İnovasyon performansı

Avrupa inovasyon puan toplosunda Avrupa üyesi olmayan ülkeler yükselmeye başladı.

1.08.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
İnovasyon performansı
Avrupa İnovasyon Puan Tablosu”nun (European Innovation Scoreboard-EIS) 2009 yılı baskısı incelendiğinde, AB ülkelerinin inovasyon performanslarını artırmayı sürdürdüğü, lider ülkelerle yükselen ülkeler arasındaki farkların kapanmaya başladığı gözleniyor. Buna karşın bazı işaretler, son yıllardaki iyi gelişmelerin yavaşlamaya başlayacağını gösteriyor. EIS, İnovasyon Puan Tablosu’nun hesaplanmasında 2008’den itibaren yeni bir metodoloji kullanmaya başladı. Yeni metodolojiye göre hizmet sektörlerinin, teknolojik olmayan inovasyonun ve inovasyon üretiminin ağırlıklı puanları artırıldı. Koşulları ölçmek için 29 değişik gösterge tasarlandı ki bunlar, inovasyon gelişmesinde etkili olan insan kaynakları, finansman ve destekler; şirketlerin inovasyon faaliyetleri, yatırımlar, bağlantılar ve girişimcilik gibi ve çıktılar, inovasyonlar ve ekonomik etkileridir.
EIS, 27 AB ülkesi dahil 33 ülkeyi bu tabloya dahil ediyor ki bunlar arasında Türkiye de yer alıyor. Her bir ülke için 29 değişik kritere göre özet bir inovasyon indeksi hazırlanıyor ki bunlar, daha sonra dört ayrı grupta Avrupa ülkeleri sıralamasında kullanılıyor. Bu dört grup:
a) İnovasyon liderleri: Finlandiya, İsveç, Almanya, İsviçre, Danimarka ve İngiltere ilk sırada yer alıyor.
b) İnovasyon takipçileri: Bu ülkeler inovasyon liderlerinin altında yer alıyor. Ama 27 AB ülkesi ortalamasının üzerinde bulunuyor. Bu listeye Avusturya, Lüksemburg, Belçika, İrlanda, Fransa, Hollanda, Estonya, İzlanda, Güney Kıbrıs ve Slovenya giriyor.
c) Vasat inovatörler: Bunlar, inovasyon takipçilerinin altında olan Çek Cumhuriyeti, Portekiz, Norveç, İspanya, Yunanistan,  İtalya, Malta, Slovakya, Macaristan, Polonya ve Litvanya’dır.
d) Rakipleri yakalamak isteyenler: Bunlar 27 AB ülkesi ortalamasının altındadır, ama hızlı gelişim trendindeler. Bu ülkeler Romanya, Hırvatistan, Latvia, Bulgaristan, Türkiye ve Sırbistan olarak sıralanır. Geçtiğimiz 5 yılda AB inovasyon ortalaması yılda yüzde 1,8 gelişme gösterdi. Almanya, Güney Kıbrıs, Malta ve Romanya kendi gruplarında en fazla ilerleme kaydeden ülkeler oldu. Hızlı büyümenin, düşük puan tablosunda yer alanlarda daha fazla olduğu gözlendi.

SIÇRAYANLAR VE SİLKELEYENLER
 
Estonya ve Güney Kıbrıs en altta yer alırken 2008’de AB ortalamasına, 2009’da ise AB ortalamasının üzerine sıçramayı başardılar. Malta, Slovakya, Macaristan, Polonya ve Litvanya, 2008’de rakipleri yakalamak isteyenler sınıfındayken kendilerini silkeleyerek 2009’da bir üst sınıfa atladılar. En alt kategoride yer alan Bulgaristan ve Romanya, inovasyon performanslarını, diğer AB üyesi ülkelerinden daha hızlı artırmayı becerdi. Diğer taraftan tepedeki inovasyon grubunda yer alan İngiltere ve Danimarka’da en düşük büyüme görüldü. Bununla beraber İnovasyon Puan Tablosu, halen devam eden ekonomik durgunluk dönemini kapsamıyor. Son istatistikler, endişe verici eğilimler içeriyor ve AB üyesi ülkeler arasında bu durumun kısa süre devam edeceği ve tersine dönebileceği bile dillendiriliyor. Geçtiğimiz nisan ayında yapılan bir tele-ankete göre en yüksek inovasyon puanına sahip şirketlerin, küresel krizden en fazla etkilenenler arasında yer aldığı ortaya çıktı. Keza, ekonomik buhranın en ağır şekilde etkilediği şirketlerin inovasyon yatırım bütçelerini kıstığı anlaşıldı. Buna rağmen aynı kamuoyu araştırması bazı cesaretlendirici sinyaller de veriyor. İnovatif AB şirketlerinin yüzde 23’ü inovasyon harcamalarını kısarken ve yüzde 29’u 2009’da bir önceki yıldan daha az harcama yapmayı beklerken daha inovatif şirketlerin, inovatif olmayanlara göre yatırım bütçelerinde sınırlı kısıntı yapacağı belirlendi. Bu kategorideki şirketler arasında kapsamlı inovasyon stratejileri geliştirenlerin beklenenden yüksek olduğu da diğer bir veri olarak ortaya çıktı.  Ancak AB hala inovasyon performansında Amerika ve Japonya’nın gerisinde kalıyor. Ama 2007’den itibaren görece daha iyi durumda olup son beş yılda ise Japonya karşısında pozisyonu kısmi iyileşme gösteriyor. Çin hızla AB ortalamasını yakalama yolunda ilerlerken Brezilya, Hindistan ve Türkiye bu durumdan uzak görünüyor. ~
TÜRK ŞİRKETLERİ NE YAPMALI  
- Öncelikle inovatif genli şirketlerin sayısını artırmalı, yapısını güçlendirmeli ve rekabetçi karakter kazandırmalıyız. Bunun için şirketlerin son teknolojilere yatırım yapmasını sağlayacak finansman modelleri bulmalıyız.
- Şirketlerin risk alma güdülerini geliştirmeli; dış pazarlara yenilikçi projelerle çıkmalarını özendirmeli ve girişimcilere risk sermayesi yaratmalıyız.
- Büyük gelecek vaat eden çevre inovasyonu alanına şirketleri yönlendirmeliyiz. Sürdürülebilir verimlilik artışı daha fazla üretim, daha az girdi demektir.
- Türk mühendislerini inovatif hale getirmek için AR-GE’ye daha fazla kaynak ayırmalıyız. Ancak bu tek başına yeterli değildir. Şirketlerin bilgi emme ve kullanma yeteneklerini ölçülebilir düzeyde artırmalarını tamamlayıcı bir unsur olarak genlerine katmalıyız.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz