Yeniden başlasam

Bugünün en başarılı, büyük şirketleri yöneten iş adamları, dünün en önemli girişimcileriydi.

1.10.2009 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yeniden başlasam
Koç Holding’in kurucusu merhum Vehbi Koç, 1917’de oturdukları evin giriş katını bir sandık ayakkabı lastiği, bir sandık şeker, birkaç teker kaşar peyniri, zeytin, makarna gibi mallarla bakkal dükkanı haline getirerek ilk işini kurmuştu. Ardından Cumhuriyet tarihi boyunca ülkeyi ticaret ve sanayi alanında pek çok yeni girişimle tanıştırdı. Ülkenin en büyük sanayicisi oldu. Kurucusu olduğu Koç Holding’in her şirketi, bugün Türkiye’nin en büyükleri arasında yer alıyor. Sabancı Holding’in kurucusu Hacı Ömer Sabancı da tıpkı Koç gibi işe ticaretle, pamuk ve margarin satarak başladı. Bugün Sabancı Topluluğu’nu meydana   
getiren sanayi kuruluşlarının temelini oluşturan ilk şirketler de yine Hacı Ömer Sabancı tarafından kuruldu.
Bugün ise rekabetçi bir iş fikri bulmak, yeni bir iş kurmak düne göre çok daha zor. Girişimcilerin zihnini de en çok “Nereye yatırım yapmalıyım” sorusu kurcalıyor. Çok eskiye değil sadece 15 yıl geriye gittiğimizde kaliteli ürüne sahip, müşteri memnuniyetini sağlayan her sektörden şirketin başarılı olduğunu görüyorduk. Bu başarı kârlılığı ve ardından büyümeyi getiriyordu.
Bugün ise sınırların kalmadığı bir dünyada iş yapmak gerçekten çok zorlaştı. Fark yaratabilmek, diğer şirketlerden bir adım önüne çıkabilmek için artık ihtiyaçlara yanıt vermek değil, ihtiyaçları yaratmak gerekiyor. Peki bugünün başarılı iş adamları, bugün ilk kez iş kuracak genç bir girişimci olsalardı, hangi sektöre girerdi? Onların öngörüleri dün işe yaradıysa bugün neden yaramasın? Capital, Türkiye’nin fırsatları en iyi koklayan, en başarılı iş insanlarıyla görüşerek “İlk kez bugün bir iş kursaydınız, bu hangi sektörde olurdu?” sorusunun yanıtını aldı.

“ASLA ÜRETİCİ OLMAZDIM”
Cafer Sadık Abalıoğlu, ortaklarıyla birlikte 60’lı yıllarda un ve çırçır fabrikası işletmeciliği, şeker, tuz gibi temel tüketim ürünleri satışının yanında akaryakıt, lastik ve otomotiv bayilikleriyle ticari faaliyetlerini sürdürüyordu. Bu ortaklık, 1966 yılında karşılıklı uzlaşmayla sonlandırıldı. Abalıoğlu Ailesi, çırçır işine devam etti. Bu karar, bugün Abalıoğlu Holding’in yönetim kurulu başkanlığını yürüten Mehmet Ali Abalıoğlu ve kardeşi İsmet Abalıoğlu’nun hayatına yeni sorumluluklar getirdi.
O tarihlerde Mehmet Ali Abalıoğlu, 19 yaşında bir üniversite öğrencisiydi. Okul ve iş hayatını birlikte götürmesi, erken yaşlarda aktif iş yaşamı deneyimi edinmesini sağladı.
Abalıoğlu Ailesi küçük bir işletmede başladığı çırçır işinden yola çıkarak bugün Türkiye’nin en büyük holdinglerinden birini yarattı. Grup tekstil, kağıt ambalaj ve bakır sektörlerinde Türkiye’nin en büyük şirketlerine sahip. Mehmet Ali Abalıoğlu, bugün işe başladığı o günlere, yani 40 yıl öncesine dönebilse o günkü şartlarda yine aynı işleri yapacağını söylüyor. Ama gün, bugün olunca Abalıoğlu, “İlk kez iş kuracak olsam asla üretici olmak istemezdim” diyor.
Abalıoğlu, bugünün Türkiye’sinde yaratılan üretim ikliminin, tüm üreticilerin küresel ekonomide rekabet etmesini neredeyse imkansız kıldığını belirtiyor. Bugün ilk kez iş kuracak olsaydı enerji ve hizmet sektörlerini tercih edeceğini dile getiriyor. “Enerjiye yatırım yapmak, tüm büyük kuruluşların ideali haline geldi. Bu nedenle bu sektörde yoğun rekabet yaşanıyor” diyor. Abalıoğlu, hizmet sektörününse yatırım yapmak isteyenler için her zaman cazibesini koruduğunu düşünüyor. Yeni girişimcilere hangi sektörde olurlarsa olsunlar devamlı değişime ayak uydurmalarını ve farklılığı sürekli kılarak rakiplerinden her zaman bir adım önde olmalarını tavsiye ediyor.~

“TURİZMDEN VAZGEÇMEZDİM”
Türkiye’nin en girişimci gruplarından bir diğeri Silahtaroğlu Ailesi’ne ait Silkar Holding. Grup bugün en fazla turizm alanında söz sahibi. Uzun yıllardır gruba yön veren isim ise Burhan Silahtaroğlu. Turizm yatırımlarına hız kesmeden devam eden Silahtaroğlu, bugün işe yeni başlayan bir girişimci olsaydı Ricardo’nun makro iktisat teorisinden destek alacağını söylüyor. Ayrıca yeni girişimcilere de makro ekonomideki fırsatları avantajlı ve göreceli avantajlı olarak ikiye ayıran Ricardo’nun kuramını dikkate almalarını tavsiye ediyor. Silahtaroğlu, bu  kuramın ışığında Türkiye’de fırsatlar barındıran sektörler hakkında şöyle konuşuyor:
“Turizmde Türkiye’de pek çok fırsat var. Türkiye, en büyük tüketim piyasası Avrupa’ya çok yakın. En büyük üretim piyasası olan Akdeniz çanağında en fazla kıyısı olan ülke, dünyanın en büyük açık hava müzesine ve genç nüfusuna sahip. Tarımda da iklim şartları ve Avrupa’ya yakınlığımız dolayısıyla şanslı konumdayız. Bu alanda Uzakdoğu’da yaygın olan ucuz işçilik bir tehlike arz etmiyor. Lojistik sektöründe de Türkiye, Ortadoğu’nun düğüm noktasında olduğu için gerek enerji hatlarında, gerek diğer lojistik hizmetlerin ifasında bence en uygun ülke.” 
Silahtaroğlu, bugün ilk kez kendi işini kuracak olsaydı da tercihini turizmden yana kullanacağını belirtiyor. Turizme girecek girişimcilere know-how sahibi olmalarını, turistin en çok para bırakacağı sahayı ve yabancı rakiplerin hemen giremeyeceği alanları seçmelerini öneriyor. “Asgari rezervleri tesis edin ve ağaçlara değil ormana bakın” diyor.
Silahtaroğlu, turizm sektöründe başarı için ülkede politik istikrarın ve mükemmel altyapının zorunlu olduğunu da savunuyor.

“TARIMA YATIRIM YAPARDIM”
Alphan Manas, yeni niş iş alanları oluşturmak, fırsatları daha önceden görerek risk almak konusunda Türkiye’nin özel girişimcilerinden biri. Kendisi de son 20 yılda yaptığı başarılı girişimleriyle ve hatalarıyla epey tecrübe kazandığını düşünüyor ve kendini çok iyi bir “başlatıcı” olarak yetiştirdiğini söylüyor. İlk işini 1988 yılında bilişim ve teknoloji alanlarında kuran Manas Exim, Planet ve Teknoser’in kurucu ortağı oldu. 1998 yılında kurulan tüm şirketler Teknoloji Holding çatısı altında toplandı. 2006 yılında Teknoloji Holding’de yer alan 7 şirketi bünyesine alarak ayrıldı ve merkezi Hollanda’da bulunan Brightwell Holdings BV’yi kurdu. Manas, Teknoloji Holding’in hem kurucu ortağı hem yönetim kurulu eş başkanı olarak 18 yıl, grubun iş ve pazar geliştirme faaliyetlerini yürüttü. Manas’ın en önemli projesi, fikir babalığını yaptığı İddaa oyunu ile değer kazanan İnteltek firmasındaki Teknoloji Holding hisselerinin, 80 milyon dolara Intralot’a satılması oldu. Manas, bugün Brightwell Holding’de yönetim kurulu başkanlığı görevini sürdürüyor. Enerji ve çevre teknolojileri, deniz taşımacılığı teknolojileri ve yenilikçi teknoloji çözümleri alanlarında küresel yatırımlar yapmaya devam ediyor.
İşe 20 yıl önce değil de bugün başlasaydı hangi sektörü seçeceğine gelince... Manas, “Bu ülkede özellikle tarım ve hayvancılık öncelikli sektör. Çünkü bu sektör gerekli revizyona sokulmazsa Türkiye’de ekonomik dengeler ciddi anlamda bozulacak” diyor. Girişimcilerin riski azaltmak için mutlaka pazar, müşteri, çalışma alanı dağılımını çok iyi dengelemeleri gerektiğine dikkat çeken Manas, “Örneğin petrol fiyatları dünyada önemli risk teşkil ediyor. Durum böyleyken girişimcinin, petrol fiyatlarının artmasıyla güçlenecek pazarları mutlaka portföyüne alması gerekir” diye konuşuyor.~

“YİNE TEKSTİLCİ OLURDUM”
Hey Tekstil’in sahibi Aynur Bektaş, 20 yıl çalıştığı bankacılık sektöründen emekli olduktan sonra evini satarak tekstil sektörüne girecek kadar tutkulu bir girişimci. 500 metrekarelik alanda kurduğu Hey Tekstil’i 12 yıl içinde Türkiye’nin en büyük 500 firması arasına soktu. Hey Tekstil, bugün dünyanın en ünlü markalarına üretim yapıyor. İhracat rakamıyla da Türkiye’nin en büyük ihracatçıları arasında yer alıyor. Türk hazır giyim sektörüne yön verenlerden biri olan Aynur Bektaş, ilk kez bugün bir iş kursaydı bunun yine hazır giyim sektöründe olacağını söylüyor. Bektaş, hazır giyim sektörünü seçmesinin nedenlerini şöyle açıklıyor:
“Bu sektör başarıyı mümkün kılıyor. Çok çalışarak, müşterilere iyi hizmet vererek, başarılı olmak mümkün. Sermaye olarak da diğer iş kollarına göre girişte daha avantajlı. Tasarıma, koleksiyona doğru yatırım yapanlar her zaman kazanır.”
Bektaş, yeni girişimcilerin ekonomik olarak zor dönemlerde de başarılı işlere imza atabileceğini ifade ediyor. Ona göre başarılı olmak için öncelikle girişimcilik ruhu, ilk adımı atarken ise cesaret gerekli. “Girişimcilik risk üstlenilerek başlar. İşi kurduktan sonra da ilkeli çalışarak müşteriye hizmetin para kazanma bilincinden önce geldiği fark ettirilmeli” diye konuşuyor. Girişimcinin kâr elde etmekten önce kaliteli hizmet vermeye odaklanması gerektiğini söylüyor. Ayrıca yeni iş kuracak girişimcilere, ilk dönemlerde ortaya çıkacak sorunların karşısında yılmamalarını, sabırla devam etmelerini öneriyor.

“NAKİTLE ÇALIŞANA GİDERDİM”
Tekstil sektörünün bir diğer önemli temsilcisi ve Gülle Tekstil’in sahibi İsmail Gülle, başarılı girişimcilerin ortak noktalarının işlerinden zevk almaları olduğunu söylüyor. Bugün ilk kez iş kuracak olsaydı en çok tanıdığı, hakkında en çok bilgi sahibi olduğu sektöre yatırım yapacağını belirtiyor.
Trend olan işi yapmanın herkese kazandırmayacağına dikkat çeken Gülle’nin ilk aklına gelen sektörler, gıda ve elektronik perakendeciliği. Gülle’nin bu iki farklı sektörde ilgi çekici bulduğu taraf ise paranın küçük bile olsa nakit dönmesi. Dünyanın en büyük markalarının son 3-4 yıl içinde hem gıda hem elektronik perakendeciliğine girmesi ona göre bu alanda daha yapılacak çok iş olduğunu gösteriyor. Gerçek girişimciyi bir işe girmek için kafasında maksimum değil, minimum sermaye belirleyen olarak tanımlayan Gülle, fikrin sermayeden çok daha önemli olduğunu düşünüyor. Ayrıca sermaye miktarının kendisine girişimci diyen kişinin elini ayağını bağlayamayacağına dikkat çekiyor.
Gülle, ekonomik olarak zor dönemlerde yeni girişimcilerin en çok ihtiyaç duyacağı özelliğin ise yenilikçilik olduğunu ifade ediyor. Gülle, genç girişimcilere başarılı bir iş için şu tavsiyelerde bulunuyor:
“Para kazandırıcı yeni ve yaratıcı fikir bulmalı. Ürünü ve sunumu farklılaştırmak artık her sektörde en önemli konu. Bütün arabaların dört tekeri ve bir direksiyonu var ama hiçbir arabanın diğeriyle aynı olmadığını biliriz. Ama paramıza göre bize en farklı olduğunu hissettireni alırız.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz