Koronavirüs salgınında hijyen ürünlerine talep artınca Aksan Kozmetik, yüzde 300 büyüyerek bir rekor kırdı. Cirosunu 3, ihracatını 2,5 kat artıran şirket, bu ivmeyi koruyarak büyümeye odaklanacak.
Salgında hijyen ürünlerine talep artınca Aksan Kozmetik, yüzde 300 büyüyerek bir rekor kırdı. Cirosunu 3, ihracatını 2,5 kat artıran şirket, bu ivmeyi koruyarak sağlıklı büyümeye odaklanacak. Aksan Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı ZAFER KUTANOĞLU, 2021’de yüzde 15-20 bandında büyüme hedeflediklerini söylüyor. Bundan sonra markalaşma çalışmalarına ağırlık vereceklerini anlatıyor ve “Türkiye’den çıkan global bir marka yaratmak istiyoruz” diyor.
Nil Dumansızoğlu
Capital Mayıs 2021 sayısından
2020, kişisel bakım ve temizlik ürünlerinde talep patlaması yaşanan bir yıl oldu. Aksan Kozmetik de bu dalganın etkisiyle 82 milyon TL olan cirosunu 3 kat artırarak 250 milyon TL’ye çıkardı. İhracatını 2,5 kat artırdı. 2020 başında kurdukları tesisle yeni pazar arayışına girmeyi planladıklarını ancak pandemi nedeniyle bunu gerçekleştiremediklerini söyleyen Aksan Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kutanoğlu, “Martta talep patladı. 2-3 kat artırdığımız kapasiteler mart-ağustos arasında yetmez oldu. Bazı talepleri karşılayamadık” diyor. Böyle rekor büyüme oranlarının bir daha mümkün olmayacağını belirten Kutanoğlu, elde ettikleri bu ivmeyi kaybetmeden yüzde 15-20 bandında, daha sağlıklı büyümeye odaklanacaklarını söylüyor. “Büyümeyle birlikte finans ve insan kaynağı da yaratıyorsunuz. Kas yapınız bunu yönetmeye uygun olmalı” diye konuşuyor ve bundan sonra markalaşma çalışmalarını hızlandıracaklarını ifade ediyor. Şubat ayından beri devam eden bir konteyner krizi olduğunu söyleyen Kutanoğlu, nakliye bedelinin yüzde 5’ten yüzde 20’ye çıktığını anlatıyor ve ekliyor: “Bunun dışında bazı hammaddelerde fiyatlar yüzde 100 arttı. Üreticinin üzerinde yük var. Navlunların, hammadde fiyatlarının düşmesini bekliyoruz. Durumun normalleşmesi lazım.” Zafer Kutanoğlu ile Aksan Kozmetik’in hedeflerini ve sektörü konuştuk:
Şirketinizin kuruluş hikayesinden bahseder misiniz?
2003’te Aksal Tekstil’de kâr ortağı olarak iş hayatına başladım. Şirketi kısa süre içinde nonwoven sektöründe söz sahibi yaptık. Tekstilin dışında Aksan Kozmetik olarak ilerleme kararı aldık ve 2008 yılında DeepFresh markasıyla ıslak mendil sektöründe kaliteli ve yenilikçi ürünler geliştiren, uluslararası bir güç olma hedefiyle İstanbul’da şirketi kurduk.
O günden bugüne hangi hacme ulaştınız?
O günden bugüne ıslak mendile talep arttı. O zaman İkitelli’de, 3 bin metrekarelik bir fabrikada, 49 kişilik ekiple yola çıkmıştık. Kurulduğumuzda sadece 1-2 ülkeye ihracat yapıyorduk, bugün 6 kıtada 95 ülkeye ulaştık. 250 bin TL yıllık cirolar yaparken bugün 250 milyon TL’nin üzerinde bir rakama geldik. Grup şirketlerimiz ise geçen yıl 100 milyon dolar bandında ciro yaptı.
Büyümenizde etkili olan yatırımlarınız neler oldu?
Islak mendil üretiminin yanı sıra sıvı dolum hatları kurduk. Böylece üretim çeşitliliğimizi artırdık. Ayrıca enjeksiyon makinelerini de üretim kapasitemize ekledik. Entegre bir tesis haline geldik. Kulak çubuğu, plastik kapak, pet şişe, fitil pamuk gibi tamamlayıcı ürünler de üretiyoruz. Bir tek etiketi dışarıdan alıyoruz. PET ambalajları ve PP enjeksiyon üretim hatlarıyla kendi plastik ambalaj ihtiyacımızı karşılamanın yanı sıra hem Türkiye’de hem dünyada birçok markaya tedarik sağlıyoruz. Büyümemizde etkili olan da bu entegre yapımız oldu. Dışarıya bağımlı olmamak farklılık yarattı. Örneğin şişelerimizin tasarımlarını, kalıbını, istediğimiz doku ve renkte üretiyoruz. Rakiplerimizde bu entegrasyon yok. Bu farklılıkta Ar-Ge yatırımlarımız etkili oldu.
Ar-Ge’ye nasıl bir yatırım yapıyorsunuz? Bütçenizden ne kadar pay ayırıyorsunuz?
Kaliteli, yenilikçi ve güvenilir ürünler üreterek pazarın gelişmesini sağlamak temel amacımız. Ar-Ge ekibi, tüketici ihtiyaçlarını ön planda tutarak pazar koşullarına uygun ürünler üretiyor. 23 kişilik ekibimiz var. Yıllık bütçemizden yüzde 3’lük bir pay ayırıyoruz.
Şu anda üzerinde çalıştığınız bir ürün var mı?
2017 yılında başladığımız bir proje var; probiyotik bebek serisi. Gıdada olduğu gibi kozmetikte de probiyotik kullanılıyor. Ancak bunu Ar-Ge aşamasında canlı olarak kullanmadık, probiyotiklerden elde ettiğimiz bulguları, yaptığımız ürünlerin içinde kullandık. Bu ürünler, cildi koruma, besleme özelliği taşıyor. Maliyetli olduğu için bunu, yeni doğan bebek kategorisinde üst segment, 7-8 parçalık bir ürün gamı olarak konumladık. Ürünler yüzde 100 viskon, tamamen organik vegan olarak üretildi. Yüzde 99 saf su kullandık. Nisan ayında bu ürün piyasaya çıktı. Bundan sonraki planımız, aynı şekilde probiyotik kozmetik serisi de yapmak.
Üretimde ne kadarlık bir kapasiteye sahipsiniz?
Genel ve kişisel temizlik ürünleri üretiminde yılda 100 bin tona, ıslak mendil üretiminde yılda 180 milyon pakete, pet şişe üretiminde ise 48 milyon adede ulaştık. Şu anda yüzde 100 kapasite çalışmıyoruz. Pandemi dönemi başlamadan, Ocak 2020’de Hadımköy’de bulunan 30 bin metrekarelik fabrikamıza taşındık. Burada kapasitelerimizi yaklaşık 2 kat artırdık. Amacımız, dünyada yeni pazarlar bulmaktı. Tam yola çıkacakken pandemi ortaya çıktı. Mart ayında talep de patladı. 2-3 kat artırdığımız kapasiteler mart-ağustos arasında yetmez oldu. Bazı talepleri karşılayamadık. Bu da ciromuzu bir önceki yıla göre 3 kat artırdı. 2019’da 82 milyon TL ciro yaparken 2020’de 250 milyon TL civarında ciro yaptık.
Bu aslında beklenmedik, biraz da yönetmesi zor bir büyüme. Artan talebi nasıl yönettiniz?
Böyle kriz dönemlerinde krediyle büyürseniz sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Dolar kuru stabil değil. Çok değişkenin olduğu bir ülkedeyiz. Kendi sermayesiyle büyüyen, krediye yanaşmayan bir şirketiz. Hala özsermayemizle büyümeye devam ediyoruz. Bu büyümeye rağmen kredi talebimiz olmadı.
2021’de planınız nedir? Yine büyük oranda büyüme bekliyor musunuz?
2020’de yüzde 300 büyüdük. Dünya tarihinde bunu bir daha göremeyiz diye düşünüyorum. Böyle bir büyüme normal şartlarda anormal olur. Bizim bu yıl planımız, geldiğimiz noktadan geri düşmeden yüzde 15-20 bandında ciromuzu artırmak. Bu oran bizim için sağlıklı olacaktır. Büyümeyle birlikte finans ve insan kaynağı da yaratıyorsunuz. Kas yapınızın bunu yönetmeye uygun olması lazım.
2020’de talep artışıyla istihdam da yarattınız. Kaç kişilik işe alım yaptınız?
2019 yılında 150 kişilik personelimiz varken bu sayı 450’ye ulaştı. Beyaz yakalı çalışan sayımız 25-30’lardan 80 kişiye ulaştı. 2020’de insan kaynağına da yatırım yaptık diyebilirim. 2021’de 450 kişilik personel sayımızı yüzde 25 artırmayı planlıyoruz.
En çok hangi ürünlere talep arttı?
Pandemiyle birlikte hijyen kavramı tüketicinin hayatında öncelik kazandı ve bizim ürünlerimiz de tamamen hijyen vaat eden ürünler olduğu için bu taleple çok iyi buluştu. Böylece pandemiyle birlikte gelen talepler üzerine ürün gamımızı genişlettik. Aslında antibakteriyel ve antiviral ürünler, bizim portföyümüzde yüzde 3 gibi paya sahipti. Ayrıca kolonya üretimine başladık. Hem kendi markalarımız hem özel markalı ürünlerde satışlarımız yükseldi. 2020’de pandemi sebebiyle iç pazara da girdik. Şu an iç pazarın payı ciroda yüzde 21 oldu. Bunu, DeepFresh ve Savon De Royal markalarımızla 2021’de yüzde 30 bandına taşımak istiyoruz.
Özel markaları ürünlerin portföyünüzdeki payı nedir?
Pek çok global şirketin ve indirim marketlerin üretimini yapıyoruz. Ciromuzun, yüzde 45- 50’si private label ürünlerden geliyor.
Kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz?
İhracatta güçlü bir ekibimiz var. Islak mendilde 2020’de kendi kategorimizde ihracatta ikinci olduk. Toplam ihracatımız 2,5 kat arttı. Amerika ve Latin Amerika en büyük payı alıyor. İkinci olarak Avrupa en büyük pazarımız. Uzak Doğu’ya iyi bir ihracatımız var. Suudi Arabistan Türkiye’ye kapılarını kapattı, 6-8 aydır oradaki cirolarımızı kaybettik. Onun da açılmasını bekliyoruz, aylık 800-1 milyon dolar ciro elde ettiğimiz iyi bir pazardı.
İhracatta geçen yıl talep edilen ürünler değişti mi?
2020’de tüm pazarlar için en çok rağbet gören ürünler elbette hijyen ürünleri oldu. Antibakteriyel mendiller, antibakteriyel sabunlar, antiviral mendiller ve dezenfektanlar ihracat sıralamasında en yukarıdaki ürünlerimiz oldu. COVID-19 süreci öncesinde bebek bakım ürünleri, kişisel bakım ürünleri tüm pazarlarda aşağı yukarı eşit ağırlıklı gidiyordu. Pandemi döneminde Amerika ve Kanada’ya en çok sattığımız ürünlerden biri de silindir şeklinde ambalajda, 500’lük antibakteriyel ıslak mendillerdi. Bir ayda 90 konteyner Amerika’ya gönderdik. Kafeler ve restoranların açık olduğu dönemde bu ürüne talep çok oldu. Çünkü hijyen hassasiyeti artınca bu tek kullanımlık temizlik ürününe ihtiyaç arttı. Şimdi kapalı olduğu için azaldı ama bence bunlar, bundan sonrası için restoran ve kafelerin vazgeçemeyeceği ürünler olacak. Bu trend Avrupa ülkeleri ve Türkiye’de de yaygınlaşacak.
İhracatta hedef ülkeler hangileri?
Fransa, İngiltere, Amerika, Kanada ve Meksika hedef ülkelerimiz. Bunlar, kişisel bakım ve bebek bakım ürünleri pazarının büyük olduğu ülkeler. Buralarda güçlü distribütörlerimiz var. Ürün çeşitliliğimizi artırarak buralardaki payımızı büyütmek istiyoruz. Afrika pazarına çok hakim değiliz, burada da güçlenmek istiyoruz.
Bundan sonrası için büyüme planınız nedir?
2020’de aslında bize satın alma talepleri geldi. Değerlendirmedik, çünkü ciddi bir büyüme ivmememiz var ve devam edecek. Daha hayalimizdeki yapıyı tam olarak kurmadık. İstediğimiz noktaya geldiğimizde, tabii ki birleşmeler olabilir, halka arz olabiliriz, marka satın alabiliriz. Marka çok kıymetli. 2008 yılından beri DeepFresh markasını yurt dışında satmamıza rağmen iç pazarda yaklaşık bir yıldır duyurmaya çalışıyoruz. Ciddi bir markalaşma yatırımı yaptık. Belli oranda duyurduk ama bir marka yaratmanın ne kadar zor olduğunu ve bunun bedelinin ne kadar yüksek olduğunu da gördük. Tanınmış, bilinmiş, uygun bir markayla ilgili, doğru bütçelerle satın alma yapabiliriz.
5 yıllık hedefiniz ve gelecek hayalleriniz nedir?
Aslında planlarımızı 3 yıllık belirledik. 3 yıl içinde hayal ettiğimiz şeyleri gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Yaptığımız 30 bin metrekare fabrika, şu anda bize küçük geliyor. Buna 20 bin metrekare ilave yapıp 50 bin metrekareye çıkmayı hedefliyoruz. Artacak olan üretim kapasitemiz ve markalarımıza yapacağımız yatırımlarla hem iç pazarda hem dış pazarda sektörün önemli oyuncularından biri olmayı hedefliyoruz. Dışarıdan aldığımız kurumsallaşmayla ilgili danışmanlıklarla şirketi kurumsal hale getirip ileride Türkiye’den çıkan global bir şirket olmak istiyoruz. Şu anda Turquality sürecindeyiz. Dahil olursak bize ciddi bir ivme katacaktır. Planımız, İngiltere, Almanya veya Fransa’da, Amerika’da ve Latin Amerika’da olmak üzere ofis açıp markamızı global hale getirmek. 5 yıllık planımız, DeepFresh’in dünya markası olması.
“AMERİKA’NIN TALEBİ TÜRKİYE’YE KAYDI”
SALGIN ETKİSİ Küresel salgın nedeniyle tüm dünyada tüketim alışkanlıkları değişti. Temizlik, hijyen ve kişisel bakım ürünlerine talep arttı. Bu da üretimi büyük ölçüde destekledi. Özellikle Amerika pazarından hem siyasi nedenler hem virüsün etkisiyle bu ürünlere dair gelen talebin Çin yerine Türkiye’ye yönelmesi, bize ve ülkemize büyük bir avantaj kazandırdı. 2021’de bu talebin daha da artacağını düşünüyoruz.
DRAMATİK ARTIŞ Alışverişlerin online dünyaya kaymasıyla sağlık, kozmetik ve lojistik sektörleri de cirolarını ciddi düzeyde artırdı. İç pazardaki tüketicilerimiz için biz de aksanshop.com e-ticaret sitesini kurduk. Bütün pazaryerlerinde markalarımızla yer alıyoruz. Online ticarete başladığımızda günde 10 paket çıkarırken bugün sayı 2 bine kadar çıkabiliyor. Aylık 3-5 bin cirolardan bugün aylık 1 milyon cirolara geldik. E-ticarete 2020 yılında girmiş yeni bir oyuncu olmamıza rağmen ciromuza etkisi yüzde 3 oldu. 2021’de bu oranın daha da yükselmesini bekliyoruz.
“4-5 AYDIR KÂRSIZ ÇALIŞIYORUZ”
BÜTÇE HESABI Bütçelerimizi yaparken 2021 ortalamasını Euro 10,5 TL, dolar 8,5 TL olarak aldık. 2021’de TL’nin kaybettiği değeri yeniden kazanmaya başlaması için hem Merkez Bankası politikalarının beklentileri karşılaması hem birikimini döviz ve altın alarak değerlendiren vatandaşın ekonomi yönetimine güven duyması belirleyici olacak. Faiz konusunda ise piyasalardaki belirsizlik bir öngörüde bulunmayı güçleştiriyor.
HAMMADDE MALİYETİ 2021 yılında bazı hammaddelerde fiyatlar yüzde 100 arttı. Bir şişenin hammaddesi Ağustos 2020’de 750 dolara alınıyorken Şubat 2021’de 1.400 dolara geldi, 6 ayda yüzde 100 artış oldu. Islak mendilin içindeki kumaşın hammaddeleri polyester ve viskonda da ciddi artışlar gördük. 2 dolarlık viskon 3 dolar, 90 sentlik polyester 1.60 dolar oldu. Sles konusunda şubat ayında bir kriz yaşadık. Büyük üreticilerin hepsi tesislerini tadilata aldı ve talep arzın üzerine çıkınca 90 sentlik ürün, 1.70 Euro’ya çıktı. Şimdi normale döndü ama fiyat 1.30 Euro oldu.
“YANSITAMIYORUZ” Bu maliyetleri pazara yansıtamıyoruz. Yaptığımız işlerden bazen zarar ediyoruz. İç pazarda son 4-5 ayda kârsız bir sisteme geçtik. Biz ihracata ağırlık vererek iç pazarı destekliyoruz. Bu dengeyle ayakta kalıyoruz ama üreticinin de üzerinde yük var. Navlunun hammadde fiyatlarının düşmesini bekliyoruz. Durumun normalleşmesi lazım.
“NAKLİYE BEDELİ YÜZDE 20’YE ÇIKTI”
CİRO KAYBI Son 1,5 yılda felaketler üst üste geldi. En son Süveyş Kanalı’nı tıkayan konteyner gemisi, transit geçişi 15 gün engelledi. Bizim de orada Çin’den gelen hammaddelerimiz vardı. Bu bir krize sebep oldu. Siparişlerimizi bekletmek zorunda kaldık. Marttan nisana geçerken yarım ay kaybettik ve bu gecikme ciro kaybına neden oldu.
KONTEYNER KRİZİ Bunun dışında şubat ayından beri devam eden konteyner krizi var. Dünyada konteyner bulunamıyor. Fiyatlarda ciddi yükseliş oldu. 2 bin-2 bin 500 dolara gönderdiğiniz bir ülkeye, bugün 8 bin dolar istiyorlar. Nakliye bedelimiz yüzde 5’ten yüzde 20’ye çıktı. Bu, ürünün yüzde 15 pahalanması anlamına geliyor.
AKSAN’IN BÜYÜME PLANI
2020’de yüzde 300 büyüdük. 2021’de yüzde 15-20 büyümek istiyoruz.
2021’de çalışan sayımızı yüzde 25 artırmak istiyoruz.
İç pazarın ciromuzdaki payı yüzde 21’e ulaştı, bu oranı yüzde 30’a çıkaracağız.
30 bin metrekarelik fabrikamıza 20 bin metrekarelik ek yatırım yapacağız.
Önümüzdeki 5 yılda tanınmış, uygun bir markayla ilgili doğru bütçelerle satın alma yapabiliriz.
Turquality sürecindeyiz. Dahil olursak bize ciddi bir ivme katacaktır.
Planımız, Amerika ve Avrupa’da ofisler açıp markamızı global hale getirmek.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?