Fırsat Pazarı ABD

ABD pazarı Türk şirketleri için adeta çekim merkezi haline geldi. Son 10 yılda ihracat 7 milyar dolardan 16 milyar dolara çıkarken doğrudan yatırımlar da artıyor.

22.12.2025 13:14:300
Paylaş Tweet Paylaş
Fırsat Pazarı ABD

Geçtiğimiz aylarda Citibank Genel Müdürü Emre Karter, dergimize verdiği söyleşide ABD pazarının yükselişine dikkat çekerek şunları söylemişti: “Özellikle büyük Türk gruplarının ABD’ye yatırımları artıyor. Bu, çok sağlıklı. Son 5 yılın en büyük değişikliği, ABD pazarının ihracatın içinde payının artması. Eskiden bu pazar ilk 10’a bile giremezdi. Şu anda net şekilde ikinci oldu. Birinci olma potansiyeli çok güçlü, hatta bu yıl Almanya’nın yerine birinci ihracat pazarı çıkabilir. Pandemi sonrası dünyada Türkiye için oyun değiştirici bir trend bu. İkinci ve buna bağlı trend de Türk şirketlerin ABD’ye yatırımları. Bu pazarı değerlendirmek adına lojistik, depo, bakım ve üretim yatırımları yapılıyor.”

Nil Dumansızoğlu / [email protected]
Capital Dergisi / Kasım 2025

Aslında Türk şirketlerinin ABD pazarına olan ilgisi yeni değil. Yıllardır bu pazarda kalıcı olan devler var, şimdi ise yeni oyuncular sahaya çıkıyor. ABD’nin güçlü ekonomisi, kalabalık nüfusu, tüketim gücü ve istikrarlı hukuk sistemi yatırımcılar için cazip bir zemin oluşturuyor. Aynı zamanda dağıtım ağlarının büyüklüğü, inovasyona açık pazar yapısı ve finansmana erişim olanakları da Türk şirketlerinin ilgisini artırıyor. Rakamlar da bu ilgiyi doğruluyor. Türkiye’nin ABD’ye ihracatı son 10 yılda 7 milyar dolardan 16 milyar dolara yükseldi. Ancak asıl dikkat çekici gelişme, Mega Metal’den Borusan Boru’ya, Şişecam’dan NG Kütahya’ya kadar pek çok şirketin 100 milyonlarca dolarlık yatırımlarla bu pazarda üretim ve dağıtım kapasitesini artırması oldu. Moda, seramik ve savunma sanayi şirketleri de “Made in USA” stratejisiyle sahada yer alıyor.

Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesi, Türk şirketleri için ABD pazarında yeni bir fırsat kapısı açtı. Ancak Trump’ın öngörülemez politikaları, risk ve fırsat dengesini her zamankinden daha hassas hale getirdi. Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 22 Eylül’deki ABD ziyareti sırasında ABD menşeili otomotiv, kozmetik ve alkollü içecekler gibi ürünlere getirilen ek vergilerin kaldırılması iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geleceğine ilişkin yeni bir döneme işaret ediyor. Türkiye’nin 2018’deki Rahip Brunson krizi nedeniyle uygulamaya koyduğu ek vergilerin kaldırılmasının ekonomik ve politik etkilerini, Türk iş dünyası için yaratacağı fırsatları yakın gelecekte hissedeceğiz.

MİLYON DOLARLIK TESİSLER

Türk şirketleri ABD pazarında artık yalnızca ürün satmıyor, üretim ve dağıtım için kalıcı yatırımlar yapıyor. Örneğin Kordsa, ABD pazarında satın almalarla büyüyor. 2018 yılında uzay ve havacılık sektörüne ileri kompozit malzemeler sağlayan Fabric Development, Textile Products ve Advanced Honeycomb Technologies’i yaklaşık 100 milyon dolara satın aldı. Ardından 2019’da bu kez uzay ve havacılık endüstrisinin yanı sıra gelecek nesil ulaşım araçlarına ileri teknoloji kompozit malzemeler sağlayan Axiom Materials’ın yaklaşık yüzde 96’sını, 181 milyon dolar şirket değeri üzerinden, bünyesine kattı. Çimentoda da Sabancı Grubu’nun ABD’de önemli yatırımları bulunuyor. Houston’daki öğütme tesisiyle ABD’de üretim yapan Çimsa, 600 bin ton yıllık kapasiteye sahip tesise yönelik geçen yıl 82 milyon dolarlık yatırım kararı aldı.

Borusan Boru, 2014’te Houston Baytown’da başlattığı yolculuğunu Florida Panama City’deki Berg Pipe tesisiyle büyüttü. Son yatırım atağıyla birlikte ABD’ye yapılan toplam yatırım 450 milyon dolara ulaştı. Borusan Boru Genel Müdürü Zafer Atabey, Panama City’deki yeni yatırımların küresel büyümede kritik rol oynayacağını belirtiyor. Şişecam da ABD’deki soda külü yatırımlarıyla öne çıkıyor. Wyoming’de yıllık 2,5 milyon ton kapasiteye sahip tesisini Pasifik Soda projesiyle 5 milyon tona çıkarmayı planlayan şirket, bu yatırımıyla düşük karbon ayak izi ve verimlilik avantajı sağlamayı hedefliyor.

NG Kütahya Seramik ise Florida’da 8,5 milyon dolarlık showroom ve dağıtım merkezi açtı. Yönetim kurulu başkanı Erkan Güral, “Amerika’daki mimari vizyonun güçlü bir tamamlayıcısı olarak konumlandık. Büyük ebatlı porselen plaka ve karolarımıza yoğun ilgi var” diyor. NG USA Genel Müdürü Oral Yılmaz da ürünlerin yüzde 10’unun bu merkez üzerinden dağıtıldığını, kısa sürede tüm ülkeye yayılmayı hedeflediklerini açıklıyor.

YATIRIMIN ROTASI


ABD Türk şirketleri için gelecek stratejilerinde odakta olmaya devam edecek. Türk-Amerikan İş Adamları Derneği Amerikan Ticaret Odası Türkiye Başkanı (Taba-AmCham) Süleyman Ecevit Sanlı, bu stratejilerin arkasındaki dinamikle ilgili, “Yerinde üretim yapan Türk şirketleri hem maliyet avantajı sağlıyor hem uzun vadeli tedarik anlaşmalarında daha güçlü konuma geliyor. ABD, önümüzdeki dönemde de Türk şirketlerinin odakta tutacağı pazar olacak” diyor. Bu tablo, sanayiden enerjiye farklı grupların planlarına da yansıyor.

Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Amerika’da bir alüminyum tesisi almak üzere görüşmeler yürüttüklerini söylerken Zorlu Grubu da pazarın sunduğu fırsatları yakından takip ediyor. Mega Metal Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Turgut, stratejik vizyonlarını şöyle özetliyor: “ABD pazarını küresel büyüme stratejimizin merkezine yerleştirdik. Güney Carolina’daki 34 milyon dolarlık tesisimiz bu vizyonun somut adımı. Yalnızca ürün ihraç eden değil yerinde üretim yapan bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. İlk faz tamamlandıktan sonra 2026-2027 döneminde e-mobilite, havacılık ve savunma için özel tel çözümleri üretmek üzere ikinci faz yatırımı planlıyoruz.”

Fark Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahu Serter de aynı odakla hareket ettiklerini belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Gündemimizde Ampherr’e yatırım var. Batarya paketleri üretiyor. Gelirlerinin yüzde 90’ı ihracat ve şimdi ABD’de fabrika kurma aşamasında. Orada Amerikalı olarak fabrika kurup bütün müşterilere servis verecek. Bu süreçte yeni bir yatırım turu da olacak. Şu anda köprü turundayız, siparişleri aldık. Bir sonraki fonlamayı artık Amerika’dan alırız.”

İKİNCİ TRUMP DÖNEMİ ETKİSİ

Trump yönetiminin ikinci döneminde alınan kararlar, Türk şirketlerini doğrudan etkiliyor. AmCham Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı, “29 Ağustos’ta yürürlüğe giren düzenlemeyle 800 doların altındaki gönderiler için vergi muafiyeti kalkıyor. Bu adım, e-ticaret yapan şirketlerimizi yeni stratejiler geliştirmeye zorlayacak” diyor. Sanlı, özellikle Amazon ve eBay gibi platformlarda fiyatların artacağını, Türk şirketlerinin ise ABD’de depo ve dağıtım merkezleri açarak rekabet gücünü koruyabileceğini vurguluyor.

Yeni gümrük tarifelerine de dikkat çeken Sanlı, şunları söylüyor: “Türkiye’ye yüzde 15 vergi uygulanıyor. İlk bakışta yük gibi görünse de Hindistan’a yüzde 25, Kanada’ya yüzde 35, Güney Afrika’ya yüzde 30 oranında vergi getirildi. Bu tablo, Türkiye’nin görece avantajını koruduğunu gösteriyor. Şirketlerimiz bu yeni denklemi görmezden gelemez. Çözüm, ABD’deki alıcılarla güvene dayalı ilişkiler kurmak ve lojistik zincirinde esneklik sağlamak. Otomotiv, tekstil, gıda ve makine sektörlerinde bu avantajı uzun vadeli tedarik anlaşmalarıyla kalıcı hale getirmemiz gerekiyor.”

KPMG Türkiye Gümrük ve Dış Ticaret Lideri Hakan Uçak ise tabloyu şöyle yorumluyor: “Trump’ın ikinci döneminde ek vergiler yalnızca Türkiye’ye değil birçok ülkeye getirildi. Çin ve Hindistan gibi rakiplerimiz çok daha yüksek oranlarla karşı karşıya. Bu durum Türkiye’yi görece avantajlı konuma taşıyor. ABD pazarında payımızı artırmamız mümkün, ancak bunun için sektör bazlı stratejiler geliştirmemiz şart.”

REKABET VE RİSKLER

ABD pazarında artan fırsatların yanında ciddi riskler de gündemde. Artan istihdam maliyetleri ve dalgalı döviz kurları da tabloyu zorlaştırıyor. TAİK Başkanı Murat Özyeğin, “ABD tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği bir dönemde güvenilir tedarikçi ihtiyacı artıyor. Türkiye güçlü üretim altyapısı ve maliyet rekabetçiliğiyle avantajlı konumda. Ancak korumacı politikaların devam etmesi, şirketlerimizi daha temkinli olmaya zorluyor” diyor. Özyeğin, bu süreçte uzun vadeli anlaşmalar ve eyalet bazlı iş birliklerinin önem kazandığını vurguluyor.

KPMG Türkiye Gümrük ve Dış Ticaret Lideri Hakan Uçak ise şu noktaya dikkat çekiyor: “ABD’ye ihracatta avantaj yakaladığımız ürün gruplarını büyük veriyle doğru analiz etmeliyiz. Katma değeri yüksek, teknoloji odaklı ürünlere yönelmek şart. Aksi halde fiyat avantajı kısa sürede erir. Türk şirketleri için kritik nokta, sürdürülebilir rekabet gücü sağlayacak stratejileri devreye almak.”

Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu da ek gümrük vergilerinin sektörel baskılarını hatırlatıyor ve şunları söylüyor: “ABD, ülkemize uyguladığı vergiyi yüzde 10’dan yüzde 15’e yükseltti. Bu oran, ihracatçımıza ilave maliyet getiriyor ve rekabet gücümüzü azaltıyor.”

İHRACAT VE PAZAR MÜCADELESİ

ABD’de yapılan yatırımlar ve yeni stratejiler, aynı zamanda ihracat performansına da yansıyor. Türk şirketleri yalnızca tesis kurmakla kalmıyor, ürünlerini büyüyen pazara daha güçlü biçimde taşıyorlar. Bu süreçte rakamlar yükselirken raflarda kalıcı olma mücadelesi de öne çıkıyor. Türkiye’nin ABD’ye ihracatının son 10 yılda önemli bir ivme kazandığını belirten TAİK Başkanı Murat Özyeğin, şöyle devam ediyor: “Hedefimiz, 100 milyar dolarlık ticaret hacmi. Bu süreçte yenilenebilir enerji, medikal ürünler, yazılım ve sürdürülebilir tekstil gibi alanlarda güçlü fırsatlar görüyoruz” diyor.

Kimya sektörü de ABD pazarındaki yükselişin önemli bir ayağı. 2020’de 837 milyon dolar olan kimya ihracatının, 2024 sonunda yüzde 82 artışla 1,5 milyar dolara ulaştığını belirten İKMİB Başkanı Adil Pelister, özellikle kişisel bakım, plastik ve temizlik ürünlerinde talebin arttığını söylüyor. İhracatta önemli şirketlerden biri de Akcoat.

Şirketin emaye yurt dışı satış müdürü Emre Birgili, “Electrolux gibi global markalara ihracatımız sayesinde ABD’de tanınan bir marka olduk. Toz emaye segmentinde yürüttüğümüz 7 büyük proje var. Ancak yalnızca rakamlarla yükseliş yetmiyor; pazarda kalıcılığı sağlamak için dağıtım ve tüketici alışkanlıklarına uyum şart. TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, şöyle konuşuyor: “ABD’ye hububat ihracatımız yılın ilk çeyreğinde yüzde 20 artarak 200 milyon dolara yaklaştı. Ancak ABD pazarında raflara girmek yetmez, rafta kalabilmek gerekir. Etnik market sınırlarını aşmak, daha geniş zincir marketlere girmek için yeni stratejiler gerekiyor.”


“ABD BİZİM İÇİN STRATEJİK MERKEZ”

UTKU ARAL / SYS GENEL MÜDÜRÜ


YEREL ÜRETİM

ABD pazarında yalnızca ihracat yapan bir marka olmaktan çıkıp yerel üretim yapan bir oyuncu olmayı hedefledik. Bu vizyonla West Palm Beach’teki CANiK USA tesisimizi kurduk. Artık yılda 500 bin tabanca, 5 bin makineli tüfek ve 250 top üretim kapasitesine ulaşmış durumdayız. Bu sayede hem Amerikan ordusu hem sivil kullanıcılar için yerel bir üretici kimliği kazandık.

YATIRIM PLANLARI

2020’de açıkladığımız 165 milyon dolarlık yatırım planımızın 120 milyon dolarını 2025 itibarıyla tamamladık. Kalan kısmı ise 2027’ye kadar devreye alacağız. Bu yatırımlar arasında ABD’deki yeni fabrikamız, AEI Systems’ın modernizasyonu ve Samsun’daki ek tesislerimiz var. Hedefimiz, 2025’te 250 milyon dolar satış hacmine ulaşmak ve bunu hızla 350 milyon dolara taşımak.

GELECEK VİZYONU

Bizim için ABD pazarı yalnızca hafif silah satışının değil inovasyon ve büyümenin de stratejik bir merkezi. Orta kalibre top sistemlerimiz ve uzaktan kumandalı kulelerimizle geleceğin ihtiyaçlarına da yanıt veriyoruz. Trump döneminde “Made in USA” vurgusu artarsa bu bizim için ek bir avantaj olacak. Yerel üretimle hem kamu ihalelerinde hem sivil pazarda daha güçlü konumlanacağız.


“DEPO YATIRIMIYLA GÜÇLENİYORUZ”


LOJİSTİK ATAK

ABD’de yaklaşık 18 milyon dolar tutarındaki depo yatırımıyla yeni bir döneme adım atıyoruz. 8 bin 400 metrekare kapalı alanlı lojistik merkezimiz, Amerika kıtasında ürünlerimizi çok daha geniş bir coğrafyaya ulaştırmamızı sağlayacak.

DAĞITIM AĞI

Kervan Gıda’nın ABD’deki bağlı ortaklığı tarafından başlatılan proje, 70 bin metrekare arsa üzerine kuruluyor. Depo, yalnızca bir lojistik alan değil aynı zamanda şirketin küresel büyüme stratejisinde Amerika kıtasındaki merkezi olacak.

BÜYÜME ADIMI

Bu yatırım, ABD’deki dağıtım gücümüzü artıracak, maliyet verimliliğimizi yükseltecek ve büyümemizi hızlandıracak. Böylece Kervan Gıda, global pazarda daha güçlü, daha sürdürülebilir ve daha yaygın bir marka olarak yoluna devam edecek.


“TÜRK ŞİRKETLERİNİN VARLIĞI GÜÇLENİYOR”

SÜLEYMAN ECEVİT SANLI AMCHAM TÜRKİYE BAŞKANI


ÖNEMLİ YATIRIMLAR

Son dönemde özellikle teknoloji, yazılım, sağlık ve üretim sektörlerinde önemli bir artış gözlemliyoruz. Kuzey Carolina’da bir Türk üretici 82,6 milyon dolarlık yatırımla 216 kişilik istihdam sağlayan bir üretim tesisi açtı. Pensilvanya’da ise önemli bir gıda şirketimiz, Lehigh Valley bölgesine 20 milyon dolarlık bir yatırım yaparak yeni bir üretim tesisi kurdu. Bu yatırımlar, Türk şirketlerinin ABD pazarında sadece finansal değil aynı zamanda istihdam ve inovasyon açısından da güçlü bir varlık göstermesinin göstergesi.

CAZİP SEKTÖRLER

ABD’de yatırım açısından teknoloji, sağlık, enerji ve üretim halen en cazip alanlar. Ayrıca kimya, işlenmiş gıda, mobilya, tekstil ve hazır konfeksiyon, kuyumculuk ve halı sektörleriyle hizmetler alanında lojistik, oyun ve güvenlik yazılımı ve yapay zeka temelli çözümler de önemli fırsatlar sunuyor. Coğrafi olarak Kaliforniya, Texas, Florida ve New York eyaletleri, güçlü altyapıları, geniş pazar hacmi ve dinamik iş ortamlarıyla yatırımcılar için öncelikli konumunu koruyor.


“ÜÇ YILDA REFERANS MARKA OLACAĞIZ”

SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU ORKA HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI


MAĞAZA ATAĞI

Geçen yıl Atlanta’daki Lenox Square’de Damat Tween mağazamızı açtık. Şimdi sırada Miami ve New York var. Hedefimiz, üç yılda 10 mağazayla Amerikan erkek modasında güçlü bir konum elde etmek.

DİJİTAL EKOSİSTEM

ABD’de New Jersey’de kuracağımız lojistik merkezimiz, tüm omnichannel operasyonlarımızın kalbi olacak. Fiziksel mağazalarımızı dijital stratejilerle destekleyerek markamızı her kanalda görünür kılacağız.

BÜYÜME ALANI

Amerika’dan Orta Doğu’ya, Avrupa’dan Uzak Doğu’ya uzanan geniş bir coğrafyada büyüyoruz. Latin Amerika’da Paraguay’daki yeni mağazamızla Asya’da ise Japonya’dan Endonezya’ya marka bilinirliğimizi derinleştireceğiz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz