Hatalardan ders alarak büyüyoruz

"Eski tarzımıza geri dönüyoruz" diyor. Geleneksel tarzla modernizmi birleştirmeye çalıştıklarını anlatıyor.”

1.04.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Hatalardan ders alarak büyüyoruz

Lance Isham, 50 yıldır moda sektörün içinde. Bu sürenin yarısında Ralph Lauren'in CEO'luğunu ve yönetim kurulu başkan yardımcılığını yaptı. 25 yıl aynı markayı yönettikten sonra 2004'te de emekli oldu. 4 çocuğu 13 torunu olan Isham'ın emeklilik günleri uzun sürmedi. Önce Amerikalı yatırım grubu Nordstrom'un yönetim kurulunda yer aldı. Ardından da geçen yıl torunlarını ve çocuklarını Amerika'da bırakıp Lübnanlı M1 Group tarafından satın alınan Fransızların ünlü markası Façonnable'ın başına geçti. Eşiyle birlikte Güney Fransa'ya yerleşen Isham, şimdi zamanının büyük bölümünü Façonnable'ın Nice'teki merkezinde geçiriyor. En önemli hedefi ise 1950'lilerde Nice'te terzi dükkanında doğan Façonnable'ı, kadın ve gençleri de kapsayacak şekilde büyütmek. Bir anlamda Fransızların Ralph Lauren'ini yaratıp yeni pazarlara açılmasını sağlamak.
Isham, Façonnable Jeans ile gençlere ulaşmak istiyor. "Yeni markayla hedefimiz gençleri ve daha spor giyinenleri yakalamak" diyor ve ekliyor: "Façonnable giyenlerin yaş ortalaması 40 civarında. Biz bunu daha da gençleştirmek istiyoruz. Gençleri hedefleyen yeni markamızla hedefimiz daha spor giyinen kesimi yakalamak. Ancak bunu yaparken bizi başarılı yapan ana kitlemizi unutmayacağız." Satın almalar sırasında bocaladıklarını da itiraf eden Isham, aşırı modernlik yerine yeni dönemde markanın özüne döneceklerini söylüyor. Isham'a göre birçok marka onları başarılı yapan kitleyi unuttuğu için başarısız oluyor. Isham'ın söylediği "geçmişe bağlılık" ise Façonnable'ın Nice'teki genel merkezinin her yerinde hissediliyor. 1950'li yıllardan beri üretilen her modelin bir kopyası yeni tasarımcılara ilham vermek için özenle saklanıyor. Markanın tarzını korumak için ilk numuneleri hazırlayan terziler bile 20 yıldır hiç değişmemiş. "Tüm bunlar Façonnable'ın klasik çizgilerini ve ruhunu korumasını sağlıyor" diyen Isham, Façonnable'da yaşanan değişimi ve markanın yeni hedeflerini şöyle anlattı:

Capital: Uzun yıllar Ralph Lauren'in CEO'luğunu yaptınız. Şimdi Façonnable'ın başındasınız. Kaç yıldır moda sektörünün içindesiniz?
-  Şikago'da büyüdüm. Bütün hayatım boyunca modanın içindeydim. 1964'te moda sektörüne girmem, aile şirketimizle birlikte oldu. Ailemin Şikago'da mağazaları vardı. Biz de o zaman yeni bir konsept getirdik. Kadın, erkek ve gençlere yönelik yeni zincir mağazalar açtık. Daha sonra tasarıma yöneldim. Bir dönem Mısır ile ticaret yaptım. 1979'da da daha önceden müşterim olan Ralph Lauren'de çalışmaya başladım. Burada önce satıştan sorumlu başkan, daha sonra da başkan oldum. 2004'te Ralph Lauren'in yönetim kurulu başkan yardımcısıyken emekli oldum. Ancak, moda sektöründen kopamadım. Bir süre Amerikan yatırım grubu Nordstrom'un yönetim kurulunda görev yaptım. Façonnable ile tanışmam da bu sayede oldu. ~
Nordstrom, Lübnanlı M1 Group tarafından satın alınınca da moda grubunun CEO ve yönetim kurulu başkanlığına getirildim. Geçen haziran ayından beri de fiilen Façonnable'ın başındayım. Baktığınızda 50 yıldan uzun süredir moda sektörünün içindeyim.

Capital: Marka ismi olarak neden telaffuzu bu kadar zor bir isim seçilmiş?
- Bunun nedeni akılda kalmayı sağlamak! Façonnable'ın birkaç anlamı var. "Façonner" üretmek anlamına geliyor. Bir diğer anlamı da trend demek. "Nable" ile birleşince, "trend olmak" gibi bir anlama geliyor. Ama dünyada insanlar bu ismi farklı telaffuz ediyor. İstediğiniz gibi söyleyebilirsiniz. Örneğin, Fransa'da genelde "Faço" diye okuyorlar.

Capital: Façonnable cadde terzisinden doğan bir marka. Başarısını neye bağlıyorsunuz? Dünya çapında nasıl güçlü bir marka oldu?
-  Façonnable'ın en büyük sırrı, Cote d'Azur'ün yaşam tarzını yansıtması. Yüzünüze gülümseme koyuyor. Güney Fransa'nın en iyi yönlerini almış. Bu bölgedeki her şey Façonnable ile bütünleşiyor. Örneğin, Bridget Bardot döneminde, onun etrafında olan herkesin kıyafetleri Façonnable'dandı. Özellikle Dolce Vita filminden sonra bu bölgeyi ziyaret eden herkes Façonnable'dan alışveriş yapmaya başladı. Ayrıca başarısının en önemli nedenlerinden biri de dikişi bir sanat haline getirmesi. Bu da geleneksel terzilikten geliyor. Daha 1950'li yılların başında Mösyö Albert Goldberg, kullanılan kumaşın kaliteli olması gerektiğini çok iyi anlamıştı. Başta komşusu İtalya olmak üzere dünyanın en iyi kumaşlarını, hazırladığı kıyafetlerde kullandı. Akdeniz'in havasından ve denizinin renklerinden ilham aldı. Tüm bunları ince detaylarla birleştirdi.

Capital:  Façonnable satıldıktan sonra aile üyeleri profesyonel olarak şirkette çalışmaya devam etti mi? Şirkette hala aileden yöneticiler var mı?
- Şu anda Façonnable'ı yaratan Goldenberg Ailesi'nden hiçbir üye şirkette görev yapmıyor. Zaten Albert Goldenberg'in oğlu moda sektörüyle ilgilenmediği için kendisi markasını önce Amerikalı yatırım grubuna sattı. Daha sonra da Façonnable Lübnanlı M1 Group tarafından satın alındı. M1 Group'un sahibi Mikati Ailesi'nin üyeleri markayla çok ilgili. Düzenli olarak Nice'e gelip yeni yatırımlarla ilgileniyorlar.

Capital: Façonnable'ın başkanı geçtiğimiz yıl vefat etti. Siz de onun ardından Façonnable'ın başına
geçtiniz. Bu sürede hangi konulara yoğunlaştınız?
-  Her markanın gri bir dönemi olabiliyor. Bunun da nedeni çok fazla kendini dinlememesi, kendine bakmamasından kaynaklanıyor. Bu da markalar için problem yaratıyor. Çok iyi bir geçmişe sahibiz. Belki bu satın almalar döneminde bunu çok iyi kullanamadık. Sonuçta bir gün uyandığımızda elimizde olan şeyi fark etmediğimizi ve kullanmadığımızı hissettik. Bu dönem belki iyi de oldu. Dünyada son 3 yılda çok büyük ekonomik dalgalanmalar yaşandı. Biz de hatalarımızı görüp markamızın geleneksel tarzına dönüş yaptık.
 Şimdi eski geleneği günümüzle birleştirmeye çalışıyoruz. Eskitilmiş, konsepte uygun malzemeler kullanıyoruz. Geleneksel çizgiyi modern hale getirdik. Güney Fransa'nın bütün ışığından faydalanıyoruz. Renk çok önemli. Hemen her koleksiyonumuzda bej, lacivert, kahverenginin tonları vardır. Örneğin 35 yıldır hiç değişiklik yapmadan sattığımız pantolonlarımız var.~

Capital: Değişim sürecinde başka neler yaptınız? Yeni markalar veya satın almalar olacak mı?
- Bu dönemde nerede hata yaptık, ilerisi için neleri güzel yapabiliriz diye görme şansımız oldu. Bununla birlikte yeni yatırımlar da hız kazandı. Façonnable olarak hedefimiz, kadın ve erkek ürünlerinin dışında bir sonraki jenerasyona, özellikle de gençlere ulaşmak istiyoruz. Markayı giyen kadın ve erkeklerin çocuklarına, yeğenlerine ulaşmayı hedefliyoruz. Bu amaçla Façonnable Jeans koleksiyonunu çıkardık. Nice'te yeni bir mağaza açıyoruz. Paris, New York, Londra, Los Angeles gibi büyük şehirlerde de mağaza açmayı planlıyoruz. İstanbul'da da çok iyi anlaştığımız partnerimiz var, onlarla da görüşüyoruz. Bu da önümüzdeki dönem yatırımlarımızın büyük bir kısmını kapsıyor.

Capital: Façonnable olarak en önemli hedefleriniz arasında neler var?
- Kadın ve erkek müşterilerimiz için en önemli önceliğimiz bulunduğumuz pazarlarda iyi iletişim kurulabilmek. Hem iş yaptığımız hem de yapmadığımız pazarlarda büyümek istiyoruz. Özellikle Façonnable'ın olmadığı Hong Kong, Japonya ve Kore'de mağazalar açmayı hedefliyoruz.

Capital: Façonnable'ın marka olmasında en büyük pay, reklama yapılan düzenli harcama mı? Lüks markalar için tanıtımın önemi nedir?
- Bir markanın başarılı olması doğru mal doğru iletişim ve doğru ticaret kuralından geçiyor. Eğer ürünün tanıtımını doğru yapmazsanız, hiçbir zaman kârlı bir işiniz olmaz. Biz de bu prensiple hareket ediyoruz.

Capital:
Önümüzdeki dönemde hazır giyim ve lüks pazarında hangi alanlarda fırsatlar görüyorsunuz?
- Modada her gün bir yenilik oluyor. Gelecekte modada daha fazla iletişim olacak. Sosyal medyadaki iletişimle birlikte modanın daha farklı, iyi yerlere gideceğinden eminim. E-ticaret konusunda büyük fırsatlar görüyorum. Biz de bu alanlara yoğunlaştık.

Capital: Lüks sizin için ne demek?
- Lüksün çok farklı tanımları var. Yediğiniz yemek de sizin için çok lüks olabilir, bir tatil de. Lamborghini de lükstür ama Volkswagen'in son modeli de lüks olabilir. Biz hem çok lüks hem de alınabilir bir markayız. İkisinin arasındayız.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz