İtibar getiren işler

Godiva, TAV, Sabiha Gökçen, Vestel, Turkcell ve diğerleri… Bütün bu işlerin ortak bir özelliği var.

1.07.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
İtibar getiren işler

“İTİBARIMIZI KAYBEDERİZ korkusuyla TAV’ı bırakmıyoruz. Önemli olan itibar, para değil. Para da itibar için olmalı. Mersin Limanı da Atatürk Havalimanı kadar büyük bir iş, ama insanlar beni Atatürk Havalimanı ile tanıyor. Mersin, aynı itibarı vermiyor. Bazı varlıkları diğer alışverişleri yapmak ve itibarı kaybetmemek uğruna tutarsınız.”
Bu sözler, son dönemde kendi bünyesindeki pek çok şirketi satışa çıkaran Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın’a ait. Akın yönetimindeki Akfen, Tunus’un yüzde 15’ini, Havaş’ın yüzde 35’ini, TüvTürk’deki hisselerinin de tamamını sattı. Ancak Hamdi Akın, TAV konusunda daha temkinli davranıyor. Uzmanlara göre de TAV, bugün Akfen Holding’e prestij getirmiş önemli bir değer. Şirketin, özellikle finans çevrelerindeki kredibilitesi de TAV’la birlikte artmış durumda. Hatta Akfen Holding’in kamuoyu ve paydaşları nezdindeki bilinirliğinin artmasını da yine TAV’a bağlayanların sayısı hiç de az değil.  Gerçekten de günümüzde kimi oyuncular, inovatif bazı markalar yarattıktan ya da değerli ve bilinir bazı şirketleri satın aldıktan sonra kulvar değiştirebiliyor. Yurtiçinde bilinirliği yüksek olmasına rağmen kendisini global arenada konumlandırmak üzere Godiva satın almasını gerçekleştiren Ülker, iş çevreleri tarafından Sabiha Gökçen Havalimanı ihalesinin ardından tanınırlığını artıran Limak, tekstilde önemli başarılara imza atarak buradan elde ettiği kaynakları Vestel’le elektroniğe başarıyla aktaran Zorlu Holding bu örneklerden sadece birkaçı...

FARKLI SEKTÖR İTİBAR GETİRDİ
Kendi sektörü içinde tanınıp farklı bir iş koluna geçerek daha fazla kitleye ulaşmayı başarmış örnekler de var. Kibar ve Çukurova Holding, bu alanda en çarpıcı gruplar olarak ön plana çıkıyor. Kendi sektörlerindeki konumları sağlamken Kibar Holding Hyundai ile yaptığı anlaşma sonrasında, Çukurova Holding ise Turkcell’le telekomünikasyon sektörüne attığı adımla kamuoyu nezdindeki bilinirliğini ve prestijini artırmayı başardı.
Başarılı ve inovatif markalar yaratan örnekler ise yine değerini itibarlı işleriyle katlayanlar listesinde ön plana çıkıyor. Uzmanların çoğu, Doğuş Holding-Garanti Bankası ve Çukorova Holding-Turkcell örneğinin bu kulvarda değerlendirilebileceği görüşünde. Onlara göre bu şirketler zaten başarılıydı. Ancak Doğuş Holding Garanti’yle son dönemde her inovasyon çalışmasında anılmayı başararak, Çukurova Holding ise Turkcell’deki iş modeliyle kendine artı değer katarak farklı bir kulvara oturmayı başardı. Prestijli işler tablosunda yer alan her bir marka ya da şirket örneğinin, özellikle son 15 yıldır başarılarıyla da sürekli gündemde olması dikkat çekici. Uzmanlar da bu markalara ya da şirketlere sahip grupların bilinilirlik, kredibilite, prestij ve itibar anlamında artı değer elde ettiği konusunda hemfikir.

Hangi işin kime ne kazandırdığını görmek için görsele tıklayın


KULVAR ATLATAN İŞLER

Son dönemin en itibarlı ve prestijli işleri dendiğinde hiç kuşkusuz Ülker’in Godiva’yı satın alması akla gelen ilk örneklerden. Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi Direktörü Cüneyt Evirgen de bu görüşte. Ona göre Ülker, bu satın almanın ardından kulvar değiştirdi. En önemlisi büyük resmi gördüğünü de herkese kanıtladı.
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker de Godiva’yı ilk satın aldıklarında, “Benim için Godiva, çikolata pazarının Kaşıkçı Elması” benzetmesini yapmıştı. Gerçekten de Godiva, Ülker’e hem yurtiçinde hem de yurtdışında önemli bir itibar kazandırdı.  Ülker Grubu Başkanı Ali Ülker’e göre ise Godiva’yı satın almak gruba pek çok açıdan avantaj sağlamış durumda. Bunların ilki, ABD perakende zincirlerinin ve dev dağıtım organizasyonlarının içine nüfus etmek… Bunun yanında Ülker’in üretebileceği diğer markalı ürünlerde ABD’de ciddi anlamda yer alma şansı yakalaması da bu satın almanın ardından oluşmuş bir başka avantaj. ~
Ali Ülker, Godiva’dan global deneyimli oyuncu olma yönünde öğrenecekleri çok şey olduğunu da düşünüyor. Her fırsatta Godiva’nın ana sektörlerinden birinde faaliyet gösteriyor olmasını bir avantaj olarak nitelendiriyor ve “Godiva’nın dünya çapında bir prestije sahip olması, global oyuncu olma yönündeki sürecimizi hızlandıracaktır” diye konuşarak bir anlamda Godiva’nın Ülker için bir üst segmente geçişi simgelediğinin de altını çiziyor.

SIFIRDAN GLOBAL MARKAYA
Algoritma Consulting Kurucusu Ali Özgenç, itibarlı işleri giriş bariyerleri yüksek, daha büyük sermaye isteyen, uluslararası görünürlüğü olan işler olarak tanımlıyor. Özgenç’e göre itibarlı işler, şirketlerin farklı bir lige çıkmasını da sağlıyor. Bu da o şirketin prestijini ve kredibilitesini artırıyor. Aynı zamanda şirketin bir marka olarak daha iyi tanınmasına da katkıda bulunuyor.  Uzmanlara göre bu kapsamda değerlendirilebilecek bir başka itibarlı iş örneği de Vestel. Şirket bundan 16 yıl önce Zorlu Holding tarafından satın alınmadan önce oldukça kötü durumdaydı. Tekstilde zaten başarılı olan Zorlu Holding ise bu alandan elde ettiği kaynakları doğru bir şekilde Vestel’e aktararak dünya çapında bir işe imza atmayı başardı.
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Vestel’i satın aldıklarında şirketin 150 milyon dolar cirolu bir şirket olduğunu, bugün ise 4 milyar doları aştığını belirtiyor. Vestel’in 30-32 milyon adet cihaz üretim kapasitesiyle 127 ülkeye ihracat yapmasına dikkat çekiyor ve “Vestel’i satın aldığımız 1994 yılında 60 bin metrekare olan kapalı alan, bugün yurtdışı dahil 1 milyon metrekare kapalı alana ulaşmış durumda. Dünyanın en büyük şirketleri ile yarışacak büyüklüğe ulaşmış durumdayız. Vestel, bugün dünyanın güçlü markalarından biri” diye konuşuyor.

İTİBAR NE KAZANDIRDI?
Limak Holding ise İstanbul Sabiha Gökçen (İSG) Havalimanı ihalesi ve terminalin tamamlanması sonrasında itibarını önemli ölçüde artıran bir diğer örnek. Limak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Özdemir, itibarın sürdürülebilir büyüme için en önemli ve vazgeçilmez unsurlardan bir tanesi olduğuna inandıklarını söylüyor. İtibarın bir şirkete katacaklarını ise şöyle özetliyor:
“İtibarınız yüksekse en iyi insan kaynaklarını kendinize çekebilir ve motive bir şekilde bünyenizde tutabilirsiniz. Piyasadaki en iyi tedarikçilerle en uygun şartlarda çalışabilirsiniz. En güçlü ve güvenilir yerli ve yabancı firmalarla ortaklık yapabilirsiniz. Sivil toplum kuruluşları sizinle birlikte hareket etmek ister. Tüketiciler ise size güven duyarak ürün ve hizmetlerinizi satın alır.” 
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı özelinde bilinirlik ve algı araştırmaları gerçekleştirdiklerini de belirten Özdemir, İSG’nin algısının, yeni terminalin açılışıyla çok yüksek oranlarda pozitif çıktığını gördüklerini söylüyor. Ona göre şu anda İSG sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın trafiği en hızlı büyüyen havalimanları arasında yer alıyor. “Geniş kitlelerle buluşan ve yüksek kalitede hizmet sunan bir eser olarak İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın Limak’ın bilinirlik ve itibarına önemli ölçüde katkı sağladığını söyleyebilirim” diyen Özdemir, bunu web sitelerinin tıklanma oranının gün geçtikçe artmasından da anladıklarını söylüyor. “Limak isminin bilinirliği ve prestiji sayesinde yurtdışında birçok projeye de davet ediliyoruz” diye konuşuyor.

YABANCI İLGİSİ DE YÜKSEK
İtibarlı ve prestijli bir işe sahip olmak aynı zamanda o şirketin yabancı alıcılar gözündeki çekiciliğini de artırıyor. PricewaterhouseCoopers ortaklarından Hüsnü Dinçsoy, bu anlamda Assan markasını ve Kibar Holding’i çok başarılı bulduğunu söylüyor.~
Şirketin fabrikasının dünya ölçeğinde olduğunu belirtiyor ve “Şirkete Hyundai ile yaptığı ortaklık da önemli bir bilinirlik kattı. Ancak Assan markası da dünya çapında oldukça prestijli bir iş” diye konuşuyor. Prestij kavramına finansal bakış açısıyla bakmak gerektiğini de söyleyen Dinçsoy, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Sonuçta şirketler için değer yaratan ve daha az değer yaratan işler vardır. Örneğin Akfen Holding’de yönetim kurulu başkanı bakış açısıyla TAV değer yaratan bir iş olarak görülüyor. Bugün gerçekten de Akfen ismi geçtiğinde, ilk akla gelen şirketlerden biri marka değeri anlamında TAV’dır.”
Şirketlerin itibarlı işlerini satamayacakları görüşüne katılmayan Dinçsoy, sonuçta her işe değer bazında bakılması gerektiğini belirtiyor. Son dönemde değer yaratan işler arasında ise Pegasus örneğinin çarpıcı olduğuna değiniyor ve ekliyor: “Pegasus, çok başarılı bir iş modeli. Şu anda 2 numaraya oturmuş durumda ve Esas Holding’e de önemli değer katan bir iş.”

SÜRDÜRÜLEBİLİR İTİBAR ÖNEMLİ
Farklı iş yapma tarzı ve inovatif çalışmalarıyla ön plana çıkan şirketlerden Garanti Bankası da uzmanların çoğunun itibarlı işler sıralamasına girmiş durumda. Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi Direktörü Cüneyt Evirgen, Garanti Bankası’nın kendisini yenilikçi, girişimci, atak ve modern bir çizgide tutmayı başarmasının Doğuş Grubu’na artı değer kattığını söylüyor. Elde edilen başarının sürdürülebilir olmasının da büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor ve ekliyor:
“Bir şirketle ya da markayla prestij ya da itibar elde edebilirsiniz ama bunu sürdüremezseniz o zaman elde ettikleriniz hiçbir işe yaramaz. Dönem dönem parlayan gruplar sonradan sönebiliyor. İtibar getiren işlere de bu kapsamda bakmak lazım.”
Deloitte Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Ortağı Sait Gözüm ise itibarlı işlerin hepsinin kendi alanlarında proje sahiplerini sanayi veya ticaret haritasına yerleştiren önemli işler olduğunu söylüyor ve “Bu işler sahiplerine bilinirlilik sağlayan veya çalıştıkları sektörde güç ve söz sahibi yapmalarıyla da dikkat çekiyor” diye konuşuyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz