Bir gün liderliği de tecrübe edeceğiz

Vodafone Grup CEO'su Vittorio Colao ile GSM sektörünün gelişen performansını, geleceğe yönelik beklentileri ve Vodafone'un yeni Türkiye planını konuştuk

1.01.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Bir gün liderliği de tecrübe edeceğiz
Vodafone Grup CEO'su VITTORIO COLAO, Türkiye'de GSM pazarının son derece sofistike ama bir yandan da gelişime ve yeniliğe açık olduğunu söylüyor. Türkiye'nin bugün, Vodafone'un global organizasyonu içinde 8'inci büyük pazar olarak konumlandığına dikkat çeken yönetici, "2-3 yıl içinde 6'ncı sıraya yerleşeceğini düşünüyorum. Asıl isteğim ve hedefimse ilk 4 pazardan biri olması" diye konuşuyor. Türkiye'ye toplam 11 milyar TL yatırım yaptıklarına dikkat çekiyor ve önemli bir mesaj veriyor: "Bir gün liderliği de tecrübe edeceğiz. Ancak, bugün için sessizce büyümeye devam edeceğiz. Liderlik konusunda takıntılıyız ama müşteriler tarafından en çok tercih edilen marka olmak istiyoruz." Dünyanın önde gelen telekom devi Vodafone, Türkiye pazarına girmek için 11 milyar TL yatırım yaptı. Vodafone Grup CEO'su Vittorio Colao, "Dürüst olmak gerekirse çok da doğru bir karar verdik" diye konuşuyor. Pazar payı, hizmet kalitesi ve beklentiler anlamında şirketin Türkiye'deki performansının gayet iyi geliştiğini ifade ediyor. "Daha da iyi olacak. Türkiye'nin potansiyeline inanıyor, güveniyoruz. Yatırımlarımızı sürdüreceğiz" diye ekliyor. Vodafone Türkiye, grup içinde şu anda 8'inci büyük pazar konumunda. Colao, çok olumsuz bir gelişme yaşanmazsa, önümüzdeki 2-3 yıl içinde 6'ncı sıraya yükseleceğini söylüyor. Hedefin ise Türkiye'yi ilk 4 büyük pazardan biri yapmak olduğuna dikkat çekiyor. Güney Afrika örneğini veren yönetici, şöyle devam ediyor: "Güney Afrika, Türkiye ile benzerlikler gösteriyor. İyi demografik veriler, genç nüfus ve gelecek potansiyeli anlamında iki ülke arasında fark yok. Tek fark Türkiye'deki yüksek vergiler. Büyüme ve kârlılığın önündeki en önemli engelin, sektörün sahip olduğu ağır vergi yükü olduğunu ifade ediyor. Vergiler konusunda yeniden düzenleme yapılması gerektiğini savunan yönetici, "Vergiler en azından Avrupa normallerine getirilebilir" diye konuşuyor. Vodafone'un yeni dönem ajandasında büyüme ve kârlılığı artırmak var. Vittorio Colao bunun için özellikle veri tarafına odaklanacaklarını söylüyor. "Ses tarafında yapacak bir şey kalmadı. Fiyatlar düşük. Ama veri tarafında çok büyük fırsatlar var" diye konuşuyor. 3G'nin hızla yaygınlaşması için çalışacaklarını, özellikle kırsal alanda kablosuz internetin kullanımını destekleyip 4G gibi yeni teknolojilerle yeni uygulamalar geliştireceklerini ifade ediyor. "Liderlik ne zaman?" sorusuna ise "Acele etmiyoruz" yanıtını veriyor ve ekliyor: "Liderlik konusunda takıntılıyız ama önceliğimiz sessizce büyümemizi sürdürmek. Müşterilerin en çok tercih ettiği marka olmak istiyoruz." Vodafone Grup CEO'su Vittorio Colao ile şirketin Londra'da, Park Lane'deki ofisinde keyifli bir söyleşi yaptık. GSM sektörünün gelişen performansını, geleceğe yönelik beklentileri ve Vodafone'un yeni Türkiye planını konuştuk:

Capital: Vodafone Türkiye'de ne kadar büyüklüğe ulaştı? Büyüme, kârlılık, ciro anlamında nasıl bir performans yakaladınız?
- Türkiye, gelirler anlamında global operasyon içinde 8'inci sırada yer alıyor. Türkiye'de bugün çok ağır bir vergi sistemi var. Telekom, Türkiye'de vergi yükü en yüksek sektör olarak öne çıkıyor. Ancak bu, zamanla değişecektir. Türkiye ekonomisinin gelişiminden umutluyuz. Vergiyle ilgili yeni düzenlemeler yapıldığında biz de daha fazla yatırım yapacağız. Kârlılık tarafında da 8'inciliği hedefliyoruz. Türkiye'ye güveniyoruz ve önemli miktarda yatırım yapıyoruz. Daha da fazlasını yapacağız.~

"REKABET DEĞİL, VERGİLER ZORLUYOR"
Çok güçlü bir rekabet var ama biz rekabete alışkınız. Vergiler Avrupa ortalamasında olsaydı Türkiye bugün İngiltere, İspanya'dan daha kârlı olurdu, Güney Afrika ile aynı çizgide yer alırdı. Tek farkı gerçekten vergiler yaratıyor. Vergi olmasın demiyorum, vergiler normal seviyelerde olsun diyorum. Yani bizim için sorun rekabet değil. Rekabet dünyanın her yerinde üstesinden gelmemiz gereken bir konu. Açıkçası hükümetler kurumlardan ne kadar vergi alacağına, bu kurumların ülkeye ne kadar sermaye getirmesini, istihdama ne kadar katkı sağlamasını istediğine karar vermeli. Pek çok ülkede yatırımı destekleyerek büyümeye ivme kazandırılabiliyor.

Capital: Türkiye'de cep telefonlarının kullanım oranı diğer ülkelerden çok daha yüksek... Bu durum nasıl fırsatlar sunuyor?
- Ses tarafında her zaman büyüme göreceğiz, çünkü insanlar konuşmayı sever. Ancak, Türkiye'de fiyatlar çok düşük. Dolayısıyla, bunun gelirlere katkısı düşük. Diğer yandan Türkiye'de veri tarafındaki penetrasyon gayet iyi bir konuma ulaştı. Dolayısıyla, ses tarafında yapılacak pek fazla bir şey yok. Veri tarafında ise çok büyük fırsatlar var.

Capital: Ne gibi fırsatlar var? Bu gelişme sektörde tabloyu, sizin iş yapma biçimlerinizi değiştirecek mi?
- Tüm pazarlardaki trendlere bakarsanız, önümüzdeki dönemde herkeste bir akıllı telefon olacağını varsayabiliriz. Akıllı telefonların ve bunların internete erişiminin fiyatlarını aşağı çekiyoruz. Hedefimiz müşterilerimizin yüzde 80'inin bu telefonlara sahip olması. Gelecekte bu alanda çok ciddi büyüme göreceğiz. Bu süreç ağır olacak. Önemli miktarda veri, sağlam bir altyapı ve network yatırımları gerektirecek. Biz de zaten son 3 yıldır bu alanlara yatırım yapıyoruz. Yatırım yapmaya devam edeceğiz. Daha iyi vergi düzenlemeleri olduğunda kârlılığımızın da artacağını ümid ediyoruz. Veri tarafında son derece yaratıcıyız. 300 kişilik güçlü bir mühendis ekibimiz var. Bu ekip Türkiye için aynı zamanda da dünyadaki başka pazarlar için uygulama geliştiriyor.

Capital:
Türkiye özelinde hangi yeni fırsatlar var? Bu fırsatları yakalamak için neler yapıyorsunuz?
- 3G'nin yaygınlaşması için çalışacağız. Özellikle kırsal kesimde yaygınlaşması lazım. Kablosuz internetin fixed broadband karşısında çok iyi bir teknoloji olduğunu göstermek istiyoruz. Bugün 4'üncü kuşakla birlikte her müşteri için saniyede 6-10 megabit veri alabiliyoruz. Üçüncü kuşakta 2-3 megabit veri alabiliyorduk. 4G'nin sağladığı imkanla teknolojimizi başka sektörlere adapte ederek örneğin mobil sağlık, mobil eğitim gibi konularda özellikle gelişmemiş alanlarda çok şey yapabiliriz. Pazar akıllı telefonlarla, 3G ve 2G ile son derece sofistike hale geldi. Diğer yandan güzel demografik faktörlerle büyüdü. Türkiye, Vodafone'un global
organizasyonu içinde ilginç bir örnek. Bir diğer iyi örnek de Güney Afrika'dır. Bir yandan bu ülkeler son derece gelişmiş diğer yandan daha çok yeniliği de kaldırabilir. Güney Afrika'nın bugün bizim için ilk 4 pazar arasında yer almasından gurur duyuyoruz. Türkiye'nin de bu sıralamada yerini almasını ümid ediyorum.~

Capital: Türkiye pazarı sizin için ne kadar önemli? Pazarda liderlik hedefliyor musunuz?
- Potansiyel çok yüksek. Nüfus çok genç ve çok iyi demografik göstergeler var. Bu potansiyelin hayata geçmesi için gerekli birçok neden var. Ülkeye güveniyoruz. Bizim gibi en iyi teknolojileri, en iyi iş ortaklarını, en iyi yerel iş gücüyle çalışma anlayışını, becerileri, çağrı merkezini, satışı kanalı sunan global bir şirketin, Türkiye gibi bir pazarda yaratabileceği harika fırsatlar var. Biz her zaman Vodafone'un yerel kökleri olan uluslararası bir şirket olduğunu söylüyoruz. Çok kötü bir şey olmazsa gelecek 3-5 yılda Türkiye olağanüstü pozitif yönde gelişecek. Türkiye pazarının global organizasyonumuz içinde 6'ncı büyük pazar olacağını ve daha çok para yapmaya
başlayacağını düşünüyorum. Türkiye'nin bulunması gereken noktanın da bu olduğuna inanıyorum. Amerika ve Çin'i bir kenara bırakırsak Avrupa'da da benzer bir konumda olmalı. Türkiye'de bir gün liderliği de tecrübe edeceğiz. Ancak, bugün için sessizce büyümeye devam edeceğiz. Liderlik konusunda takıntılıyız ama müşteriler tarafından en çok tercih edilen marka olmak istiyoruz. Hedefimiz geliri ve kârı artırarak yatırımı sürdürebilmek. Büyüme ve kârlılığı her yıl biraz daha yukarı taşıyarak işimizi yapmaya devam edeceğiz.

Capital: Türkiye'ye yönelik halihazırda yeni bir yatırım planı var mı?
- Geleceğe yönelik rakam vermiyoruz. Ancak, şunu söyleyebilirim; birleşmeden önce Türkiye'ye 4 milyar TL yatırdık. Birleşme sürecinde 7 milyar TL daha yatırım yaptık. Toplamda pazara girmek için 11 milyar TL yatırım yaptık. Ve dürüst olmak gerekirse çok da doğru bir karar verdik. Pazar payında, hizmet kalitesinde, beklentiler anlamında gelişme gayet iyi. Ama daha da iyi olmasını istiyoruz. Markamızın gücüne inanıyoruz. Türkiye'deki müşterilerimize daha iyi hizmetler sunabileceğimizi biliyoruz. Ancak yarınlar konusunda aceleci davranmıyoruz.

Capital: Dünyadaki kriz telekom sektörünü ve Vodofone'u nasıl etkiliyor? Önümüzdeki döneme yönelik beklentileriniz ne yönde?
- Yunanistan'a 100 milyon Euro tutarında uzun vadeli bir yatırım yaptık. Bu tür bir yatırım Vodafone gibi bir şirket için çok önemli. Dolayısıyla elbette endişe ediyoruz ve dikkatli davranıyoruz.

GELECEĞİN TELEKOM PAZARI NASIL OLACAK?
3 ÖNEMLİ KONU Yeni dönem ajandamızda yenilikçilik, yatırım ve yeni teknolojiler var. Türkiye artık sadece gelişmekte olan bir pazar değil, aynı zamanda son derece sofistike bir pazar. Dolayısıyla odaklandığımız bu 3 kavram; yenilikçilik, yatırım ve yeni teknolojiler, Türkiye açısından da büyük önem taşıyor.
"VERİ"NİN YÜKSELİŞİ Gelecekte müşteriler için fiyattan daha önemli konular olacak. Herkesin bir cep telefonu olacak ve veri sesin önüne geçecek. Ucuz bilgisayar talebi artacak. Örneğin Fatih Projesi ile eğitime tablet bilgisayarlar kazandırılacak biliyorsunuz. Bu çok önemli bir gelişme ancak bir adım sonrasını da düşünmek gerekiyor. Bundan 2-3 yıl sonra bu bilgisayarları evde de görmek için çok ciddi bir talep olacak.
KABLOSUZ İNTERNET Bu noktada gelecek telekom politikalarını oluştururken kablosuz internete odaklanmak gerekiyor. Türkiye diğer ülkelerin yaptıklarını izlemeli, Avrupa'daki gelişimin peşinden gitmeli. Türkiye bugün Vodafone Grubu içinde fiyatların en düşük olduğu iki ya da üçüncü ülke konumunda. Önümüzdeki dönemde daha da düşük fiyatlar görebiliriz.~

Vodafone'un Türkiye ajandasında öne çıkan 8 konu
1- Önümüzdeki dönemde herkeste bir akıllı telefon olacağını varsayabiliriz. Hedefimiz müşterilerimizin yüzde 80'inin bu telefonlara sahip olması.
2- 3G'nin yaygınlaşması için çalışacağız. Özellikle kırsal kesimde yaygınlaşması gerekiyor. Kablosuz internetin sabit broadband karşısında çok iyi bir teknoloji olduğunu göstermek istiyoruz.
3- Çok kötü bir şey olmazsa, gelecek 3-5 yılda Türkiye olağanüstü pozitif yönde gelişecek. Türkiye pazarının global organizasyonumuz içinde 6'ncı büyük pazar olacağını ve daha çok para yapmaya başlayacağını düşünüyorum.
4- Bir gün liderliği de tecrübe edeceğiz. Ancak, bugün için sessizce büyümeye devam edeceğiz. Liderlik konusunda takıntılıyız ama en çok tercih edilen marka olmak istiyoruz.
5- Türkiye artık sadece gelişmekte olan bir pazar değil, aynı zamanda son derece sofistike bir pazar. Odaklandığımız bu 3 kavram; yenilikçilik, yatırım ve yeni teknolojiler, Türkiye açısından da büyük önem taşıyor.
6- Türkiye'de çok ağır vergi düzenlemeleri var. Büyüme ve kârlılığın önündeki en büyük engel de bu, rekabet değil.
7- Ses tarafında yapabilecek bir şey kalmadı. Fiyatlar çok düşük. Asıl potansiyel veri tarafında. Burada müthiş fırsatlar görüyoruz ve yatırımlarımızı bu doğrultuda yapıyoruz.
8- Türkiye pazarına girerken 11 milyar TL'yi bulan ciddi bir yatırım yaptık. Pazar payımız, hizmet kalitemiz gayet iyi gelişiyor. Daha da iyi olmasını istiyoruz. Yatırımlarımıza devam edeceğiz ama yarınlar konusunda aceleci davranmıyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz