Yenilenmiş senaryolar

Türkiye, 2014 yılına dışarıda FED etkisi, içeride ise önemli bir siyasi krizle girdi. Bu ortamda Türkiye’de iç aktörler karar almakta zorlanıyor.

1.06.2014 12:40:250
Paylaş Tweet Paylaş
Yenilenmiş senaryolar
Capital, tüm bu gelişmelerin ışığında reel sektör temsilcilerine kendi sektörleri için 2014 tahminlerini sordu. Her biri iyi ve kötü senaryolarını ortaya koydu.  Perakendenin devlerinden Carrefoursa’nın genel müdürü Mehmet Nane, “Toplumsal gerilim alışveriş iştahını azaltabilir” derken, enerjinin büyük oyuncularından Turcas Petrol’un CEO'su Batu Aksoy, “İyi senaryonun gerçekleşmesi için politik ve ekonomik istikrar sağlanmalı” uyarısı yapıyor. Aralarında bazı iyimserler olsa da tüm sektör oyuncuları istikrar arıyor...

  1. Tabloyu görmek için görsele tiklayin.
Türkiye, 2014 yılına siyasi gelişmelerin gölgesinde, olumsuz bir finansal piyasa görünümüyle başladı. 17 Aralık’ta yolsuzluk soruşturmasıyla başlayan siyasi krize, BIST’deki değer kayıpları ve FED’in tahvil alımlarını azaltması ve bunun sonucunda tetiklenen kurlardaki yükseliş de eklendi.

2014 Mart’ında gerçekleşecek yerel seçimler ve Ağustos ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimleri de bu yıl siyasi riskleriyle beraber makroekonomik göstergeleri tahmin edilebilir olmaktan uzaklaştırıyor.

Tüm bu gelişmeler ışığında piyasalar ve ekonomi, yeni sürecin belirsizliğiyle mücadele ediyor. Biz de bu ortamda inşaattan enerjiye, gıdadan otomotive Türk reel sektörünün temsilcilerine 2014 büyüme tahminlerini sorduk.

Her birinin bir iyi, bir de kötü senaryosu olması dikkat çekici. Ancak tüm reel sektör temsilcileri belirsizlikten rahatsız ve orta vadeli plan yapabilmek için acil istikrar arıyor. İşte sektörlerin 2014 senaryoları.~
İNŞAAT DIŞ ETKİLERE AÇIK
Türkiye’nin son dönemdeki büyümesinin motoru olan inşaat sektörü, 2014 yılında global ve iç gelişmelerden en çok etkilenecek sektör olacak gibi gözüküyor. Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumankaya, “FED’in tahvil alımlarını daha da indirmesi, faiz oranlarındaki dalgalanmalar, siyasi istikrarsızlık ve buna bağlı olarak döviz artışının devam etmesiyle birlikte artan inşaat maliyetleri, sektörü etkileyecek olumsuz senaryonun başrol oyuncuları arasında yer alacak.

Bu bileşenlerin bir araya gelmesiyle sektörü etkileyecek en kötü senaryoda, 2014’te yüzde 20’ler civarında bir daralma gerçekleşebilir” diyor. Dumankaya yine de kentsel dönüşümün tetiklemesiyle pozitif bir görünüm olabileceğini belirtiyor. İyi ihtimalle 2014’te inşaat sektörü için en az yüzde 5 büyüme olacağını düşünüyor ve ekliyor: “Sadece İstanbul’da yaklaşık 300-400 bin konutluk dönüşüm projesi var.

Tüm Türkiye’de 6,5 milyon riskli konut var. Ayrıca 2014’te özellikle toplu ulaşımı kapsayan dev altyapı yatırımları da öne çıkacak.” Dumankaya 2015 yılı için de “2014 yılı içerisinde stoktaki yüzde 1 KDV’li ürünlerin tükeneceğini varsayarsak tüm sektör açısından iş yapış modellerimizi değiştireceğimiz bir yıl olacağına inanıyorum” diye konuşuyor.

OTOMOTİVDE İYİ SENARYO YOK
Otomotiv sektörü de inşaat gibi dış etkenler nedeniyle 2014 için kötümser... Toyota Pazarlama ve Satış CEO’su Ali Haydar Bozkurt durumu şöyle özetliyor:“Otomotiv sektörü, 2013 yılını 853 bin adetle kapadı.

Ancak son aylardaki kurların ani yükselişi, ÖTV oranlarındaki artışlar ve BDDK’nın kredi sisteminde getirdiği yeni düzenleme nedeniyle 2014 yılı için bir önceki yıla kıyasla yüzde 20-30 civarında bir düşüş öngörüyoruz. Tahminimiz mevcut şartlarda toplam pazarın 600-650 bin adetler arasında olması” diyor.~
Bozkurt, mevcut ekonomik göstergeler ve vergiler nedeniyle kötü senaryonun gerçekleşmesinin daha yakın olduğu görüşünde: “Bugünkü tabloda iyi senaryo görünmüyor. En iyi senaryoda kurların altı ay önceki seviyesine geri dönmesi gerekiyor ki bu durumda dahi artan ÖTV ve BDDK kararlarından dolayı pazarda ortalama yüzde 5 seviyesinde bir düşüş olacaktır.

Biz, en iyi senaryoda bile otomotiv pazarı için bir rekor yılı olacağını düşünmüyoruz” diyor. Bozkurt, faiz oranları, kur hareketleri, büyüme oranı ve kişi başı milli gelir gibi pek çok verinin şu anda orta vadeli tahmini mümkün kılmadığını da belirtiyor. Bu nedenle 2015 yılı için projeksiyon yapmanın çok doğru olmadığını düşünüyor.

PLANLAR İYİ SENARYOYA GÖRE
Planlarını iyimser tabloya göre yapan sektörler de var. Turizm bu sektörlerden biri. Pronto Tour Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran, 2014 için sektörde yüzde 1525 arası bir büyüme beklediklerini, ancak tüm planlarını iyimser senaryoya göre yaptıklarını anlatıyor.

“Biz bir yıl sonrasını ekim ayında planlayıp, uçak koltuklarmı, otel odalarını çok önceden alıp turlarımızı oluşturuyoruz. Tüm organizasyonlarımız yüzde 25 büyüme doğrultusunda yapıldı” diyor.

Onaran, iyimser olmasının sebeplerini ise şöyle anlatıyor; “Yurtdışından gelen turist potansiyelimiz bu yıl özellikle İtalya ve Fransa’dan yüzde 50’ye yakın artış kaydedecek. Turistler açısından daha ucuz bir pazar olmamız rekabet şansımızı artırıyor.

Şu anki duruma baktığımızda satışlarımız ocak ayında geçen yıla oranla döviz bazında yüzde 10 yukarıda seyrediyor. Bunun yanı sıra Türk insanı artık tatili lüks değil bir ihtiyaç olarak görüyor. Bundan dolayı, tatil planlarını önceden yapıp, erken rezervasyon dönemlerinde alımlarını yapıyorlar.~
Bunun bu yıl daha da artacağını düşünüyorum.” Onaran’a göre sadece döviz kuru hareketlerinin pozitif olmaması halinde alt büyüme hedefi gerçekleşir. Onaran, “Dünya ekonomisini iyi tahlil ettiğimiz sürece 2015’te de büyümemiz sürecek” diyor.

MAKRO ETKENLER BELİRLEYİCİ
Alkolsüz içecek sektörü 2013 yılında yüzde 10 civarında bir büyümeye imza attı. Uludağ İçecek Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Zengin, 2014’te olabilecek en olumsuz senaryoda yine benzer bir büyüme oranı beklediklerini söylüyor.

“Her durumda 2014 büyüme rakamlarında makro etkenler belirleyici olacaktır” diyen Zengin bunu şöyle açıklıyor: “Yıllık enflasyon oranı, cari açığın yarattığı baskının derecesi, FED kararları ve AB ülkelerindeki büyüme oranları ülkemiz büyüme hızına etki edecektir.

Türkiye’nin 2014 yılı büyümesinin hedeflendiği gibi yüzde 4 oranında gerçekleşmemesi, yüzde 10’luk sektör büyüme oranının yakalanamamasıyla sonuçlanabilir. Ayrıca 2013 yılı serin geçen bir yıl oldu. 2014’ün benzer iklim koşullarında geçmesi kötü senaryonun gerçekleşmesinde etkili olur.”

Zengin’in 2014 iyimser senaryosunda ise büyüme hızı yüzde 20... “Ülkemiz ortalama büyümesinin yüzde 5 ve biraz üzerinde gerçekleşmesi, yüksek kurun makul seviyelere gelmesi, enflasyonun tek haneli rakamlarda korunması tüketici güven endeksini artıracak ve tüketim artacaktır.

Sıcaklıkların genel ortalamalar ve üzerinde gitmesi, tüketici davranışlarında alternatif ürün gruplarına yönelmenin artmasıyla yüzde 20’lik artış uzak ihtimal olmaz” diyor. Zengin, iki senaryonun gerçekleşme olasılıklarının birbirine çok yakın buluyor.

AMBALAJ GIDANIN KORUMASINDA
Plastik ambalaj sektörü, gıda sektörüyle dirsek temasında ilerleyen bir alan. SEM Plastik Genel Müdürü ve Türk Plastik Sanayicileri Eğitim Araştırma ve Geliştirme Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu da bu görüşte.~
Hatta plastik ambalaj sektörünün 2014 yılındaki risklerden en büyük müşterisi olan gıda pazarının koruyacağını söylüyor ve ekliyor: “Yurtiçi plastik ambalaj sektörü pazarında, yüksek kur sebebiyle artan fiyatlar ve ambalaj kullanan sektörlerdeki genel tüketimin konjonktür sebebiyle ertelenmesi talepte gerilemelere sebep olabilir.

Ancak plastik ambalajın yoğunlukla gıdada kullanılması ve gıda tüketiminin krizlerde en son etkilenen alan olması nedeniyle bu etki sınırlı olacaktır. İhracat pazarında ise özellikle Avrupa ve Amerika’daki iyileşme ihracatımıza olumlu yansıyacaktır.

Dolayısıyla en kötü senaryomuzda 2014 yılının yüzde 5’lik bir büyümeyle kapanacağını düşünüyoruz.” Eroğlu’nun iyimser senaryosu da yine aynı veriler üzerinden, “Avrupa ve ABD’deki iyileşme yanında Ortadoğu pazarında istikrarın artması ihracatımızı büyütür.

İç piyasada ise özellikle ekonomik ve siyasi öngörülebilirliğin artması sonucu ambalajın kullanıldığı sektörlerde tüketimin artmasıyla 2014’te yüzde 10’luk bir büyüme yakalanabilir” diyor. Eroğlu hangi senaryonun daha yakın olduğunu söylemek için henüz yeterli veri olmadığı görüşünde.

KAĞIT BÜYÜME BEKLEMİYOR
Önümüzdeki döneme oldukça karamsar bakan sektörler de var. Kağıt sektörü bu alanlardan biri. Mondi Endüstriyel Torba Türkiye CEO’su Kaan Özkan, Türkiye ekonomisinin çeşitli nedenlerle güç kaybetmesi ve yabancı yatırımın beklemeye geçmesi nedeniyle kâğıt ambalaj sektörünün 2014’te büyümeyeceğini öngörüyor.

Özkan’ın çok umutlu olmamakla beraber iyimser büyüme tahmini ise yüzde 7. Bu senaryonun gerçekleşmesi için ise belirli şartların yerine gelmesi gerektiğini söyleyen Özkan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu senaryoda çalışana verilen değerin artması sonucu çimento firmalarının Avrupa’da yasaklanan 50 kg’lık torbaları azaltarak, bel fıtığına yol açmayan 25 kg’lık torbaları artırması var.~
Bunun yanı sıra gıda ambalajında plastiğin azaltılıp insan sağlığına zararlı olmayan kâğıda geçişin hızlınması konusunda da umutluyuz. Ancak bugün baktığımızda sektör, kötü senaryoya daha yakın görünüyor.

Hem çevre hem çalışan sağlığı konusundaki hassasiyet maalesef ülkemizde olması gereken yerde değil.” Özkan’a göre günümüz Türkiye koşullarında 2015’i öngörmek ise mümkün değil.

AKARYAKIT BELİRSİZLİKTEN ŞİKAYETÇİ
Akaryakıt sektörü de düşük büyüme bekleyen sektörler arasında yer alıyor. Starpet Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Okalin, akaryakıt sektörünün 2014’te en iyi ihtimalle yüzde 8, en kötü ihtimalle yüzde 4 büyüyeceğini düşünüyor.

Okalin, “En iyi senaryoda ekonomik istikrar, zamsız fiyatlar ve artan tüketim, gelişen piyasa şartlarının yanı sıra kaçakçılıkla mücadelede başarılı olunması ve bu başarının piyasaya olumlu yansımalarını sayabiliriz. Ancak maalesef ben sektörü kötü senaryoya daha yakın görüyorum” diyor.

Okalin’in kötü senaryosunda ise ekonomik istikrarsızlık, fiyatları tetikleyen kur artışları ve buna bağlı olarak düşecek olan tüketim oranları, artan nakliye fiyatları ve gelişme göstermeyen piyasa şartları yer alıyor. Okalin, neden kötümser olduğunu ise şöyle anlatıyor:

“Bunun öncelikli nedeni uluslararası piyasalar, dünyada yaşanan ve piyasaları olumsuz etkileyen siyasal gelişmelerle birlikte Türkiye’nin mali ve siyasi konjonktürü ve bizi bekleyen belirsizliklerdir. Bilindiği üzere para her zaman güvenli limanlara gider.

Belirsizlik ve istikrarsızlık arttığı sürece yatırım ve istihdam oranları da gerileyecektir. Bugünden 2015’i görmek ise gerçekten çok zor. Siyasi durumlar, bizi bekleyen seçimler, Ortadoğu’daki hareketlilik ve çıkar savaşları bu belirsizliğin birincil nedenleri arasında.”~
GIDA UÇAĞIN ARKA KOLTUĞUNDA
Gıda sektörü oyuncuları ise yeni dönemde yaşanacak gelişmelerin sektörü olumsuz etkilemeyeceği görüşünde. Saray Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sami Özdağ da bu isimlerden biri.

2014’te hem gıda sektörü hem de ülke ekonomisiyle ilgili oldukça pozitif konuşan Özdağ bu yaklaşımını şöyle açıklıyor: “Ülkemizde ciddi bir kriz beklentimiz söz konusu değil. Dolayısıyla en kötü senaryo gerçekleşecek şeklinde bir düşüncemiz yok.

Diyelim ki gerçekleşti, uçak düştüğünde arka koltuktakiler daha az zarar görür. Biz gıda-bisküvi-çikolata-kek-şekerleme sektörü olarak hem Türkiye hem de dünya ekonomisinde uçağın arka koltuğund oturanlarız. Ürünlerimiz, planlı alışveriş kapsamında değil, çocukların gençlerin vazgeçilmezi durumunda. 2014’te de yüzde 12’lik bir büyüme öngörüyoruz” diyor.

Ekonomik göstergelerdeki tüm belirsizliğe rağmen Özdağ’ın kötümser büyüme tahmini ise yüzde 7. “Gıda sektöründe atıştırmalık sektörü, ekonomik krizde dahi insanların atıştırmaktan vazgeçmediği bir sektör” diyen Özdağ, krizli ve stresli dönemlerde kozmetik ve gıda sektörlerinde tüketiminin arttığını söylüyor ve ekliyor: “Biz her zaman Türkiye ve dünya genelinde yaşanan krizleri, diğer sektörlere kıyasla yüzde 99 daha tatlı geçirdik.”

BİLİŞİM DAHA UMUTLU
Yaşanan belirsizliğe umutlu bakan sektörler de var. Bilişim bu sektörlerden biri. Index Grup CEO Erol Bilecik, döviz odaklı bir sektör olan bilişim teknolojileri sektörünün Türkiye’de siyasi belirsizlik ve kurların gidişatına bağlı olarak 2014’te büyümesinin yüzde 10 artabileceğini ya da azalabileceğini söylüyor.

Ancak büyümeyle ilgili umudunu koruduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Türkiye’de BT sektörü, her türlü ekonomik gelişmeden nispeten daha bağımsız olarak, genel anlamda büyümeye eğilimli bir sektör. Özellikle genç nüfusun gerek eğitim, gerek eğlence, gerekse iş hayatında BT ihtiyaçlarına ağırlık vermesi ve talepkar olması, bizi bu tip krizlerde daha az etkilenen bir konuma getirdi” diyor.~
Bilecik, özellikle 2014’ün ikinci yarısından umutlu: “2014’ün ilk aylarında özellikle son tüketicilerde bir kafa karışıklığı olduğunu görüyoruz. Şu anda Türkiye’nin içinde bulunduğu olumsuz ekonomik koşulların ve ani kur artışlarının da bunda etkisi olduğuna inanıyorum. Ancak 2014’ün ikinci yarısında tüm piyasaların hızla toparlanacağını öngörüyoruz. 2015 yılının ise 2014’e oranla daha iyi bir gelecek vaat ettiğini söyleyebilirim.”

GİYİMİN BEKLENTİSİ YÜZDE 10
Hazır giyim sektörü oyuncuları ise perakendede önemli bir ivme kazanıldığı için, sektörün 2014’te yine büyüyeceği görüşünde. Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem, hazır giyim olarak piyasalardaki sıkıntı beklentisine rağmen 2013’ü iyi geçirdiklerini ve 10 yıl daha cirolarda yükseliş beklediklerini söylüyor.

“Kötü senaryoda büyüme tahminimiz yüzde 7” diyen Suerdem, ülkeler arası problemler ve genel mali krizlerin sektör için her zaman tehdit oluşturduğunu ancak şimdiye kadar yaşananların hedeflerde sadece tarih ertelemesine neden olduğunu belirtiyor.

Suerdem, 2014’e yönelik yüzde 10’luk büyüme beklentisinin nedenini şöyle açıklıyor: “2014’te doğabilecek sıkıntılara alışığız. Tecrübe ettiğimiz sorunlarımızı, hazırladığımız satış artırıcı önlemlerle gidererek büyümeyle sonuçlanacak bir kapanış hedefliyoruz.

Şu anda 335 olan AVM sayısına 30 adet daha eklenmesini bekliyoruz. AVM’lerle beraber markalar da büyüyor. Ciro artışları ile büyüme oranı daha yüksek olabilir. 2014 ve 2015 ile ilgili hedeflerden biri, yapılan AVM’lerde yer almaya devam etmek. Seçim atmosferi ve siyasi çalkantılara rağmen Türk perakendesinin hem yurtiçi hem de yurtdı-şında büyümesini gerçekleştireceğiz.” ~
BATU AKSOY
TURCAS PETROL CEO'SU
İYİMSER TABLO İÇİN POLİTİK İSTİKRAR ŞART
BÜYÜME HIZ KESTİ

Enerji sektörünün büyüme hızı, doğrudan GSYİH artış hızıyla korelasyon içinde. Son 10 yılda daha da ivme kazanarak büyüyen enerji sektörü, hükümetimizin yumuşak iniş planı çerçevesinde 2013 yılında yatay bir seyir izledi. Sektör büyümesinin iki ana lokomotifi elektrik ve doğalgaz segmentlerinde büyüme hız kesti. Elektrik talebi yüzde 1 civarında arttı, doğalgaz talebinde ise düşüş yaşandı.

EN KÖTÜ YÜZDE 2
Hükümetin Orta Vadeli Programı’ndaki (OVP) 2014 yılı büyüme hedefinin yüzde 4 olduğu göz önüne alındığında yumuşak inişin devam edeceğini, buna bağlı olarak enerji sektörü büyümesinin de yatay seyir izleyerek yüzde 2-4 bandında gerçekleşeceğini öngörüyoruz. 2013 yılı makroekonomik göstergelerinin OVP hedefleriyle uyumlu gerçekleştiği dikkate alındığında, 2014’te büyüme yüzde 3 civarında gerçekleşebilir.

ÖZELLEŞTİRME ÖNEMLİ
İyi senaryonun gerçekleşebilmesi için, bir yandan politik ve ekonomik istikrarın yıl içindeki iki seçimden etkilenmeden sürdürülmesi, diğer taraftan da enerji sektöründe liberalizasyon sürecinin kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor. Özellikle de elektrik üretim özelleştirmelerinin yıl içinde tamamlanarak özel sektörün payının artırılması ve çok oyunculu rekabetçi bir piyasa yapısının oluşması belirleyici olacak.~
DAVUT DOĞAN / DOĞTAŞ MOBİLYA YKB.
“SORUNLAR GEÇİCİ, BÜYÜME BEKLİYORUZ"
YÜZDE 20 BÜYÜME

2014 yılı için yüzde 20 büyüme bekliyoruz. Son dönemdeki sorunların geçici olduğunu düşünüyorum.

KÜÇÜLME OLMAZ
Sektörümüzde büyüme olmayabilir, ancak küçülme olmaz. Çünkü geçen yıl büyüme olmamıştı. Bu yıla sarkan alımların gerçekleşeceğini umuyoruz.

2015 UMUDU
2015 yılı için de umutluyum. Son 10 yıldaki gibi ihracatta yüzde 15 ortalama büyüme sağlayacağımızı umuyorum. Bu büyüme ile iç pazarda da ortalamada yüzde 10 büyüme bekliyoruz.

MEHMET T. NANE / CARREFOURSA GENEL MÜDÜRÜ
I "ALIŞVERİŞ İŞTAHI AZALABİLİR“
UMUDUMUZ SEÇİM SONRASI

Toplumsal gerilim ve ekonomik belirsizlikler tüketicinin alışveriş iştahını kısa vadede özellikle ÖTV artışının geldiği ürün grupları için azaltabilir. Siyasi faktör ve etkilerin azalmasıyla bu durağanlık süresinin ve tüketicinin bu zamlı fiyatlara alışma sürecinin hızlı bir şekilde geçeceğini umuyoruz.

Bu sürecin seçim sonuna kadar en azından tüketicinin aklında ötelenmesi, biz perakendeciler için satış kaybına yol açacaktır ancak seçim sonrası belirsizliğin ve durağanlığın ortadan kalkacağına inanıyoruz.~
YÜZDE 12-13 BÜYÜME
2014’e baktığımızda özellikle gıda perakendesi söz konusu olduğunda karşımıza 2013’e paralel iyi bir senaryo çıkıyor. 2014 yılında sektörde enflasyon dâhil yüzde 12-13 arasında bir büyüme bekliyoruz. Perakende sektöründeki organize pazarın gelişmiş ülkelere kıyasla yüzde 35- 40 gibi düşük bir pazar payına sahip olması ve bu oranın her yıl yükselmesi, sektördeki potansiyelin açık bir göstergesi.

BÜYÜME TRENDİ DEVAM EDER
Bunun yanı sıra, Türkiye’deki tüketim potansiyeli yüksek genç nüfus, ekonomik büyümeye bağlı olarak artan gelir düzeyi ve kentsel alanlardaki nüfus artışıyla sektörü iyi senaryolara daha yakın görüyoruz.

Geçmiş yıllara baktığımızda organize perakende sektöründeki büyümenin ülke ekonomisindeki büyümenin yaklaşık 2 katı kadar olduğunu gözlemliyoruz. Bu anlamda trendin devam edeceğini öngörebiliriz.

CALIK İYİMSER, İŞ GYO TEMKİNLİ
Çalık Gayrimenkul Yönetim Kurulu Üyesi Dr. FEYZULLAH YETGİN, gayrimenkul sektörünün büyümesinin genel olarak Türkiye ekonomisinin üzerinde bir performans sergilediği belirtirken, “Bu çerçevede 2014 için kötü senaryomuz yok. Bugünkü koşullar ve 2014 yılı makro ve mikro dinamiklerine baktığımızda yüzde 4 civarında bir büyüme bekliyoruz. 2013 yılında yabancılara mülk satışıyla ilgili gerçekleşen düzenlemelerin de sektörde satışların ve istihdamın artmasını sağlamasını bekliyoruz” diyor.

İŞ GYO NEGATİFE HAZIRLIKLI

İş GYO Genel Müdürü TURGAY TANES, 2014 yılının pek çok yönden belirsizlik içermesinin sektör öngörülerini de kısıtladığını düşünüyor. Tanes şöyle devam ediyor; “İnşaat sektörü, yapısı itibarıyla genel ekonomik değişimlerden hızlı etkilenen bir sektör.

Geride bıraktığımız dönemler için sektördeki yüzde 4-5 oranlarındaki büyümeler normal kabul edilebilmekte, rakamın yüzde 10 ve üzerinde gerçekleştiği dönemlerde ise hızlı büyümenin yaşandığı söylenebilmekteydi. Ancak bahsedilen konjonktür içinde alt oranlara yakın bir büyüme beklentisinden bahsedilmesinin daha muhtemel.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz