Sayı artıyor ama yetmez

Türkiye birçok Batı ülkesini geride bırakıyor ama yine de alınması gereken çok yol var.

1.03.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Sayı artıyor ama yetmez

Farklılıkların iyi yönetildiğinde daha iyi iş sonuçlan doğurduğunu biliyoruz. Yönetim kurullarındaki kadın üyelerle başarılı biçimde çeşitlilik yaratan şirketler, daha bağımsız, daha yenilikçi, daha kurumsal oluyor ve daha yüksek performans sergileyebiliyor"... Bu çarpıcı yorum, kadınların iş dünyasında ilerlemesine odaklanan bir organizasyon olan Catalyst'in bilgiden sorumlu başkanı Jan Compabiano'ya ait.Bu gerçeğe rağmen dünyanın en büyük 500 şirketinden sadece 15'ini kadın CEO'lar yönetiyor. Yani kadın CEO oranı, dünya genelinde yüzde 3. Türkiye'ye döndüğümüzde ise bu oran çok daha düşük. Kapsamlı bir araştırma yok ama uzmanlar, kadın CEO oranının yüzde 1-1,5 düzeyinde kaldığı görüşünde. Fakat bu tablo, "üst yönetim" olarak daha geniş bir çerçeveden bakıldığında Türkiye lehine dönüyor. Öyle ki rakamlar tahmin edilenden çok daha çarpıcı. World Economic Forum'un "Corporate Gender Gap" (İş Dünyasında Küresel Cinsiyet Eşitsizliği) raporuna göre Türkiye, üst yönetimdeki kadın oranı açısından yüzde 12'lik düzeyiyle Finlandiya'nın ardından ikinci sırada yer alıyor. Finlandiya'daki oran yüzde 13.


Yönetiminde kadının olmadığı 4 büyük grubu görmek için görsele tıklayın


AİLE ÜYELERİ ORANI YÜKSELTİYOR
Capital, 20 holding ve 20 büyük şirketi dahil ettiği özel bir araştırmada üst yönetimde yer alan kadın sayısını araştırdı. "Üst yönetici" tanımına ise yönetim kurulu üyeliği, icra kurulu üyeliği, genel müdürlük, CEO'luk ve CEO'ya direkt bağlı olan genel müdür yardımcıları ve eşdeğeri olan koordinatörlük ve direktörlük pozisyonları dahil edildi. Araştırmaya göre holding yönetimlerinde kadın üst yönetici oranı ortalama yüzde 20,7. Araştırmaya katılan 20 holdingde 439 üst düzey yöneticinin 91'i kadın, bu kadınların 26 tanesi ise aile üyesi. Ancak uzmanlar, kadınların yönetime somut katkı sağlayabilmeleri için oranın en az yüzde 25-30 olması gerektiğini vurguluyor. Üstelik bu rakamlar çoğu örnekte yanıltıcı. Çünkü kurullarda aile üyesi kadınların ağırlığı dikkat çekiyor.


Kadın yöneticilerinin oranı yüzde 50'yi aşan 4 şirketi görmek için görsele tıklayın


HRM Danışmanlık Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Aylin Coşkunoğlu, "Ben bu tablonun gerçek durumu göstermediğini düşünüyorum. Birçok aile şirketinde kız evlatlar yönetim kurulunun doğal üyesi oluyor, ancak pratikte çok etkili olamayabiliyorlar" diyor. Değerlendirmemize sadece profesyonel kadınları dahil ettiğimizde ise holdinglerdeki kadın üst yönetici oranı yüzde 14,8'e kadar iniyor. Örneğin Koç Hol-ding'in 59 üst yöneticisinden 7'si kadın. Ama 2'si aile üyesi. Sadece profesyonel olarak bakıldığında holding üst yönetiminde kadın oranı yüzde 12'den yüzde 8'e iniyor. 29 üst yöneticinin 5'inin kadın olduğu Sabancı Holding'de, 3 kadın yönetici aileden. Yalnızca profesyonelleri aldığımızda üst yönetimdeki kadın oranı yüzde 17'den yüzde 7'ye düşüyor. Işıklar, Akfen, Boyner, Borusan ve Soyak Holding ise üst yönetimde en fazla kadın profesyonel bulunduranlar. ~

Bu oran Işıklar Holding'de yüzde 43, Ak-fen'de yüzde 33, Boyner'de ise yüzde 26,7.

ŞİRKETLERDE DURUM NASIL?
Şirketlerdeki kadın üst yönetici oranı ise holdinglere kıyasla daha yüksek. Özellikle kurumsal ve global şirketlerde kadın yöneticilerin hakimiyeti daha belirgin. Üst düzey kadın yönetici oranı, Türkiye genelinde yüzde 15-30 aralı��ında yoğunluk kazanıyor. Ortalama ise yüzde 36. Ancak bu marjın çok üzerinde kadın yönetici bulunduranlar da var. Örneğin yönetimini neredeyse tamamen kadınlara emanet eden Coca-Cola, Hey Tekstil, HP Türkiye gibi. Kadınların üst yönetimdeki ağırlığı açısından bakıldığında, yüzde 25'in üzerinde orana sahip şirketlerin büyük kısmının çokuluslu olduğu görülüyor. Kadınların orta ve üst kademelerdeki yükselişi ise özellikle son yıllarda dikkat çekiyor. Saide Kuzeyli, "Son 10-15 yıldır yönetici adayı olarak iş hayatına başlayan kadınların günümüzde giderek orta kademelerde artan sayılarda koltuk sahibi olduklarına inanıyorum. Kadınların atağa geçtikleri dönem son 20 yıldır diyebiliriz" diyor. Şirketlerin kurumsallaşmasının kadın yöneticilerin yükselmesine olumlu katkı sağladığını söyleyen Odgers Berndtson Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar, şu açıklamayı yapıyor: "Kurumsallaşma arttıkça üst düzey yönetici seçiminde daha objektif oluyorlar. Aday yöneticiler, kadın veya erkek olmalarına göre değil,kuruma yapacakları katkıya değere göre değerlendiriliyor. Çünkü artık 'yetenek savaşlarının' yaşandığı bir dönemdeyiz."

"CAM TAVAN" BAŞA BELA
Peki tüm bu olumlu gelişmelere rağmen kadın profesyonellerin sayısı neden hala yetersiz? Burada ilk akla gelen tabii ki "cam tavan". Kadın profesyonellerin yükselmelerin de ortaya çıkan görünmez bariyerlere genel olarak bu isim veriliyor. Uzmanlara göre kadınların önündeki en büyük "cam tavan" ise bizzat kendileri...


Yönetiminde kadının yeri olmayan 6 holdingi görmek için görsele tıklayın

Sweetman Consulting LLC'nin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Kate Sweetman, "Bence tüm bu önyargı ve bariyerleri zaman içinde kadınlar kendileri yarattı" diyor ve ekliyor: "Bu mekanizmanın ardında hem kadın hem erkek tarafının yaşadığı korku ve güvensizlik var. İlki, işe alım ve değerleme sürecinde yaşanan korku. 'Bana benzeyeni, benim gibi olanı' seçme güdüsü. Diğeri, her iki tarafta da yaşanan 'ötekileştirme'. Yani biz-onlar ayrımı. Üçüncüsü, kadının kariyer yolunda yarattığı değerin erkek üst yönetici tarafından yeterince anlaşılmaması. Dördüncüsü de tamamen hazır olmadıkları bir ortamda tasdik ve takdir edilme mücadelesini kaybeden kadınların yaşadığı ruhsal çöküntü." Arama Yönetim Danışmanlığı'nın kurucusu Doç. Dr. Oğuz Babüroğlu'nun yorumları ise şöyle: "Cam tavan etkisinin yıllar içinde devam ettiği ve edeceği söylenebilir. Ancak orta kademe yönetimde kadınların sayısında son yıllarda artış olduğu bir gerçek. Batı'ya kıyasla özellikle yükseköğretimde kadın oranının daha yüksek olduğu görülüyor. Ama üniversitelerimizde kadın rektörlerin sayısı yüzde 7. Yani hala gidilecek yol var."~

KADIN YOĞUN SEKTÖRLER

Kadın üst yönetici açısından karnesi son derece iyi olan sektörlerin başında finans, hızlı tüketim, hazır giyim ve ilaç geliyor. Dünya genelinde de kadın üst yöneticilere en fazla bu alanlarda rastlanıyor. Dünyanın en büyük 500 şirketinde, kadın icra kurulu üyesi yüzde 25'i geçen şirketlerin büyük kısmı yine bu 4 sektörden. Bu veriyi global istihdam araştırmaları da doğruluyor. WEF'in raporuna göre kadınların istihdam oranında finansal hizmetler ve sigorta sektörü yüzde 60 ile başı çekiyor. Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka, "Yönetim kurulu üyesi, CEO, CFO, genel müdür ve genel müdür yardımcısı sayısına göre yapılan etkinlik endeksinde kadınlar, en çok bankacılık sektöründe karar verici konumda. Bunu tekstil perakendesi izliyor. Holdingler üçüncü. Ancak bu, aile üyesi kadınlara yönetim kurullarında yer verilmesinden kaynaklanıyor" diyor. Ayşe Öztuna, kadınların özellikle detaycılığın ve mükemmeliyetçiliğinkritik önem taşıdığı finans, hizmet ve emek yoğun görevlerde yükseldiğini belirtiyor. Doç Dr. Oğuz Babüroğlu, bunlara ek olarak, "Son yıllarda telekomünikasyon sektöründe de kadın yöneticilerde artış yaşanıyor. Erkek egemen etiketini oluşturmamış yeni oluşan sektörlerde kadınların yükselme olasılıkları da daha fazla artacaktır" diye konuşuyor.

ONLAR NASIL BAŞARDI?
Uzmanlar, Türk iş kadınlarının çalışkan ve azimli du-ruşlarıyla ilerleyebildiklerine dikkat çekiyor. Ayrıca Türkiye'de aile ilişkilerinin kuvvetli olması da kadınların özellikle anne olduktan sonra kariyerlerine devam etmelerine olanak tanıyor. Bunu sadece uzmanlar değil, üst yönetime gelebilmiş kadın yöneticiler de doğruluyor. Örneğin Novartis Türkiye Başkanı Güldem Berkman, o hassas dengeye şöyle dikkat çekiyor: "Kadınların bence asıl zorluğu hem toplumun hem kendisinin gözünde 'sorumluluk sahibi anne' ve 'özverili eş' beklentisinde en ufak esneme olmaması. Dolayısıyla kadınlar, kariyer sahibi bir babadan beklenenin çok üstünde sorumluluk üstleniyor. Tabii ki enerji ve ruh halinin buna yeterli olması gerekiyor. Ben bunu yapıyor olmayı seçtim ve çok memnunum. Bence çocuklarımız olduktan sonra kendi kendimize engel koyuyoruz.Kadınlar daha iddialı olmalı."
YKM Genel Müdürü Jaklin Güner'in fikirleri Berkman'ınkiyle benzer: "Yükselmek isteyen kadın profesyonellere mümkünse iyi bir aile kurmalarını önemle tavsiye ederim. Özellikle anne olma sorumluluğunu taşımanın, şirket başarıları için iyi bir rehber olacağını söyleyebilirim." Visa Europe Bölge Genel Müdürü Berna Ülman ise "Bazen zor görünse de bu çok boyutluluğun, kariyer yolculuğunda bir zenginlik olduğunu düşünüyorum. Birçok kadın yönetici analitik düşünce ve birçok işi aynı anda yönetebilme özelliğiyle başarılı olabiliyor" diye konuşuyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz