2011'de döviz hariç yatırım araçları kaybettirdi

2011 yılını geride bırakırken köşemizin konusu olan piyasaları şu şekilde özetleyerek başlamak istiyoruz.

1.01.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
2011'de döviz hariç  yatırım araçları kaybettirdi
Türkiye ekonomisinde devam eden canlı büyümeye rağmen derinleşen Avrupa krizi ortamında yüksek cari açığın yarattığı risk nedeniyle piyasalar kötü bir yılı geride bıraktı. Grafikte gösterdiğimiz gibi (15 Aralık itibarıyla) borsa ortalama yüzde 21 değer kaybederken, dolar kuru yüzde 20 artış gösterdi. Faizler yıl içinde yüzde 7,5-11,0 bandında yüksek oranda dalgalandı. Bunun sonucunda tahvilin ortalama yıllık getirisi yüzde 5 olurken, bu getiri yüzde 6,6 getiren reponun gerisinde kaldı. Her iki sabit getirili ürünün getirisi de yüzde 10'a yaklaşan enflasyonun gerisinde kaldığı için reel olarak kaybettirdi. Türkiye ekonomisine genelde iyimser gözlüklerle bakan birisi olarak 2011'de neyi göremediğimizi tespit etmek gerekirse: Birincisi Avrupa'da krizin bu kadar derinleşeceğini tahmin edemedik. İkincisi, TCMB politikalarının cari açığa karşı daha etkin olacağını düşünürken pek çok ters giden etken nedeniyle bu süreç gecikti. Arap Baharı ve Avrupa krizi Türkiye'nin ihracat büyümesini olumsuz etkilerken, yüksek seyreden petrol fiyatları Türkiye'nin ithalat faturasında yeterince düşüş getirmedi. Sonuçta hesapta olmayan bu gelişmeler, 2010 Kasım'dan beri cari açığa karşı önlem almakta olan TCMB'nin çabalarını yetersiz bıraktı. Faizler ve dolar yükseldi; borsa düştü.

2012 zor başlayıp ikinci yarıda iyileşebilir
2012'nin ilk çeyreğinde Avrupa'da krizin tepe noktasına ulaşıp bir çözüme doğru gitmesini bekliyoruz. Aralık zirvesinde alınan kararlar, Almanya'nın talep ettiği bütçe disiplini kurallarının her ülkede anayasal hale getirilmesini gerektiriyor. İngiltere dışında tüm üyeler mali entegrasyona giden bu süreci kabul etmiş gözüküyor. Meclis oylamaları sürecinde başka kopmalar da olabilir. Ancak Avrupa kıtasındaki büyük ve güçlü ülkeler bu yola girmiş durumda. Fransa'da mayıs ayında cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yeni bir krizi göze alamayacak olan Sarkozy, Almanya'nın dikte ettiği koşulları Fransa-Almanya ortak kararları olarak kabul etmek zorunda kaldı. Diğer yandan ABD'de de Kasım 2012'de başkanlık seçimleri var. Ekonomide göreceli iyileşme ile yeniden seçilme ümitleri yeşeren Obama da Avrupa kaynaklı bir krizi ötelemek için çalışacaktır.~

Bu normal senaryoya rağmen önümüzdeki haftalarda ve aylarda olumsuz sürpriz gelişmelere de hazırlıklı olmak gerek. Örneğin Fransa'nın kredi notunun düşmesi Avrupa Kriz Fonları'nın borçlanma faizlerini yükseltebilir. Bankalara güven azalabilir. Bu durumda Avrupa Merkez Bankası'nın üzerinde "para basma" baskısı artacaktır. Almanya, tarihsel enflasyonist korkularından dolayı buna izin vermek istemiyor ancak banka batışları gündeme geldiğinde başka çaresi kalmayabilir. Dahası hem Fransa hem de ABD seçim takvimi parasal tedbirlerle de olsa krizin ötelenmesini gerektiriyor. Yine de 2012'nin ikinci yarısında krizin etkilerinin hafiflemesini ve dinamik ülkelerin yeninden büyümeye başlayacağını öngörmekteyiz. Türkiye, yılın ilk yarısında iyice yavaşlayıp ikinci yarıda trend büyümesine yaklaşarak tüm yılda yüzde 2-3 arası büyümeyi başarabilir. Cari açıkta daralma trendi ile birlikte faizler ve döviz kurları da 2012 ikinci yarıda kademeli düşüş trendine girebilir. IMKB ise benzer ülke borsalarına göre yüzde 10, gelişmiş ülke borsalarına göre yüzde 20 daha ucuz bir borsa olarak Avrupa krizi hafiflemeye başladığı anda bir düzeltme yükselişi yapabilir. Ancak ülkemizde hisse senedini daha güvenilir ve sağlıklı bir yatırım aracı haline getirmek için kurumsal yatırımcı bazının somut önlemlerle geliştirilmesi gereklidir. 2011'de 14 milyar TL'yi geçen bireysel emeklilik sistemi (BES) bu anlamda olumlu bir başlangıç olmakla birlikte en önemli kurumsal yatırımcı olması gereken yatırım fonları yıllardır 30 milyar TL'yi geçemedi. Somut önlem olarak Bireysel Emeklilik Sistemi'ndeki teşviklerin artırılıp iş hayatına yeni girenlerin iştiraki zorunlu hale getirilebilir. Yatırım fonu sektörünün ise tamamen yeni bir bakış açısıyla tekrar ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye cari açık sorununu çözmek için iç tasarruf oranını yükseltecekse emeklilik ve yatırım fonlarını hızla büyütmek zorundadır.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz