Dijitalleşme formülleri

William Ruh, tüm müşterilerinizin ürününüzden daha fazla fayda sağlamasını sağlayabilirsiniz” diye konuşuyor.

15.02.2016 16:39:130
Paylaş Tweet Paylaş
Dijitalleşme formülleri
SANAYI VE INTERNET DEVRIMINDEN SONRA dünya şimdi de endüstriyel internet devrimi sürecinden geçiyor. Bu süreçle birlikte iş yapış biçimleri de radikal bir şekilde değişiyor. ABD’li enerji ve teknoloji devi GE de bu trendi bünyesinde kurduğu GE Digital ile yakalamaya çalışıyor. Şirketin nihai hedefi, elektrikten sağlığa tüm sektörlerdeki süreçlerini ve departmanlarını dijitalleştirmek. GE bu amaçla geçtiğimiz yıl San Ramon’da 1 milyar dolarlık yatırımla Küresel Yazılım Merkezi’ni açtı. Global endüstriyel veri ve analitik için tasarlanmış ilk ve tek bulut çözümü olan endüstriyel internet yazılım platformu olan Predix’i hayata geçirdi. GE, Predix ile havacılık, enerji, sağlık hizmetleri ve ulaşım endüstrilerinde veri analizleri yaparak dijitalleşmek isteyen şirketlere rehberlik ediyor. Biz de dijitalleşmesini önemli ölçüde tamamlamış GE’den şirketler için dijitalleşmenin yollarını öğrenmek istedik. Bu amaçla şirketi dijitale taşıyan GE Digital CEO’su ve GE’nin CDO’su William Ruh ile konuştuk. GE’nin dijitalleşmenin henüz ortasında olduğunu söyleyen Ruh, bu noktada bile milyarlarca dolarlık verimlilik elde ettiklerini, iş hacmini son 4 yılda iki katına çıkardıklarını anlatıyor. Ruh, dijitalleşmek isteyen şirketlere yazılımlarını ve mobil teknolojilerini güncellemelerini, CIO’larını (chief information officerbilgi sistemleri grubu başkanı) ve CDO’larını (chief digital officer-dijitalleşme direktörü) arka plandan çıkarıp bu sürece liderlik etmelerine izin vermeleri tavsiyesinde bulunuyor. Ruh, şirketlerin dijitalleşmeye müşteriler üzerinde en fazla etkisi olan servis tarafından başlamalarını öneriyor ve “Böylece tüm müşterilerinizin ürününüzden daha fazla fayda sağlamasını sağlayabilirsiniz” diye konuşuyor. İşte Ruh ile sohbetimizden satırbaşları… 
* GE neden GE Digital’ı kurma ihtiyacı hissetti? 
Son döneme bakarsak, son 10 yılın tüketici interneti hakkında olduğunu anlarız. Son tüketiciye yönelik işlerin bilgisayar yazılımları tarafından tamamen değiştirildiğini hepimiz biliyoruz. Amazon, AliBaba, Bitcoin gibi şirketler tüketici tarafını ve finansal hizmetleri değiştirdi. Kazananları ve kaybedenleri de sahip olunan yazılımlar ve Bulut (Cloud) belirledi. Biz bir sonraki 10 yılda sanayinin ve şehirlerin değişeceğine inanıyoruz ve dijital teknolojiler nasıl tüketiciye yönelik işleri değiştirdiyse bu işleri de değiştirecek diye düşünüyoruz. Bize göre dijital teknolojilerin bir enerji santralini veya havayolu şirketini daha güvenli, verimli ve kârlı yapacağı bir sürecin en başındayız. Bu teknolojileri iyi kullanan şirketlerin kazanacağını, kullanamayanların da şu anda bazı perakendecilerin yaşadığı sıkıntıları yaşayacağını öngörüyoruz. 
* Başlangıç noktanız neydi? Dijitalleşmeye hangi departmandan başladınız? 
Ben GE’ye yönetim kurulumuzun beni GE’nin sadece bir sanayi şirketi değil dijital bir sanayi şirketi olması gerektiğine ikna etmesi üzerine 2011’de katıldım. O sırada benim servis işleri dediğim iş kollarına yoğunlaştık ve datayı bilgisayarlardan alıp bir makineyi, örneğin bir jet motorunu daha verimli çalıştırmamızı sağlayacak analitik bilgiye dönüştürmeye çalıştık. Ancak sadece bir iş koluna değil, bulunduğumuz tüm işkollarına yoğunlaştık. Sağlıktan demiryollarına, madencilikten petrole her sektörde çalıştık ama başlangıç noktamız servis işimizdi. O günden bu yana pazarlamanın da artık eski pazarlama olmadığını, sosyal medya ve sanal ortam olduğunu anladık ve kurumsal pazarlamamız ve pazarlama ekibimiz dijitalleşti. Şu anda şirketi dijitalleştirmeyi planlıyoruz. Dizayn, üretim, tedarik, bakım ve tamir süreçlerinin hepsini dijitalleştirmeye çalışacağız. Buna “dijital halat projesi” diyoruz çünkü her şeyi birbirine bağlıyoruz. Örneğin 3 boyutlu bir dizayn yaptığınız zaman bu üretim merkezine hemen iletilecek ve üretim çok daha otomatik bir şekilde gerçekleşecek.~*Şu anda GE dijitalleşme sürecinin neresinde?
Dijitalleşme sürecinin tam ortasındayız. Örneğin şu ana kadar tamirhanelerimizi otomatik hale getirmek gibi işlerle uğraşıyorduk. Makineleri nasıl kullandığımıza ve bakım yaptığımıza yoğunlaştık. Buna bir örnek vereyim: Rüzgar elektrik santralleri sektörünün liderlerinden biriyiz. Elektrik santrallerinin nasıl çalıştırıldığına, sensörlerden gelen dataya ve hava durumu bilgisine yoğunlaştık. Şu anda yazılımımız sayesinde her santralde yüzde 20 daha fazla elektrik üretebiliyoruz. İnsanlara yazılımla daha fazla elektrik üretilir mi diye sorsanız hayır derler ama biz tam da bunu başardık. Data ve analitik bilgi kullanarak müşterilerimizin santrallerini daha verimli kullanmalarını sağladık ve dijital rüzgar santralleri bizim için çok başarılı bir proje oldu.
* Bu konuda gelecekte ne gibi planlarınız var?
Bizim için bir sonraki büyük proje üretim. Güney Karolina’da gaz santralleri üreten bir fabrikamızı tamamen otomatik hale getiriyoruz. Bu fabrikaya “dahi fabrika” adını verdik çünkü yazılımlar sayesinde tüm süreci çok daha iyi kontrol edebiliyoruz ve sorunlara çok daha hızlı müdahale ediyoruz. Yani şu anda bir fabrikayı tamamen otomatik hale getirerek maliyeti ve verimliliği artırmak bizim bir sonraki büyük projemiz.
* Bunlar dijitalleşmenin olumlu sonuçları. Dijitalleşmenin herhangi bir olumsuz sonucu var mı?
 Dijitalleşmeyle bir yetenek eksikliği oluşuyor. Olay mutlaka insanların işlerini kaybetmesi demek değil, ancak dijital bir dünyada çalışabilmeleri gerekli. Dijitalleşmeye inanmaları, önlerindeki veriyi anlamaları ve bu bilgiyle harekete geçebilmeleri önemli. Bu, önemli bir zorluk. İkinci bir önemli zorluk da sanayi şirketlerinin çoğunda bilgisayar yazılımcısı olmaması… Bizim de bunu sıfırdan inşa etmemiz gerekti ve şu anda Predix isimli platformumuzu müşterilerimize kendi dijital yetkinliklerini inşa etmeleri için sunuyoruz. Böylece onları bu konuya bizim yaptığımız kadar büyük yatırımlar yapmaktan kurtarıyoruz.
* Bana kısaca dijitalleşmenin bir şirket için ne anlama geldiğini açıklar mısınız?
 Şöyle basitçe anlatayım: İşinizin her noktası hakkında veri toplayacaksınız, bu veriyi analiz edeceksiniz ve böylece başka türlü sahip olamayacağınız bilgilere ulaşacaksınız.
* Sadece big data değil yani?
 Big data aslında problemli bir konu çünkü data analitik süreçlerden geçmeden işe yarayan bir şey değil. Bize big data toplamamız söylendi ama aslında söylenmesi gereken “işinizi optimize etmenizi sağlayacak datayı topla ve analiz et”ti.
* GE çok dinamik bir şirket ve böyle değişiklikleri gerçekleştirebiliyor. Daha geleneksel şirketler böyle bir dijital transformasyonu nasıl gerçekleştirebilir?
 Şu anda bizim inovasyon merkezimizdesiniz. Burası bizim satış yaptığımız bir yer değil. Burası bizim bilgimizi müşterilerimize naklederek onların inovasyon yolculuklarına yardım ettiğimiz yer. Onları buraya çağırıyoruz, belki her sorunun cevabını bilmiyoruz ama onlarla kendi dijitalleşme tecrübelerimizi paylaşabilir ve yaşadıkları sorunları anlamalarına yardım edebiliriz.~*Bu merkez geleneksel bir şirketin dijitalleşmesine yardımcı olabilir mi?
Müşterilerimiz buraya gelip nasıl dijitalleşebileceklerini öğrenebilir. Bunu onlarla beraber yapmaya hazırız. Size bir örnek vereyim, demiryolu sektöründen bir müşterimiz nasıl daha yenilikçi olabileceğini araştırıyordu. En büyük sorunlarından birinin rüzgârın müşterilerimizin trenlerini raydan çıkarması olduğunu fark ettik. Bu, başlarına yılda sadece 4-5 kez gelse bile bu kazalar çok masraflı oluyordu. Bu konuda nasıl yenilikçi olunabilir diye sorabilirsiniz. Hava durumu ve rüzgâr datasını kullanarak bu kazanın olmasının en olası olduğu yerleri belirledik ve o günden beri bir rüzgâr kazası bile yaşamadılar, riskleri çok azaldı. Bir inovasyon merkezi size böyle faydalar sağlayabilir. Bu çok heyecanlı, büyü gibi bir şey. Bilim büyüdür.
* Dijitalleşme sürecinde ne gibi sorunlarla karşılaşılabilir ve GE’de bu sorunları siz nasıl hallettiniz?
 Fark ettik ki geleneksel şirketlerin ürettiği eski yazılımlar işimizi görmüyor. Uber, Google ve Airbnb gibi yenilikçi şirketler ise benzer sorunları zaten çözmüş. Ancak bulut teknolojisi, mobil teknolojiler gibi teknolojilere sahipseniz sorunlarınızı çözebilecek bir platform yaratabilirsiniz. Biz sanayi şirketleri için böyle bir platform olmadığı için sıfırdan bir platform yarattık. Bu platformu da (Predix) müşterilerimizin kullanımına sunduk. Eğer ulaşmayı hedefledikleri bir sonuç, çözmeleri gereken bir sorun varsa ve bu sorunu çözmek için gereken dataya sahiplerse onlara ihtiyaçları olan yazılımı ve sorunlarını çözebilecekleri platformu sağlıyoruz.
* Dijitalleşmenin gerçek değeri nerede, kârda mı, satışta mı?
 Biz şirket içinde milyarlarca dolarlık verimlilik kazancı sağladığımızı düşünüyoruz ama aynı zamanda da bunu müşterilerimiz için yeni servisler üretmek için büyük bir fırsat olarak da görüyoruz. İş hacmimizi son 4 yılda iki katına çıkardık, 5 milyar dolarlık bir dijital işimiz var ve 2020’ye kadar bunu 15 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Pazarın büyüklüğünün 2020’de 225 milyar dolar olacağını öngörüyoruz. Bu, tüketici internet pazarından daha büyük. Bu sanayi şirketlerini internete hazır hale getirme işi ve bunun son 10 yılın en heyecan verici fırsatı olduğunu düşünüyoruz.
* Şirketlerde dijitalleşme süreçlerine kim liderlik yapmalı, bu süreçte nasıl liderlere ihtiyaç var?
 CIO’ların (chief information officer) arka plandan çıkıp şirketlerin dijitalleşme süreçlerine liderlik etmeleri gerekli. CIO’lar veya CDO’ların sadece şirketlerin teknolojik altyapılarıyla değil para kazanan, ciro artırıcı projelerle de ilgilenmesi gerekiyor.~TÜRK ŞİRKETLERİ DİJİTALLEŞMEYE ÇOK İSTEKLİ
TÜRKİYE’DE ORAN YÜKSEK

Global bir inovasyon barometremiz var. Bu barometreye göre Türk şirketleri analitik araçları ve veriyi kullanmak isteği konusunda benzer ülkelerdeki rakiplerinin çok önünde. Dünyadaki şirketlerin yüzde 50’si dijitalleşmeyi bir fırsat olarak görürken bu oran Türkiye’de yüzde 77.
TÜM BİLEŞENLER VAR
Bence Türkiye bunu başarabilecek isteğe de, sanayi şirketlerine de, insan kaynağına da sahip. Türkiye bu alanda diğer ülkelere teknoloji ihraç edebilecek lider bir pozisyona yerleşebilir ve doğru momentumla burası çok heyecanlı bir pazar haline gelebilir.

ŞİRKETLER DİJİTALLEŞMEYE NEREDEN BAŞLAMALI?
SERVİS’TEN BAŞLAYIN 

Bizce dijitalleşmeye servis tarafından başlanmalı. Çünkü hem başlaması en kolay yer hem de müşteriler üzerinde en fazla etkisi olan kısım. Ürettiğiniz herhangi bir endüstriyel üründe servis tarafına odaklanarak müşterilerinizin ürününüzden daha fazla fayda sağlamasını sağlayabilirsiniz. 
SIFIR ATIL ZAMAN 
Buradaki anahtar nokta bizim “sıfır planlanmamış atıl zaman” dediğimiz konu. Bununla kastettiğimiz şu; bir ürün bozulmaz, siz ürünü her zaman bozulmadan tamir edersiniz. Jet motorlarını düşünün, eğer bir jet motorunu her zaman bozulmadan tamir ederseniz hiçbir zaman bir uçuş tehiri veya iptali yaşamazsınız. 
SONUÇ MUTLU MÜŞTERİ 
Bu da sizi mutlu müşterileri olan bir şirket yapar. Yani “sıfır planlanmamış atıl zaman” çok sıkıcı bir kavram gibi görünse de çok kârlı bir şeydir. Eğer her şirket kullandığı makineleri “sıfır planlanmamış atıl zaman” olacak şekilde dijitize etse ve üretseydi herkesin müşterileri daha mutlu olurdu.

DİJİTAL ŞİRKET DİJİTAL TÜKETİCİYE BENZER
UZAKTAN KONTROL 

Bence tamamen dijitalleşmiş bir şirket tamamen dijitalleşmiş bir tüketiciye benzeyecek. Dijital bir çalışana kullandığı taşınabilir cihaz, işiyle ilgili ihtiyacı olan her bilgiyi verecek. Bu bilgiyi kişiselleştirebilecekler ve değişik durumlara adapte olabilecekler. Fiziksel olarak kullandıkları cihazların yanında olmak zorunda olmayacaklar ama cihazları tamamen kontrol edebilecek ve iyileştirebilecekler. 
TAM İŞ GÜVENLİĞİ 
Atıl zamanları olmayacak, daha güvenli olacaklar. İş yerinizde devamlı kameralar tarafından izlendiğiniz ve bu kameraların yazılımları sayesinde sizi herhangi bir tehlikeli durumla karşılaşmaktan koruduğu bir dünya hayal edin. Örneğin elektrik santralleri çalışanlar için daha güvenli yerler olacak çünkü elektrik santralleri devamlı güvenliği ön plana alacak. 
KULLANICI HATASINA SON 
Biz insanlar bazen konsantrasyonumuzu kaybederiz ve cihaz kullanırken hata yaparız. Dijital teknolojiler ve yazılımlar bu hatayı fark edecek ve bize “Gerçekten yapmak istediğin bu mu” diye soracak. Yani atıl zamanın, iş güvenliği sorunlarının ve kullanıcı hatasının olmadığı bir dünya mümkün. 
MİLYAR DOLARLIK İYİLEŞME 
Bu kulağa sıkıcı gelebilir ama aslında heyecan verici. Hiçbir zaman mükemmel olunamaz ama bu tip işlerde yüzde 1 iyileşme bile milyarlarca dolar anlamına gelir. Örneğin ABD’deki tren hızları saatte ortalama 1 mil iyileşmesinin yıllık fazladan 2 milyar dolar kâr anlamına geldiğine şahit olduk.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz