var.

Bunları çok yakından takip etmeliyiz. Çünkü yakından takip etmezsek kendimizi iyi gördüğümüz alanlarda bile bir şirket piyasayı değiştirebilir. Angry Birds’ün 35 günde 50 milyon kullanıcıya ulaştığı gibi 3 yıl içinde milyar dolarlık şirket yaratır ve bizim bankacılık modelimizi baştan sona değiştirir. Dolayısıyla ben genel müdür olarak vaktimin yüzde 50’sinden fazlasını bu tip şeylere ayırıyorum.

Geçenlerde bir tweet attım. “Biz aslında bir teknoloji şirketiyiz sadece bankacılık lisansımız var” dedim. Buna da gerçekten inanıyorum. Bakanın bilgi işlem ekibi çok mutlu olmuş. Gerçekten de önümüzdeki 5 yıl içinde böyle bir yere geleceğimizi düşünüyorum.

MÜŞTERILER BİZDEN DAHA İLERİDE"
KULLANICI SAYISI DÜŞÜK

Bence Türkiye’de müşteriler, bankalardan daha ileride. Türkiye’de mobil penetrasyon yüzde 90’ların üzerinde, yeni satılan cep telefonlarının yüzde 70’ini akıllı telefonlar oluşturuyor. Bir yıl önce akıllı telefonların oranı yüzde 40’tı, çok hızlı gelişiyor. Biz ise bankalardaki mobil kullanıcı sayısına bakıyoruz. Bu oran çok düşük.

Teknolojiye çok yatırım yapmamamıza rağmen düşük. Bunun arkasında 2 neden var: İlki, bankacılık güven müessesesi, o yüzden insanlar biraz daha temkinli davranıyor. İkinci ve en önemlisi, bankaların uygulamaları hala yeterince kolay değil. Yapılan projelerde regülasyon, banka içi uyum kuralları gibi pek çok etkeni düşünüyoruz.

DAHA ÇOK ÇABALAMALIYIZ
Bugün pratik bir şekilde müşteri mobil bankasına tek hamlede girsin dediğimizde, benim ekibimde de bu böyle, ‘Ya şöyle olursa’, ‘Ya regülatör bir şey derse’ gibi problemler çıkıyor. Pratik olmanın önünde engel var. Dolayısıyla bizim bu işi kolaylaştırmak için gidecek çok yolumuz var. Teknolojiye yatırım yapıyoruz ama pratikte daha ileri gitmeliyiz.~

Ayrıca müşteri deneyimini iyileştirmek için daha fazla çaba harcamalıyız. Örneğin mobil banka projemizi, müşteri deneyimi laboratuvarına gönderdik. EFT sayfasını 2 ay inceledik, tek bir sayfa için 2 ay laboratuvarda izleme yaptık. Bankalar daha pratik, daha müşteri dostu uygulamalar yaptıkça mobil operatörlerin penetrasyon oranına ulaşırız diye düşünüyorum.

TİCARİ DE ETKİLENECEK
DİJİTAL GEÇİŞ

Aynı şekilde kurumsal ve ticari bankacılıkta mobil önem kazanacak. İş sahiplerinin de vaktinin çoğu havalimanlarında, toplantılarda geçiyor. Bugün sadece imza atmak için işyerine giden KOBİ ya da ticari firma ortağı var. Biz kurumsal ve ticari müşterilerimizin de iş yapış şekillerinin 3-5 yıl içerisinde değişeceğine ve kağıt üzerine imza atarak çalışılmayacağım öngörüyoruz. Daha dijital ortama geçileceğini ve bankacı olarak bu tecrübeyi de baştan sona değiştirmemiz gerektiğini düşünüyoruz.

YENİ UYGULAMA
Bu kapsamda yeni güzel bir uygulama başlattık. Mobil onay, kağıt üzerine imzaları ortadan kaldıran ve KOBİ bankacılığı için mobil onay geliştiren bir proje. Yine Türkiye’de çek ve POS sistemini de teknolojik bulmuyoruz. Türkiye’de hala fiziksel çekler dolaşıyor. Türkiye’nin çek ve POS sisteminin de dijital ortamda yenileneceğini düşünüyoruz.

MARAŞ ÜSSÜ
Kahramanmaraş’ta bir operasyon üssü yarattık. EFT, havale, dış ticaret işlemlerinin hepsini Maraş’tan yapmaya başlıyoruz. Maraş’ta aslında tüm Türkiye’ye hizmet veren bir dijital banka kurmak istiyoruz. Türkiye’nin dört bir yanındaki KOBİ’lere, değişik teknolojiler video ya da mobil teknolojisiyle hizmet verebilecek şubesiz bir KOBİ bankacılığı üzerinde çalışıyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz