Sürekli satın alma peşindeyiz

Dünya bakliyat devi Ar Şirketler Grubu, dünya mercimek ticaretinin yüzde 45'ini gerçekleştiriyor.

1.08.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Sürekli satın alma peşindeyiz



Kanada'dan ABD'ye, ABD'den Sri Lanka'ya, Çin'den Kırgızistan'a dünyanın farklı coğrafyalarında 1 milyar dolarlık ciro yaratıyor. Grubun CEO'su HÜSEYİN ARSLAN, 2 milyar dolar cirolu grubun bugünlerde Türkiye yatırımlarına odaklandığını söylüyor ve "Akaryakıt ve gayrimenkul yatırımlarımızla 3 milyar dolar ciroya koşuyoruz. İstanbul'da bizim kadar değerli arazi kimsede yok. Her gün satın alma konuşuyoruz" diyor. Hüseyin Arslan, bakliyat sektöründe dünya liderliğiyle tanınan Ar Şirketler Grubu'nun icra kurulu başkanı. Aslında daha çok yurtdışında bulunan Arslan'ı son günlerde Türkiye'de görüyoruz. Nedeni grubun Türkiye yatırımlarına ağırlık vermesi. Bakliyat devi grup son 9 ayda Türkiye'de önce akaryakıt sektörüne girdi. Yıl sonuna kadar 50 istasyona ulaşmayı planladığı Full adlı istasyonlarıyla çok kısa sürede İstanbul'da istasyon satışlarında ilk 4 içine girmeyi başardı. Şimdi de değer biçilemeyen İstanbul'daki gayrimenkul varlığını değerlendirmek üzere inşaat sektörüne adım attı. Ataköy, Maslak, Şişli ve Beşiktaş gibi İstanbul'un en değerli bölgelerinde ofis, konut ve otel projeleri gerçekleştiriyor. 2010 yılında 2 milyar dolar ciro elde eden grup, 2012 sonuna kadar yüzde 50 büyüme ve 3 milyar dolar ciro hedefliyor. 60 yıldır Türk ticaret hayatının önemli aktörlerinden biri olduklarını söyleyen Arslan, "Biz hep buradaydık, siz bizi yeni görüyorsunuz. Bakliyat alanında dünya bakliyat tarihini yeniden yazdık, coğrafyasını biz şekillendirdik" diyor. Bilinirliklerinin son dönemde Full akaryakıt istasyonları ile arttığını belirtiyor. 2000 yılından itibaren yurtdışı yatırımlarıyla beraber milyar dolarlık şirketler ligine yükseldiklerini söyleyen Arslan, "Bugün Kanada, ABD, Türkiye ve Avustralya'daki 25 fabrikamızla dünya mercimek ticaretinin yaklaşık yüzde 45'ini gerçekleştiriyoruz. Gıda şirketlerimizi altında topladığımız Alliance Grain Traders Kanada'da yüzde 100 halka açık ilk ve tek Türk şirketi. Oradan yatırımcının parasını toplayıp Türkiye'ye yatırım yapıyoruz. 2012 sonuna kadar 3 milyar dolara ulaşacağız. 2023 hedefimiz Türkiye'nin 12 uluslararası markası içinde 2 markanın bizim grubumuzdan çıkması" diye devam ediyor. Arslan ayrıca yurtdışında satın almalara devam ettiklerini söylerken "Son 3 yılda 7-8 satın alma oldu. Akaryakıtta da hazır istasyonları satın alıyoruz. Aslında her gün satın alma konuşuyoruz" diyor. Ar Şirketler Grubu CEO'su Hüseyin Arslan'ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Capital: Dünyanın en büyük bakliyatçıları arasındasınız. Bu noktaya nasıl geldiniz?
- 60 yıldır ticaretle uğraşan bir aileyiz. Başlangıçta gıda üretimi işinde ağırlıklıydık. Bizim geçmişimiz derin fakat tanınmamız son yıllarda oldu. Ticarete İskenderun ve Mersin'de başladık. Aslen Mardinliyiz ama aile fertleri İskenderun ve Mersin doğumlu. Dünya bakliyat tarihini yeniden yazdık.

Capital: Bu nasıl oldu?
- Türkiye'de bu işi yaparken gelecekte Türkiye'de ve dünyada bu alanda çıkabilecek sıkıntıları öngörerek çalışmalar yaptık. Kanada, mercimek konusunda söz sahibi değildi. Onların altyapılarının güçlü olduğunu görüp Kanada'yı mercimekte dünyada güçlü bir ülke haline getirdik. Türkiye zaten önemli bir güçtü. Yani bu anlamda dünyayı yönlendirdik. İlk önce Kanada'nın tüm mahsülünün iki katını işleyecek fabrika kurduk. Bu normalde yanlış ama öngörü olarak baktığınızda mantıklı bir yatırım. Şu anda orada 14 fabrikamız var. ABD'de, Avustralya'da, Sri Lanka'da, Çin'de, İngiltere'de, Kırgızistan'da fabrikalarımız mevcut.~

Capital: Bu noktaya öngörülerle geldiniz yani?
- Gittiğimiz ülkelerde insanların hayatlarına dokunuyoruz. Endüstriye yeni bir yön veriyoruz. Geleneksel üretimlere karşı teknolojik üstünlükleri anlattık, çiftçiyi ikna ettik, çiftçinin yönlendirilmesini sağlayıp üretimlerini artırdık. Kanada'nın 50 bin tonluk üretimi 1 milyon ton oldu. Bunu sadece Kanada için de yapmadık. Örneğin Kırgızistan'da da beyaz fasulye üretimi hemen hemen hiç yoktu. Orada da çiftçileri beyaz fasulye üretmeleri için yönlendirdik. Bunun ticaretinin daha fazla yapılabileceğini gösterdik. Kırgızistan'ın 300 tonluk beyaz fasulye üretimi bugün 65 bin tona ulaştı.

Capital: Uluslararası mercimek ticaretinin yüzde 45'ini gerçekleştiriyorsunuz. Bu ne anlama geliyor? Ne
kadarlık bir ticaretten söz ediyoruz?
- Kanada'da 14 tane üretim tesisimiz var. Uluslararası mercimek ticaretinde ise rakamlar mahsulün büyüklüğüne göre değişiyor. Bu oran yüzde 30 ila yüzde 45 arasında değişiyor. Yurtdışı şirketlerimizin cirosu yaklaşık 1 milyar dolar. Sadece mercimekte değil işlenmiş bezelye, fasulye ve nohut ticaretinde de dünyada bir numarayız.

Capital: Neden Kanada'da halka açıldınız?
- Yurtdışındaki işletmelerde gıda şirketlerimizi çatısı altında topladığımız Alliance Grain Traders'ı Kanada'da halka açtık. Orada daha hızlı büyümek ve daha kurumsal olmak gerektiğine inandık. Şirketlerin uzun yıllar varlığını sürdürebilmesi için çağdaş bir enstrümana gereksinimleri var. Bundan 100 yıl sonra da bu şirketin var olmasını düşünüyorsam şimdiden çalışmam gerekiyor. Şu andaki en çağdaş enstrüman da halka açılmak. Borsaların en gelişmiş olduğu yer Kuzey Amerika. Bu yüzden Kanada'yı tercih ettik. Mesela bizim oradaki yönetim kurulumuzun çoğunluğunun bağımsız üyelerden oluşması gerekiyor. 5 kişilik yönetim kurulunda ben varım, genel müdürüm var, diğerleri bağımsız üyeler. Bu 3 kişi halkın denetimini temsil ediyor, halkın parası için orada duruyor. Türkiye'de ise beşte beş yönetim kurulu üyeleri amca oğlu teyze oğlu olduğu zaman halkın parasını kim koruyor? Hiç kimse... Fakat Kanada'da halkın menfaatlerini göz önüne alan bir sistem var. Bu sistem New York'ta da Kanada'da da aynı. Sistem aynı. Çağdaş dünyadaki yönetimler böyle.

Capital: Gıdada çok büyükken akaryakıt, tütün, inşaat gibi alanlara da girdiniz. Bunlara nasıl karar verildi ne zaman oldu?
- Kuzey Amerikalı global yatırımcılar bize hep yeni yatırım tavsiyesinde bulundu. Yani aslında Kuzey Amerika'dan Türkiye'ye geldik diyebiliriz. Enerjiyle ilgili bir şeyler düşünüyorduk, akaryakıtta sektörde önemli bir boşluk olduğunu gördük. Ben hep teşhis koyup ilerlemeyi seçerim. Akaryakıtta da bir teşhis koyduk ve plana göre hareket etmeye başladık.

Capital: Akaryakıttaki boşluk neydi?
- 18 Eylül'den sonra 5 yıllık intifalar bitiyordu. Kartlar yeniden dağıtılacaktı. Biz de akaryakıtın akıllı bir yatırım olacağını düşündük. Fiyatımız ucuz değil rekabetçi. Kaliteli ve hesaplıyız. Türkiye'de TÜV kalite denetiminden geçen tek akaryakıt şirketiyiz. Kalitemizi de tescil ettiriyoruz.

Capital: Akaryakıtta Full ile sektörü indirimle tanıştırdınız. Hedefleriniz neler?
- Full kısa sürede tutuldu. Bu işe gireli 9 ay oldu. Şu anda 30'un üstünde istasyonumuz var. 2011 sonunda bu sayı 50 olacak. Hedefimiz 2 yıl içinde 100 istasyona ulaşmak. İstasyonların mülk sahibi de oluyoruz. Bu yüzden büyük yatırım yapıyoruz.~

Capital: Akaryakıtta hakim oyuncular çok uluslu şirketler, burada ekimden bu yana ne kadar pazar payı aldınız?
- Çok ciddi bir pazar payı aldık. Öncelikli hedefimiz İstanbul. İstanbul mücadelenin en yoğun olduğu, kendimizi mali gücümüzü gösterebileceğimiz yerdi. Bunda çok ciddi başarılı olduk. İstasyon satışında şu anda yüzde 18 pazar payımız var yani ilk dörde giriyoruz. İstanbul içinde yıl sonuna kadar 14 tane daha istasyon açıyoruz. Onlar devreye girdiği zaman İstanbul içinde ikinci olacağız.

Capital: Grup olarak 2010 yılını ne kadar ciroyla kapattınız? 2011 ciro ve büyüme hedefleriniz neler?
- 2010'u 2 milyar dolar ciroyla kapattık. Şu anda bütün planlarımızı 2012'ye göre yapıyoruz. 2012'de artan akaryakıt istasyonu sayısı ve ofis projemizle büyümemiz oldukça hızlanacak. Yüzde 50 büyümeyle2012'de 3 milyar dolar ciroya ulaşacağız. Sadece akaryakıttan 1-1,2 milyar dolar gelir bekliyoruz. 2010 ve 2011 çok ciddi yatırım zamanımızdı. Ar Şirketler Grubu bir anda ortaya çıkan bir organizasyon değil. Yönetim olarak anlayışımız kazandığımızı tekrar sistemin içine sokmak. Hep sermaye artırımı, hep yatırım yaparız. Anadolu kökenliler mütevazıdır. İşte o mütevazılık genlerimize işlemiş. Mütevazı bir yaşam biçimimiz var. Derdimiz istihdam yaratmak, işlerimizi büyütmek.

Capital: Yatırım planınızda ne kadarlık bir rakam var?
- Şu an 450 milyon dolar bütçe koyuyoruz. Ne kadar kâr edersek o kadar yatıracağız. Yaratılan her türlü kaynağı işimizi büyütmek için kullanan bir grubuz. Türkiye'ye çok ciddi yatırım yapıyoruz. Yurtdışında, Kuzey Amerika'da halka açılıp, halkı şirkete ortak edip kaynak yaratan ve yaratılan o kaynağı da Türkiye'ye getirebilen başka bir sermaye yapısı Türkiye'de yok. Turkcell derseniz Turkcell borsaya kote, biz halka açığız.

Capital: 2015 ve daha ötesine yönelik grubu görmek istediğiniz nokta neresi?
- Bütün sektörlerde hedefimiz liderlik. Makarnayı ele aldığınız zaman Arbella şu anda Türkiye'nin dünyadaki en yaygın markası. 80'e yakın ülkede Arbella markası var. Yaygınlık anlamında Barilla'dan sonra dünyada 2'nci sıradayız. Mersin'de turizmle ilgili küçük bir yatırımımız vardı. Fakat turizme şehir otelciliğiyle gireceğiz. Ataköy otel projemizle çok iddialıyız. 2023'e kadar 12 tane uluslararası marka yaratmak zorundayız. Bunun en az 2 tanesi de bizim gruptan çıkmak zorunda.

Capital: Milyon dolarlık şirketler liginden milyar dolarlık şirketler ligine geçişiniz ne zaman oldu?
- 2000 yılında oldu. Aslında baktığınız zaman biz vardık. Tanınmayışımız İstanbul'da olmamamızdan kaynaklanıyordu. Şu an tüketiciyle direkt bağ kurduğumuz Arbella ve Full var. Tüketici artık bizi görüyor, o zaman basın da arıyor.

Capital: Türkiye'de halka açılmayı düşünüyor musunuz?
- Olabilir ama İMKB'nin verimliliği çok iyi olmadığı için cazip değil.

Capital: Size satın alma ya da ortaklık teklifleri geliyor mu?
- Her zaman, iyi bir iş yaparsanız sürekli gelir. Herkes bu işin parçası olmak istiyor.

Capital: Sizin şirket satın alma planınız var mı?
- Geçen yıl İngiltere'de 120 yıllık Poortman adlı bakliyat şirketini satın aldık. Yurtdışı satın almalarımız çok. Son 3 yılda 7-8 satın alma oldu. Akaryakıtta da hazır istasyonları satın alıyoruz. Her gün satın alma konuşuyoruz. ~

Ar Grubu'nun DNA'sındaki 10 temel element
1- Yönetim olarak temel stratejimiz, kazandığımızı tekrar sistemin içine sokmaktır. Hep sermaye artırımı, hep yatırım yaparız.

2- Anadolu kökenliler mütevazıdır. İşte o mütevazılık genlerimize işlemiş, yaşam biçimimiz olmuş.

3- Gittiğimiz ülkelerde insanların hayatlarına dokunarak büyüyoruz.

4- İyi bir iş yaparsanız devamı gelir. Herkes bu işin parçası olmak istiyor.

5- Ben hep teşhis koyup ilerlemeyi seçerim. Akaryakıtta da bir teşhis koyduk ve plana göre hareket etmeye başladık.

6- Yurtdışı satın almalarımız çok. Son 3 yılda 7-8 satın alma oldu. Akaryakıtta da hazır istasyonları satın alıyoruz. Her gün satın alma konuşuyoruz.
7- Kanada'daki 14 fabrikamızın yanında ABD, Avustralya, Sri Lanka, Çin, İngiltere ve Kırgızistan'da fabrikalarımız var.

8- Yurtdışı şirketlerimizin cirosu yaklaşık 1 milyar dolar. Sadece mercimekte değil işlenmiş bezelye, fasulye ve nohut ticaretinde de dünyada bir numarayız.

9- 2010'u 2 milyar dolar ciroyla kapattık. Yüzde 50 büyümeyle 2012'de 3 milyar dolar ciroya ulaşacağız.

10- 2023'e kadar 12 tane uluslararası 10 marka yaratmak zorundayız. Bunun en az 2 tanesi de bizim gruptan çıkmak zorunda.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz