Sürdürülebilir turizm yoksulluğu azaltabilir

“İyi planlanmış ve uygulanmış sürdürülebilir turizm stratejileri ve projeleri, yoksulluğu azaltabilir ve kapsayıcı sürdürülebilir kalkınmayı sağlayabilir”

1.09.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Sürdürülebilir turizm yoksulluğu azaltabilir
“Gelecek Turizmde” projesinin, destekçilerinden biri de Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (United Nations Development Programme-UNDP). Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Mukim Koordinatörü Kamal Malhotra, Türkiye’de halen küçük ve orta ölçekli toplum temelli turizm girişimlerinin desteklenmesi için mekanizmaların geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesine ihtiyaç olduğunu söylüyor. “Gelecek Turizmde-Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu” girişiminin de işte bu nedenlerle başlatıldığına dikkat çekiyor. Malhotra, “İyi planlanmış ve uygulanmış sürdürülebilir turizm stratejileri ve projeleri, yoksulluğu azaltabilir ve kapsayıcı sürdürülebilir kalkınmayı sağlayabilir” diyor.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) yerel kalkınmanın gelişmesi için Türkiye’de sürdürdüğü çalışmalar neler
?
UNDP’nin esas önceliği, kapsayıcı büyüme yoluyla yoksulluğun azaltılması. Bu anlamda, dünya üzerinde 177 ülke ve bölgede birçok proje yürütüyoruz. Bu projelerle politika yapım sürecini bilgilendiren ve bu süreçlere ilham veren girişimcilik, sosyal kapsayıcılık, yeşil büyüme gibi pek çok konuda çeşitli bağlamlarda küresel bir deneyim oluşturuyoruz. Anadolu Efes ile olan ortaklığımızın yanı sıra milli parkların ve özel çevre koruma alanlarının korunması ve yönetimi gibi konularda çalışıyoruz. Bu projelerde de yerel halk için geçim kaynağı yaratmayı ve aynı zamanda çevrenin korunmasına yardımcı olmayı amaçlıyoruz.

GEF Küçük Destek Programı (SGP) ile de biyoçeşitliliğin korunması ve iklim değişikliği konularındaki küçük ölçekli sivil toplum girişimlerini destekliyoruz. Buna ek olarak merkezi ve yerel yönetim aktörleriyle birlikte rekabet gücü oluşturan yerel ekonomik kalkınma girişimleri konusunda çalışıyoruz. Aynı zamanda Güneydoğu Anadolu’daki yerel girişimler vasıtasıyla kadınların sos-yo-ekonomik anlamda güçlendirilmelerinin sağlanması için çalışmalar yürütüyoruz.

Gelecek Turizmde projesine ortak olma fikri nasıl ortaya çıktı?
Sürdürülebilir turizm çalışmalarımız, Doğu Anadolu’da yaptığımız kırsal kalkınma konusundaki projelerle 2000’li yılların başlarına dayanıyor. Turizm açısından çok iyi olanaklar sunan, ancak bu anlamda hiç değerlendirilmemiş Çoruh Vadisi’ne odaklanmaya başladık.~
Bu projede ana donörümüz olan Anadolu Efes ve ulusal ortağımız olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ile çalışmaya başladık ve çok verimli bir ortaklık kurduk. Öyle bir noktaya ulaştık ki artık Çoruh Vadisi, Doğu Anadolu’nun misafirperver konaklama ve yeme-içme olanaklarının, turizm ürünlerinin ve yerel turizm aktörlerinin ve yatırımcılarının olduğu en önemli turizm yerlerinden biri haline geldi. Anadolu Efes’in sürdürülebilir turizmi, uzun vadeli kurumsal sosyal sorumluluk alanı olarak seçmesinin bu tür girişimlerin başarısında çok önemli olduğunun altını çizmek istiyorum. Anadolu Efes ile işbirliği içinde gerçekleştirilen Çoruh deneyiminin ardından sürdürülebilir toplum temelli turizmdeki iyi uygulamaların sayısını artırmak için tekrar bir araya geldik. Bir uluslararası kalkınma pratisyeni olarak özendirici iyi örneklerin yaratılması hem bu iyi örneklerin tekrarlanması hem de potansiyellerin daha da geliştirilmesi için önemli.

Anadolu Efes ve UNDP, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile işbirliği içinde iyi örneklerin sayısını artırmayı ve aynı zamanda yerel deneyimler konusundaki bilgi dağarcığının güçlendirilmesini amaçladı. Böylece daha önce kurulmuş ve deneyimlerden yola çıkarak sürdürülebilir turizm konusundaki politikalara katkı sağlayan UNDP’nin Uygulama Topluluğu vasıtasıyla bu deneyimlerin özendirici olmasını sağlayabiliriz. Bu bağlamda Anadolu Efes’in katkısının ve ortaklığının çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’de sürdürülebilir turizmin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Sürdürülebilir turizm Türkiye için özel bir öneme sahip. Ülkenin kayda değer başarıları ve ekonomik kazanımlarına rağmen bölgeler ve kent-kır yerleşimleri arasındaki, aynı zamanda cinsiyete dayalı eşitsizlik ve farklılıklar ülkede hala önemli zorluklarla karşılaşıldığını gösteriyor. Sürdürülebilir ve özellikle de toplum temelli turizm, Türkiye’nin birçok bölgesindeki bu zorluklarla mücadele için üretilecek kapsamlı bir çözüme katkıda bulunmaya yardımcı olabilir. Turizm vasıtasıyla yerel ve kırsal alanlarda alternatif gelir kaynağı fırsatlarının yaratılması, girişimci ve hizmet sağlayıcı kadın ve gençlerin sayısının artırılması, cinsiyete dayalı istihdam sorunlarının üstesinden gelinmesinde kilit rol oynar.

Biz, Türkiye’de sürdürülebilir toplum temelli turizmin giderek daha fazla tanınıyor olduğunu ve hükümet politikalarına, planlarına ve programlarına dahil edildiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz. Ancak halen küçük ve orta ölçekli toplum temelli turizm girişimlerinin desteklenmesi için mekanizmaların geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesine ihtiyaç duyuluyor. Bu girişimler, düzenli ve sürekli verilen danışmanlık hizmetlerini, finansmana erişimi ve yerel düzeyde son derece önemli olan yeni teknolojilerin kullanımını da kapsamalı.~
“Gelecek Turizmde-Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu” girişimi, Anadolu Efes, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve UNDP ortaklığında işte bu nedenlerle başlatıldı. Proje, Türkiye’de sürdürül e-bilir turizme ilişkin iyi uygulama örneklerinin oluşturulmasına ve farkındalık yaratılmasına yardımcı olması açısından oldukça yerinde ve zamanında yapılan bir girişim.

Sürdürülebilir turizm projelerinin temel amaçlarından biri, eşitsizlikleri ortadan kaldırmaktır. Sürdürülebilir turizm projeleri bu hedefe nasıl hizmet ediyor?
Küresel deneyim gösteriyor ki iyi planlanmış ve uygulanmış sürdürülebilir turizm stratejileri ve projeleri, yoksulluğu azaltabilir ve kapsayıcı sürdürülebilir kalkınmayı sağlayabilir. Yaşam alanlarının coğrafi uzaklığı ve konumsal olarak diğer bölgelerden izole olması, eşitsizliğe ve fırsatlara erişimde eşitsizliğe yol açabilir. Ancak bu alanlar kültürel mirasları, bitki ve hayvan çeşitliliği, vahşi yaşamları, keşfedilmemiş doğal güzellikleriyle turistleri çekebilecek zenginliklere dönüştürülebilir. Eğer kalkınma politikaları ve turizm destinasyon yönetim sistemleri, hem merkezi hem de yerel düzeyde katılımcı bir yaklaşımla uygulanırsa ve aynı zamanda doğal kaynaklar bilinçli kullanılırsa istihdam yaratılması ve küçük ölçekli emek yoğun faaliyetlerle gelirin artırılması konularında turizm muhteşem olanaklar sunacaktır.

Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu’nun hedefleri nelerdir?
Bu fonla toplumsal ve sek-törel farkındalık yaratmayı, yaratıcı, yenilikçi ve ölçeklendi-rilebilir iyi örneklerin çoğaltılmasını desteklemeyi, kapasitelerin geliştirilmesi, becerilerin zenginleştirilmesiyle sürdürülebilir ve toplum temelli turizm için ağ oluşturulmasını teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Kadınların güçlendirilmesi, yoksulluğun azaltılması, gelir fırsatlarının yaratılması, çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal kapsayıcılık bu yaklaşımdaki en önemli konular. Bu öncelikleri göz önüne alan projemiz kapsamında ilk proje teklif çağrısı yapıldı. Bu teklif çağrısı, yerel turizm aktörlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) kapasitesini güçlendirerek Türkiye’deki sürdürülebilir toplum temelli turizm alanında çalışan paydaşlar ve kamu-özel sektör ortaklıkları arasındaki işbirliğini artırmayı ve böylece sürdürülebilir turizmin gelişmesine katkıda bulunmayı amaçladı.

“200’ü aşkın teklif alındı”
Anadolu Efes ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile olan uzun süreli ortaklığımıza son derece değer veriyoruz. Bu ortaklık, hükümetin, özel sektörün ve UNDP'nin toplumdaki yoksul ve dezavantajlı grupların yaşamlarında önemli bir kalkınma etkisi yaratmak için kaynaklarını ve uzmanlıklarını nasıl bir araya getirebileceklerini göstermeleri açısından önemli bir fırsat. Proje, bu verimli ortaklık etkisini şimdiden gösterdi ve ilk teklif çağrısına Türkiye'de 62 ilden üniversite, dernek, vakıf, birlik ve kooperatif gibi 200'ü aşkın farklı kuruluştan teklif alındı. Sürdürülebilir kalkınma için turizm önemli bir sektör ve yapılan çağrıyle Türkiye'deki bireyler, bu alanda iyi uygulamalar ve modeller yaratmaya hevesli olduklarını ve bu önemli projenin bir sonucu olarak kurulacak ağ oluşturma platformlarına katılmak istediklerini göstermiş oldu.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz