Mobil, geleceği şekillendirecek

Günümüzde büyük çoğunluğumuz internete mobil cihazlar üzerinden erişir durumdayız.

15.01.2016 15:42:250
Paylaş Tweet Paylaş
Mobil, geleceği şekillendirecek
Teknoloji şirketleri ve perakendeciler, mobil kullanımıyla beraber mobil ticaretin de büyüyeceğini öngörüyor. Kullanıcıların ise kart veya nakit yerine akıllı telefonlarla ödeme yapmayı tercih edeceklerini tahmin ediyor ve bu yüzden mobile büyük yatırım yapıyorlar. Apple, Samsung, LG ve Google gibi teknoloji devlerinin kısa süre önce tanıttığı mobil cüzdanlar bu yatırımlara örnek gösterilebilir. Benzer şekilde ABD’de büyük perakende şirketleri birleşerek Merchant Customer Exchange’i oluşturdu ve mobil uygulamaları CurrentC’yi piyasaya sundular. ABD’deki perakende şirketlerinin yüzde 78’i, 2016’da mobile yatırım yapmayı planlıyor. Tüm bu verileri iyi değerlendiren kurum ve kuruluşlar da mobile olan yatırımlarını artırıyor. Elektronik alışverişler hızla mobil platformlara taşınıyor. Mevcut web siteleri mobilden görüntülemeye uygun olarak yeniden tasarlanıyor. Çünkü geleceği iyi okuyabilen firmalar geleceğin mobilde olduğunun farkında! Mobile ayak uyduramayan firmaların gelecekte var olabilmesinin zor olduğunu da kavramış durumdalar.
MOBİLE İLGİ ÇOK YÜKSEK
2014 yılında mobil kullanıcı sayısının masaüstü kullanıcı sayısını geçmesi, yeni bir devrin başladığını bizlere gösterdi. ComScore tarafından ABD’de yapılan bir araştırma, internet kullanıcılarının büyük bir çoğunluğunun mobilde de yer aldığını ve dijital platformlar arasında en çok mobil uygulamalarda zaman geçirdiklerini ortaya koydu. 2015 yılı verilerine göre kullanıcılar mobil üzerinden dijital platformlarda harcadıkları zamanın yüzde 86’sını mobil uygulamalarda, yüzde 14’ünü mobil web sitelerinde geçiriyor. Araştırmaya katılan akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 79’u mobil uygulamaları neredeyse her gün kullandığını belirtiyor. Bu da mobil uygulamaların, markaların pazarlama stratejilerinde ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Söz konusu alışveriş olduğunda, mobil ortamda kullanıcı alışkanlıklarının hayli farklılaştığı söylenebilir. MARC tarafından yapılan bir araştırmaya göre kullanıcılar, herhangi bir satın alma işlemini gerçekleştirmeden önce akıllı telefonlarıyla etkileşime geçiyor. Yüzde 90’ı fiyatları karşılaştırma gibi satış öncesi aktiviteler için akıllı telefonunu kullanıyor. Yüzde 84’ü ise mağaza içinde olsa da alışverişi tamamlamadan önce akıllı telefonunu kullanarak ürün bilgileri, indirim gibi konularda araştırmalar yapıyor. 
GELENEKSEL SINIRLAR AŞILIYOR
Geleneksel ticaretin belki de en büyük dezavantajı ulaşabileceği kişi sayısının sınırlı olması. İnternetin yaygınlaşması ve teknolojinin gelişmesiyle interneti yanımızda taşımaya başladık. Artık hepimizin cebinde birer sanal market bulunuyor. Mobil uygulamalar ve mobile uyumlu web sayfaları sayesinde işletmelerin sanal mağazaları günde binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. 4,5G ve 5G teknolojilerinin kullanılmaya başlanmasıyla internet hızının artacağını, haliyle yeni teknolojilerin gelişeceğini, buna paralel olarak mobil ticaretin önümüzdeki günlerde çok daha hızlı bir şekilde büyüyeceğini söyleyebiliriz. Mobil uygulama satışlarındaki yükseliş, mobil uygulama kullanıcı sayısının da önemli oranda arttığını gösteriyor. Bu da gelecekte, “nesnelerin interneti” daha da yaygınlaştığında mobil uygulamaları farklı cihazlarda da kullanacağımız anlamına geliyor. Mobil uygulamaların, akıllı teknolojiler sayesinde mobil telefon ve tablet gibi cihazların dışına çıkarılarak internet bağlantılı saat, şapka, gözlük gibi giyilebilir teknolojiler içinde de yaygın olarak kullanılması bekleniyor. 2014’te mobil cihazlarla mağaza içinde 4 milyar dolar değerinde yapılan alışveriş tutarının, Forrester Research’ün tahminlerine göre 2019’da 34 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.
TÜRKİYE’DE MOBİLİN GELECEĞİ PARLAK
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de mobilite hızla artıyor, mobilden yapılan alışveriş hacmi giderek genişliyor. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’nin, Avrupa’da mobil üzerinden en çok alışveriş yapılan ülkeler arasında üçüncü sıraya yükseldiğini görüyoruz. Bunda mobil teknolojilere yapılan yatırımların rolü büyük. Elbette Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) Türkiye’de gerekli olan altyapının ve uygulamaların oluşturulması amacıyla üstlendiği lokomotif görevi de bu gelişmede önemli yer tutuyor. Altyapı ve teknik çalışmaların yanı sıra düzenlenen kampanyalar aracılığıyla da mobili teşvik ediyor, firmaların mobile yönelmesi için çaba sarfediyor. Türkiye’nin ilk mobil cüzdanı olan BKM Express uygulaması bu anlamda hayata geçirilen en önemli çalışmalardan biri. BKM Express verilerine göre ülkemizde e-ticaret içinde mobil ticaretin payı geçtiğimiz yıl yüzde 17 düzeyindeyken, 2015’in ilk çeyreğinde bu oran yüzde 40’a ulaşmış durumda. Elbette bunda Türkiye’nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip olmasının, ülkemizde teknolojik trendlerin yakından takip edilmesinin ve mobil teknolojilere hızlıca adapte olunmasının etkisi de büyük rol oynuyor.
ALIŞVERİŞİN KALBİ MOBİLDE ATACAK
Sonuç olarak artan mobil kullanımı, değişen alışveriş alışkanlıkları ve mobil ödemenin daha güvenli hale gelmesiyle mobil ticaret hızla artmaya devam ediyor. Üstelik kullanıcılara hızlı ve güvenilir bir alışveriş deneyimi sunuyor. İşte bu yüzden önümüzdeki günlerde “Mobilden aldım”, “Cepten aldım” gibi ifadeleri daha fazla duyacağız. Bu düşünce hepimizi heyecanlandırıyor. Mobilin insan yaşamına kattığı değer ve getirdiği güç doğru kullanılırsa dünyamız çok daha güzel, çok daha yaşanabilir bir hale gelecek. 

DİJİTAL CÜZDAN PLASTİK KARTTAN DAHA GÜVENLİ

Tüketicilerin tüm önyargılarına rağmen aslında dijital cüzdanla yapılan mobil ödemeler fiziksel kartla yapılan ödemelerden çok daha güvenli. Ödeme için kullanılan birçok uygulama, her alışverişte kart bilgilerini göndermek yerine işleme özel kod oluşturarak ödeme işlemini yapıyor. Mobil alışverişlerde hacker’lar için bir anlamı olmayan tek işlemlik kodların kullanılması ve buna, ödemeyi onaylamak için parmak izi benzeri biyometrik kontrollerin de eklenmesiyle mobil işlemlerin güvenliği artıyor. Örneğin BKM Express’te kart bilgisi dahi saklanmıyor, tanımlanacak kart numarasının yalnızca ilk 6 ve son 4 hanesi uygulamaya giriliyor ve en yüksek seviyede güvenlik sağlanıyor. Bu yöntem, önemli bir güvenlik katmanı olarak ödeme teknolojileri içindeki yerini çoktan aldı.

~

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz