Tüketici gerçeği yaşamak istiyor

Sürdürülebilir turizm trendi, seyahat acentelerini de yeniden şekillendiriyor.

1.09.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Tüketici gerçeği yaşamak istiyor
TÜRSAB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Sinan Haliç, artık tüketicinin çok bilinçli olduğunu söylüyor. “Gerçek deneyim dışında ticari bir yaklaşımınız varsa sizi cezalandırıyorlar, yeni seyahatlerinizi satın almıyorlar” diyen Haliç, tüketicinin gerçeği yaşamak istediğine dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizm trendini destekleyen acentelerin, küçük gruplara yönelik seyahat organize ettiğini, yerel ürünlerin tüketilmesine öncülük yaptığını ve her şeyin değerinde satın alınması için çaba sarf ettiğini anlatıyor.

Sürdürülebilir turizmin gelişmesinde en önemli ayağı, tur operatörleri ve seyahat acenteleri oluşturuyor. Çünkü bunlar, turizm ürünlerinin dağıtım zincirinde önemli bir halka durumunda. Dolayısıyla operatörlerin ve acentelerin faaliyetlerini, çevreyle barışık ve sürdürülebilir turizm perspektifiyle sürdürmeleri çok önemli. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Sinan Haliç, artık tüketicinin daha bilinçli olduğunu söylüyor. Haliç, değersiz kitle turizmi ürünlerine tüketicinin artık çok az para ödediğine dikkat çekiyor. Çevreye zarar verenleri tüketicinin cezalandırdığını anlatan Haliç, “Siz çevreyi kirletirseniz uyarıyorlar, gerçek deneyim dışında ticari bir yaklaşımınız varsa sizi cezalandırıyorlar. Yeni seyahatlerinizi satın almıyorlar. Bütçe odaklı değiller, daha fazla ödemek ama gerçeği yaşamak istiyorlar. Köyü köyde görmek istiyorlar, imitasyon şark köşelerinde değil” diye konuşuyor. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Sinan Haliç, sürdürülebilir turizme yönelik görüşlerini şöyle aktardı:

Turizmde sürdürülebilirlik trendi yükseliyor. Bu anlamda size göre Türkiye’de bir gelişmeden söz etmek mümkün mü?
Gerçek bir gelişimden bahsetmek mümkün değil. Daha yolun başındayız. Bir süredir ekolojik turizm köylerini ve çiftliklerini takip ediyorum. Kolektif yaşam ve turizm üzerine yapılan çalışmalar, neredeyse en sağlıklı olanları. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (United Nations Development Programme-UNDP) Doğu Anadolu’da yaptığı çalışmaları takip ediyor ve destekliyorum.

Sivil inisiyatifin gerek Kuzey Ege gerekse güneyde yaptığı çeşitli çalışmalar ümit verici. Ancak organize bir sürdürülebilir turizm anlayışından bahsetmek mümkün değil. Bir numaralı sorun, gelişmekte olan tüm bölgeler sürdürülebilir turizm istemiyor, bir an önce para kazanmak ve gelişmek istiyorlar. Bu da kaçınılmaz bir şekilde sürdürülemez turizmin gerçekleşeceği manasına geliyor. Yaylalarımız böyle çarpık yapılaşmaya maruz kaldı, denizlerimiz böyle kirlendi, kıyılarımız böyle işgal edildi ve geleneksel el sanatlarımız bu sebeple ağır bir tahribata uğradı.~
Turizmdeki bu yeni anlayışın acenteler üzerinde etkisi oluyor mu?
Turizm anlayışı değişince buna adapte olan seyahat acenteleri olduğu gibi olamayanlar da oldu. Bugün şirketimizin misafirleri tüm dünyada otantik seyahatler satın alabildikleri gibi seyahatleri esnasında doğaya bıraktıkları karbon ayak izlerinin temizlenmesi için özel olarak hesaplanan miktarlarda bağışlar da yapabilmektedirler. Bu bağışlar, çeşitli fonlarda toplanarak çevrenin korunması için harcanıyor. Artık tüketici çok bilinçli. içi boşaltılmış, değersiz kitle turizmi ürünlerine çok az para ödüyor. Bu tarz turizm ürünlerini de zaten fırsat sitelerinde bulabilirsiniz. Ucuz ya da pahalı, değeri olan turizm ürünleri ki sürdürülebilir turizme hizmet ederler, ne fırsat sitelerinde ne de kitle turizmi operatörlerinde sunulmaz.

Sürdürülebilir turizme yönelik acentelerin başlattıkları girişimler var mı? Birkaç örnekten bahseder misiniz?
Bu konuda ehil ve kültüre sahip seyahat acenteleri çevrenin, doğanın ve yerel kültürün tahrip olmaması için küçük gruplara yönelik seyahat organize eder. Gittikleri bölgede yerel ürünlerin tüketilmesine öncülük yaparlar ve her şeyin değerinde satın alınması için çaba sarf ederler. Yerel halkın ürettiklerine az ödemekten daha tehlikeli olan ise fazla para ödemektir. Tahrip edilen ilk şey, azla yetinme duygusu olacaktır ki sonunda her şey fabrikasyona dönüşür. Güleryüz bile... Aynı kültüre sahip seyahat acenteleri turistik hizmetlerden kaçınır. Hatta bizim bazı tur hizmetlerimizde toplu ulaşım bile kullanılır, sırf yerel halkla etkileşim içinde otantik bir deneyim yaşamak için.

Turistlerin beklentileri ve eğilimlerinde nasıl bir değişim var? Gözlemleriniz bu anlamda nasıl?
Az önce bahsettiğim tüm konulara dikkat ediyorlar. Siz çevreyi kirletirseniz uyarıyorlar, gerçek deneyim dışında ticari bir yaklaşımınız varsa sizi cezalandırıyorlar. Yeni seyahatlerinizi satın almıyorlar. Bütçe odaklı değiller, daha fazla ödemek ama gerçeği yaşamak istiyorlar. Köyü köyde görmek istiyorlar, imitasyon şark köşelerinde değil.

Sürdürülebilir turizmin gelişmesi için ne yapmak gerekli ?
Sürdürülebilir turizm için kamu, sivil toplum ve özel sektör işbirliği içinde büyük bir strateji geliştirip bunu ülkeye anlatmak ve mevzuatla desteklemek zorunda. Ayrıca akademik bakış açısı hiçbir şeye yaramıyor. Sokaktaki gerçek, turizm ekonomisinin gerçekleri ve ülkedeki kültür seviyesi ortada. Durumu yaşayan sahadaki insanlar, yani seyahat acentesi, turist ve yerel toplum. Buradan gelen bilgiyi diğer paydaşlar dikkate alarak ilerlemeli. Kosa Rika’daki sürdürülebilir turizm çalışmalarıyla Malezya’daki farklı, Japonya’daki ise çok farklı. Hepsini yıllardır inceledik, yerinde gördük ve bugün kendi stratejimizi oluşturmamız gerektiği hususunda eminim diyebilirim.~

Sinan Haliç’in kariyer yolculuğu
Kısaca kendinizden ve görevinizden bahseder misiniz?

HTC Turizm'in kurucusuyum. Şirketim Anatolian Adventures ve Geographika isimli 2 marka ile tüm dünyada doğa, macera ve kültür turizmi alanında hizmet veriyor. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Yönetim Kurulu sayman üyesiyim. Aynı zamanda TOBB Seyahat Acenteleri ve Rehberler Meclisi üyesiyim. ISTKA ve KUDAKA kalkınma ajansları danışma kurulundayım. TÜRSAB bünyesinde yönetim kurulu üyeliği öncesi doğa, macera ve sürdürülebilir turizm komitesi başkanlığı yaptım. Tüm dünyada bu alandaki konferans ve çalışmalara, danışman, konuşmacı veya katılımcı olarak destek veriyorum.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz