Zor işlerde olmayacağız

Türkerler Grubu’nun yönetim kurulu başkanı Kazım Türker’le “stratejik” gördüğü sektörlerdeki yatırım planlarını konuştuk.

15.09.2014 23:12:230
Paylaş Tweet Paylaş
Zor işlerde olmayacağız
Ankaralı Türkerler, daha çok taahhüt işleriyle tanınıyordu. Sonra enerji işiyle yükselişe geçti. Grup, bugün su dağıtımından tekstile farklı sektörlerde faaliyet gösteriyor. Yönetim kurulu başkanı Kazım Türker, iş hayatında kendi çektiği zorlukları çocuklarına yaşatmak istemediğini söylüyor. “Son dönemde zor işlerden çıkıp emeğin az olduğu işlere yatırım yapma kararı aldım” diye konuşuyor.

Bu nedenle önümüzdeki dönemde enerji, sağlık, su ve markalı konut işlerine ağırlık vereceklerini anlatıyor. Kazım Türker, Ankara merkezli Türkerler Grubu’nun yönetim kurulu başkanı. İnşaat mühendisi. Üniversite birinci sınıfta okurken kendi işini kurdu. 19 yaşındayken Ankara’da Anafartalar Çarşısı’nda bir konfeksiyon mağazasıyla başladığı iş hayatında bugün 1 milyar doların üzerinde cirosu olan Türkiye’nin en büyük enerji ve inşaat gruplarından birinin sahibi oldu.

“Bu noktaya geleceğimi hayal bile edemezdim" diyen Türker, konfeksiyondan sonra inşaata, 10 yıl önce de enerjiye girmeseydi bu kadar hızlı büyüyemeyeceğini söylüyor.
Uzanlar’ın iki çimento fabrikasını satın almalarının büyümelerinde dönüm noktası olduğunu belirten Türker, bugüne kadar enerji sektörüne 930 milyon dolar yatırdı.

5 yıl içinde ise ilave 1,6 milyar dolar daha yatırım yapacak. “Enerjide Türkiye’nin en büyük ilk 5 grubu arasında olmak istiyoruz” diyen Türker’in yeni dönemde stratejik görüp yatırım yaptığı sektörlerse sağlık, su ve markalı konut olacak. “Yoğun bir yatırım dönemindeyiz ” diyen Kazım Türker’le “stratejik” gördüğü sektörlerdeki yatırım planlarını konuştuk:

İş hayatına nasıl başladınız?
1973 yılında 19 yaşındayken iş hayatına atıldım. Ankara’da inşaat fakültesi birinci sınıfta okurken kendime Anafartalar Çarşısı’nda 15 metrekarelik bir konfeksiyon mağazası açtım. Geceleri üniversiteye gidiyordum, gündüzleri de kadın-erkek hazır giyim ürünleri satıyordum. Daha sonra bir süre Arçelik bayiliği yaptım. 1985’te ise ithalatın serbest bırakılmasıyla Ankara’da İthal Malları Satış Merkezi diye bir mağaza açtım.~

Babanızın da konfeksiyon işi vardı. Neden baba işine devam etmeyip kendi işinizi kurdunuz?
Evet, babamın bir konfeksiyon mağazası vardı. Ancak biz 6 erkek kardeşiz. Ben de 5’inci kardeştim. Babam kardeşlerimizle aramızda iş bölümü yapmadığı için sıkıntı oldu. Ben de aile işinden ayrılarak 19 yaşında kendi konfeksiyon mağazamı açmak zorunda kaldım.

Konfeksiyona 1973’te başladım. 20 yıl sonra da 1993’te taahhüt işlerine girdim. Ancak hazır giyim ve tekstil imalatını baba yadigarı olduğu için hiç bırakmadım. Hala da devam ediyor.

Bugün en büyük işiniz enerji. İnşaattan sonra enerjiye geçiş nasıl oldu?
Enerjiye girmemizin ilk adımı çimento sek-törüy ne oldu. 2005 yılında Uzanlar’ın çimento fabrikaları satışa çıkarıldı. Uzanlar’ın 9 çimento fabrikasında Samsun Ladik ile Urfa Çimento’yu biz satın aldık. Birini 2, diğerini ise 3 yıl işlettikten sonra satıp bir anda sektörden çıktık. Çimento fabrikalarının satışından kazandığımız parayla da enerji işine girdik.

Büyümenizdeki dönüm noktası neydi?
Büyümemizdeki dönüm noktası kesinlikle Uzanlar’ın çimento fabrikalarını satın almamız oldu.

Bugün Türkerler olarak kaç sektörde faaliyet gösteriyorsunuz?
Bugün inşaat, enerji, su arıtma ve dağıtımı, tekstil ve kamu özel ortaklığı (PPP) modeliyle de sağlık sektöründe varız. PPP adı verilen modelle sağlık sektöründe şehir hastaneleri yapıyoruz. Bir de şimdi çimentoya yeniden girdik. Sakarya Karasu’da günlük 4 bin 500 ton çimento üretim kapasitesi olan yeni bir fabrika yapımına başladık. Çok az da olsa bilişim sektöründeyiz.

Türkerler’in son dönemde enerjide kazandığı ihalelerle ulaştığı büyüklük ne oldu?
Bugün grup olarak 100’ün üzerindeki şirketimizde 10 bin kişi çalışıyor. 7 yıl gibi kısa bir sürede enerji faaliyetlerimiz grup işlerimizin yüzde 75’ini oluşturdu. 2 yıl önce 500 milyon dolar seviyesinde olan ciromuzsa enerjide son dönemde yaptığımız yeni yatırımlarla 1 milyar doların üzerine çıktı.~

Sadece geçen yıl satın aldığımız Vangölü Elektrik Dağıtım’ın (VEDAŞ) ciromuza katkısı 500 milyon dolar seviyesinde. Enerji sektörüne girmemizin kesinlikle bu hızlı büyümede önemli etkisi oldu.

Enerjinin hangi alanlarında varsınız?
Enerjide üretim, dağıtım ve ticaret olmak üzere 3 ana alanda faaliyet gösteriyoruz. Çeşitliliğe giderek sektördeki risklerimizi azalttık. Enerji üretiminde de tek bir alanda santralimiz yok. Hidroelektrik santrallerimizin yanı sıra rüzgar ve jeotermal santrallerimiz de bulunuyor.

Dağıtım tarafında ise gaz ve elektrik dağıtımı yapıyoruz. Enerjiye İzmirgaz Doğalgaz ile birlikte 930 milyon dolar yatırım yaptık. Sadece İzmirgaz için yaptığımız yatırım 300 milyon doları buldu.

7 yılda enerjideki büyüklüğünüz ne oldu? Sektörde kaçıncı sıradasınız?
Bugün enerji sektöründe Vangölü Elektrik Dağıtım ile 532 milyon elektrik abonemiz var. İzmirgaz Doğalgaz ile de yaklaşık 475 bin doğalgaz abonemiz bulunuyor. Hem ciro hem de çalışan bakımından enerjideki en büyük şirketimizse geçen yıl satın aldığımız Vangölü Elektrik Dağıtım oldu. Sadece bu şirketimizde 1.800 kişi çalışıyor.

Bu yıl yeni devreye girecek yeni santraller hangileri olacak?
Karadeniz Bölgesi’nde 3 tane 50 megavat büyüklüğünde hidroelektrik santrallimiz var. Şu anda 24 megavatlık bir jeotermal santralimiz daha üretime geçti. Bu yılın sonuna kadar Ardahan’da 84 megavatlık bir barajımız daha hizmete girecek. Toplamda enerjide yıl sonunda 150 megavatın üzerinde büyüklüğe ulaşmış olacağız.

Önümüzdeki dönemde enerjiye ne kadar yatırım planlıyorsunuz?
Önümüzdeki dönemde enerjide rüzgar ve jeotermal santralleri yatırımına devam edeceğiz. Şu anda elimizdeki enerji portföyünde 1,6 milyar dolarlık mevcut lisans bulunuyor. Bunun 840 milyon dolarını rüzgar, 750 milyon dolarını da jeotermal santrali yatırımlarımız için harcayacağız. Tabii enerji yatırımlarında en önemli konu özkaynak meselesi. Bizim hedefimiz 1,6 milyar dolar tutarındaki enerji yatırımını 5 yıl içinde gerçekleştirmek.~

Enerjiye çok sayıda yeni oyuncu girdi. Siz, sektördeki rekabeti nasıl görüyorsunuz?
Sektörde bazı yabancı yatırımcılar umduğunu bulamamış olabilir. Ancak yerli oyuncular arasında enerjide umduğunu bulamayan yatırımcı hiç duymadım. Biz enerji sektöründe olmaktan son derece memnunuz. Bana göre Türkiye’nin ve dünyanın geleceği enerji sektöründe.

Özellikle yenilenebilir ve kendi kaynaklarımızdan elde ettiğimiz enerji çok önemli. Hükümet de enerjide yerli kaynak kullanımının artırılmasını, doğalgaz ve kömür ithalatının azaltılmasını istiyor. Sektörde yenilenebilir enerji alanlarına çok önemli teşvikler var. Yenilenebilir enerji kaynaklarında üretimi artırmak, enerjide dışa bağlılığımızı da azaltacak.

Size göre önümüzdeki dönemde sektördeki en önemli trendler ne olacak?
ABD, kaya gazı üretimine geçti. Artık do-ğalgaz ithal etmiyor. Önümüzdeki yıllarda ABD’nin doğalgaz ithal etmemesinden dolayı fiyatlarda önemli düşüş olacağını tahmin ediyorum.

Sizin kaya gazı üretimi için planınız var mı?
Kaya gazı petrol arama faaliyeti gibi ciddi yatırım gerektiriyor. Bizim kaya gazı alanında böyle bir planımız yok. Enerjideki en önemli işimiz rüzgar ve jeotermal santralleri olacak. Beni en çok jeotermal ve rüzgar yatırımları heyecanlandırıyor. Her ikisinde çevre kirliliği yok. Jeotermal santraller, yılda 8 bin 400 saat çalışma kapasitesine sahip. Öte yandan yapım kolaylığı var Jeotermal santraller hem bize hem de ülkeye en yararlı olanı. Bizim jeotermalde mevcut kapasitemiz 300 megavat civarında.

Enerji sektöründeki en önemli hedefiniz nedir? Sektörde nerede olmak istiyorsunuz?
Hedefimiz enerji pazarında Türkerler’in ön sıralarda olmasını sağlamak. Kısa vadede sektördeki ilk 5 oyuncu arasında yer almayı istiyoruz.

Enerjide hidroelektrik, jeotermal ve rüzgarın dışında planlanan yeni yatırım var mı?
Enerji sektöründeki üretim alanlarımızı sürekli çeşitlendiriyoruz. En son 600 megavat gücünde gaz çevrim santraline müracaat ettik. 300 milyon dolarlık bir yatırım olacak. Güneş enerjisi için de müracaatımızı yaptık.~

İnşaatta neler yapıyorsunuz?
İnşaat sektörünün lider markalarından biriyiz. İnşaatı taahhüt ve gayrimenkul geliştirme yatırım olarak ikiye ayırdık. Alt ve üst yapı taahhüt işlerimizin dışında yatırım anlamında son dönemde A plus gayrimenkul geliştirme projelerine ağırlık verdik. Geçen yıl Mahall markasıyla markalı konut pazarına girdik. Ayrıca İstanbul’da Zincirlikuyu’da yapımı devam eden Çiftçi Towers’ın hem ortağıyız hem de inşaatının üstlenicisiyiz.

Markalı konuttaki hedefiniz nedir?
Konutta Mahall markasıyla büyümek istiyoruz. Ankara’da iki ayrı noktada Eskişehir yolunda ve Çukurambar’da Mahall projemizin inşaatı devam ediyor. İzmir’de de özelleştirmeden satın aldığımız Konak’taki Tekel arazisi üzerine Mahall projemizi inşa ediyoruz.

Bu bölgede Tekel’in binalarını restore ediyoruz. İzmir’deki projemizde de mahalle konsepti ön planda olacak. Aynı zamanda tarihi dokuyu da canlandıracağız. Projede konut, ofis ve otelin dışında müze, sanat galerileri ve gösteri merkezi de olacak.

3 Mahall projesinin yatırım tutarı 1 milyar dolar seviyesinde olacak. Çiftçi Tower içinse 400 milyon dolarlık bir yatırım planlıyoruz. Şu anda Çiftçi Towers’ın inşaatı devam ediyor. İstanbul’a da Mahall markasını getirmek istiyoruz. Özellikle Kartal bölgesinde arazi arayışlarımız devam ediyor. Kartal olmazsa İstanbul’un herhangi bir yerinde karma proje yapmayı planlıyoruz.

Son dönemde yeni girdiğiniz sektörler oldu mu?
İki yıl önce su arıtma ve dağıtımına girdik. Dünyada bu işleri en iyi yapan Fransız gruplar. Biz de bu alanda Paris ve New York şehirlerinin su dağıtımını yapan Fransız OTV International/ Veolia Water ile ortaklık yaptık.~

Neden su işine girdiniz?
Türkiye, şu anda atık su arıtma konusunda eksik. İzmir Körfezi’nin pislenmesi, İstanbul’da Florya’da denize girilememesi atık su konusunda başarılı olamadığımızı gösteriyor. Biz de Türkiye’de son 2 yılda atık su arıtımı konusunda 7-8 proje kazandık. Trakya Bölgesi’nde Ergene atık su havzasının ihalesini aldık. Organize sanayi bölgelerinin gri su denilen atık sularını arıtıp yeniden kullanabilecekleri sistemler kuruyoruz.

Su arıtma ve atık alanında yeni planlarınız var mı?
Atık, su ve katı olmak üzere ikiye ayrılıyor. Ancak Türkiye’de katık atık yakma uygulanmıyor. Katı atık vidanjörlerle çekilip doğaya bırakılıyor. Yabancılarsa katı atığı yakıp sanayide kullanılacak hammadde üretiyor. Biz de Türkiye’de katı atığı yakıp sanayide, özellikle de çimento fabrikalarımızda hammadde olarak kullanmak istiyoruz. Su dağıtımında ise ana hedefimiz yabancı ortağımızla evlere su dağıtımı yapmak.

Evlere su dağıtımı nasıl yapacaksınız?
Vangölü Elektrik Dağıtım’la evlere elektrik dağıtımı yapıyoruz. İzmirgaz’la doğalgaz dağıtımını gerçekleştiriyoruz. Şimdi de su dağıtımını yapmak için ASKİ, İSKİ, İZSU’nun özelleştirilmelerini bekliyoruz.

Su arıtma ve dağıtımı dışında ilgilendiğiniz başka sektörler var mı?
Son dönemde sağlık sektörüne girdik. Türkiye’de ilk kez uygulanacak kamu özel ortaklığı (PPP) modeliyle şehir hastaneleri yapacağız, daha sonra da bunları işleteceğiz.~

Yeni bir sektöre girmeye nasıl karar veriyorsunuz? “Yapamayız” gibi çekinceniz olmuyor mu?
İş hayatında kararlı ve cesur olursanız başarı arkasından gelir. Konfeksiyondan inşaata, inşattan enerjiye geçmeseydim bu kadar büyüklüğe ulaşmazdık. Sonuçta Türkiye gibi bir ülkede iş yapmak meşakkatli bir iş.

Bütün işlerimizin sorunları oluyor. İşadamı olarak bizim işimiz de sorunu çözmek. Baktığınızda çok çabuk sektör değiştirmiyoruz. İş işi doğruyor. Enerjiye üretimle başladık. Üretime girince dağıtım ve pazarlamaya da girdik.

Ekiplerimiz yeni trendleri ve Türkiye’nin ihtiyacı olan konuları belirliyor. Ben de işadamı olarak bu analizler doğrultusunda yeni yatırım kararını veriyorum. Örneğin son dönemde çimentoya girdik. Çimento bildiğimiz bir işti. Ancak buna rağmen yatırıma karar vermeden önce ciddi bir altyapı çalışması yaptık. Pazarı, lokasyonu araştırdık.

Çimentodan çıktıktan sonra neden tekrar girdiniz?
Türkiye’nin yatırım hızına ve geleceğindeki yatırımlarına bakarak faaliyet göstereceğimiz işlerimizi belirliyoruz. Bir diğer neden, önümüzdeki dönemde sanayi, enerji ve gayrimenkulde büyümek istememiz. Tüm bu nedenlerden dolayı çimentoya yıllar sonra yeniden girdik.

Bugün sizce hangi sektörde bulunmak gerekiyor?
Kesinlikle enerjide olmak gerekiyor. Türkiye’nin ve dünyanın geleceği enerjide. İkinci büyük sektör ise hizmet olacak. Biz de planlarımızı bu yönde yapıyoruz. Bizim de gelecekte ikinci büyük sektörümüz sağlık yatırımlarımızla birlikte hizmet olacak.

Bundan sonrası için hayaliniz nedir?
İş olarak bugünlere gelebileceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Bundan sonra nereye gideceğimizi çocuklarımın ve yöneticilerimin becerisi belirleyecek.~

Türkerler’in büyüme planı
1- Önümüzdeki dönemde enerjide rüzgar ve jeotermal santralleri yatırımına devam edeceğiz.
2- Hedefimiz 1,6 milyar dolar tutarındaki enerji yatırımını 5 yıl içinde gerçekleştirmek.
3- Enerjide üretim alanlarımızı sürekli çeşitlendiriyoruz. Kısa vadede hedefimiz ilk 5 oyuncu arasına girmek.
4- Konutta Mahall markasıyla büyüyeceğiz. Devam eden 3 Mahall projemizin yatırım tutarı 1 milyar dolar olacak.
5- İstanbul'a da Mahall markasını getirmek istiyoruz. Kartal'da arazi arayışlarımız sürüyor.
6- Katı atığı yakıp sanayide, özellikle de çimento fabrikalarımızda hammadde olarak kullanmak istiyoruz.
7- Suda ana hedefimiz, yabancı ortağımızla evlerdeki su dağıtımını yapmak. Bunun için özelleştirilmelerini bekliyoruz.
8- Türkiye'de ilk kez uygulanacak kamu özel ortaklığı (PPP) modeliyle şehir hastaneleri yapacağız, daha sonra da bunları işleteceğiz.
9- Sağlık yatırımlarımızla birlikte ikinci büyük sektörümüz hizmet olacak.

"Sağlık en büyük 2'nci işimiz olacak"
ŞEHİR HASTANELERİ
Kamu özel ortaklığı olarak adlandırılan ve Türkiye’de yeni bir iş modeli olan PPP yöntemiyle sağlık sektörüne adım attık. Ankara Etlik’te kamu özel ortaklığı modeliyle Türkiye’nin ilk ve en büyük şehir hastanesini hayata geçiriyoruz. Ankara’da 14 tane devlet hastanesi var. Ancak devletin elindeki bu hastaneler eskidi.~

Yenilenmesi gerekiyor. Ankara hastane yatırımlarında Etlik ve Bilkent olmak üzere ikiye bölündü. Biz de kamu özel ortaklığı modeliyle Etlik’te 1.400 dönüm arazi üzerinde 7 şehir hastanesi yapacağız. Projede konut, ofis ve otel de olacak.

HASTANE HİZMETİ
Bu hastaneleri 25 yıl devlet işletecek. Ancak PPP modeli çerçevesinde hastanelerdeki 22 farklı hizmeti Türkerler olarak biz vereceğiz. Böylece hizmet sektörüne de gireceğiz. Burada da ciddi büyüklüğe ulaşacağız. Sağlık yakın dönemde en büyük ikinci iş kolumuz olacak. Bu alanda İtalya’da çok önemli tecrübesi olan Astaldi Grubu’yla çok önemli bir ortaklık yaptık. Ankara’dan sonra İzmir ve Kocaeli’ndeki şehir hastanelerinin de ihalelerini kazandık. Toplamda sağlık sektörüne 2 milyar Euro tutarında yatırım yapacağız.

"Taahhut işinde çok olmayacağız"
İŞ PAYLAŞIMI
Biz çok fazla kardeştik. Aramızda iş paylaşımı olmadığı için genç yaşta kendi işimi kurmak zorunda kaldım. Benim yaşadığım zorlukları, çocuklarım yaşamasın diye grubumuzda kızım Pelin ve oğlum Kağan arasındaki işleri paylaştırdım. Kızım Pelin, grupta finansmana ve gayrimenkul işlerine bakıyor. Oğlum Kağan da enerjinin başında.

ÇIKIŞ STRATEJİSİ

Oğlum ve kızım da son derece mütevazı ve kaliteli çocuklar... Bizim kuşak, işte zorluklarla yaşamaya alışmış. İş hayatında benim çektiğim zorlukları çocuklarıma yaşatmak istemiyorum. Bundan dolayı son dönemde zor işlerden çıkıp emeğin az olduğu işlere yatırım yapma kararı aldım. Jeotermal enerji santrallerine yatırım yapmak da bu kararın önemli bir parçası. 24 megavatlık bir jeotermal santralinde maksimum 20 kişi çalışıyor.

TEKSTİLE DEVAM
Tekstil gibi emek yoğun sektörler ise enerji gibi değil. Tekstilde kendinizi sürekli yenilemek, gelişen ve değişen dünyaya ayak uydurmak zorundasınız. Biz tekstilden çıkmadık, ancak babadan kalan iş olduğu için devam ediyoruz. Ancak zor bir iş. Çocuklarımın zorluk içinde iş yapmasını istemiyorum.

Bundan dolayı önümüzdeki dönemde grup olarak çok fazla taahhüt işlerinde olmayacağız. Sadece kamu özel ortaklığı, yap işlet devret gibi özel projelerde oluruz. Taahhüt işlerinde devlette birtakım kişi ve kurumlarla uğraşmak kolay değil."Mahall'le markalı konuta girdik"~

MAHALLE KÜLTÜRÜ
Türkerler olarak markalı konut geliştirmek üzere yeni bir konsept çıkardık. Konseptimiz, konut ve ticari alanlardan oluşan projelerimizde mahalle kültürünü geliştirmek. Bunun sonucunda geçen yıl markalı konut yatırımlarımız için mahalle kültüründen yola çıkarak Mahall markamızı hayata geçirdik. Mahall ile hedefimiz mahalle kültürünü alışveriş merkezlerimizde yaptığımız konutlarda yaşatmak. AVM yapıp üzerine gökdelen dikmek istemiyoruz.

10 BİN KİŞİ YAŞAYACAK
Mahall markamızla kentsel dönüşümün yanı sıra yeni arazilerde veya eskiden fabrika olarak kullanılan yerlerde karma projeler geliştiriyoruz. Ankara Eskişehir yolu üzerinde eski Afet İşleri’nin arazisi üzerinde inşası devam eden Mahall Ankara’dan 1 milyar lira gelir bekliyoruz. Bu projemiz 2016’nın ilk çeyreğinde bitecek.

PRESTİJ PROJESİ
Son dönemdeki en önemli projelerimizden biri de İstanbul Zincirlikuyu’da Zorlu Center’ın karşısında inşaatı devam eden Çiftçi Towers. Bu proje, lokasyonu ve 400 milyon dolar tutarındaki yatırım bedelinin dışında bizim için prestij anlamında da çok önemli.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz