Torba yasa ne getiriyor?

Deloitte Vergi Bölümü Lideri Ahmet Cangöz ile vergi aflarını, yapılma gerekçelerini ve son yasanın içeriğini konuştuk.

19.10.2014 14:26:380
Paylaş Tweet Paylaş
Torba yasa ne getiriyor?
Son aylarda kamuoyunu meşgul eden konulardan biri, içeriğinde kapsamlı bir vergi affı da bulunan Torba Yasa. Yaklaşık 15 milyon mükellefi ilgilendiren bu affın kapsamında, 67 milyar TL’lik borcun yeniden yapılandırılması söz konusu. Türkiye ise bu yasa ile Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana 48’inci vergi affına imza atmış olacak.

Rakamlara bakıldığında, her 10 yıllık dilimlerde ortalama 4 vergi affı yaşandığı görülüyor. Yani Türk mükellefler ortalama 2,5 yılda bir affediliyor. Bu durum ise uzmanlara göre “vergi affı bağımlılığı” yaratıyor.

Borçların tahsilatı anlamında önemli bir yöntem olan afların bu kadar sık kullanılmasını sakıncalı bulan Deloitte Vergi Bölümü Lideri Ahmet Cangöz, “Vergi tahsilatı ciddiyetle ve adil biçimde yapılmalı. Daha çok tartışılmalı, şeffaf olmalı” diyor. Cangöz ile vergi aflarını, yapılma gerekçelerini ve son yasanın içeriğini konuştuk.

1- Vergi afları niçin yapılır?
Vergi afları çeşitli nedenlerle yapılıyor. Bazen artık toplanması ekonomik olmayan vergilerin temizlenmesi için çıkarılır. Bazen varlık barışı amacıyla çıkarılır. Örneğin yurtdışındaki off shore varlıkların, sisteme ve kayda alınması amacıyla yapılır. Siyasi gerekçelerle de çok kullanılan bir enstrüman olduğunu görüyoruz. En önemli gerekçe ise tabii ki alınamayan alacakların tahsilatıdır.

Af dendiğinde, suçtan kaynaklanan bir cezanın affedilmesi söz konusu. Buradaki suç, vergiyi ödememe suçudur. Geciktirme ise aslında bir suç değil. O yüzden, geciktirilmiş vergileri tahsilat için borcu yeniden yapılandırmak aslında tam anlamıyla bir af değil. Torba Yasa kapsamındaki bu düzenlemede vergilerin affedilmediği, yani silinmediği görülüyor. O yüzden “yeniden yapılandırma” demek daha doğru olabilir.

2- Bu aflar vergi toplamada verimli ve etkili bir yöntem midir? İşe yarar mı?
Bir bakıma hiç toplanamamış alacakların tahsili açısından önemli. Ama bu kadar sık tercih edilmesi doğru mu, değil mi tartışmalı bir konu. Türkiye’de çok yüksek enflasyonlu dönemler yaşamış olmanın getirdiği alışkanlıkla vergilerimiz çok yüksek değil. Ama cezalarımız çok yüksek. 1.000 TL’lik vergi borcunun cezası da 1.000 TL oluyor. Halbuki cezaların katıyla değil, yüzdeyle kesilmesi gerekir. Örneğin ceza oranlarını yüzde 20-30 düzeyinde tutarsanız daha rahat tahsilat olabilir.~

3- Türkiye'de şimdiye kadar kaç vergi affı yapıldı?
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana 47 kez vergi affı yapıldı. Bazıları sadece yeniden yapılandırma olarak kalmış ve çok sınırlı düzenlemeler de olmuş. Ama hepsini af olarak alıp 10’ar yıllık dilimler halinde bakarsak, ilk affın 1924’te çıktığını ve 1920-30 arası 2 af olduğunu görüyoruz. 1930’lar boyunca 3 af, 1940-50 yılları arasında 2 kez af yapılmış.

195060 arasında ise hiç af görmüyoruz. 1960-70 arasında hızlanma var ve tam 7 kez vergi affı çıkarılmış. 1970-80 arası 2 kez, 1980-90 arasında 6 kez, 1990-2000 arasında 4 kez, 2000-2010 arasında ise yine 4 kez af yapılmış. 2010 ile bugün arasında ise şimdiye kadar 2 af olmuştu. Son Torba Yasa’nın içinde 3’üncüsü var.

4- Bu kadar sık vergi affı yapılmasının sakıncaları var mı?
Tabii ki var. Çünkü mükelleflerde de kamuda da vergi affı bağımlılığı oluyor. Yani mükellef “Nasılsa af çıkar” diye yükümlülüğünü yerine getirmiyor. Maliye de neredeyse af çıkarmazsa tahsilat yapamaz noktasına geliyor.

Böyle bir döngüye girmek, gerçekten üzerinde çok düşünülmesi gereken bir konu. Tabii ki bu kadar sık aflarla gündeme gelen başka bir konu da kamuoyundaki adalet duygusunun rencide edilmesi. Çünkü vergisel yükümlülüklerini zamanında yerine getirenlerle zamanında yerine getirmeyenler veya hiç yerine getirmeyenler arasında bir fark kalmıyor.

5- Peki af olunca hedeflenen rakama ulaşılabiliyor mu? Geçmişte ulaşılabildi mi?
En yakın örneğe, geçen yılki vergi barışının sonuçlarına bakabiliriz. Maliye Bakanı yaptığı açıklamada şöyle demişti: “Uygulama sonucunda 69 milyar TL’lik varlık beyan edildi. Maliye olarak bu kapsamda 1,4 milyar TL vergi tahakkuk ettirdik. Bunun da 209 milyon TL’sini tahsil ettik.” Bu rakam aslında diğer ülkelerle kıyasladığımızda fena bir oran değil.

6- Son Torba Yasa'daki vergi affının kapsamı nedir? Kaç kişiyi ilgilendiriyor?
Yasa, 30 Nisan 2014’e kadar olan kesinleşmiş borçların, toplam 36 ayı geçmeyecek süre içinde, ama en çok 18 eşit taksitte ödenmesi imkanını sağlıyor. Biz hep vergi affı diyoruz ama bu aslında kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması yasası. Kamu alacakları da sadece vergilerden oluşmuyor. Örneğin bu yasanın içinde trafik cezaları, köprü-otoyol geçiş cezaları, gelir testi yaptırmama cezaları, öğrenci kredi borçlarının yeniden yapılandırılması var. 15-20 milyon vatandaşı ilgilendiren, çok kapsamlı bir yasa.~

7- Şirketleri ilgilendiren kısımları nedir?
Vergi borçları, SGK prim borçları, Bağkurlu ve SSK’lı bağımsız çalışanların prim borçları yeniden yapılandırılıyor. Ancak şunun altını çizmek lazım. Borçlar silinmiyor, yeniden yapılandırılıyor. Sadece 120 TL’nin altındaki borçlar siliniyor. Orada da vergi toplamanın ekonomisi düşünülmüş.

8- Ne kadarlık bir gelir elde edilmesi hedefleniyor?
Net bir rakam söylemek güç. Ama bir vesileyle Maliye Bakanı, 67 milyar TL’lik bir rakam telaffuz etmişti. 2013 yılında Türkiye’nin tüm vergi gelirinin 326 milyar TL olduğunu düşünürsek, toplam verginin 5’te 1’i kadar kısım söz konusu.

9- Peki sizce bu af gerekli mi? Af olmadan vergi toplamak mümkün olmaz mı?
Yapılandırmalar zaman zaman gereklidir. Her ülkede de yapılır. Ama bu sıklıkta değil. Biz de çok sık yapılıyor. Vergi tahsilatı ciddiyetle ve adil biçimde yapılmalı. Daha çok tartışılmalı, şeffaf olmalı. Biz işin teknisyenleri olarak bu tip kanunların torba yasalara iliştirilmesinden hoşnut değiliz.

Çünkü takibimiz çok zorlaşıyor. Aslında bu torba yasa, Soma’da hayatını kaybeden maden işçilerinin açıkta kalan ödemelerinin bir an önce ödenebilmesi ve ailelerin mağduriyetinin giderilmesi için gündeme gelmişti. Geldiğimiz noktada ise içi bambaşka şeylerle dolduruldu. Yani içine acılar da girdi, farklı konular da.

10- Doğru ve adil bir vergi toplama için ne yapılmalı?
Öncelikle otoritenin vergi konusundaki tavırları tutarlı olmalı. Üzerinde bu kadar çok oynanan bir konu olmamalı. Genel vergi adaleti açısından ise dolaylı ve dolaysız vergi ayrımına dikkat çekmek isterim.
Dolaylı vergi harcamalar üzerinden, dolaysız vergi ise gelir ve servet üzerinden alınıyor. Otorite açısından bakarsak, dolaysız vergiyi toplamak daha zahmetli. Dolaylı vergi ise çok pratik bir çözüm. Örneğin benzin alırken vergi de kesiliyor. Ama pratik olması adil olduğu anlamına gelmiyor.

Türkiye’deki toplam vergilerin yüzde 70’i dolaylı, 30’u dolaysız. Bu oranların OECD ortalamalarına çekilmesi, en azından yüzde 50-50 düzeyine getirilmesinin hedeflenmesi, bunun bir politika olarak halka izah edilmesi gerekli.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz