Kimyayla sürdürülebilir gelecek

Basf, “sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratma” misyonu doğrultusunda enerji verimliliği ve doğal kaynakların korunması konularına hassasiyetle yaklaşıyor.

25.03.2014 13:11:360
Paylaş Tweet Paylaş
Kimyayla sürdürülebilir gelecek
Sürdürülebilir gelişimin ancak ekonomik, sosyal ve çevresel sorumluluklar bütününün hayata geçirilmesiyle sağlanabileceğini savunan, dünyanın önde gelen kimya şirketi Basf, “sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratma” misyonu doğrultusunda enerji verimliliği ve doğal kaynakların korunması konularına hassasiyetle yaklaşıyor.

Türkiye’nin hızla büyüyen ekonomisi, Türkiye’ye yatırım yapan ve burada üretim tesisleri bulunan şirketleri daha fazla yatırım yapma konusunda cesaretlendiriyor. Gün geçtikçe büyüyen ve gelişen endüstriyel tesisler, verimli enerji kullanımının günümüzde bir zorunluluk haline geldiğini kabul etmiş ve iş süreçlerini buna göre düzenlemiş bulunuyor.

Dünyanın önde gelen kimya şirketi BASF de enerji verimliliği alanındaki öncü kimliğini güçlendirecek çalışmalara imza atıyor ve bu alanda her geçen gün değişen şartlara adapte olabilmek adına, teknolojiden faydalanarak verimliliğe katkı sağlamaya devam ediyor.

YEŞİL BİNALAR ÜTOPYA DEĞİL
Almanya, İngiltere, Polonya, Macaristan, İtalya, Fransa, Çin, Kore gibi ülkelerde düşük enerji tüketen binaların yapımına katkı sağlayan BASF, ev sahiplerini, mimarları ve mühendisleri de sürdürülebilir bir gelecek için çaba göstermeye teşvik ediyor. Dünya genelinde enerji tasarrufu sağlayan binaların yaygınlaştırılmasına yönelik eğilim gün geçtikçe artarken, BASF bunun maddi olarak ulaşılabilir olduğunu ortaya koyan projelere imza atıyor.

Türkiye’de LEED sertifikalı binalarıyla yeşil bina konseptinin öncülerinden olan BASF, yapı sektörünün önde gelen hammadde, sistem ve çözüm sağlayıcısı olarak yapım esnasında kullanılan kaynakların miktarını ve dolayısıyla enerji tüketimini azaltan ve yaşam konforuna daha fazla katkıda bulunan çözümler geliştiriyor.

BASF’ın ikisi Türkiye’de bulunan LEED sertifikalı yeşil binaları, güneş ışığından maksimum düzeyde faydalanılmasını sağlamaları ve yalıtımlarıyla enerji kaybını önlemeleri açısından akılcı bir sürdürülebilirlik modeli olarak dikkat çekiyor. Bu binalar yine doğal bir kaynak olarak niteleyebileceğimiz yağmur suyunu tekrar kullanım için depolayan akıllı sistemlere sahip.~

Darmstadt’taki Alman Pasif Ev Enstitüsü’nün, BASF tarafından üretilmiş veya BASF hammaddeleri içeren yalıtım ürünleri üzerine gerçekleştirdiği bir çalışmaya göre, sadece birkaç santimetre yalıtım kullanılarak bir binanın enerji tüketimini yaklaşık yüzde 70 oranında azaltmak mümkün olabiliyor.

YENİLENEBİLİR ENERJİNİN ÖNEMİ
Tasarruf kavramının üretim süreciyle eş zamanlı olarak ilerlemesine imkan tanıyan günümüz teknolojisi sayesinde, üretim tesislerinde yenilenebilir enerji kullanımının giderek daha fazla önem kazandığı bilinen bir gerçek. Teknolojik, ekonomik ve çevresel anlamda fayda sağlanabilecek durumlarda fosil hammaddeler yerine yenilenebilir hammaddeler tercih ediliyor. Örneğin BASF bünyesinde bir üretim hattında ortaya çıkan buharın önemli bir kısmı, diğer bir üretim hattında yeniden kullanılıyor.

Enerji ihtiyacını en doğru şekilde analiz ederek kaynakların etkin kullanımına ve çevrenin korunmasına büyük katkı sağlayan bir Verbund (entegre üretim) sistemine sahip olan BASF, bu kanal aracılığıyla tüm paydaşların üretim tesislerinde ilerleyen süreci aynı anda inceleyebilmesine ve birbirleriyle iletişim kurabilmesine de olanak sağlıyor. Enerjinin yanı sıra hammadde kullanımında tasarruf sağlayan, emisyonları ve lojistik giderleri azaltan Verbund sistemi, BASF’a önemli bir avantaj sağlıyor.

ATIK MADDELERDEN ENERJİ ÜRETİMİ
Üretim tesislerinde hammaddelerin mümkün olduğunca sürdürülebilir bir anlayışla işlenmesine özen gösteren BASF, bir tesiste açığa çıkan ısı fazlasını, yok olmasına izin vermeden muhafaza ederek diğer bir tesise aktarıyor ve tekrar kullanılmasını sağlıyor. Verbund tesislerinde, birleşik ısı ve elektrik sistemi sayesinde gaz ve buhar türbin teknolojisi kullanılarak fazladan enerji üretiliyor. Bu teknolojiyle aynı anda buhar ve elektrik üretilirken yüzde 90’lara varan yakıt verimliliği sağlanıyor.~

Böylece BASF’ın enerji tüketiminde büyük ölçüde düşüş sağlanıyor. BASF’ın atık madde ve ısıdan enerji geri kazanımı, birleşik ısı ve elektrik sistemiyle enerji üretmesi ve bu şekilde dünya çapında BASF’ın elektrik ihtiyacının yüzde 70’ini karşılayan bir rakama ulaşmasının yanı sıra yenilikçi lojistik çözümleriyle ulaşımda enerji tüketimini düşürmesi de üretim sürecinde bu konuya olan hassasiyetini gözler önüne seriyor.

VERİMLİLİK ÜRÜNLERİ
BASF, iş süreçlerinin yanı sıra geliştirdiği ürünlerle de enerji verimliliğine katkı sağlıyor. Bu doğrultuda geliştirilen optimize yalıtım malzemesi Neopor Plus, 0,030 W/m*K olarak açıklanan lambda değeriyle Avrupa’daki EPS yalıtım malzemeleri arasında termal iletkenlik bakımından en iyi nominal değeri ve etkili kullanım özelliklerini sunuyor.

Yürürlükteki güncel Alman standardına göre, Neopor Plus ile 20 kg/m3’ün altındaki yoğunluklarda elde edilen düşük ısı iletkenlik değeri, benzer yoğunluğa sahip standart beyaz EPS’nin termal iletkenlik değeriyle (0,035 W/m*K) karşılaştırıldığında çok önde yer alıyor.

Dış cephe yalıtım sistemleri (ETICS), neopor yalıtım malzemelerinin en geniş çaplı olarak kullanıldığı uygulama alanları olmayı sürdürüyor. Optimize edilmiş neopor plus, gelişmiş yalıtım performansı sayesinde levha kalınlığının azalmasını sağlıyor, böylece planlamacılar ve mimarlar için daha fazla esneklik sunuluyor. Yüksek performanslı yalıtım malzemesi neopor plus, düz çatıların yalıtımı için de ekonomik bir çözüm sunuyor.~   

“TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN
ÖNEMİNİ KAVRADI”
KUZEY AFRİKA BÖLGE BAŞKANI BASF TÜRK CEO VOLKER HAMMES

“Dünyanın lider kimya şirketi BASF olarak sadece iş ortaklarımıza değil, topluma karşı da büyük sorumluluk taşıdığımızın bilinciyle faaliyet gösteriyoruz. Gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarda, bizden sonraki nesillerin sorumluluğunu taşıyoruz.

Bu bilinçle insan sağlığına, beslenmeye, temiz su ihtiyacına, karbondioksit salımını azaltmaya yönelik ürün ve çözümler sunuyoruz. BASF’ın çatısı altında sadece ürünlerimiz değil, aynı zamanda tüm üretim süreçlerimiz de iklimi korumak ve yeryüzünün doğal kaynaklarının devamlılığını sağlamak üzere tasarlanıyor.

Sürdürülebilirlik dünya genelinde nispeten yeni bir konu olsa da Türkiye bu konunun önemini çabuk kavradı ve sistemlerini ve yönetmeliklerini uluslararası bulgulara göre düzenlemeye başladı. Türkiye’nin genç nüfusuyla birlikte sürdürülebilir ve çevre dostu yaşamın hızla değişen yollarına adapte olabileceğine inanıyoruz.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz