En büyük rüyamız cevher eritmek

İÇDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Necati Aslan, Capital’e grubunu, faaliyet gösterdikleri sektörlerdeki gelişmeleri ve gelecek hedeflerini anlattı...

16.09.2014 22:48:200
Paylaş Tweet Paylaş
En büyük rüyamız cevher eritmek
Dünya çelik sektörü son birkaç yıldır gelgitler yaşıyor. Sektörde global oyunun kuralları değişiyor. Çin’in varlığı, özellikle Türkiye’nin hakim olduğu ihracat pazarlarında Türk şirketlerini zorluyor. Türkiye’de sektörün en büyük oyuncusu İÇDAŞ da bu durum karşısında yeniden kendini konumlandırmaya çalışıyor.

Dev kuruluş, yeni pazar arayışını sürdürürken kendisine maliyet avantajı kazandıracak hurdadan çelik üretimi yerine cevherden çelik üretimine geçiş için düğmeye bastı. İÇDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Necati Aslan, bugünkü koşullarda demir çelikte büyümenin zor olduğunu belirtirken, yeni sektörler ve iş kolları araştırdıklarını söylüyor. “Dolayısıyla yeni atılımlarımız ve yatırımlarımız da olacak. Ancak ana hedefimiz Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılı olan 2023’te ihracatımızı 10 milyar doların üstüne çıkarmak” diyor.

İÇDAŞ Türkiye’nin en büyük gruplarından biri. Bünyesindeki şirketlerle birlikte geçtiğimiz yıl 7,1 milyar TL ciroya ulaşan grup, gelirlerini ağırlıklı demir çelik ve enerji sektörlerinden elde ediyor. İÇDAŞ sadece Türkiye’de değil, dünya piyasalarında da sayılı oyuncular arasında. Üretim kapasitesiyle Avrupa’da ikinci, dünyada ise sekizinci sırada yer alıyor.

Dünyanın en hızlı büyüyen sektörlerinden demir çelikteki kıyasıya rekabetin her aşamasını yaşıyor. Global arenadaki değişimi anında hissediyor. İÇDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Necati Aslan, son dönemdeki gelişmeleri ise “Esasen son yıllarda global çelik ticareti ciddi gelgitler yaşadı.

Yüksek miktarda çelik ithalatçısı konumunda bulunan bazı bölgeler, hızlı bir şekilde yeni çelik kapasitesi oluşturmaya yönelik yatırımlarına devam ediyor. Çin sahip olduğu üretim kapasitesi itibariyle, halen dünya çelik pazarlarında dengeleri değiştirebilecek bir faktör olarak duruyor.

Çin’de büyüme rakamlarının düşmesi ve üretim artışının devam etmesi halinde, Çin menşeli çelik ürünlerinin temel ihraç pazarlarımızdaki yoğunluğunun artacağı ve rekabetteki artışın ihracatımızı sınırlandırıcı bir durumla karşılaşacağımız muhakkak" sözleriyle özetliyor.~

Aslan, bu gelişmelere ek olarak Türkiye’nin yakın bölgedeki pazarlarının siyasal karışıklıklar yüzünden kapanmak üzere olduğunu belirtiyor. Kendilerinin de şu anda yeni pazarlar ararken, büyüme konusunda önemli bir sıkıntı yaşadıklarını söylüyor.

“Şu anda ihracat pazarı olarak farklı ülkeler arıyoruz. Bu şartlar altında bizim de büyümemiz biraz zor olacak. Malı satalım da bir kuruş kazanalım ama zarar etmeyelim diyoruz" diye konuşuyor. İÇDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Necati Aslan, Capital’e grubunu, faaliyet gösterdikleri sektörlerdeki gelişmeleri ve gelecek hedeflerini anlattı...

Bugün İÇDAŞ Grubu nasıl bir yapı içinde, kaç şirketten, kaç çalışandan oluşuyor?
Grubumuzun ana şirketi İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi. Burada temel hedefimiz, kazandıkça kazandığımızı yatırıma dönüştürerek ana şirketin daha iyi hizmet vermesi için gerekli yan sektörlere yönelmek. Aynı zamanda hem istihdam hem yeni katma değer yaratmak da istiyoruz.

Bu sebeple Bigair Havacılık ve Taşımacılık, Eras Taşımacılık, Ice Tanker Deniz Taşımacılık, İÇDAŞ Dış Ticaret, İÇDAŞ Elektrik Enerjisi Üretim ve Yatırım, İç Yapı İnşaat Taahhüt, İÇDAŞ Elektrik şirketlerini kurduk. Tüm bu grup şirketlerimizde yaklaşık 5 bin kişiye doğrudan istihdam sağlıyoruz. Yan sanayi istihdamıyla toplam istihdamımız onbinleri aşıyor.

Grup gelirlerinin sektörel dağılımı nedir?
2013 yılı sonuna göre toplamda grup gelirimiz 7,1 milyar TL. Ciromuzun büyük ağırlığını çelik ve enerji satışları oluşturuyor.

Demir çelikte çok güçlü bir pozisyonunuz var, bu pozisyondan bahseder misiniz? İÇDAŞ’ı bu noktaya taşıyan gelişmeler neler oldu?
1970 yılından bu yana inşaat çeliği ve alaşımlı çelik üretiyoruz. Bugün üretim kapasitemizle Türkiye’nin en büyük özel sektör çelik üreticisi konumundayız. Bu noktaya gelmemizde, yatırımlarımızdaki entegrasyon önemli rol oynadı.~

Ayrıca teknoloji kullanımıyla dünya kalite standartlarını karşılamamız, enerji verimliliği, çevre duyarlılığı, çalışanların üretkenliğe katılımıyla global rekabet ortamında ortaya koyduğumuz rekabet gücü ve sürekli olarak daha ileri hedefler belirleyip, bu hedefleri gerçekleştirmemiz de bu durumda etkili oldu.

Bugün demir çelik sektörü nasıl bir dönemden geçiyor? Siz büyüme konusunda nasıl bir yol izliyorsunuz?
2013 yılında çelik sektöründe üretim ve tüketim büyürken, dünya dış ticaretinde gerileme yaşandı. Esasen son yıllarda global çelik ticareti ciddi gelgitler yaşadı. Yüksek miktarda çelik ithalatçısı konumunda bulunan bazı bölgeler, hızlı bir şekilde yeni çelik kapasitesi oluşturmaya yönelik yatırımlarına devam ediyor.

Dolayısıyla bu durum söz konusu bölgelerin ithal çelik talebinin kademeli bir şekilde azalmaya devam edeceği anlamına geliyor. Son yıllarda sürekli küçülen Avrupa Birliği inşaat sektörünün, üçüncü çeyrekten itibaren yeniden büyüme trendine gireceği ve yıl genelinde yüzde 1,5 oranında büyüyeceği öngörülüyor. 2015 yılında ise büyüme eğiliminin devam ederek yüzde 2 seviyesine ulaşacağı tahmin ediliyor.

Buna rağmen, AB halen tüketim açısından kriz öncesi olan 2007 yılındaki seviyesinden oldukça uzak bir noktada. Talepte beklenen toparlanma ve güçlü Euro sayesinde, AB’ye yönelik ihracatımızın yeniden artış eğilimine girmesi sektörümüzü bir nebze rahatlacak. Bir miktar yavaşlamış olmasına rağmen Çin, sahip olduğu üretim kapasitesi itibariyle halen dünya çelik pazarlarında dengeleri değiştirebilecek bir faktör olarak duruyor.

Çin’de büyüme rakamlarının düşmesi ve üretim artışının devam etmesi halinde Çin menşeli çelik ürünlerinin temel ihraç pazarlarımızdaki yoğunluğunun artacağı ve rekabetteki artışın ihracatımızı sınırlandırıcı bir durum yaratacağı muhakkak.~
Bu durumda hedef pazarlarınız nasıl bir değişim gösterecek?
Biz 70 ’ten fazla ülkeye ihracat yapıyoruz, ürün gamı ve kalitemizle dünyanın her bölgesine, her ülkesine üretim yapıp satabilecek yetkinliğe sahibiz. Ancak bölgesel dinamikler sürekli değişkenlik gösterdiğinden biz de bu değişime uymak zorundayız.

Global rekabetin her geçen gün artmasının yanı sıra ihracatta büyümenin önündeki temel engeller olarak, dünya çelik ticaret hacminin azalması, Çin’in etkisi ve anti damping soruşturmalarını sayabiliriz. Sadece Çin de değil, yakın bölgedeki savaşlar da şu anda bizi zorluyor.

Tamamen karmakarışık bir durumun ortasındayız. Şu anda Arap ülkelerinde yaşananlar sektörü sıkıntıya sürüklüyor. Irak’a çok mal satıyorduk şimdi satamıyoruz, geçiş yok. Libya’da Türkler’i tahliye ediyorlar. Suriye ve Mısır da kötü durumda. Şimdi Amerika’ya satış yapmaya çalışıyoruz ancak orada da sattığımız üründen yüzde 16 vergi ödeyince para kazanamıyoruz.

Ne olur önümüzdeki dönemlerde? Yeni pazar arayışınız var mı?
Evet şu anda ihracat pazarı olarak farklı ülkeler arıyoruz. Dünyadaki fırsatları yakalamak için 40’a yakın kişiden oluşan özel bir ekibimiz var. Bunlar dışarıda dolaşıyor, fuarlara katılıyor. Sürekli piyasa araştırması yapıyor, yönetime sunuyorlar. Biz yeni pazarlar ararken örneğin İskenderun’da satış olduğu gibi durmuş durumda.

Arap ülkelerine çok daha yakın olduğu için satışlar durdu. Bu şartlar altında bizim de büyümemiz biraz zor olacak. Malı satalım da bir kuruş kazanalım ama zarar etmeyelim diyoruz. Şu an için başa baş gelmek de bizim için kâr.

Peki bu durumda önümüzdeki dönemde nasıl büyümeyi düşünüyorsunuz?
İçinde bulunduğumuz dönemde düşük seyreden cevher fiyatları entegre tesislerdeki üretimi daha cazip hale getirdi. Ancak gerek ark ocaklı gerek entegre tesislerin hurda tüketimindeki azalma, hurda fiyatları üzerinde yeni dengeler oluşmasını sağlayacak. Hurda piyasaları, arz talebe göre gecikmeli de olsa olması gereken noktaya gelecek.~

Bu nedenle çelik sektörümüzün hurda tedariğinde sıkıntı yaşamayacağını düşünüyoruz. Sektör kuruluşlarının global rekabette yerini alabilmesi için teknolojilerini yenileyebilecek ölçüde kârlılıkla çalışmaya devam ediyor olmaları gerekiyor.

Sektördeki bütün gelişmeleri hassasiyetle takip ederek, doğru planlamalarla yeni yatırımlar yapmak arzusundayız. Hedeflerimizden birisi de demir cevheri işlenmesi, HBI ve DRI yerine bu işlenmiş demir cevherini kullanarak daha düşük maliyetle üretim yapmak istiyoruz.

Bunu biraz daha açar mısınız? Nasıl bir dönüşüm yaşayacaksınız?
Şu anda bütün dünya yavaş yavaş hurdadan çıkıyor. Madenden eritmeden cevherden eritmeye dönüyor. Biz de döneceğiz, hazırlık yapıyoruz. Ama dönüşüm kolay değil, 3-5 yıl sürer. Burada amaç üretim maliyetlerini düşürüp daha fazla mal satmak. Ona göre üretim de artacak. Düşük maliyet satış fiyatlarını da düşürecek. Bu zaten devletin politikası. Çünkü sırf hurdaya dünyanın parası veriliyor. Cevhere dönersek orada otomatikman fiyatlar düşecek.

Enerjideki konumunuzdan bahseder misiniz? Şu ana kadar enerjide ne kadar yatırım yaptınız, kurulu kapasiteniz hangi noktaya ulaştı?
Şu anda toplam kurulu gücümüz 1.605 megavat. 2015 yılında kurulacak 60 megavatlık rüzgar santraliyle birlikte toplam gücümüz 1.665 megavata ulaşacak. Kurulu gücümüzle Türkiye toplam kurulu gücünün yüzde 1,5’ini oluşturuyoruz. 2013 yılında Türkiye toplam fiili üretimin yüzde 2,8 ini karşıladık. Enerjide yeni hatlarımız da devreye girecek. Yenilenebilir enerji kaynaklarından özellikle rüzgar enerjisiyle ilgileniyoruz.

Denizcilikte işler nasıl gidiyor?
Yıllık 13 gemi inşa kapasitesi olan tersanemize de ihracat amaçlı sipariş alınmıyor, sadece kendimize gemi inşası yapıyoruz. Gemi inşa sektörü de önümüzdeki dönemde tekrar eski şaşaalı günlerine kavuşamasa da daha iyi olacağı düşüncesindeyiz. Gemi inşa sektöründe, 2009 finansal kriz sonrası devam eden durağanlık nedeniyle çekirdek kadromuzu dinamik tutabilmek adına tersanemizi düşük kapasitede de olsa çalıştırıyoruz.

Gayrimenkul sektörüne giriş yaptınız.., Burada planlarınız nedir? Nasıl büyümeyi hedefliyorsunuz?
Sanayi tesislerimizi Çanakkale’ye taşımamız sonrasında mevcut arazilerin değerlendirilmesi amacıyla bu sektöre girdik. Sektördeki faaliyetimiz bununla sınırlı kalacak. Gayrimenkul sektöründe büyümeyi planlamıyoruz.~

Gelecek 5-10 yılda İÇDAŞ’ı nereye taşımayı hedefliyorsunuz?
SPK’ya tabi olmadığımız halde şirketlerimizi yaklaşık 12 yıldır iki ayrı uluslararası bağımsız denetim kurumuna denetlettiriyoruz. Kurumsallaşmanın en son aşaması olarak gördüğümüz Borsa İstanbul’da yerimizi de alacağız. Temel olarak faaliyet gösterdiğimiz çelik, enerji, gemi inşaa ve lojistik faaliyetlerine ilişkin kapasite artışı ve yenileme yatırımlarımız devam edecek.

Yeni sektörleri ve yeni iş kollarını araştırıyoruz, dolayısıyla yeni atılımlarınız ve yatırımlarımız da olacak. Ancak ana hedefimiz Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılı olan 2023’te ihracatımızı 10 milyar doların üstüne çıkarmak.

Tüm bunların yanında ben cevheri eritmeyi görmek istiyorum. Bütün kardeşlerin arzusu da bu. Zaten eğer başaramazsak hayat çok zor. Ama başaracağız. Bugün hurda almanın Türkiye’ye maliyeti de çok yüksek. Türkiye hurdanın yüzde 80’ini ithal ediyor. Dönüşüm gerçekleştikten sonra hurdadaki ithal oranı yüzde 20’ye kadar düşer. Ama bu kez de cevher getireceğiz. Çünkü Türkiye’de kaliteli cevher yok.

Global hedefleriniz neler?
Hedef koyuyoruz ama evdeki hesap çarşıya uymuyor, bu yüzden açıklamıyoruz. Hedefler dünyadaki duruma, yapılacak satışa bağlı. Hergün her şey değişiyor. Libya ortada yoktu, ama bugün Libya’da emekli bir paşa çıkmış Türkler’e “Haydi yürüyün” diyor. Mısır’da ihtilal oldu, bir tek Türkiye kınadı. İyi mi yaptık kötü mü bilmiyorum. Suriye’de de öyle oldu. Biz düşmanlığımızla kaldık. Devletin bu politikası bana sorarsan kötü.

İÇDAŞ'ın yeni rotası
1- 2013 sonunda ciromuz, ağırlık enerji ve çelik alanları olmak üzere 7,1 milyar TL'ye ulaştı.
2- Bugün 70'ten fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Her ülkeye üretim yapıp satabilecek yetkinlikteyiz.
3- Şu anda dünya cevherden eritmeye dönüyor. Biz de döneceğiz ama 3-5 yıl sürer.~
4- Enerjide kurulu gücünün yüzde 1,5'ine sahibiz. 2013'te üretimin yüzde 2,8'ini karşıladık.
5- 2015'te kurulacak 60 megavatlık rüzgar santraliyle birlikte toplam gücümüz 1.665 megavata ulaşacak.
6- Mevcut arazilerin değerlendirilmesi için gayrimenkule girdik, ancak burada büyümeyi planlamıyoruz.
7- Yılda 13 gemi inşa kapasiteli tersanemizde şu an sadece kendimize gemi yapıyoruz.
8- Kurumsallaşmanın en son aşaması olarak gördüğümüz Borsa İstanbul'da yerimizi alacağız.
9- Çelik, enerji, gemi inşaa ve lojistik gibi temel sektörlerimizde yatırımlarımız devam edecek.
10- Demiryolu ve çimento gibi yeni sektörleri I 0 araştırıyoruz, yeni atılımlarımız olacak.
11- Ana hedefimiz Cumhuriyetimizin kuruluşunun I 100'üncü yılında ihracatımızı 10 milyar doların üstüne çıkarmak.
12- Yabancılardan ortaklık teklifleri alıyoruz ama sıcak bakmıyoruz.

"İKİNCİ YARI DAHA OLUMLU OLACAK"
AĞIRLIK İÇ PİYASADAYDI

İÇDAŞ Grubu olarak 2013 yılında ciro büyümemiz yaklaşık yüzde 12-13 seviyelerinde gerçekleşti. Üretim miktarımız yüzde 4 artış gösterdi. Ancak dünyada çelik ticaret hacminin değişmemesi, ihracattan ziyade iç piyasadaki canlı talep nedeniyle iç piyasa ağırlıklı çalışmamızı gerektirdi. Bugün dış ticaret henüz arzulanan düzeyde değil.
TÜRKİYE’DE BÜYÜDÜK
 İçeride ise büyüdük. İSO Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu sıralamasında 2012 yılında 9’uncu sırada yer alırken 2013 yılı verileri ile 7’nci sıraya yükseldik.
İLK YARI PERFORMANSI
İlk dört aylık döneme ait ihracat, istenilen hacim ve fiyat seviyelerinden uzak kaldı, doğurduğu sonuçlar itibariyle sektörümüz açısından olumlu gözükmüyor. Ancak yılın ikinci yarısında daha olumlu gelişmelerle daha iyi bir dönem geçireceğimiz inancındayız, ikinci yarı daha olumlu olacak. 2014 yılında ortalama yüzde 5 civarında büyümeyi hedefliyoruz.~

HEDEFTEKİ 2 SEKTÖR
ÖZELLEŞTİRMELER TAKİPTE

Demiryolu ulaşımının özelleştirilmesi sürecini yakından takip ediyoruz. Bu pazara girerek hem kendi ürünlerimizin müşteriye naklinde hız ve uygun fiyat sağlanmasını hem bu piyasanın içinde var olarak piyasanın gelişmesine katkı sunmayı planlıyoruz.
UYGUN KOŞULLAR
Çimento sektörünü de takip ediyoruz. Uygun koşullarının oluşmasıyla birlikte her türlü ön çalışmaları yapılmış olan bu sektöre de önümüzdeki yıllarda giriş yapacağız. Birleşme veya satın alma düşüncemiz yok. Ancak fırsatların ve beklentilerimizi karşılayabilecek yönde olması satın almaları doğurabilir.
TEMEL İLKEMİZ
Tabii grup olarak yeni yatırımlarla daima son teknolojileri ülkemize kazandırmayı arzu da ediyoruz. Bununla birlikte şirketlerimizde finansal dengeleri gözeterek büyük riskler almamak da temel ilkelerimizden...

"ŞİRKETTE 100 ' AİLE ÜYESİ ÇALIŞIYOR"
YÖNETİM BİRİNCİ KUŞAKTA

Bizde hala yönetim birinci kuşakta. Yeni kuşak da icrada, yönetim kurulunda yer alıyor. Üçüncü kuşaktan olanların da okulları bitiyor, onlar da yavaş yavaş işe dahil olmaya başladı.
DEVİR İÇİN ACELE ETMİYORUZ
Şu anda aile üyesi 100 kişi şirketlerimizde çalışıyor. Bazıları idari kadrolarda bazıları mavi yakalı. İkinci kuşağa devir için acele etmiyoruz. Çünkü en büyük kayıplar ve batışlar ikinci ve üçüncü kuşağa geçişte yaşanıyor.
YENİ KUŞAĞI İZLİYORUZ
Biz herkesin aynı kültürde yetişmesine önem veriyoruz. Gelecek yeni nesil de birinci kuşağın izinde. Şu anda yeni kuşağı izliyoruz, düşünüyoruz. Birkaç yıl daha geçsin bakacağız. Sağ olduğumuz müddetçe başlarından ayrılmayacağız.~

"İÇİMİZE YABANCI SOKMAK İSTEMİYORUZ"
KAZANDIĞINI GÖMECEKSİN

Biz İçdaş’ı 3 kardeş bugünlere getirdik. Kurulduğumuz günden itibaren tırnaklarımızla kazıyarak bugünlere geldik. Sanayicilik zaten böyle bir iş. Kazıyacaksın. Kazandığını gömeceksin. Gömmezsen ilerleyemezsin.
BURADA KÂR AZ
Biz dünyanın en ağır sanayiciliğini yapıyoruz. Koç, Asil Çelik’le bu sektöre girdi. Ama burada kâr azdır, her zaman para yoktur. Onlar da Asil Çelik’te beş yıl para kazanamadı, hemen bıraktı. Sabancı ve Koç nerede yükte hafif parada ağır iş varsa o işte.
ORTAKSIZ GELDİK
Biz ise hiç bırakmadık, 45 yıldır İÇDAŞ’la devam ediyoruz. Bugün Türkiye’de en büyük, dünyada da sayılı oyunculardan biriyiz. Bugünlere ortaksız geldik. Ortaklığa hiçbir zaman sıcak bakmadık. Lüzum da görmedik.
KURULU DÜZENİMİZ VAR
Her zaman çok sayıda yabancı ortaklık teklifi alıyoruz. Bugün de onlarca teklif geliyor. Ancak sıcak bakmıyoruz. İçimize yabancı sokmak istemiyoruz. Bizim kurulu bir düzenimiz var. Ortaklık olur, ileride anlaşmazlıklar çıkabilir.

"100. YIL HEDEFİMİZ
10 MİLYAR DOLAR İHRACAT"
"TAVSİYEM BAŞKA SEKTÖRLERE DALMAYIN"
BİZDE EMEKLİLİK YOK

Bizde emeklilik yok. Sonuna kadar işimizin başındayız. Yeni kuşağı hazırlarken onlara en büyük tavsiyemiz işin peşini bırakmamaları. Erken saatte işe başlayacaklar. İşte odaklı gidecekler.
ÖNCE BU GEMİ YÜRÜYECEK
Onlara sürekli, “Başka sektörlere dalmayın” diyoruz. Önce bu gemi yürüyecek. Sağ salim limana yanaşacak, ondan sonra düşünürler. Örneğin bir dönem inşaat sektörüne girmeye karar verdik, sonra yapmadık. Yapsaydık belki de iyi olurdu.
İNŞAATTA PİŞMAN OLDUK
İnşaat işine girmek istemememizin nedeni odağımızı kaybetme korkusuydu. Dağılırdık, çocukları kaybederdik. O yüzden girmedik. Ama sonra pişman da olduk. Şimdi biz arsayı veriyoruz, inşaat yapın diyoruz. Örneğin İÇDAŞ’ın yerini verdik, kendimiz de yapabilirdik.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz