Motive eden rakamlar

CEO’ları motive eden ve yatırım iştahlarını artıran rakamlar...

1.01.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Motive eden rakamlar
Geçtiğimiz mart ayında yayınladığımız CEO anketi de ortaya koymuştu. Katılan 172 CEO’dan yüzde 68’i, “iyimser” olduğunu açıklamıştı. Küresel ekonomideki belirsizlikler, Euro bölgesindeki sorunlar, komşularla yaşanan sıkıntılar bile bu iyimserliği gölgeleyememişti. Türk iş dünyasının bu yüksek motivasyonun ve yatırım iştahının arkasında ise “rakamlar” var. Kimini genç nüfus heyecanlandırıyor, kimi Türkiye’nin 2023 hedeflerinden umutlanıyor, kimi ise Facebook kullanıcı sayısından motive oluyor. İşte CEO’ları motive eden ve yatırım iştahlarını artıran rakamlar... Kişi başına düşen gelirin 11 bin dolara yaklaşması, birçok işadamını yeni yatırımlar için yüreklendiriyor. Çünkü gelirin artması, harcamanın da artması demek. Nüfusun yarısının 30 yaş altında olması ise hem yerli hem yabancı yatırımcının iştahını artıran çok önemli bir gösterge. Üstelik sektör bağımsız olarak. Sektör bazında baktığımızda ise 110 sayısı, otomotivciler için son derece kritik. Çünkü 110, Türkiye’de 1.000    kişiye düşen otomotiv sayısını ifade ediyor. Bu rakam, gelişmiş ekonomilerde 450’yi buluyor. Dolayısıyla otomotivdeki oyuncular için en az 4 kat daha büyüyebilecek bir pazar söz konusu. Bireysel emeklilik şirketleri, 2025’te toplam Türkiye nüfusunun yüzde 69’unun 15-64 yaş arası çalışabilir nüfus olacağını öngörerek umutlanıyor. Teknoloji pazarındaki oyuncuları heyecanlandıran ise tabii ki internet ve PC penetrasyonunun düzeyi... Tabii bir de işadamlarını, CEO’ları umutlandıran rakamlar var... Örneğin, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, onun için en motive edici rakamın “19 milyon” olduğunu belirtiyor. Nedir bu 19 milyon? Türkiye’de halen bankacılık hizmetlerinden yararlanamayan kişi sayısı. TAV CEO’su Sani Şener, uçuş eğilimini gösteren 1,75’i, Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem ise markaların sepet değeri olan 70 TL’yi “heyecanlandıran rakam” olarak paylaşıyor.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.

"19 MİLYON "BANKASIZ"
“Nüfusumuzun yarısı 50 yaşın altında. Evlerin yüzde 65’inde internete erişim bulunuyor. Cep telefonu sahipliği ise yüzde 90. Bunlar çok çarpıcı veriler” diyen Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, bu rakamları paylaşırken heyecanını gizlemiyor. Gerek Akbank’a gerekse sektöre ilişkin etkileyici bulduğu diğer rakamları ise şöyle paylaşıyor: “Ülkemizde halen bankacılık hizmetlerinden yararlanamayan yaklaşık 19 milyon kişi bulunuyor. Toplam hane halkı borçluluğunun milli gelire oranı, yüzde 17 gibi düşük bir seviyede. Konut kredilerinin, yatırım fonlarının ve bireysel emeklilik fonlarının milli gelire oranı ise sırasıyla yüzde 6, yüzde 2,3 ve yüzde 1,1 gibi düşük seviyelerde.~
Son dönemdeki yüksek büyüme performansımıza rağmen bu görece düşük penetrasyon seviyeleri, sektörümüzün halen ciddi büyüme potansiyeli barındırdığını gösteriyor. Ekonomimiz ise yurtdışıyla karşılaştırıldığında çok iyi durumda. Dünyada pek çok ülke yarını nasıl kurtarabileceğini düşünürken biz artık önümüzü görebiliyoruz. Akbank olarak ise 3. çeyrek itibarıyla sektörün üzerinde büyüyerek hemen hemen tüm kalemlerde yarım puan ile 1,5 puan arasında pazar payları kazandık. Açıkçası önümüzdeki dönemle ve gelecekle ilgili olarak oldukça iyimserim.”

GENÇ NÜFUS HEYECANI
Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül de geleceğe umutla bakan isimlerden. Yüngül, kendisini en fazla etkileyen rakamları sayarken 20 yaş altı nüfusa vurgu yapıyor: “Ülkemizin oldukça genç ve dinamik bir nüfusa sahip olması, her geçen gün üretime katılan ve yeni hane kuran birey sayısının artmasına yol açıyor. Örneğin
bugün 20 yaş altı nüfusun toplam nüfus içindeki payı yüzde 35. Bu da penetre edilecek hane sayısının önümüzdeki dönemde büyüyeceğine işaret ediyor.” Vestel olarak da kendilerini motive eden rakamların olduğunu söyleyen Yüngül, şöyle devam ediyor: “Örneğin 2012 yılı ilk 9 aylık net satışlarımız, 2011’e göre TL bazında yüzde 16 arttı. Adet bazında ise yüzde 14 artış yakaladık. Üretimimizin yüzde 75’ini 138 ülkeye ihraç ediyoruz. Türkiye’nin toplam TV ihracatının yüzde 88’i, bugün Vestel tarafından gerçekleştiriliyor. Bu performansımızla sektörümüzün ihracat şampiyonluğunu yıllardır elimizde tutuyoruz. Türkiye ise istikrarlı büyüme performansını küresel krize rağmen devam ettiriyor. Bu da kişi başına düşen gelirin ve harcama tutarının artmasını sağlıyor. 2012 üçüncü çeyrek sonunda, dayanıklı tüketim malları sektörü bir önceki yıla göre yüzde 7,3 büyüyerek 6,5 milyar TL’lik bir pazara ulaştı. Tüm bu göstergeler yatırım iştahımızı artırıyor.”

1,5 MİLYON FİBERLİ HANE
Türk Telekom’un genel müdürü Tahsin Yılmaz’ı, hem şirket yatırımları hem genç nüfus etkiliyor. Ama bir rakam var ki onun yeri ayrı. O da 1,5 milyon. Bu, Türk Telekom’un dijital dönüşüm hedefinde çok önemli bir yer tutuyor ve şimdiye kadar fiber kapsamına alınan hane sayısını gösteriyor. Yılmaz’ı etkileyen diğer rakamlar ise şöyle: “Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü, Türkiye’deki sürdürülebilir ekonomik büyümenin lokomotiflerinden biri. Dünyada da durum aynı şekilde. Analysys Mason’ın raporlarına göre sektörünün dünyadaki büyüklüğü, 2016’da 2,1 trilyon dolara ulaşacak. Türkiye’de teknolojiyi çok çabuk benimseyen ve kullanan büyük bir kesim var. Artan internet kullanımı umut vadediyor. Ülkemizdeki 19,1 milyon hanenin yüzde 52’sinde, yani 9,9 milyon hanede bilgisayar mevcut. Bilgisayarı olan hane sayısı çoğalırken internet kullanımı da buna bağlı olarak artıyor. Türkiye, BM Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin dünyanın en çok internet kullanıcısına sahip ülkeler listesinde 10’uncu sırada yer alıyor. Bence bunlar, ülkemiz açısından çok önemli ve heyecan verici gelişmeler. Türk Telekom’a ilişkin bizi motive eden rakamlara gelirsek, artan yatırımlarımızı söyleyebiliriz. 2012’nin ilk 9 ay itibarıyla toplam konsolide yatırım tutarımız 13 milyar TL’ye ulaştı. Fiber optik altyapı uzunluğumuz 165 bin kilometreye ulaştı. 1,5 milyon hane fiber kapsamına alındı.”~

MOBİLDEKİ MOTİVASYON
GSM sektöründeki çarpıcı veriler de sektör oyuncularını motive eden göstergeler arasında. Avea CEO’su Erkan Akdemir’in yatırım iştahını artıran rakamların başında artan mobil penetrasyon ve büyüme hızı geliyor. Akdemir, “2012’nin 9 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 12 büyüyerek 2,5 milyar TL’yi aşan gelir elde ettik” diyor ve ekliyor: “Abone sayımızı 13,2 milyona çıkarttık. 2012 üçüncü çeyrekte kişi başı ortalama kullanım süremiz 350 dakikaya ulaştı. Türkiye’nin en çok konuşturan operatörüyüz. Avea olarak iyileşen performansımız, yeni yatırımlar için bizi daha çok motive ediyor. Sektörümüzle ilgili olarak da umut veren rakamlar var. Türkiye’deki mobil abone sayısı 2000’lerin başında 15 milyonken 2012’de 67 milyona çıktı ve mobil penetrasyon yüzde 90’a ulaştı. 2002-2011 yılları arasında internet kullanıcısı sayısı 4 milyondan 50 milyona, cep telefonu abonesi sayısı 23 milyondan 65 milyona çıktı. Facebook kullanımında ise dünyada 7’nciyiz. Öte yandan Türkiye ekonomisi de hızla gelişiyor. 2002’de 231 milyar dolar olan GSYİH, 2011’de üç kattan fazla artarak 772 milyar dolara yükseldi. 2023 hedefimiz, GSYH’yi 2 trilyon doların üzerine çıkarmak. Nüfusumuzun yarısı 30 yaşın altında. Tüm bu durum ve gelişmeler, yatırım iştahımızı artırıyor.”

CEPTE AKILLI ETKİ!
Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler, mobil dünyadaki rakamlardan etkileniyor. Onun dikkatini ise mobil uygulamalardaki hız çekiyor. Gartner’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı bir araştırmada, bugün 45 milyar civarında olan mobil uygulama indirme sayısının 2013 yılında 81 milyarın üzerine çıkacağını ortaya koyduğuna dikkat çeken Öztürkler, 2013’te cep telefonlarının dünya çapında en yaygın internet erişim aygıtları olarak PC’lerin önüne geçeceğinin tahmin edildiğini anlatıyor. Türkiye’nin de bu trendin dışında olmadığını söyleyen Öztürkler, şu bilgileri aktarıyor: “Şebekemizdeki akıllı telefon sayısı, Haziran-Eylül 2012’yi kapsayan 3
ayda, 700 bin artışla toplamda 5,5 milyona ulaştı. Mobil internet gelirlerimizin finansal performansımıza katkısı gün geçtikçe artıyor. 2012’nin üçüncü çeyreğinde mobil internet gelirleri yüzde 34 büyüdü. Bu rakamları sektörümüzün ve Türkiye’nin geleceği, insanlarımızın ve şirketlerimizin global arenada ulaşacakları fırsat eşitliği açısından önemli buluyoruz. Önümüzde mobil uygulamalar ve hizmetler konusunda devasa bir gelişim alanları bulunuyor. Mobil hizmetler ve uygulamalar konusunda dünyayla yarışan hız ve kalitede ürünler sunuyoruz.”

42 MİLYARLIK E-TİCARET
Markafoni Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra, özellikle e-ticaretteki hızlı büyümenin kendisini motive ettiğini belirtiyor. Bankalararası Kart Merkezi’nin verilerine göre 2011 sonu itibarıyla Türkiye’de e-ticaret hacmi yaklaşık 20-21 milyar TL’ydi. Bu rakamın 2012 sonunda 30 milyar, 2013’te ise 42 milyar TL olarak öngörüldüğünü söyleyen Afra, genç nüfus oranının, internet ve e-ticaret sektörünün büyüme potansiyeli açısından son derece önemli bir veri olduğuna dikkat çekiyor. Sina Afra, değerlendirmesine şöyle devam ediyor: “IWS’nin verilerine göre şu an Türkiye’de 36 milyon internet kullanıcısı var. Bu rakam Türkiye’yi Avrupa’daki en büyük 5’inci internet toplumu yapıyor. Türk internet kullanıcısı, aylık internette geçirdiği ortalama 29,4 saatle Avrupa ülkeleri içinde üçüncü sırada. Ayrıca 54 milyon kredi kartıyla Türkiye’nin kredi kartı penetrasyonu yüzde 70 civarında seyrediyor. Türkiye’nin lojistik altyapısı da güçlü. Online alışverişin yaygınlaşmasıyla ilgili önemli ipuçları içeren bu rakamları motive edici buluyoruz.~
Markafoni ile ilgili olarak ise üye sayımız geçen yıla göre yüzde 20 arttı ve 6 milyonu buldu. Şu an Türkiye’de toplam 36 milyon internet kullanıcısı var ve bunun 9 milyonu online alışveriş kullanıcısı. Bu rakamlar bizim için umut verici. Çünkü Markafoni’nin liderliğini koruduğunu gösteriyor.”

DÜŞÜK PERAKENDE HARCAMASI
Beymen Genel Müdürü Elif Çapçı ise öncelikle Beymen’in yaşadığı hızlı büyümenin kendisini motive ettiğini vurguluyor. Ardından ise tüm iş insanları gibi Türkiye’nin olumlu makro göstergelerine vurgu yapıyor: “2012’yi çok güçlü bir performansla geride bıraktık. Toplam ciro büyümemiz yüzde 30’u aştı. Aynı şekilde kendi içinde büyüyen markalarımız da bizi motive ediyor ve yeni yatırımlar için heyecanlandırıyor. 2012’de Beymen.com’u yüzde 300’e ulaşan bir büyümeyle en önemli kanallardan biri haline getirdik. Atılım yılı olarak  değerlendirebileceğimiz 2013’te, Beymen’in büyüme hedefi yüzde 25. Makroekonomik açıdan ise 2013’ün genel olarak 2012’ye benzer, ancak büyüme oranları açısından daha pozitif bir yıl olmasını bekliyoruz. Öncelikle genç nüfusumuz, bizi motive ediyor. Genç profesyonellerin hazır giyim harcama ciroları, her geçen gün artan bir grafik çiziyor. Hazır giyim ve aksesuarda Avrupa’daki satışlar, Türkiye’nin iki katından fazla. Kişi başına düşen perakende harcamasının gelişmiş ülkelere göre çok düşük olması, kat edilecek çok yolumuz olduğunu gösterse de giderek artan cirolar bizi bu konuda motive ediyor.”

300 MİLYAR TL'LİK FON
Bireysel emeklilik sektörünün güçlü oyuncularından AvivaSa’nın genel müdürü Meral Eredenk de Türkiye’nin 2023 hedeflerinin kendisini motive ettiğini söylüyor ve şöyle konuşuyor: “Sektöre dönük rakamlar umut verici. Katılımcı sayısının 2013’te yüzde 15-20 oranında artarak 3,5 milyonu aşacağı tahmin ediliyor. Fon büyüklüğünün ise 2013’te 25 milyar TL’nin üzerine çıkacağı öngörülüyor. Yeni projeksiyonlar doğrultusunda BES’in 2023’te fon büyüklüğünde 243 milyar TL’ye, katılımcı sayısında 8,4 milyon kişiye ulaşacağını öngörüyoruz. Vakıf ve sandık aktarımlarının da etkisiyle 2023 yılında sektörün fon büyüklüğü 300 milyar TL seviyelerine ulaşabilir. Amerikan Sayım Bürosu’nun araştırmasına göre Türkiye’de 2041’e kadar 15-64 yaş arası çalışabilir nüfusun artması ve sonra bu nüfusun azalmaya başlaması öngörülüyor. 2025’e kadar olan süre içinde 15-64 yaş arası çalışabilir nüfusun, toplam nüfustaki payının 2025’te yüzde 69 ile doruk noktasına ulaşması bekleniyor. Biz de bu fırsat penceresini Türkiye’nin 2025’e kadar olan dönemde tasarrufla ve düzenli tasarruf disiplini sağlayan BES’le yakalayacağına inanıyoruz.”

700 MİLYARLIK DÖNÜŞÜM
Kale Grubu’nu motive eden rakamlar ise grubun stratejik hedeflerinde saklı. Kale Grubu Kurumsal Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Ender Arslan, “5 yıllık stratejik planı çerçevesinde, ciro bazında sabit fiyatlarla yüzde 100’ün üzerinde büyüme hedefimiz var” diyor ve ekliyor: “Bu büyüme, yıllık ortalama yüzde 15’lik bir büyüme hedefi anlamına geliyor. Kârlılık oranımızı da bu 5 yılda 2012’ye kıyasla 5 puan artırmayı hedefliyoruz.~
Sektöre ilişkin ise 20 yılda toplam 700 milyar TL değerinde bir pazar ortaya çıkaracak olan kentsel dönüşüm, inşaat ve alt sektörleri için gerçekten büyük bir fırsat. Bayilerimiz, mimarlarımız, uygulayıcılarımız kısaca sektörümüzün tüm unsurları, şimdiden bu büyük dönüşüme hazırlanıyor. Türkiye açısından bakarsak ülkemizin 2023 vizyonu bizi etkiliyor. Seramik sektörü olarak 2023’teki 3,5 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak için her yıl ortalama yüzde 11 ihracat artışı sağlamamız gerekiyor. Bu hedefi yakalayacağımızdan şüphem yok. Daha uzun dönemli düşündüğümüzde de Türkiye’nin 2023 hedeflerinin bizim için son derece heyecan verici olduğunu düşünüyoruz. 2 trilyon doların üzerindeki GSYİH hedefi, 500 milyar dolarlık ihracat hacmi, 25 bin dolarlık kişi başı milli gelir gibi hedefler, önümüze çok daha büyük umutlarla bakmamızı sağlıyor.”

4 İŞADAMI HANGİ RAKAMLARDAN ETKİLENİYOR?
SANI ŞENER’İN SAYISI 1,75
TAV CEO’su Sani Şener, “Bir yönetici olarak beni etkileyen en önemli rakam 1,75” diyor ve ekliyor: “Bu rakam uçuş eğilimini gösteriyor ve 2012’de yaklaşık 130 milyon olan yolcu sayısının 74 milyonluk nüfusa bölünmesiyle elde ediliyor. Bu oran 2002’de 0,48 idi. Yani 10 yılda, 0,48’den 1,75’e çıktı. Bu yükseliş, her 1 milyon ekstra yolcunun havalimanlarında 1.000 kişi, havalimanlarının bulunduğu şehirlerde 1.000 kişi ve bunlardan faydalanan ek 1.000 kişi olmak üzere toplam 3 bin kişilik istihdam yarattığını gösteriyor. İnsanı son derece motive eden bir rakam.”
KİĞILI’DAKİ KRİTİK 70
Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem, şunları söylüyor: “Kiğılı olarak piyasalar durağan olmasına rağmen yüzde 18 büyüdük. Bu, gelecek dönemler için umut verici bir rakam. Ayrıca rekabet ve tüketiciye hizmet gücümüz de gün geçtikte artıyor. Bizim segmentimizdeki markaların, adet bazı müşteri sepet derinliği 70 TL civarındadır. Biz bu ortalamanın biraz üstünde olduğumuz için markamızı iyi bir yerde görüyoruz. Bu bizi hem motive ediyor hem yatırımlarımızı hızlandırmamızı sağlıyor. Şu an e-ticaret sektörü hızla büyüyor. Kiğılı olarak bunu fırsat bilip e-ticaret sektörüne ağırlık vereceğiz.”
GÜRAL’IN RAKAMLARI
İşadamı Nafi Güral’ı etkileyen rakamlar ise olmasını umut ettikleri... Güral, şunları söylüyor: “2013 için yüzde 6,5 büyüme, yüzde 5 enflasyon, yüzde 7 işsizlik oranı, yüzde 0,9 bankaların kredi kartları gecikmelerine uygulayacakları aylık üst faiz rakamı, benim olmasını arzuladığım rakamlar. Tabii bu sayılara şunları da ekleyebilirim: 0 elektrik ve doğal gaz zammı, 1.000 TL net asgari ücret, 201 milyar TL ihracat rakamı, 199 milyar TL ithalat rakamı ve 77 milyon ülke nüfusu. Şirketimizle ilgili olarak ise mevcuda 400 ilaveyle 4 bin çalışan beni heyecanlandıran diğer bir sayı.”~
ÇAYCI, “TASARRUF” DİYOR
Sarkuysan Genel Müdürü Hayrettin Çaycı da Nafi Güral gibi farklı bir pencereden bakıyor. Çaycı, umutlu olmak için gereken rakamlara dikkat çekiyor ve şunları söylüyor: “Yatırım iştahını artıran faktörler, hangi sektörde olursa olsun yurtiçi ve yurtdışında gerçekleşen olumlu makroekonomik göstergelerdir. Bence bunların en önemlisi de tasarruf oranıdır. Şu anda maalesef gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 12’si seviyesinde seyreden tasarruf oranı, 1980’den bu yana en düşük düzeyde. Bu oranın en az yüzde 20’lerde olması lazım. Çünkü yatırımları ve büyümeyi finanse eden ülke içi tasarruflardır.”

OTOMOTİVDE DURUM NASIL?
DÜŞÜK ARAÇ SAYISI
Toyota Pazarlama ve Satış CEO’su Ali Haydar Bozkurt’u etkileyen rakamların başında, kişi başına düşen otomobil sayısı geliyor. Bozkurt’un değerlendirmeleri şöyle: “Sektörümüzde 1.000 kişiye düşen araç sayısı, önemli bir indikatördür. Bu sayı Türkiye’de 110 civarındayken gelişmiş ülkelerde ortalama 450. Pazardaki potansiyeli göstermesi açısından ümit verici. Ayrıca makro göstergeler de bizim için önemli. Türkiye’de kişi başı milli gelirin 2013 için 11 bin 318 dolar olacağına dair bir öngörü mevcut. 2013 enflasyon hedefinin yüzde 5,1, büyüme hedefinin ise yüzde 4 olması ümit verici.”
YÜKSEK SATIŞ RAKAMLARI
Otokoç Genel Müdürü Görgün Özdemir de sektördeki benzer rakamların altını çiziyor. Özdemir, Otokoç’un pazardaki konumuna dair göstergelerin de kendilerini motive ettiğini söylüyor: “2012’de 3 milyar TL ciro elde ettik ve 390 milyon TL yatırım gerçekleştirdik. Yüzde 10 daralan pazarda yaptığımız yeni yatırımlarla yüzde 11 ek istihdam yaratarak yüzde 4,6 ciro büyümesi sağladık. 2011 sonuçlarımızla Capital500 sıralamasında 35’inci olduk. Avis ve Budget ile günlük araç kiralama pazarında her yıl pazarın üzerinde büyüme gerçekleştiriyoruz. Tüm bunlar, yatırım iştahımızı artıran, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan önemli rakamlar.”

TEKNOLOJİDE UMUT VEREN 3 RAKAM
120 EURO

Teknoloji perakendenin oyuncularını ise genç nüfus ve kişi başı harcama miktarı heyecanlandırıyor. Teknosa Genel Müdürü Mehmet Nane, “AB’de kişi başı tüketici elektroniği harcaması, 360 Euro iken Türkiye’de bu rakam 120 Euro seviyelerinde. Kat edeceğimiz çok yol var. Türkiye ekonomisinin büyüme performansı da bizi heyecanlandırıyor. Özellikle e-ticaret pazarı her geçen gün büyüyor. Biz de bu alandaki yatırımlarımızı artırıyor, sektöre öncülük ediyoruz” diyor.~
800 MİLYAR $
Darty Türkiye CEO’su Nedim Esgin ise hem sektörün hem şirketlerinin hem de Türkiye'nin büyümesinden heyecan duyduğunu söylüyor: “2008’de başlayan finansal kriz, bundan birkaç yıl evvel imrenerek takip ettiğimiz ülkelerin ekonomilerinde devam ediyor. Türkiye ise bu süreçte hızla büyüdü. Türkiye ekonomisiyle ilgili beni etkileyen hususların başında, neredeyse 800 milyar dolarlık GSYİH’ye ulaşılması ve Türkiye’nin büyüyen bir orta sınıf yaratması geliyor. Alım gücü artmış bir orta sınıf, piyasalarımızı dinamik tutuyor.”
YÜZDE 40-45
Index Group CEO’su Erol Bilecik’in değerlendirmeleri ise şöyle: “Önümüzdeki dönem, Türkiye için daha heyecan verici yıllar olacağa benziyor. Sektörel olarak baktığımda beni en fazla heyecanlandıran rakam, penetrasyon oranı. PC sahiplik oranlarının, bugün Türkiye’de yüzde 40-45’ler civarında olduğunu varsayıyoruz. Avrupa, ABD ya da Uzakdoğu’nun gelişmiş ülkeleriyle kıyaslandığında bu rakamların hak ettiğimiz gibi yüzde 60-65'lere gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun için ralli benzeri 2-3 rahat yıl daha lazım. Diliyorum ki 2013 ve sonrasında bu ralliyi görürüz.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz