1 Sektöre 5 dernek

Lobicilik, ortak çıkarları savunma, güç, temsiliyet, veri oluşturma gibi nedenlerle iş dünyasında dernekleşme trendi yükseliyor.

1.10.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
1 Sektöre 5 dernek
Türkiye’de perakendeciliği temsil eden Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) adlı bir sivil toplum örgütü var. Ardından Tescilli Markalar Derneği sonra da Birleşmiş Markalar Derneği kuruldu. Farklı isimler ve kısmen değişik odaklar olsa bile 3 dernek aynı üyelerle benzer hedefler için çaba gösteriyor. Zaman zaman toplanıp bir araya gelmeyi konuşsalar da ayrı çatılar altında faaliyetlerine devam ediyorlar.
Benzer tablo Türkiye’nin son yıllarda büyüyen sektörü bilişimde de var. Sektörü hedefleyen genel katılımlı derneklerin yanında, kategori bazında kurulmuş çok sayıda dernek bu alanda faaliyet gösteriyor. Hepsinin de hedefi, “sektörü geliştirmek ve bilişimi ülke çapına yaymak” olarak ortaya konuluyor.
Sadece bu iki sektör değil. Ana çatı iş örgütlerinden sektörel olanlarına kadar Türkiye’de ciddi bir “dernek enflasyonu” var. “Küçük olsun, benim olsun” mantığıyla güçlerini ayrıştıran iş insanları, bu enflasyona destek veriyorlar.
En büyük 20 derneği görmek için görsele tıklayın

TÜRKİYE'NİN DERNEK NÜFUSU
Türkiye’de, 85 bin 102 dernek faaliyet gösteriyor. Nüfusun yaklaşık 10’da biri, yani 7 milyon kişi bir derneğe üye.
İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi’nin verileri, Türkiye’de dernekleşme eğiliminde artış olduğunu gösteriyor. Buna göre 2004 hariç, son 10 yıldır dernek sayısı sürekli artıyor. 2000’de dernek sayısı 60 bin 931 iken, 2010’da bu sayı yüzde 40 artı ve 85 bini geçti.
Benzer trend iş dünyasını temsil eden derneklerde de var. Dernekler arasında “din”, “spor” ve “yardımlaşma” amaçlılardan sonra iş dünyasına yönelik olanlar 4’üncü büyük grubu oluşturuyor. Öyle ki her sektör, birden fazla dernekle bu trendden nasibini alıyor. Patron kulüpleriyle birlikte dernek sayısı binleri geçiyor.
Dolayısıyla patron ve şirketler tarafında iş, çok karmaşık. Patron ve şirketler, aynı anda 5 ila 10 derneğin üyesi olabiliyor. Hatta kimi zaman üye olunan dernek sayısı, 20’ye kadar çıkıyor.
Şu an 4 derneğe üye olduğunu açıklayan Tescilli Markalar Derneği’nin kurucusu ve Paul&Shark Türkiye Temsilcisi Selçuk Güzenge, “İş hayatında üye olunan dernek sayısı 3’ten az olmuyor” diye konuşuyor. Dernek sayısının fazla olduğu sektörlerin başında bilişim, telekomünikasyon, perakende, hazır giyim, tekstil, ambalaj, seramik ve yapı ürünleri geliyor. Bu sektörlerde ortalama dernek sayısı 5’i aşıyor.

ALTERNATİFLER ÇOĞALIYOR
Sektörleri temsil eden derneklerin sayısı hızla tırmanıyor. İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de 8 bin 463 mesleki dayanışma derneği var. Sektörel Dernekler Federasyonu’nun (SEDEFED) veri tabanında ise 294 sektörel dernek kayıtlı. Sadece perakendede aktif olarak faaliyet gösteren 5 büyük dernek bulunuyor.
Özel şartlarla üyelerini kabul eden bu derneklerin her birinin kurumsal üye sayısı 100’ü geçiyor. Bir marka aynı anda birden fazla sivil toplum kuruluşunun üyesi olabildiğinden bu da sektörlerdeki dernek enflasyonunu tırmandırıyor.
Örneğin perakende sektöründe AMPD’nin üyelerinin önemli bir kısmı, aynı zamanda Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği’nin (AYD) de üyesi. ~
Aynı şekilde yerli ve yabancı markaları kapsayan Birleşmiş Markalar Derneği’nin (BMD) üyelerinin bir bölümü, Tescilli Markalar Derneği’ne (TMD) de kayıtlı.
Sadece perakendede değil, bilişim, telekomünikasyon, lojistik, ambalaj, mobilya, ilaç, bilişim, medya, seramik ve otomotivde de çok başlılık öne çıkıyor. Seramikte 6 dernek ve 1 federasyon faaliyet gösteriyor. Mobilya ve özel sağlıkta 3’er, ambalajda 8, yapı ürünlerinde 8 dernek var.

PATRON KUTUPLAŞMASI
Benzer durum patron kulüpleri için de geçerli. 80’li yıllarda iş dünyasında TOBB ve TÜSİAD öne çıkarken, 1990’lı yıllardan itibaren bunlara alternatif yeni örgütler kuruldu. Anadolu’daki patronların TÜSİAD dışında oluşumlar araması, iş dünyasında dernek enflasyonu yarattı. MÜSİAD’dan TUSKON’a birçok yeni patron kulübü doğdu.
5 bin üyeye ulaştıklarını söyleyen MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan, üye sayılarını artırmada küçük-büyük ayrımı yapmadan Anadolulu girişimcileri kapsamalarının etkili olduğunu söylüyor. Muhafazakar çizgideki işadamlarını bir araya getiren MÜSİAD, iş dünyasındaki yeni örgütlenmenin de tetikleyicisi oldu.
2000’li yıllara gelindiğinde bu tip dernekler bir araya gelerek federasyonları, federasyonlar da bir araya gelerek konfederasyonları kurdu. TUSKON, 2005’te bu şekilde 4 federasyonun bir araya gelmesiyle doğdu. Bugün Türkiye’nin en büyük 500 sanayi şirketinden 45’i TUSKON’un, 31’i ise MÜSİAD’ın üyesi.
TÜSİAD ise TUSKON karşısında Anadolu’ya açılabilmek için TÜRKONFED’in ve SEDEFED’in kuruluşlarına öncülük etti. Türkiye’nin önde gelen şehirlerinde sanayici ve işadamları dernekleri kuruldu. Bunlar birleşip bölgesel federasyonları kurdu.
Hükümet üzerinde TUSKON’un etkisi artarken TOBB ve TÜSİAD öncülüğünde kurulan kurullara yeni alternatifler oluştu. Örneğin DEİK çatısı altında çalışan Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK) varken bu alanda yeni bir konsey kurulması gündeme geldi.

AİDATLAR UCUZ DEĞİL
Olaya şirket tarafından bakıldığında, üye olunan dernek sayısı oldukça fazla. En büyük 500 şirket arasındaki bir firmanın üye olduğu dernek sayısı ortalama 5 ila 10 arasında değişiyor.
Bunların yarısı, faaliyet gösterdiği sektörlerle ilgili olurken geri kalanı yardım amaçlı STK üyeliklerini kapsıyor.
Türkiye’nin en büyük TIR üreticilerinden Tırsan’ın patronu Çetin Nuhoğlu, şirket olarak üye oldukları dernek sayısının 10’u geçtiğini söylüyor. Nuhoğlu, “Bir o kadar da patron kulüpleri ve yardım amaçlı STK üyeliklerimiz bulunuyor” diye konuşuyor.

Ticaret odaları ve ihracatçı birlikleri hariç dernek üyelikleri gönüllülük esasına dayanıyor. Buna karşın üyelerin aidat yatırması zorunlu. Her bir dernek için yılda ortalama bin ila 5 bin lira arasında aidat ödeniyor. TMD’nin yıllık aidatı 2 bin 500 lirayken BMD’ye üye olmak isteyen bir şirket, 5 bin lira yıllık aidat ödüyor. ~
Ayrıca derneğe ilk girişte 10 bin lira tutarında giriş bedeli yatırılıyor.
Bir şirketin aynı sektörde birden fazla derneğin üyesi olduğu durum ise en fazla perakende, ambalaj, seramik, bilişim ve telekomünikasyonda yaşanıyor.
BMD Başkanı Yılmaz Yılmaz, “Her derneğin üyelerine fayda sağlayacağı farklı bir özelliği var” diyor ve ekliyor:
“Osmanbey’den doğup bugün Türkiye’de ve dünyada marka olmuş birçok üyemiz var. Bunlar aynı zamanda Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği’nin de üyesi.”


AMAÇ ETKİN LOBİCİLİK
Dernek sayısının artmasının birçok nedeni var. Bunlardan en önemlisi, 10 yıl öncesine göre ekonominin ve sektörlerin ciddi hacimlere ulaşması. Lobicilik, çıkar çatışmaları da her geçen gün şirketlerin iş dünyası derneklerine olan ilgisini artırıyor. Çetin Nuhoğlu, ihracat ağırlıklı çalışan sektörlerin dernekleşme alanında daha organize olduğunu söylüyor. “İş dünyasında en kuvvetli dernekler ihracatçılardan çıkar” diyor.
Uzmanlaşmanın artması, farklı çıkarlarda derneklerin çoğalmasına yol açıyor. Buna en iyi örneği, geçtiğimiz yıl SETBİR’e rakip olarak kurulan ASÜD oluşturuyor. Ali Ülker’in inisiyatifinde kurulan ASÜD, sadece süt üreticilerini topluyor. ASÜD’ün SETBİR’e rakip görülmemesi gerektiğini söyleyen ASÜD Başkanı Harun Çallı, bu durumun süt üreticilerin son dönemdeki hızlı büyümesinden kaynaklandığını belirtiyor. Her geçen gün SETBİR’e karşı üye sayısını artıran ASÜD’ün 78 üyesi bulunuyor.
TÜSEDAD Genel Sekreteri Atilla Celep de Türkiye’de dernek kirliliği yaşandığını söylüyor. Ona göre her iktidar döneminde devlet teşviklerini dağıtmak için süt işinde yeni birlikler kuruluyor. Celep, “Sektörde bir sürü dernek var. Ancak hepsi ayrı telden çalıyor” diyor.


BİLİŞİMDE SAYI FAZLA
Lojistik, otomotiv, bilişim ve telekomünikasyonda da kutuplaşma sürüyor. Lojistik alanında yıllardır UTİKAD ve UND arasında soğuk rüzgarlar esiyor.
Bilişim ve telekomünikasyon da dernek sayısının fazla olduğu sektörler arasında. Bu iki sektörde olduğu gibi yeni gelişen sektörlerde dernek sayıları artıyor. ~
Bir de yerli-yabancı ayrımı, aynı sektörde farklı derneklerin kurulmasına yol açıyor. Örneğin bilişimdeki büyük oyuncuları TÜBİSAD temsil ediyor. Bunların arasında yabancı şirketler de bulunuyor. TÜBİDER ise bilişim sektöründeki yazılım ve donanım firmalarını içine alıyor. Ancak TÜBİDER’in üyelerini ulusal firmalar oluşturuyor. Dernekte yabancılar bulunmuyor. Bilişim sektöründe 2 yıl önce kurulan federasyon da sadece TÜBİDER üyelerini kapsıyor. TÜBİSAD ve diğerleri federasyonun üyeleri arasında değil.
Buna karşın bilişim sektörünün en kalabalık derneği 10 bin üyeyle Türkiye Bilişim Derneği. Ancak bu durum ağırlıklı bireysel üyelerin olmasından kaynaklanıyor. Sektörün genelini temsil eden federasyonun hala uzak bir düşünce olduğunu söyleyen TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Gürsoy, buna karşın sektörün önde gelen temsilcilerinin TBD Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın düzenlediği aylık toplantılarda bir araya geldiğini belirtiyor. Gürsoy, “Her derneğin farklı görüşleri olabiliyor. Ancak ana konularda uzlaşmak gerekiyor” diyor. Her ay düzenlenen bu toplantılarla işbirliği geliştiriliyor.

BİRLEŞME ÇALIŞMALARI
Bilişim gibi telekomünikasyon da bol dernekli sektörlerin başında geliyor. Turkcell, Netaş, Avea, Vodafone gibi sektörün büyük oyuncuları, Tüm Telekomünikasyon İşadamları Derneği’nin üyesi. Dernekte aynı zamanda distribütörler, ithalatçı ve üretim şirketleri de bulunuyor. TELKODER ise sadece sabit telefoncuların derneği olarak ayrışıyor. MOBİSAD cep telefonu satıcılarını temsil ediyor. GSM operatörlerinin bayileri, servislerinin hepsi MOBİSAD üyesi. Sektörde en yeni kurulan dernek ise mobil servis sağlayıcılarını bir araya getiren MOBİLSAD.
Dernekler arası çatışmanın yaşandığı bir diğer sektör de otomotiv. Sektörde OSD yerli üreticileri, ODD ise yabancı şirketleri temsil ediyor. Yıllardır, her iki dernek birbirlerine çok yakın zamanlarda fuar düzenlerken bu durum ODD Başkanı İbrahim Aybar’ın girişimiyle sona erdi. İşbirliğine giden dernek yöneticileri, yılda bir tane ticari otomobil fuarı düzenleme kararı aldı. Böylece sektördeki dernekler arası çatışma da sona ermiş oldu.
Otomotiv gibi dernekler arası çatışmaların yaşandığı bir diğer sektör de ev tekstiliydi. Sektörde Ahmet Zorlu’nun kurduğu EVSİAD ile Yılmaz Ulusoy’un öncülüğünde hayata geçen TETSD bulunuyordu. Her iki dernek tasfiye edildi ve tek çatı altında birleşti. Artık ev tekstilini sadece Türkiye Ev Tekstil Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİD) temsil ediyor.

KONSOLİDASYON BAŞLADI
Dernekler arasındaki işbirliği ve birleşme trendi artıyor. Hemen her sektörde federasyon ve konfederasyon kurma girişimi yaşanıyor. 2004’te kanunda yapılan değişikliğin federasyon kurmanın önünü açmış olması, aynı sektördeki farklı derneklerin birleşmesini sağlıyor. ~
Eskiden dernekler platform çatısı altında bir araya gelebilirken artık en az 5 dernek bir araya gelip federasyon kurabiliyor. Federasyonlar da bir araya gelip konfederasyon oluşturuyor. 
Dernekler açısından federasyon olmanın en önemli avantajı, daha güçlü lobi faaliyeti yapabilmek. Mevcut durumda sektörlerin bir kısmı federasyon kurmayı başarırken kimisinin de bu konudaki girişimleri devam ediyor.
Ancak “federasyon” ve “Türkiye” ismi ancak bakanlar kurulu kararıyla alınıyor. Önce hareket eden avantajlı oluyor. Bir kere isminin başına Türk ve federasyon ismini alan oluşumlar, o sektörün temsil açısından en yetkili STK’ları arasına giriyor. Şimdilik isminde Türk veya Türkiye gibi izne tabi kelime kullanan 444 dernek bulunuyor.
Sektörel ve bölgesel bazda birleşme çalışmalarına TÜSİAD da öncülük ediyor. TÜSİAD’ın öncülüğünde kurulan TÜRKONFED federasyonlar aracılığıyla sektörel dernekleri ve Anadolu’daki sanayici ve işadamları örgütlerini bir araya getiriyor. Benzer şekilde Anadolu illerinde kurulan sanayici ve işadamları dernekleri de birleşip bölgesel federasyonları oluşturuyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz