Özilhan'ın 4 yeni gözdesi

Anadolu Grubu'na cirodaki artışı içecek ve gıda sektörleri getirecek. Tuncay Özilhan, enerji ve tarımla da ilgilendiklerinin söylüyor.

17.07.2015 20:48:270
Paylaş Tweet Paylaş
Özilhan'ın 4 yeni gözdesi
Anadolu Grubu, faaliyet gösterdiği alanlar itibarıyla ekonominin nabzını en net ölçen gruplardan. İçecek, gıda, otomotiv, bankacılık, beyaz eşya, enerji ve tarım sektörlerinde yer alan grup, geçtiğimiz yıl yüzde 2’lik bir büyüme kaydetti. Toplam 7,1 milyar TL’lik ciroyla yılı kapattı. 2010 sonunda 7,5 milyar TL’ye ulaşmayı bekleyen Anadolu Grubu, cirodaki bu artışı içecek ve gıda sektörlerindeki faaliyetlerinin büyümesiyle elde etmeyi planlıyor. Global krizden Türkiye’nin çok etkilendiğini belirten Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, bu günlerde temkinli. Özellikle krizden Türkiye’nin çok etkilendiğini, krizin etkilerinin geçmeye başladığı bu dönemde bile ülkede yatırım anlamında toparlanmanın henüz gerçekleşmediğini söylüyor. “Türkiye beklenen yatırım temposunu yakalayamadı. Bir müddet daha yakalayacağa da benzemiyor” diyor. Şu sıralar dünya pazarlarını yakın markaja alan, özellikle Avrupa ekonomilerindeki gelişmeleri kaygıyla takip eden Özilhan’ın odağında iki ülke var. Bu ülkelerden biri her ay ziyaret ettiği Rusya. Burada içecek sektörü adına büyük bir değer yakalanabileceğini ifade ediyor. Diğeri ise Pakistan. Enerji yatırımları için ilgilendiği bu pazara yönelik, “170 milyon insandan oluşan, her şeye ihtiyacı olan bir ülke. Ekonomi canlı. Ne yaparsanız satılıyor. Onun için enerji hiç düşünmeden yapılabilecek bir yatırım” yorumunda bulunuyor. Anadolu Grubu da bu dönemde yeni alanlarda yatırım planlamıyor. Ağırlıklı enerji ve tarımda halihazırdaki yatırımlarını tamamlamayı hedefliyor. Özilhan, özellikle enerjide çok iddialı olduklarının altını çiziyor, “5-10 yıl içinde 2 bin megavatlık projemiz olacak. 2 milyar dolarlık bir yatırım portföyü gözüküyor” diye konuşuyor. Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan grubu, büyüme planlarını ve dünya ekonomisinin seyrine ilişkin yorumlarını Capital’e anlattı:
CAPITAL: 2009’u ve 2010 yılı ilk çeyreğini nasıl geçirdiniz? Büyümeniz tahminleriniz doğrultusunda mı gerçekleşti?
- 2009’u 7,1 milyar TL olarak tamamladık. Bu da 2008’e göre yüzde 2’lik bir artışa tekabül ediyor. 2010 ilk çeyrekte de 1-2 sektörün dışında bir büyüme gördük. Türkiye ekonomisindeki aşağı yukarı yüzde 10’luk büyümeyi otomotiv sektörünün dışındaki sektörlerde biz de hissettik. Bu yıl ocak ayı zor başladı ama şubat ve mart aylarında bütçelerimizi yakaladık, hatta bütçelerimizin üzerine çıktık. Bankacılıkta da aynı trendi gördük. Otomotivde de ticari vasıtanın dışındakiler geçen yılın üzerinde bir performans sergiledi.
CAPITAL: Ticari vasıtadaki sorun nereden kaynaklanıyor?
- Aslında tamamen yatırımlarla ilgili. İnsanlar yatırım nedeniyle ticari vasıta alıyor. Büyük kamyon ve küçük kamyon şu aşamada kötü durumda. Otobüs de yavaş ilerliyor. Dolayısıyla Türkiye’de hala yatırım temposunun düşük olduğuna inanıyorum. Yani Türkiye beklenen yatırım temposunu yakalayamadı. Bir müddet daha yakalayacağa da benzemiyor. ~
CAPITAL: Peki ticari araçta ihracat nasıl gidiyor?
- Ticari vasıta ihracatı yavaş. Büyük boy, orta boy kamyon ihracatının yanı sıra iç talep de yavaş. Dolayısıyla toplamda baktığınız zaman hakikaten en büyük sıkıntıyı inşaat sektörü ile beraber ticari vasıtanın çektiğini düşünüyoruz.
CAPITAL: Grup olarak faaliyet gösterdiğiniz diğer alanlarda durumunuz nedir?
- İçecek sektöründe hem Coca-Cola hem bira olarak belli bir büyüme trendimiz var. Bu yıl Türkiye ve bulunduğumuz diğer ülkelerde büyümeyi yakalayacağız. Ülkeden ülkeye değişmekle birlikte toplamda içecek kategorisinde yüzde 5 büyüme bekliyoruz. McDonald’s’daki büyümemiz devam ediyor. Bu alan krizden çok fazla etkilenmedi. Yazı aletleri ve kırtasiye işlerimiz de belli bir büyüme temposuna girdi. Bankacılık geçen yıl gayet iyiydi. Buna paralel Abank da iyi bir yıl geçirdi. Bu yıl kredi artışına karşın spread’ler düşüşte. Dolayısıyla sektör kârlılıkta geçen yılın altında kalır. Biz iş ve kredi hacimlerini büyüterek bu durumu kapamaya çalışıyoruz. Öte yandan bankaların tekrar kredi verme iştahı artıyor.
CAPITAL: Siz de tüketici elektroniği de var…
- Orada bir geçiş dönemindeyiz. Samsung geçen yıl gayet iyi büyüdü, pazar payı arttı. Bunda bizim çok önemli katkımız oldu. Samsung ile yeni bir anlaşma modeli geliştirdik. Samsung büyük elektronik marketlere ürünleri kendisi verecek. Dolayısıyla orada ciroda kaybımız oluştu. Bu 2010 sonuçlarına da yansıyacak.
CAPITAL: 2010 sonu için yatırım ve büyüme hedefleriniz neler?
- 2009’u 7,1 milyar TL ile kapatmıştık. Bu yılı da 7,4 milyar TL ya da 7,5 milyar TL ile kapatacağımızı tahmin ediyorum. Ticari vasıtalar ve otomotivdeki gelişme daha düşük olacak. Bunun yanında diğer faaliyetlerimiz büyüme trendine girdi ve bu devam ediyor. Bu durumda yılı da büyüyerek geçiririz.
CAPITAL: Yeni yatırım planınız var mı?
- Enerji dışında başka sektöre girme düşüncemiz yok. Tarım projemiz var. O da yine meyve plantasyonu, konsantre ve meyve suyuna giden bir zincir halkası içinde. Kendi sektörlerimizdeki yatırımları tamamlamayı düşünüyoruz.
CAPITAL: Sizin en önem verdiğiniz yatırımlardan biri de enerji. Enerjide ne durumdasınız?
- Gerze’de 1.200 megavatlık bir termik santral projemiz var. Bu konuda özellikle halkı bilgilendirmeye çalışıyoruz. Çünkü tabiat katliamı yapmış projelerin imajıyla insanlar reaksiyon gösteriyor. Biz de “Bu teknoloji çok gelişti ve hakikaten çevre dostu bir teknoloji oldu, kimsenin korkmasına lüzum yok” diyoruz Bir projemiz de Gürcistan’da. Onun kredi anlaşmasını aşağı yukarı imzalamış durumdayız. Doğuş ve Doğan ile Aslancık HES (Hidro Elektrik Santrali) projemiz var. O da ihale aşamasında. ~
CAPITAL: Enerji büyüme hedefinizde önemli sektörlerden biri mi olacak?
- Evet, kesinlikle. İçecekten sonra büyüme potansiyeli yüksek olan bir sektör. Hedefimiz önümüzdeki 5 yılda 2 bin megavatlık bir yatırım yapıp kademe kademe büyümek. Türkiye’nin enerjiye yatırım yapması lazım. Sektörün tipine göre değişmekle birlikte megavat başına 1,5 ila 3 milyon dolar arasında bir yatırım gerekiyor. Önümüzdeki 20 yılda Türkiye’nin 100 milyar dolar yatırım yapması şart.
CAPITAL: Şu ana kadar ne kadarlık bir yatırım gerçekleştirdiniz?
- Şu ana kadar çok önemli bir yatırım gerçekleştirmedik. Tamamen araştırma yaparak, izin ve danışmanlık alarak bir süreç geçirdik. Mesela termik santral projemiz 1,5 milyar dolarlık bir proje. Bu projeye bir yıl sonra başlayacağız. Makinecilerle, projecilerle, kontrolcülerle konuşuyoruz. Bu işin teknolojisini öğreniyoruz. Gürcistan Paravani yatırımımız aşağı yukarı 150 milyon dolarlık bir yatırım. Yatırımın 50 milyon doları kendi sermayemiz olacak, 100 milyon dolar kredi alacağız. Dolayısıyla yatırım harcamasına bundan sonra başlayacağız. Gerze’deki termik santral ile beraber önümüzdeki 5 yılda 2 milyar dolarlık yatırım yapacağımızı düşünüyoruz. Bu projelerin hepsi de 2015 yılında devreye girecek.
CAPITAL: Enerjide başka pazarlarla da ilgileniyor musunuz?
- Pakistan inanılmaz enerji yatırımına ihtiyacı olan bir ülke. Çeşitli şehirlerde 6 tane dolum tesisimiz var. 12 saat jeneratör ile çalışıyoruz. Türkiye’de ikna etmek için yalvar yakar oluyoruz. Ama Pakistan’da, “Gelin kurun ve yarın da başlayın” diyorlar. Oraya 1.000 megavatlık bir termik santral kursak herkes elimizi öper.
CAPITAL: Genel anlamda Pakistan’ı yatırım yapmak için nasıl buluyorsunuz?
- Siyaset beni çok ilgilendirmiyor. Pakistan, 170 milyon insandan oluşan, her şeye ihtiyacı olan bir ülke. İnsanlar çok çalışkan. Ekonomi canlı. Ne yaparsanız satılıyor. Onun için enerji hiç düşünmeden yapılabilecek bir yatırım. Ama tabii enerji büyük bir yatırım. Kısıtlama yok. Sorun kredi bulmada. Bizim Pakistan projesi için 1 milyar dolar kredi bulmamız gerekiyor. Bankacılar bu ülke riskini almıyor. Türkiye’de öyle bir risk gözükmüyor. Hatta Türk bankaları daha büyük projeleri kredilendiriyor. Pakistan’da yabancı bankaya ihtiyaç var. Yabancı bankalar da o riski alamıyor. Terör var ama o da belirli dönemlerde. Pakistan’da yatırım yapılabilir. Hem Türk dostu hem yatırım dostu ve hiçbir bürokrasi zorluğu bulunmuyor.
CAPITAL: Anadolu Grubu’nu enerji konusunda 5-10 yıl içinde nerede görüyorsunuz?
- Önümüzdeki 5-10 yıl içinde 2 bin megavat projemiz olacak. 2 milyar dolarlık bir yatırım portföyü gözüküyor. Onun dışında finansman ve öz kaynak imkanları olduğu takdirde birtakım ilave projeler gelebilir. ~
CAPITAL: Enerji sektörüne giren çok sayıda şirket var. Sizce enerjideki durum tekstil sektöründeki yatırım fazlalığı durumuna benzer mi?
- Tekstilde iki tane tezgah aldın mı tekstilci oluyorsun. Bu sektör öyle değil. Burası büyük sermaye, kredibilite ve fonlama istiyor. Birtakım alınmış HES projeleri var. Bir şekilde bu şirketler almış ama sermaye ve fonlama yetersizliğinden dolayı yapamıyorlar. 3-5-10 megavatlık bir derenin üzerine kurulmuş projeler de var ama bunlar sonunda hüsrana uğrayacak. Büyükler ve bunları fonlayabilecek şirketler projeleri gerçekleştirebilecek. Bir dahaki dönemde Enerji Bakanlığı’nın bunlara fırsat vermemesi gerekiyor.
CAPITAL: Peki enerjide yabancı ortaklık düşünüyor musunuz? Teklifler geliyor mu?
- Teklif geliyor ama şu aşamada düşünmüyoruz. Biraz ilerleyelim, projeleri bir yoluna sokalım ondan sonra ortaklık konuşabiliriz. Daha mahsulü olmadan yemeyelim.
CAPITAL: Enerjide geleceği hangi alanlarda görüyorsunuz?
- Bu ülkenin hidro, güneş, rüzgar ve termik gibi enerjinin tüm alanlarına ihtiyacı var. Nükleer ve termik santraller kurulmalı. Çünkü bunlar 24 saat 365 gün çalışan santraller. Tabii ki HES projeleri, rüzgar santralleri geliştirip yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalı. Türkiye’nin portföyünde bunların hepsi olmalı. Türkiye’nin bu büyüme temposuna ulaşabilmesi için önümüzdeki 30 yılda 100 milyar dolarlık yatırım yapması gerekiyor.

“TÜRKİYE KRİZDEN ÇOK ETKİLENDİ”

BÜYÜME YÜZDE 5 OLUR
Esasında Türkiye 2008’in sonunda ve 2009’da krizden çok etkilendi. Neticede de 2009’u yüzde 5’ler civarında bir küçülme ile kapattı. 2009’un son çeyreğinde yüzde 4,5-5 civarında bir büyüme oldu. 2010’un ilk çeyreğinde yüzde 10’luk bir büyüme söz konusu. Yıl sonunda büyümenin yüzde 5’ler civarında olacağını düşünüyorum.
2008 ÖNCESİNİ BEKLEMEK DOĞRU DEĞİL Türkiye krizin etkilerini dünya ile beraber yavaş yavaş çözüyor. Şurası bir gerçek ki 2008 öncesini beklemek çok doğru değil. Dünya 2006 ve 2007’de çok hızlı büyüdü. 2010 ve 2011’lerde bu büyüme hızının daha makul seviyelerde olacağını düşünüyorum.
ÇOK DİKKATLİ OLMAK GEREKİYOR Yunanistan başta olmak üzere Portekiz, İspanya ve Orta Avrupa ülkelerinde bu sıkıntının yoğun şekilde devam ettiğini görüyoruz. Bunun ucu nereye varacak, bunu da göz ardı etmemek lazım. Yunanistan’a başka ülkeler de takıldığı zaman Avrupa bankaları bu yükü nasıl taşıyacak. Orada birtakım sıkıntılar gündeme gelebilir. Dolayısıyla 2010’da ve 2011’de çok dikkatli olmak gerekiyor. ~

“ODAĞIMDA RUSYA VE PAKİSTAN VAR”

HER AY RUSYA’DAYIM
Birinci odağım Rusya. Her ay ya da en geç her iki ayda bir Rusya’ya gidiyorum. Türkiye kadar olmasa bile Rusya’da çok şehir gezdim. Japon Denizi’nden St. Petersburg’a kadar birçok şehri gördüm.
PAZAR TURLARI YAPIYORUM Pazar turları yapıyorum, bayi toplantıları gerçekleştiriyorum. Satış temsilcilerimizi toplayıp konuşuyoruz. Genellikle CEO’muz Alajendro Jimenez, Rusya genel müdürü ve satış müdürü geliyor. Bunu en az 15-20 kez yaptık ve yapmaya devam ediyoruz.
ORADA ÇOK ÖNEMLİ BİR DEĞER VAR Pazar payına bakıp hedef belirliyorum. O benim ajandamda bir numara. Çünkü orada çok önemli bir değer var. İkinci gündem maddem ise Pakistan. Orası da çok rahat bir şekilde Türkiye’nin ölçülerine getireceğimiz bir pazar olabilir. Bunların yanı sıra enerji, hastane ve tarım da gündemimde yer alıyor. Öteki işler zaten oturmuş durumda. Tüm bu işler zamanımın yüzde 75-80’ini alıyor.

“TARIMA 500 MİLYON DOLARLIK YATIRIM YAPACAĞIZ”

MEYVE SUYU TRENDİ ARTIYOR
Etap Tarım’a Anadolu Grubu olarak yüzde 33 ortak olduk. Şu anda şirkette bizim yanımızda yüzde 33 Özgörkey ve yüzde 33 de Brezilya ve dünyanın sayılı büyük portakal suyu imalatçılarından Cutrale ailesi var. Dünyada meyve suyu satış trendi artıyor. 5-10 yıllık dilim içinde meyvede sıkıntı yaşanacağına yönelik bir inanç hakim.
PLANTASYONLAR KURACAĞIZ Bunun için Coca Cola ile Anadolu Etap Tarımcılık olarak uzun vadede böyle bir program yaptık. Türkiye’de şeftali ağırlıklı olmak üzere plantasyonlar kuracağız. Ağaç ekeceğiz, şeftali alacağız, konsantre yapacağız. Böylece Coca-Cola’nın şeftali, vişne, kayısı ve elma ihtiyacını karşılayacağız.
10 MİLYON AĞAÇ HEDEFİMİZ VAR Dünyada Coca-Cola’nın böyle 3-4 projesi var. Bir tanesini Cutrale Brezilya’da yapıyor. Bu projeyle birlikte bizim 15 yılda 10 milyon ağaç hedefimiz bulunuyor. 10 yılda 500 milyon dolar yatırım yapmayı hedefliyoruz. Bizi çok heyecanlandıran bu projenin Türk tarımına da önemli katkısı olacağına inanıyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz