Büyük değer yarışı

Capital’in 5’incisini düzenlediği “Türkiye’nin En Değerli Markaları” araştırmasının ilk 5’indeki şirketlerin marka değeri, krizde yüzde 13 arttı.

1.07.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Büyük değer yarışı
2010 listesine bankacılık damgasını vurdu. Capital’in gelenekselleşen “Türkiye’nin En Değerli Markaları” araştırması sonuçlandı. Dünyanın önde gelen marka araştırma şirketlerinden Brand Finance’le birlikte gerçekleştirilen araştırma, birbirinden “seçkin” ve “güvenilir” 100 markanın değerini gözler önüne seriyor. Alanında ilk ve halen tek çalışma olan “Türkiye’nin En Değerli Markaları” araştırması, iş dünyası ve kanaat önderleri için de önemli mesajlar içeriyor. Bu yıl 5’incisi gerçekleştirilen araştırmada zirvede bir değişiklik yok. İlk sırayı 1,69 milyar dolarlık marka değeriyle geçen yıl olduğu gibi Türk Telekom almış durumda. Ancak listenin geri kalan bölümünde geçtiğimiz yıla göre önemli farklılıklar göze çarpıyor. Listede 2’nci sırayı sürpriz bir atakla ve 1,66 milyar dolarlık marka değeriyle İş Bankası aldı. Geçen yılın 2’ncisi Turkcell ise sıralamada bir basamak gerileyerek 1,62 milyar dolarlık marka değeriyle 3’üncü sıraya yerleşti. Son 4 yıldır ilk 3’te görmeye alıştığımız Arçelik, geçen yıla göre bir basamak gerileyerek 1,44 milyar dolarlık marka değeriyle 4’üncü, Anadolu Efes ise 1,37 milyar dolarlık değeriyle 5’inci sıraya oturdu. Tabloda yer alan şirketlerin toplam marka değerlerinin krizden etkilenmemesi ise dikkat çekici. Geçen yıla göre Türkiye’nin En Değerli 100 Markası’nın değeri, 4 milyar 19 milyon dolar artm ış durumda. İlk 5’te yer alan şirketlerin toplam marka değeri ise yüzde 13 artış gösterdi. Yine ilk 5’te lider dışındaki markaların konumu değişse de her birinin marka değerini artırmay ı başardığı görülüyor. Geçtiğimiz yıl ilk sırada yer alan Türk Telekom marka değerini yüzde 6, İş Bankası önemli bir hamleyle yüzde 38, Turkcell yüzde 6, Arçelik yüzde 13, Anadolu Efes ise yüzde 9 artırm ış durumda.

Türkiye'nin en değerli 100 markasını görmek için görsele tıklayın


LİDERİN GELECEK STRATEJİSİ

Türkiye’nin bu yıl da geçen yıl olduğu gibi en değerli markası olan Türk Telekom, özelleştirmenin ardından markasına yapt ığı yatırımlarla göz doldurdu. Türk Telekom’un CEO’su Paul Doany, 2009 yılında uygulamaya koyulan yakınsama stratejisinin, şirketin 2010 yılında da marka liginde üst sıralarda yer almasını sağladığını düşünüyor. Bu stratejinin Türkiye telekomünikasyon sektörü için de yeni bir adım olduğunu belirtiyor ve “2009 yılından bu yana ses, veri ve görüntü gibi farklı iletişim teknolojilerinin tek platformdan verilmesini sağlayan teknolojilere odaklanmış durumdayız” diye konuşuyor. “2009 yılında bir yandan Türk Telekom’un sektördeki öncü konumunu peki ştiren, diğer yandan marka değerini daha da artıran yatırımlarımızı kesintisiz olarak sürdürdük” diyen Doany, 2009 yılında şirketin konsolide yatırım miktarının 2,5 milyar TL’ye ulaştığına da dikkat çekiyor ve ekliyor: “2009 yılında olduğu gibi gelecek yıllarda da markamızın adım adım küresel bir kimlik kazandığı dinamik bir sürecin tanıkları olacağız. Türk Telekom’un bugün kazandığı marka değerinin temelinde inovasyon, Ar-Ge ve yeni teknolojilere yaptığımız yatırım, müşteri memnuniyeti odaklı katma değerli ürün ve hizmetlerimiz var. Güçlü ve deneyimli ekibimiz, markamızı gelecekte daha da değerli kılacak yeni projelerin, yenilikçi fikir ve ürünlerin güvencesini oluşturuyor.” ~

İŞ BANKASI’NDAN SÜRPRİZ ATAK

Geçtiğimiz yıl marka liginde 6’ncı sırada yer alan İş Bankası, marka değerini yüzde 38 artırarak bu yıl 2’ncilik koltuğuna oturmayı başardı. İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, önümüzdeki 5 yılda da markan ın istikrarlı çizgisini sürdüreceğini söylüyor ve “Bizim planlarımız afaki ve yeni değil. Daima çağdaş, daima önde olmayı sürdüreceğiz” diye konuşuyor. İş Bankası’nın en önemli yatırımının insan olduğuna da dikkat çeken Özince, markayı öne çıkaracak hafiflikler yapmadıklarını da sözlerine ekliyor. İş Bankası’nın bir klasik olduğuna vurgu yapıyor ve “Klasiğe rağbet her platformda vard ır” diyerek markayla ilgili gelecek hedeflerini şöyle özetliyor: “Pazar payımız bankacılık aktifi açısından yüzde 15’lere yakın seviyelerde. Biz serbest rekabete inanıyoruz. Türkiye’de başka kaliteli bankaların olduğunu biliyoruz ve olması gerektiğini savunuyoruz. Markamızın pazar payını, agresif bir stratejiyle büyütme ihtiyac ında değiliz. Pazar payımızı yatırımla büyütmeye çalışıyoruz. Nasıl yatırım yapıyoruz? Herkes eleman çıkarırken, herkes şube açmayı durdururken biz tersini yapıyoruz. Hizmet kalitemizi artırmayı hedefliyoruz. Pazar payımız da bunlarla ilgili olarak zaten otomatikman gelişiyor. Bizim çok agresif hedefler koymaya ihtiyac ımız yok. Uluslararası arenada da yeterince tanınan bir markayız.”

DİYARBAKIR PARİS’İ SOLLADI

“Türkiye’nin En Değerli Markaları” liginde 3’üncülük koltuğuna 1,62 milyar dolarlık değeriyle Turkcell oturdu. Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv, marka liginde 5 yıldır ön planda olmalar��nı en geniş kapsama alanı hizmeti, en iyi ses kalitesi, en hızlı internet ve en yenilikçi ve kullanıcı dostu servisleri sunmalarına bağlıyor. Yapılan araştırmaların Turkcell’in sağladığı mobil internet kalitesi ve hızının dünyanın en iyileri arasında olduğunu gösterdiğine de dikkat çekiyor ve “Çok sevdiğim bir atasözümüz var: ‘Ne ekersen onu biçersin’. Yıllardır kararlılıkla yaptığımız Ar-Ge ve altyapı yatırımları sayesinde bugün 3G hızında Diyarbakır, Paris’i solluyor. Önümüzdeki yıllarda da Turkcell, Türkiye’ye ve teknolojiye yatırımını sürdürecek” diye konuşuyor. Ciliv, Turkcell’in müşterilerine sundu ğu kaliteli hizmetin de markaya katkı saşladğını söylüyor ve ekliyor: “Yaygın müıteri hizmet ağımızla ve tüm Türkiye’ye hizmet veren iletiıim ve teknolojide uzman mağazalarımızla dokundu ğumuz her noktada, müıteriye en iyi deneyimi yaşatmak için çalışıyoruz. Farklı gruplara yönelik tarife ve kampanyalarımızla ve marka iıbirliklerimizle müıterilerimize, Turkcell kalitesini en uygun fiyatlar ve koşullarda sunmayı sürdüreceğiz. Tüm bunların sonucu olarak bugün dünya çapında güçlü bir marka olma yolunda ilerliyoruz.”

Türkiye'nin en değerli 100 markasını görmek için görsele tıklayın

EFES’İN YATIRIMLARI MARKA İÇİN

En değerli marka liginde 5 yıldır üst sıralarda olan Anadolu Efes, bu yıl 1,37 milyar dolarlık marka değeriyle 5’inci sıraya yerleşti. Türkiye’nin en eski markalar ından birisi olan Efes’in son dönemde oluşturduğu stratejilerin arkasındaki isim Efes Bira Grubu Başkanı Alejandro Jimenez, tüm yatırımlarını markalarına daha da bağlı tüketici yaratmak için yaptıklarını söylüyor.~
 Efes olarak bunun sürdürülebilir başarılarının arkasındaki en önemli etken olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Efes olarak ‘marka yatırımı’ kavramını, gittiğimiz her ülkede geniş bir perspektifte ele alıyoruz. Efes, Türkiye, Moldova ve Gürcistan’da pazar lideri… Kazakistan’da çok az bir farkla pazarda 2’nci durumdayız. Rusya, son derece çetin rekabetin olduğu, devasa bir pazar. Burada pazar payımız şu anda yüzde 10 civarğnda. Vizyonumuz dünyanın en güçlü bağımsız bölgesel bira üreticisi olmak. Efes olarak fabrikalarımızın bulundu ğu ülkelerde ana oyuncu olmaya devam edeceğiz. Bunun dışında özellikle Ortadoğu ve CIS ülkelerinde daha fazla varlık göstereceğiz. Şu anda 60’dan fazla ülkeye Efes Pilsener markası ihraç ediyoruz. Bu ülkelerdeki varlığımızın da ilerleyen dönemde artacağı inancındayım.”

“NEFESİ YETEN İLERİYE GİDECEK”
Türk perakende sektörü özellikle son 10 yılda önemli bir gelişme gösterdi. Tüm bu gelişmeler sırasında pazardaki liderliğini kimseye kaptırmayan Migros, “Türkiye’nin En Değerli Markalar” araştırmasında 1,23 milyar dolarlık marka değeriyle 7’nci sırada yer aldı. Kendi sektöründe ise marka değerleme tablosunda lider konuma oturdu. Migros Genel Müdürü Özgür Tort, sektörün önünde daha gidilecek çok yol olduğunu söylüyor. Yoğun rekabetin değişime öncülük etmek konusunda nefesi yetenler için gelişim vaat ettiğini belirtiyor ve Migros’un ana stratejisinin büyüme olduğuna da dikkat çekiyor. Tort, sözlerini şöyle sürdürüyor: “2009 yılında hem perakende sektöründeki hem Migros tarihindeki en fazla yeni mağazayı açtık. 2010 yılı mağaza açılış planı, haftada ortalama 8 mağazaya karşılık geliyor. 2009 yıl sonu itibarıyla Migros’un ulusal gıda perakende zincirleri içindeki payı yüzde 32 oldu. Migros Grubu, 2008-2013 döneminde satışını 2 kat artırmayı hedefliyor. Biz şu anda 70 milyonluk ülkenin dünya listelerindeki perakendecisi olarak ilerliyoruz. Ancak fiziki büyümeye yaptığımız yatırım kadar perakende sektöründe yenilikçi uygulamalar ve ilklerin de hayata geçirilmesine odaklıyız. Migros markasının öncü ve yenilikçilikle, dinamizmle özdeşleşen kimliği 56 yıldır Migros’u perakende sektöründe farkl ılaştırıyor. Migros, bu öncü kimliğine yatırımlarını artırarak sürdürecek.”

THY’NİN HEDEFİ İLK 10

Son dönemde yaptığı reklam atağıyla dikkatleri üzerinde toplayan Türk Hava Yolları ise “Türkiye’nin En Değerli Markaları” araştırmasında 1,16 milyar dolarlık değeriyle 9’uncu sırada yer aldı. THY Genel Müdürü Temel Kotil, günümüzde reklamsız global bir marka düşünmenin mümkün olmayacağı görüşünde. “Bu açıdan Türk Hava Yolları olarak her yıl reklam bütçemizi 2’ye katlayarak ilerliyoruz” diyen Kotil, THY’nin marka olarak önümüzdeki dönemde dijitale daha fazla odaklanacaıının sinyallerini veriyor. Kotil, THY’nin bu baılamdaki gelecek stratejilerini ise şöyle özetliyor: “Önümüzdeki 5 yıllık marka planımızda dijital yatırımları katlayarak artırmak var. Dijital alanda son 1 yıldır yaptııımız yatırımlar meyvelerini vermeye başladı. Hedefimiz dünyada sosyal medyayı en iyi kullanan havayolu şirketi olmak ve dijital dünyada en etkin 100 şirketin içinde yer almak. Farklı dillerde, farklı kanallarda sosyal medyada yer alıyoruz. Facebook, Twitter, Forsquare gibi kanalları satış kanalı haline getirmek hedeflerimiz içinde.~
Şu an THY, dünya genelinde 18’nci sırada yer alıyor. 2015 yılı hedefimiz ise dünyanın en iyi ve en büyük ilk 10 havayolu arasında olmak. Günümüz titicari grafikleri incelendiğinde ilk 10 arasına girmeyi, gerçekleştirilebilir bir hedef olarak öngörüyoruz. Zaten yaptırdığımız uluslararası araştırmalar, markanın lokal taşıyıcı kimliğinden global taşıyıcı kimliğe büründüğünü gösteriyor.”

Sektörlerin lider markalarını görmek için görsele tıklayın

AMAÇ BÖLGESEL GÜÇ OLMAK

“Türkiye’nin En Değerli Markaları” liginde 5 yıldır sektöründe lider olmayı başaran Petrol Ofisi, bu yıl 865 milyon dolarlık marka değeriyle tabloda yer alıyor. Petrol Ofisi Genel Müdürü Melih Türker, Petrol Ofisi’nin ileriye dönük planının oldukça net olduğunu söylüyor. “Bir yandan müşteri odaklı çalışmalarımızı sürdürürken diğer yandan da portföyümüzü daha verimli hale getirerek çeşitlendirmeyi hedefliyoruz” diye konuşuyor. Petrol Ofisi’nin marka yatırımının yıllık bazda 100 milyon doları bulduğuna da dikkat çeken Türker, “Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz alanlarda liderliğimizi güçlendirmenin de ötesinde, faaliyetlerimizi yurtdışına taşıyarak bölgesel bir güç haline gelme vizyonumuz doğrultusunda çok önemli adımlar atmaya devam ediyoruz” diye konuşuyor. “Türkiye’nin En Değerli Markaları” araştırmasında 5 yıldır sektörünün lideri olarak sıralamada yer alan bir başka marka ise Aygaz. Bu yıl 508 milyon dolarlık marka değeriyle tabloda yer alan Aygaz’ın genel müdürü Yağız Eyüboğlu, markayı daha güvenilir, verimli ve rakiplerinden farklı kılmak üzere öncelikle ürün ve hizmet kalitesini geliştirecek Ar-Ge çalışmalarına önem verdiklerini söylüyor. “Yıllardır kurumsal şeffaflık ve hesap verebilirlik endekslerinde Türkiye’nin en iyi performans sergileyen ilk 5 şirketi arasında yer alıyoruz” diyen Eyüboğlu, LPG sektöründe yüzde 30 payla açık ara lider olduklarının altını çiziyor ve “Komşu ülkeler başta olmak üzere, Aygaz’ın enerji alanında bölgesel bir oyuncu olarak etkinliğini artırmak da önemli hedeflerimiz arasında” diye konuşuyor.

MARKA DEĞERİ NASIL HESAPLANIYOR? KİMLER DAHİL EDİLDİ?

Halka açık ve verilerini paylaşan şirketler araştırmaya dahil edildi. Bu 2 kriter dışında Capital500 listesinde yer alıp Türkiye’nin önde gelen ve büyüklüğüyle dikkat çeken şirketlerine de soru gönderildi. Araştırmaya hammadde ve yatırım malı gibi son tüketiciyle teması olmayan ürünler sunan şirketler dahil edilmedi. ~

HANGİ YÖNTEM UYGULANDI?
Brand Finance tarafından hesaplaması yapılan araştırma, 4 yıldır “hak bedeli” yöntemine göre belirleniyor. Bir şirketin markasının fikri ve sınai hakkını başka bir şirkete lisanslaması durumunda elde edeceği bedel “hak bedeli aralığı”nı veriyor. Şirketin marka başarısı, marka yönetimi, marka mevcudiyeti ve marka ağırlığı analizinden oluşan bir “Marka Gücü Endeksi” tespit ediliyor. Sayılan bu her bir gösterge, 0 ila 100 arasında puanlanıyor. Elde edilen ortalama endeks, “hak bedeli” aralığına uyarlanarak, “hak bedeli oranı” tespit ediliyor.

BİLANÇO KALEMLERİ DAHİL Mİ?

Şirketlerin geçmiş 5 yıllık satış hasılatı verileri ve kârlılık rakamları ile gelecek 5 yıllık “muhtemel satış hasılatı” hesaplanıyor. Tespit edilen “hak bedeli oranı” satış hasılatı rakamlarına uyarlanıyor. Bu sayede hak bedelinden oluşmuş ve oluşacak kazanç hesaplanıyor. Bu kazanç üzerinde markadan, bulunulan kategoriden ve ülkeden doğan ya da doğabilecek riskler nedeniyle bir “iskonto oranı” tespit ediliyor.

BUGÜNKÜ DEĞER NASIL BULUNDU?
Hesaplanan “iskonto oranı”, tespit edilen “hak bedeli” kazançlarına uyarlanarak markadan doğabilecek gelirlerin bugünkü değeri tespit ediliyor. Tespit edilen bu değer ise marka değerini veriyor. Araştırmanın formülü dünyanın önde gelen marka değerleme şirketlerinden Brand Finance’e ait. Dünyanın 3 marka değerleme şirketinden biri olarak gösteriliyor. Farklı şirketlerin araştırmalarından farklı sonuçlar çıkabilir. Brand Finance’in marka değerlemesinde kullandığı hak bedeli yöntemi, dünyada pek çok otorite tarafından kabul görüyor. Bunun en önemli nedeni ise bu yöntemle marka değerinin 3’üncü parti verilere dayanak hesaplanıyor olması.

MUHTEREM iLGÜNER / BRAND FINANCE TÜRKEYE DEREKTÖRÜ
“YENİ LİG”İN KAYBEDEN VE KAZANAN SEKTÖRLERİ KRİZDEN AZ ETKİLENDİLER

Geçen yıla göre ilk 100’ü teşkil eden markaların değerinde yüzde 12 oranında bir artış görülüyor. Bu sonuç, Türk ekonomisinin diğer ekonomilere göre krizden daha az etkilenen bir yapıya sahip olduğunu ve Türk şirketlerinin krizin etkilerini atlatmakta olduğunu göstermektedir.

BANKACILIKTA REKOR ARTIŞI

Özellikle bankacılık, en büyük gelişmeyi gösteren sektör olarak öne çıkıyor. Bir önceki yıl listede yer alan 9 bankanın marka değeri toplamı 4,56 milyar dolardan, yüzde 62 artışla 7,41 milyar dolara çıkmış durumda.

LOJİSTİKTE GERİLEDİ

Lojistik şirketleri ise bu yıl “kaybedenler” olarak listede kendini göstermekte. Listede yer alan 4 lojistik şirketinin tamamının marka değerinin bir önceki yıla göre azalması oldukça dikkat çekici bir gelişme.

SİGORTA DAHİL EDİLDİ
Tavukçuluk sektörü ise bu yılın “kazananlar”ı arasında gösterilebilir. Listeye dahil 5 tavukçuluk şirketinin tamamının marka değeri artış gösterdi. Bu yıl listeye geçtiğimiz yıllarda gösterdikleri önemli performans nedeniyle sigorta şirketleri de dahil edildi. Yeni dahil olan sigorta şirketleri arasında yer alan Anadolu Sigorta’nın, diğer sigorta şirketlerine göre önemli bir marka değeri farkına sahip olması ise yine dikkat çekici bir gelişme. ~

FAİK AÇIKALIN / YAPI KREDİ GN. MD.
“YAPI KREDİ GÖĞSÜMÜZÜ KABARTTI”

Türkiye’nin ilk özel sermayeli bankası olarak 66 yıllık tarihimizde birçok ilke imza attık. Birçok önemli markayı ülkemize hediye ettik. Bu markalar kendi şemsiyeleri altında farklı ve gelişen yeni alt markaları da beraberinde getirdi. Yapı Kredi olarak, markalaşma alanında çok ciddi bir mirasa sahip olduğumuzu düşünüyorum.

ARAŞTIRMALARDA ÖN PLANDA
Değeri her geçen gün artarak dünya liginde yer almaya başlayan markalarımız, bizleri gururlandıran başarılara da imza atıyor. Dünyanın 86 ülkesinde gerçekleştirdiği bağımsız araştırmalarla o ülkenin en iyi markalarını belirleyen Superbrands, Yapı Kredi, World , Yapı Kredi Sigorta ve Yapı Kredi Emeklilik’i 2010 yılının Türkiye’deki “süper markaları” arasında gösterdi. Ayrıca kredi kartımız World 2 yıl üst üste The Banker’ın en değerli finans markaları araştırmasında ilk 10’a giren tek Türk markası olarak göğsümüzü kabarttı.

GLOBAL ARENADA DA İDDİALIYIZ
Yapı Kredi markasıyla yalnızca Türkiye’de değil Azerbaycan, Rusya ve Hollanda’da da faaliyet gösteriyoruz. Buralarda markamızın gücünü artıran iletişim yatırımlarımıza devam ediyoruz. Başta faaliyet gösterdiğimiz bu ülkeler olmak üzere uluslararası arenada da Yapı Kredi’yi güçlü, itibarlı ve bilinirliği yüksek bir marka haline getirmeyi hedefliyoruz.

“AKBANK’IN HEDEFİ YÜZDE 20 BÜYÜME”
ZİYA AKKURT / AKBANK GENEL MÜDÜRÜ

En beıenilen Türk şirketi olma vizyonumuzla hem markamızın gücünü artırmak hem bankamızı bankacılğın her alanında sürdürülebilir yüksek performansla daha ileri götürmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Akbank’ın, uzun vadede sürdürülebilir özkaynak getirisini en yüksek seviyede tutarak sadece aktifler ve mevduatta deıil kredide de en yüksek pazar paylarına ulaşmak gibi bir hedefi var.

AMAÇ EN YÜKSEK MARKA DEĞERİ
Bunu yaparken de nitelikli insan kaynağının çalışmak istediği şirketler arasında en ön sırada yer almak, Türkiye’deki en yüksek marka değerine sahip şirket olmak gibi stratejik amaçlara sahibiz. Temel ve uzun dönemli stratejilerimiz kapsamında, yıllık ortalama yüzde 20-25 oranında bir aktif büyüme gerçekleştirme amacındayız. Ayrıca müşteri ihtiyaçlarındaki değişiklikleri herkesten önce öngörerek buna uygun ürün ve hizmetler geliştirmek de en önemli rekabet avantajlarından birisi haline geldi. Biz Akbank olarak değişen ekonomik ve finansal konjonktürde, farklılaşan müşteri ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi ürünler sunmayı sürdüreceğiz.

MARKAYA ARALIKSIZ YATIRIM

Biz kriz dönemlerinde bile iletişimi hiç kesmedik. Bugün geldiğimiz noktada müşterilerimizle aramızda var olan duygusal bağı kaybetmemek ve onlara her kanaldan ulaşabilmek için yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Bankacılığın her alanında sürdürülebilir yüksek performansa odaklanmış bir banka olarak sadece Türkiye’nin değil, bölgenin en değerli bankalarından biri olmayı hedefliyoruz. Bu hedefimizi yaklaşık 900 şubemiz, 15 bine yakın yüksek nitelikli çalışanımız ve güçlü alternatif dağıtım kanallarımızla destekliyor ve hayata geçiriyoruz.

YURTDIŞI FIRSATLARA BAKIYORUZ
Bankacılık anlayışımızı ve faaliyetlerimizi Türkiye dışına taşımak hedeflerimiz arasında. Yurtiçi faaliyetlerimizin yanında yurtdışı faaliyetlerimiz de Akbank’ın uluslararası arenadaki bilinirliğine olumlu katkı sağlıyor. Akbank, yurtdışındaki faaliyetlerini Hollanda ve Almanya’da bulunan iştirakleri, Dubai Ofisi ve Malta’da bulunan bir şubesiyle sürdürüyor. Çin’deki fırsatları yakından değerlendirmeye yönelik çalışmalarımız var.

MARKA DEĞERİNİ NELER BELİRLİYOR? MARKA ORTALAMA OLMAMALI
Dünyaca ünlü strateji ve marka gurusu Peter Fisk, marka ve genel stratejik konularda başarılı olmanın birkaç kuralı olduıunu düğünüyor. Markaların ortalama insanlar için ortalama çözümler sunmaması gerektiıini söylüyor. Farklı müğteri tipini anlamak için daha fazla zaman ayırmanın önemine deıiniyor ve ekliyor: “Kitle pazarlaması öldü. En iyi niğlere odaklanma zamanı geldi. Gençler, kadınlar, gay’ler, etnik farklılıkları olanlar yükselen trendler olarak ortaya çıkıyor. Markaların da bu kitleler arasından izleyicisini seçmesi gerekli. Bu kitlelere karşı direkt ve sadece onlara özel davranmaları şart.” ~

MARKA DEĞERLEMENİN FAYDALARI

Dünyanın önde gelen marka stratejistlerinden Martin Roll’a göre marka değerlemenin şirket açısından pek çok faydası var. Şirketin stratejik marka yönetimine katkı sağlaması, pazarlama aksiyonlarının finansal sonuçlarının net olarak görülmesine faydasının olması, satın alma ya da birleşme gibi durumları olumlu etkilemesi bunlardan sadece birkaçı. Marka değerlemenin pek çok kurumda stratejik bir önceliği olduğuna da dikkat çeken Roll, “Marka değerlendikten sonra bunun yönetim kurulunda ele alınması ve finansal açıdan ne anlama gelindiğinin tartışılması da son derece önemli” diye konuşuyor. 

MARKA ÖMRÜ YÖNETİMLE İLGİLİ

Insead Pazarlama Profesörü Amitava Chattopadhyay, bazı markaların kötü yönetildiği için kısa ömürlü olduğunu söylüyor. Ancak iyi yönetilen markaların değerini, hep yüksekte tutmayı başardığına dikkat çekiyor ve ekliyor: “Bugün CocaCola halen dünyanın en önemli markası. Kelloggs, Gillette, Wringys gibi markaların çoğu, onlarca yıldır lider markalar olarak ön planda. Tüm bu örneklerden de anlıyoruz ki günün sonunda bir markanın değerini yüksekte tutma becerisini göstermesi, o markanın arkasındaki yönetimle doğru orantılı.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz