Yazılım üssüne dönüşeceğiz

Huawei Türkiye Genel Müdürü Zhao Gang, şirketin inovasyon gücünü, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini ve önümüzdeki dönemde Huawei’nin büyümesinde oynayacağı rolü anlattı.

16.11.2014 21:04:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yazılım üssüne dönüşeceğiz
Dünyanın en hızlı büyüyen telekom şirketlerinden Huawei, gelecek planlarında Türkiye'ye kritik önem veriyor. Bugün Orta Asya ve Kafkasya'daki 11 ülkeyi Türkiye üzerinden yöneten şirket, İstanbul AR-GE merkezinden 20 milyon dolarlık yazılım ihraç ediyor.

Huawei Türkiye Genel Müdürü Zhao Gang, bu merkezi bir yazılım üssüne dönüştürme stratejileri olduğunu açıklıyor. "Bu da son kullanıcıya dönük daha fazla yazılımın Türkiye'de üretileceği anlamına geliyor. Hedefimiz, Türkiye AR-GE merkezini, mobil uygulamalar konusunda Rusya ve Orta Asya'yı kapsayan bölgede lider duruma getirmek" diyor.

Huawei, küresel akıllı telefon pazarının üçüncü büyük oyuncusu. Telekomun yanı sıra kurumsal hizmetler ve cihaz iş grupları alanında da faaliyet gösteren Çinli dev, dünyada hızlı büyümesiyle dikkat çekiyor. Şirketin büyüme hızındaki en büyük itici güç ise inovasyon.

10 yılda AR-GE’ye 19 milyar dolar kaynak ayırması da bu gücün önemli bir kanıtı. Dünya genelinde 16 AR-GE merkezine sahip olan Huawei’de çalışan kadroların yüzde 45’i, AR-GE departmanlarında istihdam ediliyor.

Stratejik önem verdiği ülkelerde ARGE merkezleri kurarak teknoloji ihracatı yapan Huawei için Türkiye de kritik öneme sahip. Şirket, Türkiye üzerinden Orta Asya ve Kafkasya’daki 11 ülkeyi yönetiyor.

Çin’den sonra üçüncü büyük AR-GE merkezlerini Türkiye’de hayata geçirdiklerini belirten Huawei Türkiye Genel Müdürü Zhao Gang, gelecek dönem büyümelerinde bu merkezin önemli rol oynayacağını düşünüyor.

Türk mühendislerin geliştirdiği ürünlerle Türkiye’den yıllık 20 milyon dolarlık yazılım ihraç ettiklerinin altını çizen Gang, “Huawei olarak, Türkiye AR-GE merkezini bir yazılım üssüne dönüştürme stratejimiz var. ~

Türkiye’deki AR-GE merkezimizde mobil uygulamalara, bundan sonra daha fazla odaklanacağız. Bu da son kullanıcıya dönük daha fazla yazılımın Türkiye’de üretileceği anlamına geliyor. Hedefimiz, Türkiye AR-GE merkezini, mobil uygulamalar konusunda Rusya ve Orta Asya’yı kapsayan bölgede lider duruma getirmek” diyor.

Huawei Türkiye Genel Müdürü Zhao Gang, şirketin inovasyon gücünü, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini ve önümüzdeki dönemde Huawei’nin büyümesinde oynayacağı rolü şöyle anlattı:

Huawei’nin dünyadaki konumundan, bulunduğu sektördeki gücünden bahseder misiniz? Bugün dünyada nasıl bir büyüme hızını sahip?
Huawei olarak tüm dünyada üç alanda operasyonlarımızı gerçekleştiriyoruz. Bunlar, kurumsal hizmetler, telekom ve cihaz iş grupları. Son dönemde, tablet, akıllı telefon ve ev cihazlarını içeren cihaz iş grubu, Huawei markasının son kullanıcıya dönük marka bilinirliği ve sevgisini kazanma çalışmalarında odak noktası durumunda.

Bu anlamda uluslararası araştırma şirketi IDC’nin 2014 ikinci çeyrek araştırma sonuçlarına göre Huawei olarak küresel akıllı telefon pazarında 3’üncü sırada yer alıyoruz. IDC verileri, 2014 ikinci çeyreğinde önceki yıla kıyasla bu alanda en yüksek büyümeye imza atan şirket olduğumuzu da ortaya koyuyor.

Önceki yılın ikinci çeyrek sonuçlarına kıyasla bu dönemde cihaz alanında yüzde 95,1’lik rekor büyümeye imza attık. Bugün Huawei’nin ürün ve hizmetleriyle dünya nüfusunun üçte birine erişebilen bir şirket haline dönüşmesinin arkasında, müşteri ve kullanıcıların ihtiyacına, isteklerine göre geliştirdiği inovasyon politikasının olduğunu görüyoruz.

Dolayısıyla gücümüzü, iş felsefemizin kalbinde yer alan inovasyondan aldığımızı söyleyebiliriz. Bununla birlikte tüm dünyada teknoloji şirketlerinin zarar açıkladığı bir dönemde Huawei olarak biz 2014 ilk yarıyıl sonuçlarına göre gelirlerimizi yüze 19 artırarak yaklaşık 22 milyar dolarlık gelir elde ettik. Büyüme konusunda kendimize çok net hedefler koyduk. 2018’e kadar gelirimizi 70 milyar dolara çıkarmayı planlıyoruz.~

Gücünüzü inovasyondan alıyorsunuz, peki AR-GE’deki gücünüzden bahseder misiniz?
Dünya genelinde 16 AR-GE merkezimiz ve müşterilerimizle birlikte kurduğumuz 28 ortak inovasyon merkezimiz var. Huawei’nin tüm dünyadaki iş gücünün yüzde 45’i AR-GE alanında çalışıyor, bu sektör ortalamasının çok üzerinde bir oran.

Huawei olarak geçtiğimiz 10 yıl içinde global olarak AR-GE’ye 19 milyar dolar kaynak ayırdık. Yine bu yıl küresel olarak AR-GE’ye 5,4 milyar dolar ayırdık. Bu rakamı 5G başta olmak üzere geleceğin teknolojisini geliştirmek için kullanıyoruz.

Huawei için Türkiye'nin önemi nedir?
Türkiye, Huawei için kritik öneme sahip bir ülke. Huawei Türkiye ofisinden, İstanbul’dan Orta Asya ve Kafkasya’daki 11 ülkeyi yönetiyoruz ve bu Türkiye’ye verdiğimiz önceliğin de önemli bir göstergesi.

Türkiye ve Çin arasında kalan geniş bir bölgede mevcut dijital uçurumun kapanmasına katkıda bulunmak amacıyla telekomünikasyon iletişim ağları kurguluyor ve daha çok insanı teknolojiyle buluşturmak için gayret ediyoruz. Huawei’nin Çin’den sonra en büyük üçüncü AR-GE merkezi Türkiye’de yer alıyor.

Huawei müşteri odaklı iş modelini, iş yapış şeklinin merkezi haline getirdiği için “iyi çözüm, iyi hizmet ve uygun maliyet” unsurlarını bir araya getirebilecek ve müşteriye daha fazla değer katabilecek tek şirket. İstanbul’daki AR-GE merkezimizin de bu noktada büyük sorumluluğu var.

Türkiye'deki AR-GE merkezinizi ne zaman, hangi ihtiyaçla kurdunuz?
AR-GE merkezimizi 2009 yılında İstanbul Ümraniye’de kurduk. Bugün sadece AR-GE merkezimizde 350 mühendis çalışıyor. Buradaki Türk mühendisler, tüm dünyadaki Huawei projelerinde ortak çalışıyor.

Huawei Türkiye AR-GE merkezi olarak 30 ülke ile ortak projeler yürütüyoruz. Merkeze bugüne kadar 60 milyon doların üzerinde yatırım yapıldı. Ayrıca her yıl 20 milyon dolar ek yatırımla kapasitesini genişletiyoruz.~

AR-GE merkezlerinde özellikle hangi projeler üzerinde çalışılıyor?
Türkiye’de özellikle yazılım alanındaki araştırma geliştirme faaliyetlerine büyük önem veriyoruz. Huawei Türkiye AR-GE merkezinde görev alan kıdemli mühendisler, yöneticiler ve proje liderlerinden oluşan proje geliştirme ve koordinasyon birimleri, yeni ve özgün nitelikli projeler geliştirmek amacıyla yoğun bir şekilde çalışıyor, uygun fikirlerin fizibilite çalışmalarının tamamlanmasının ardından fikrin faydalı bulunması halinde projeleştirme safhasına geçiliyor.

Ayrıca İstanbul’daki Türk mühendisler, Hindistan ve Malezya gibi diğer ülkelerdeki uzmanlardan ve yöneticilerden insan kaynakları alanında eğitimler ve koçluk alabiliyor. Bugüne kadar Huawei Türkiye AR-GE’si, akıllı arama (IS), yeni nesil iş destek sistemi (NGBSS), sanal bilge (SB), yeni nesil akıllı ağ 2 (NGIN2), yakınsak faturalandırma sistemi (CBS), gelişmiş geri çaldırma tonu (ARBT), internet TV (IPTV), müşteri ilişki yönetimi 2 (CRM2), sosyal medya platformu (SMP), IPTV ve sosyal TV gibi çeşitli özgün projeler geliştirdi.

Bölüm sürekli olarak yeni proje fikirleri üzerinde de çalışmaya devam ediyor. Huawei’nin Türkiye’deki ARGE merkezinde geliştirilen en ilgi çekici çözümlerden biri IPTV. Sosyal TV olarak operatörlere sunuluyor ve çok yenilikçi özellikleri var.

Örneğin, evde her türlü cep telefonundan IPTV’de bir dizi seyrederken, evin annesi TV’de başka bir dizi seyredebilir, başka biri de aynı anda tablette film izleyebilir. “Galaksi’nin Koruyucuları filmini izlemek istiyorum” dediğinizde, IPTV sesi algılayıp o filmi açabiliyor.

Bu uygulamanın farkı ise Türkiye’de geliştirilen ses tanıma sisteminin iyi derecede Türkçeyi anlıyor olması. IPTV çözümümüz sosyal medya ile entegre çalıştığı için önümüzdeki dönemde ses tanıma sisteminin de ötesine geçeceğiz. Yani, “Bugün kendimi çok yalnız hissediyorum, hangi filmleri izleyebilirim” sorusunu sorduğunuzda, karşınıza keyifli, eğlenceli filmler çıkacak ve o gün nasıl hissediyorsak, ona uygun filmler tavsiye ediliyor olacak.

AR-GE çalışmaları yaparken üniversitelerle de işbirliği gerçekleştiriyor musunuz?
Evet, Türkiye’nin başlıca üniversiteleri olan ITÜ, ODTÜ ve Gazi Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisliği bölümleri hocalarıyla çeşitli proje geliştirme fikirlerini tartışıyoruz ve planlamalar üzerinde çalışıyoruz.

Üniversitelerle yapılması planlanan bu projelerin bir kısmı, yine Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı SANTEZ AR-GE Projelerini Destekleme Programı, yahut TÜBİTAK AR-GE Projelerini Destekleme Programlarından biri tarafından destek görebiliyor. Bir başka çalışma modelimiz ise üniversitelerle doğrudan yaptığımız AR-GE projeleri. Bu şekilde teknoloji transferini üniversiteler üzerinden gerçekleştiriyoruz.~

TÜRKİYE YAZILIM ÜSSÜ OLUYOR
İLETİŞİM  AGI
Huawei olarak, Türkiye ve Çin arasında kalan geniş bir bölgede mevcut dijital uçurumun kapanmasına katkı bulunmak amacıyla telekomünikasyon iletişim ağları kurguluyoruz. Bu amaçla da inovasyon odaklı projelere imza atıyoruz. Sürekli inovasyonu bir iş modeli ve sürdürülebilirliğin ön şartı olarak görüyoruz.

2023 HEDEFİ
Türkiye'nin 2023 hedeflerine bilgi teknolojileriyle ulaşacağını öngörüyor ve bu konudaki adımları destekliyoruz. Türkiye AR-GE merkezini bir yazılım üssüne dönüştürme stratejimiz var. Bu merkezimizde mobil uygulamalara, bundan sonra daha fazla odaklanacağız.

MOBİL ODAKTA
Bu da son kullanıcıya dönük daha fazla yazılımın Türkiye'de üretileceği anlamına geliyor. Hedefimiz, Türkiye AR-GE merkezini, mobil uygulamalar konusunda Rusya ve Orta Asya'yı kapsayan bölgede lider duruma getirmek.

"YAZILIM İHRAÇ EDİYORUZ"
30 ÜLKEYE İHRACAT

Bugün Türkiye AR -GE merkezinde geliştirilen ve yurtdışına ihraç edilen yazılım 20 milyon dolar civarına ulaştı. Türkiye'deki AR-GE merkezinde üretilen yazılımlar, Avrupa'dan Güney Amerika'ya kadar 30'dan fazla ülkede kullanılıyor. Bu, Huawei'deki mühendislerin Türkiye'nin yazılım ihracatına büyük katkı yaptığı anlamına geliyor. Bu başarıyla büyük gurur duyuyorum.

IPTV ÇÖZÜMÜ
İstanbul AR-GE merkezimizde geliştirilen IPTV çözümü, Venezüella ve Brezilya'daki Huawei tarafından bu ülkelerde piyasaya sunuldu. Yeni nesil akıllı ağ çözümü (NGIN) projemiz olan TUGO ürünü, Huawei Türkiye tarafından, İngiltere, Çek Cumhuriyeti, İspanya ve Almanya'daki Telefonica operatörü için çeşitli yazılım çözümleri sağlıyor.

SİNYALSİZ GÖRÜŞME TUGO ile cep telefonu ve numaramızı kullanarak, GSM sinyalinin olmadığı durumlarda bile her türlü cihazla kendi tarifenizle ve numaranızla görüşme yapabiliyorsunuz. Sistem Wi-Fi ağları üzerinden çalıştığı için uluslararası dolaşımda dahi kendi yerel tarifeniz üzerinden ücretlendirerek roaming ücreti ödemeden görüşmenin yolunu açıyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz