Teşviklerle sektöre hız gelecek

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile 2012 yılını ve sektörün geleceğini konuştuk

31.03.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Teşviklerle sektöre hız gelecek
Yeni teşvik sisteminin, özellikle telekom sektörünün gelişmesi açısından çok faydalı olacağını düşünen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, sektörün hem türkiye’de hem de yurtdışında önünü açacak yasal düzenlemeleri parlamentoya taşıyacaklarını söylüyor. AR-GE ve yerli yatırımlarının artırılması amacıyla düzenleme çalışmalarını sürdüreceklerini anlatan bakan, “destek ve teşviklerle sektöre hız katacağız” diye konuşuyor. 012 yılında 44 milyar dolarlık gelire ulaşan bilişim sektörü, hızlı büyümesini sürdürüyor. Sektörün alt kategorileri de bu hızlı büyümeden payını alıyor. Sektörün Türkiye ortalamasının üzerinde büyüdüğünü söyleyen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, 2012 yılını özellikle güvenlik alanındaki düzenlemelerle geçirdiklerini söylüyor. 2012’yi Siber Güvenlik Yılı olarak tanımlayan Bakan, bu konuyla ilgili çalışmaları sürdüreceklerini açıklıyor. Bakan Yıldırım, “Bunların yanında sektörün hem Türkiye’de hem de yurtdışında önünü açacak yasal düzenlemeleri parlamentoya taşıyacağız. Ar-Ge ve yerli yatırımlarının artırılması amacıyla düzenleme çalışmalarını sürdüreceğiz. Destek ve teşviklerle sektöre hız katacağız” diye konuşuyor. Ar-Ge harcamalarında bilişim sektörünün payını 2023 yılına kadar yüzde 50 oranına çıkarmayı hedefleyen Bakan, yeni teşvik sisteminin sektörün gelişimi açışından büyük bir fırsat olduğunu düşünüyor ve şunları söylüyor: “Yeni teşvik sisteminin özellikle telekom sektörünün gelişmesi açısından çok faydalı olacağını düşünüyorum. 50 milyon TL ve üzerinde yapılan yatırımlar önceliğe sahip olacak. Elektronik sanayi alanında yapılacak yatırımlar için bölge şartı aranmaksızın 5 ya da 6’ncı bölgelere sağlanan destekler, İstanbul hariç Kocaeli ya da Ankara gibi birinci teşvik bölgesinde sayılan illere bile verilecek.” Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile 2012 yılını ve sektörün geleceğini konuştuk:

SİBER GÜVENLİK YILI
“Son 10 yılda bilgi ve iletişim alanlarında yapılan yatırımlar sayesinde, ülkemizin bilgi toplumu göstergelerinde, tahminlerin ötesinde artışlar oldu. Bilişim sektörü sağlanan istihdam, milli gelir içindeki pay, yıllık ciro gibi ekonomik göstergelerde de kendini gösterdi. 2003’te 11,5 milyar dolar olan bilişim sektörü toplam gelirleri, 2012 yılında 44 milyar doları geçti. 10 yılda bilişim sektörünün gelişmesi için hem yasal altyapıyı hem de fiziki altyapıyı oluşturduk. 2012 yılında ise özellikle güvenlik alanında düzenlemeler gerçekleştirdik.~
Siber Güvenlik Kurulu’nu kurduk. Ulusal Siber Güvenlik Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nı uygulamaya koyacak düzeye getirdik. Bu anlamda 2012’yi, Siber Güvenlik Yılı olarak da adlandırabiliriz. Ancak elbette altyapı yatırımlarına ve diğer projelerimize de devam ettik. 2012, Türkiye’nin 81 ilinde fiber yatırımların hız kesmeden devam ettiği ve yayıldığı bir yıl oldu. Mobil internet, fiber ve kablo internet kullanımında 2010 yılı ortasında başlayan artış, 2012 yılında da hızlanarak devam etti. 2003 yılında 20 bin düzeyine bile ulaşmamış olan genişbant abone sayısı, 2012 sonunda 19 milyonu aştı. Önemle vurgulanması gereken diğer bir husus ise 3G mobil pazarında görülen dinamizm ve teknoloji kullanım hızının yüksekliği. 2012’de 3N abone sayısı 40 milyonu geçti.

ÖNEMLİ GELİŞMELER
E-devlet uygulamalarını yaygınlaştırarak 2011 sonunda 276 farklı hizmeti sunan e-devlet kapısının verdiği hizmet sayısını, bir yılda 557’ye çıkardık ve yaklaşık 14 milyon kullanıcıya ulaştık. Bu sayıyı her geçen gün artırıyoruz. Gören Göz, FATİH gibi sosyal ve eğitim projelerini de başlatarak sektörde önemli adımları da bu yıl attık. Hatta için önemli adımları da attık. Ülkemizin uluslararası alanda söz sahibi olduğu alanları daha da geliştirmenin ve bu alanda daha etkin olabilmenin yolunun, ülkemizde yerli üretim oranını artırmak ve araştırma-geliştirmeye özel önem vermekten geçtiğini biliyoruz. Bu bilinçten hareketle genel bir Ar-Ge kanununa ilaveten, Elektronik Haberleşme Kanununa sektöre yönelik özel araştırma-geliştirme maddeleri koyduk ve sektöre yönelik Ar-Ge faaliyetleri için kaynak aktarmaya başladık. Ayrıca, BTK tarafından yapılan düzenleme ve yetkilendirmelerde Ar-Ge’yi ve yerli üretimi teşvik eden yükümlülükler getirdik. Bununla birlikte bu yıl içinde sadece bilişim ile sınırlı olmak üzere Ar-Ge fonu oluşturduk. Tüm bunları göz önüne aldığımızda 2012 yılının çok önemli gelişmelerin kaydedildiği bir yıl olduğunu düşünüyorum.

YATIRIMLAR SÜRECEK
Daha önceki yıllarda olduğu gibi 2013 yılında da yine altyapı yatırımlarına devam edeceğiz. Genişbant altyapılarının yaygınlaştırılması, fiber dönüşümün sağlanması ve genişbant kullanıcılarının arttırılması için
çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek. Bilişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler neticesinde e-devlet uygulamalarının etkin bir şekilde kullanılması, ülke çapında yaygınlaşması ve vatandaşların kesintisiz bir şekilde kamu hizmetlerinden faydalanması için de çalışmalarımız tüm hızıyla sürecek. Siber güvenlik alanında, özellikle 2012 yılında yakalamış olduğumuz ivmeyi, 2013 yılında daha da artıracağız ve gerekli adımları atmaya devam edeceğiz. Tüm bunların yanında sektörün hem Türkiye’de hem de yurtdışında önünü açacak yasal düzenlemeleri parlamentoya taşıyacağız. Ar-Ge ve yerli yatırımlarının artırılması amacıyla düzenleme çalışmalarını sürdüreceğiz. Destek ve teşviklerle sektöre hız katacağız.~

GELECEĞE ODAKLANIYORUZ
Bilişim sektörümüzün gelirleri, 2012 yılında 44 milyar dolar düzeyine erişti. Bu rakam 10 yıl öncesine kadar 11 milyar dolar seviyesindeydi. Bilişim sektörümüz, Türkiye’nin büyüme hızına oranla 2-3 kat daha hızlı bir şekilde büyüdü. Türkiye’de 2003 yılı öncesinde oluşan bölgesel eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için adımlar atılıyor. Ancak bu noktada sadece kamu gücüne bağlı ekonomik kalkınmanın yeterli olmadığı aşikardır. Özel sektörün yatırım hamlelerine dahil olmasının temini ve kamu-özel sektör işbirliğinin önünün açılması gerektiğine inanıyoruz. Bakanlık olarak bir yandan, ulaştırma ve bilgi iletişim teknolojilerini içeren 2003 yılından önce oluşan açıkların kapatılmasına gayret ederken bir yandan da uzun vadeli çözümlerle geleceğe o daklanmaktayız.

NELER YAPILACAK?
Elektronik Haberleşme Kanunu’na, sektöre yönelik özel araştırma-geliştirme maddeleri koyduk ve Ar-Ge faaliyetleri için kaynak aktarmaya başladık. 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle Ar-Ge Fonu’nu devreye soktuk ve Ar-Ge harcamalarında bilişim sektörünün payının 2023 yılına kadar yüzde 50 oranına çıkaracağız. Küresel mobil cihaz üreticilerinin yerli Ar-Ge ve yerli yatırımlarının artırılması amacıyla düzenleme çalışmalarına başladık. Söz konusu sektörün, Türkiye’yi uluslararası ticari pazarda önemli bir partner olarak göreceğini düşünüyoruz. Bu konuda yatırım yapacak tüm firmalara destek ve teşvikleri kullanmaları için yardımcı oluyoruz. Türkiye ile çalışan firmalar kazanacak. Ayrıca Fatih Projesi gibi büyük ölçekli projelerimize, yerlilik şartı getirerek sektörümüzün gelişmesinin önünü açacak çok önemli adımlar atıyoruz. Bunların geri dönüşleri sektörün geleceği açısından gerçekten umut verici. Tüm bunları göz önüne aldığımızda 2023 yılı için koyduğumuz hedeflere ulaşacağımıza canı gönülden inanıyorum.

BÜYÜK PROJEDEKİ SON DURUM
Fatih Projesi, gerek öğrenci sayısı gerek derslik sayısı gerekse proje bedeli bakımından dünyada bir ilktir. Bu projeyle 4 yıl içerisinde tüm okullarımızdaki yaklaşık 620 bin dersliğin Etkileşimli Tahta ile donatılması ve bütün öğrencilere el bilgisayarı verilmesi hedeflenerek modern bir eğitim sistemi kurulacak. Projeden yaklaşık 15 milyon öğrenci yararlanacak. Fatih Projesi 5 bileşenden oluşuyor. Bunlardan 2 tanesi altyapı ve BT-internet kullanımı bakanlığımızca gerçekleştiriliyor.~
İlk etapta 3 bin 657 okuldaki 85 bin derslikte kurulumlar gerçekleştirildi. Ayrıca tek noktadan çok noktaya hizmet veren 110 adet Uzaktan Hizmet İçi Eğitim Merkezi kurulumu da tamamlandı. Okul içi kablolamanın tamamlanmasını müteakip geri kalan 535 bin dersliğin ihalesine çıkılacak.

ÇOK BÜYÜK BİR FIRSAT
Yeni teşvik sisteminin özellikle telekom sektörünün gelişmesi açısından çok faydalı olacağını düşünüyorum. 50 milyon TL ve üzerinde yapılan yatırımlar önceliğe sahip olacak. Elektronik sanayi alanında yapılacak yatırımlar için bölge şartı aranmaksızın 5 ya da 6’ncı bölgelere sağlanan destekler, İstanbul hariç Kocaeli ya da Ankara gibi birinci teşvik bölgesinde sayılan illere bile verilecek. Biliyorsunuz bu teşvik bölgeleri, illerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeyine göre belirlendi ve her bölge için farklı destekler söz konusu. Ancak elektronik sanayi alanı açısından böyle bir fark yok. Bu sektörün gelişimi için çok büyük bir fırsat. Bu teşviklerin arasında gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, yatırım yeri tahsisi, faiz desteği, gelir vergisi stopajı desteği ve sigorta primi desteği gibi çok önemli kalemler var. Bu arada bakanlık olarak çağrı merkezleri ve yurtdışına açılmak isteyen teknik destek merkezleri ile veri sayısallaştırma ve yazılım test merkezlerini de bu teşvik paketi kapsamına almanın çalışmalarını yapıyoruz. Çok yakında bu çalışmamızın da olumlu sonuçlanacağı düşünüyorum.”

“BÖLGESEL FIRSATLAR DA VAR”
HIZLI BÜYÜYENLER

Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü, Türkiye ortalamasının üzerinde büyüyor. Sektör içindeki bazı alt kategoriler ise daha fazla büyüyor. Bunlar arasında çağrı merkezi sektörü var. Yıllık yüzde 20’nin üzerinde büyüyor.
POTANSİYEL SÜRÜYOR
Genişbant erişimi yıllık yüzde 80 civarında, e-ticaret hacmi ise yüzde 50 civarında büyüyor. Bu sektörlerdeki gelişme potansiyeli hala devam ediyor. ICT sektöründeki her alan büyük fırsatlar içeriyor. Hem yurtiçinde hem de bölgesel anlamda önemli fırsatlar sunan bir sektöre sahibiz.

“SEKTÖRÜN ÖNÜNDE ENGEL YOK”
NASIL TALEPLER GELİYOR

 Sektörde son yıllarda Ar-Ge faaliyetlerini önemli ölçüde artırdık. Çağrı merkezleri konusunda büyük gelişmeler kaydedildi. 62 bin çalışanı bulunan büyük bir sektör haline geldi. Çağrı merkezlerinin, önümüzdeki 2 yıl içinde 100 bin kişilik bir sektör haline gelme potansiyeli var. Ar-Ge konusunda çalışan firmaların ya da işletmecilerin Ar-Ge departmanları ve çağrı merkezleri için teşviklerden yararlanmaları önemli. Bu konuda talepleri oluyor. Belirlediğimiz politika ve stratejiler, yaptığımız yasal ve idari düzenlemeler açısından ICT sektörünün önünde engel bulunmadığını söyleyebilirim.~

DESTEK VERİYORUZ

Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün önünde engel, eğer bu alandaki altyapı yatırımları yapılmazsa karşılaşılacak darboğaz nedeniyle olabilir. Buna meydan verilmemesi için her platformda, işletmecilerin gerekli yatırımları yapmalarını istiyoruz. Gerekli durumlarda da Ar-Ge fonundan ya da evrensel hizmet fonundan, sayısal uçurumu azaltmak ve sektörün dünya çapında rekabet gücünü artırmak adına destek veriyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz