Enerjide satın almalar artacak

Enerji Ticareti Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Turcas Enerji Holding CEO’su Batu Aksoy, sektördeki satın alma ve birleşmeler üzerine merak edilenleri anlattı.

26.03.2014 22:34:380
Paylaş Tweet Paylaş
Enerjide satın almalar artacak
Enerji sektörü son dönemdeki özelleştirmelerin de etkisiyle satın alma ve birleşmeler açısından son derece hareketli bir dönem geçiriyor. Sektörde 2011 yılında 29, 2012’de ise 45 satın alma ve ortaklık işlemi gerçekleşti.  Son 3 yılda ise özelleştirmeler dahil yaklaşık 25,5 milyar dolar değerinde satın alma ve birleşme yaşandı.

Uzmanlara göre bu hareketlilik önümüzdeki süreçte de devam edecek. “Çeşitlendirilmiş portföye sahip olmayan şirketler konsolidasyona tabi olabilir” diyen Enerji Ticareti Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Turcas Enerji Holding CEO’su Batu AKsoy, “Bu tarz işlemlerin 2015’te hızlanacağını düşünüyoruz” diye konuşuyor. Aksoy, sektördeki satın alma ve birleşmeler üzerine merak edilenleri anlattı.

Son 3 yılda sektörünüzde ne kadarlık satın alma ve birleşme işlemi oldu?
Son 3 yılda enerji sektöründe özelleştirmeler dahil yaklaşık 25,5 milyar dolar değerinde, 120’nin üzerinde satın alma ve birleşme gerçekleşti. Bu yıl da satın alma ve birleşmeler açısından yine özelleştirme ekseninde bir seyir görüyoruz.

Özellikle dağıtım ihalelerinin sonuçlandırılması ve birkaç önemli üretim özelleştirmesiyle 2012 yılı rakamlarına yaklaşıldığını ve 6 milyar doların üzerinde satın alma ve birleşme işlemi gerçekleştiğini söyleyebiliriz.

Sektördeki bu hareketliliğin nedenleri neler?
Başlıca sebebi, özel sektörün ülke ve bölge açısından stratejik olan enerji piyasasında büyük yatırım portföyleriyle yüksek mutlak değer kârlılıklara yönelmesi. Temelinde ise Türkiye’nin son 10 yıldır hızla artan ve önümüzdeki 10 yıl da hızla artacağı beklenen enerji ihtiyacı geliyor. Ayrıca, Türkiye’nin bölgesel olarak enerjide üstlenebileceği potansiyel rol ve bu rolü üstlenebileceğine olan inanç olarak ortaya çıkıyor.~

Enerji sektörünün özellikle hangi alanlarına yatırımcı ilgisi var?
Enerji, çok geniş kapsamlı bir sektör. Petrol, doğalgaz ve elektrik alanlarıyla çok geniş bir çevreye yayılacaktır. Elektrik özelinde konuşursak özellikle üretim alanına mevzuatın ve fırsatların da yönlendirmesiyle özel teşebbüsün ilgisi arttı. Bunun temel nedeni tabii ki hızlı talep artışı beklentisi...

Türkiye’nin mevcut iç talebi ve içinde bulunduğu trendin değerlendirilmesi sonucu talebin hızlı artacağı konusunda herkes hemfikir. Aynı zamanda elektrik piyasasında ticaret faaliyetine de yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisi gittikçe artıyor.

Satın alma ve ortaklıklar konusunda ne tür şirketlere ilgi daha çok?
İlgi çok geniş bir yelpazede... Örneğin birkaç megavat kapasiteli nehir tipi hidroelektrik santrallerin satılmasına da, dev şirketler arasında el değiştirmelere de şahit oluyoruz.
Yabancı şirketler ortaklıkları tercih ediyor. Daha çok, büyük ölçekli ve kurumsallığını önemli ölçüde tamamlamış, kendini ispatlamış şirketlerle işbirliğine gidiyorlar.

Yabancıların satın almalarda da gerek şirket gerekse tesis anlamında büyük ölçekli ve hacimli seçeneklere öncelik verdiği ortaya çıkıyor. Yerli satın almalarda ise özellikle yenilenebilir kaynaklara dayalı üretim tesislerinin sektör içinden daha büyük ölçekli şirketler tarafından konsolidasyon, sektör dışından güçlü şirketler tarafından ise enerji sektörüne giriş aracı olarak değerlendirildiği göze çarpıyor.~
Yerli-yabancı yatırımcı dengesi nasıl?
Enerji sektörü biraz farklı. Serbestleşme süresinde değerleme ölçütleri yabancı yatırımcıya göre üstün olan yerlilerin ağırlığı çok açık şekilde görülüyor. Yeni yatırımlara yönelim alanında da yerli yatırımcıların payı daha büyük. Bir husus da enerjideki yabancı şirketlerin çok azının kendi başlarına faaliyet göstermeleridir. Genelde yerli şirketlerle belirli bir ortaklık içinde faaliyet gösteriyorlar. Dolayısıyla yerlilerin üstünlüğü söz konusu.

Yakın gelecekte pazara giriş yapması beklenen yeni oyuncular var mı?
Bu durum hedeflenen özelleştirmelerin vaktinde gerçekleşmesi ve serbestleşmenin hızlanmasıyla direkt bağlantılı. Bunun yanında EPİAŞ’ın kurulumu da yeni yatırımcıların sektöre ilgisini artıracak. Ayrıca sektörde bir konsolidasyon da olasıdır.

Entegre yapıdaki şirketlerin veya çeşitlendirilmiş portföye sahip kurumların konumunu sürdürülebilir görüyoruz. Bunun dışındaki şirketlerin konsolidasyona tabi olması her dönemin rutini olarak karşımıza çıkıyor. Bu tarz işlemler 2015 itibarıyla hızlanacak.

Hangi alanlarda hareketlilik olacak?
EÜAŞ’ın elinde bulunan üretim kapasitesinin üçte ikisi özelleştirilecek. Bu özelleştirmeler hem yerli hem yabancı yatırımcı açısından hareketlilik yaratacak. Aynı şekilde serbest tüketici limitlerinin 5.000 kWh/yıl seviyesine düşürülmesiyle perakende satışta da bir hareketlilik bekleniyor. EPİAŞ’ın kuruluşu ve Borsa İstanbul bünyesinde elektriğe dayalı ürünlerin geliştirilerek işlevsellik kazanması da ilgiyi artıracak.

Önümüzdeki 2-3 yıl satın alma ve birleşmeler açısından nasıl geçecek?
Bu durum verimlilik ve kârlılığın sürdürülebilirliğiyle de bağlantılı. Proje veya şirket satın almalarında yüksek kâr beklentisinin geçmişte olduğu boyutlarda olamayacağını beklemek doğaldır. Üretim faaliyetlerinde konsolidasyon beklemek doğaldır. Proje geliştiren kuruluşların değerini bulacağı şirket hisse devirlerinin beklenmesi doğaldır.~
Sektörde yatırımcının önünü tıkayan en önemli sıkıntılar neler?
Enerji yatırımcıları için en önemli husus geleceğe dönük öngörüde bulunabilmektir. Zira yatırımlar çoğunlukla uzun vadelidir. Bu noktada piyasadaki tüm faktörlerin şeffaf ve güven verici olması çok önemli. Bu bağlamda devletin elindeki üretim kapasitesinin hızla özelleştirilmesi, piyasada üretim, tüketime ve maliyet oluşumlarına dair verilerin en geniş kapsamlı ve doğru şekilde ulaşılabilir olması gerekiyor.

Doğalgaz piyasasında serbestleşme ve yapısal düzenlemelerin en hızlı ve elektrik piyasasıyla entegrasyon içinde gerçekleştirilmesi, tezgah üstü piyasa dahil elektrik piyasasında yapılan tüm kontratların damga vergisinden muaf hale getirilmesiyle bu yolda önemli adımlar atılmış olur.

Türkiye’nin “enerji hub’ı olma hedefi” var.  Bu hedefe nasıl ulaşılabilir?
Türkiye’nin geleceği, enerji geleceğiyle yakından bağlantılı. Öncelikle artan iç talep nedeniyle bölgenin en büyük pazarı olabilmesi, elektrik ve doğalgaz ticareti için arz fazlasını sürekli güvence altına alması, başlı başına bir faktördür. Ayrıca Türkiye bulunduğu coğrafya itibarıyla özel bir konum arz ediyor.

Bu nedenle bölgesel olarak da fiziki ve transit bir pazar merkezi olma potansiyeline sahip. Zira gereken fiziki altyapılar kurulursa dünyanın en büyük gaz yataklarına bu kadar yakın bir coğrafyada işleyen bir enerji borsası, gerek Türkiye gerekse Avrupa’nın ve komşu pazarların vazgeçilmez bir piyasa merkezi haline gelecektir. Bugün ikili ticareti, piyasa yapısı ve işleyişi nedeniyle kısıtlı olan elektrikte, çok kısa sürede işlem hacminin 10 misline kadar çıkması mümkün.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz