“Türk üreticilerin rekabet şansını artırıyoruz”
(NÜD), 300 milyon dolarlık yatırımla üretim yapan 5 nişasta üreticisi şirketin sivil temsilcisi olarak faaliyetlerini sürdürüyor.
Nişasta, glikoz şurubu ve fruktoz şurubu gıda ve endüstriyel sanayide bol miktarda tüketilen ürünler. Nişasta sanayi, hammadde olarak kullandığı mısır nedeniyle yerli mısır üreticilerine yeni pazar yarattığı gibi nihai ürün nişasta ve nişasta bazlı şekerler ile de Türk gıda sanayi için yüksek kaliteli ürünler sağlıyor. Böylece Türk üreticilerin rekabet şansını artırıyor. 1995 yılında kurulan Nişasta Üreticileri Derneği (NÜD), 300 milyon dolarlık yatırım ve 4634 sayılı Şeker Kanunu kapsamında üretim yapan 5 nişasta üreticisi kuruluşun sivil temsilcisi olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Nişasta Üreticileri Derneği Başkanı Rint Akyüz, dergimizin bu konudaki sorularını yanıtladı:
Derneğinizin hangi amaçla kuruldu?
Ülkemizde 1935 yılında faaliyete başlayan nişasta sektörü, günümüze kadar sürekli gelişme içinde oldu. O yıllardan itibaren genç Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte büyüyen nişasta sanayi, 50 yıl gibi kısa bir sürede dünya standartlarında üretim yapan ve başta gıda sanayi olmak üzere birçok sanayi koluna hizmet veren bir sektör haline geldi. Hizmet verdiği sektörlerin çeşitlenmesi ve teknolojik gelişim bu alanda sektörel işbirliğinin en üst seviyeye çıkarılması gereğini ortaya koydu. Bu işbirliği ve paylaşım ihtiyacını karşılamak üzere 1995 yılında Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği (NÜD) kuruldu. Bugün NÜD, 300 milyon dolarlık yatırım ve 4634 sayılı Şeker Kanunu kapsamında üretim yapan 5 nişasta üreticisi kuruluşun sivil temsilcisi olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Hammadde olarak kullandığı mısır nedeniyle yerli mısır üreticilerine yeni pazar yaratmanın yanı sıra, nihai ürünleri nişasta ve nişasta bazlı şekerler ile de Türk gıda sanayi için yüksek kaliteli ürünler üretiyor.
Türkiye’de nişasta sektörü ne zaman faaliyete başladı?
1935 yılında faaliyete başladı. İlk dökme glikoz şurubu nakliyesi 1970 yılında yapıldı. O yıllarda mısır ithalatı yasak olduğundan üretim sakaroz şekerinde olduğu gibi yerli mısıra bağlı olarak mevsimsel yapılıyordu. 1990 yılına gelindiğinde şekerleme, içecek, kağıt ve tekstil sektörlerindeki gelişmeye paralel olarak nişasta sanayinde büyük yatırımlar gündeme geldi. 1995 yılında da Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği kuruldu. 2010 yılına gelindiğinde ise 300 milyon dolarlık yatırım ve 5 nişasta üreticisi ile tarımsal üretimde katma değeri en üst seviyeye çıkarmayı hedefleyen bir sanayi dalı haline dönüştü.
Nişasta hangi alanlarda kullanıyor?
Ni?asta, mısır, buğday, pirinç gibi yeşil bitkilerin tohum, patates gibi yumrularında ve köklerinde (tapyoka) katı halde bulunur. Bitkinin temel içeriğini ve enerji kaynağını teşkil eder. Bitkinin karbonhidrat sentezi sonucu ortaya çıkar. Dünyadaki bitkilerin çoğunda, selülozdan sonra en fazla bulunan maddedir. İnsan ve hayvanların günlük karbonhidrat ihtiyacı 350-450 gramdır ve bunun çoğu nişasta şeklinde alınır. Sindirim enzimleri bunu yavaş yavaş glikoza çevirir. Nişastanın besin zincirindeki döngüsü bu şekilde olur. Türkiye'de nişasta, mısırın içinde doğal olarak bulunan ve ıslak öğütme işlemi sonucunda mısırın diğer bileşenleri olan öz, protein ve kepeğin ayrılması ile geriye kalan nişasta sütünün kurutulması ile elde ediliyor. Gıda nişastası ve endüstriyel nişasta olarak iki gruba ayrılır. Nişasta, başta gıda sektörü olmak üzere pek çok endüstride hammadde olarak kullanılıyor.
Glikoz şurubunun kullanım alanları neler?
Tamamen doğal ortamda mısırdan elde edilen nişastanın asit veya enzimlerle sıvılaştırılması sonucu elde edilen bir şeker türü olan glikoz şurubu şekerleme, reçel, sakız, helva, alkollü içecek, dondurma, alkolsüz içeceklerde~ nem tutuculuk, doku oluşturma özelliği, kristalizasyon, raf ömrü, tatlılık, dengeleyicilik, tadı açığa çıkarma, güzel bir doku sağlama gibi pek çok nedenden dolayı kullanılıyor.
Fruktoz şurubunun ne gibi özellikleri var?
Fruktoz şurupları, nemi çekme özellikleri ile ürünlerin kurumasını önler. Lezzeti geliştirici bir özelliğe sahip olmaları nedeniyle aromalı gıdalarda rahatlıkla kullanılır. Ozmotik basınçlarının yüksek olması ise mikrobiyal açıdan dayanıklılık sağlar, bu da gıda sanayindeki yerlerini güçlendirir. Fruktoz şuruplarının fermente edilebilirliği, içermiş olduğu monosakkaritlerden ötürü yüksektir. Bu basit sakkaritler aynı zamanda ozmotik basıncı da yükselterek mikrobiyal gelişmeyi önler. Yüksek fruktozlu bu şuruplar, çoğu gıdadaki su aktivitesini düşürmek için kullanılır ve bozulmaları önleyerek ürünlerin raf ömrünü arttırır. Gazlı içecek sanayi, alkollü içecek sanayi, unlu mamuller sanayi, ketçap ve mayonez sanayi, süt ürünleri sanayi fruktoz şurubunu tatlılığı, nem dengesini koruma, raf ömrünü uzatma, ürüne parlaklık, kıvam, yapı vermesi gibi birçok özelliğinden dolayı fruktoz şurubu kullanıyor.
Derneğinizin hangi amaçla kuruldu?
Ülkemizde 1935 yılında faaliyete başlayan nişasta sektörü, günümüze kadar sürekli gelişme içinde oldu. O yıllardan itibaren genç Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte büyüyen nişasta sanayi, 50 yıl gibi kısa bir sürede dünya standartlarında üretim yapan ve başta gıda sanayi olmak üzere birçok sanayi koluna hizmet veren bir sektör haline geldi. Hizmet verdiği sektörlerin çeşitlenmesi ve teknolojik gelişim bu alanda sektörel işbirliğinin en üst seviyeye çıkarılması gereğini ortaya koydu. Bu işbirliği ve paylaşım ihtiyacını karşılamak üzere 1995 yılında Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği (NÜD) kuruldu. Bugün NÜD, 300 milyon dolarlık yatırım ve 4634 sayılı Şeker Kanunu kapsamında üretim yapan 5 nişasta üreticisi kuruluşun sivil temsilcisi olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Hammadde olarak kullandığı mısır nedeniyle yerli mısır üreticilerine yeni pazar yaratmanın yanı sıra, nihai ürünleri nişasta ve nişasta bazlı şekerler ile de Türk gıda sanayi için yüksek kaliteli ürünler üretiyor.
Türkiye’de nişasta sektörü ne zaman faaliyete başladı?
1935 yılında faaliyete başladı. İlk dökme glikoz şurubu nakliyesi 1970 yılında yapıldı. O yıllarda mısır ithalatı yasak olduğundan üretim sakaroz şekerinde olduğu gibi yerli mısıra bağlı olarak mevsimsel yapılıyordu. 1990 yılına gelindiğinde şekerleme, içecek, kağıt ve tekstil sektörlerindeki gelişmeye paralel olarak nişasta sanayinde büyük yatırımlar gündeme geldi. 1995 yılında da Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği kuruldu. 2010 yılına gelindiğinde ise 300 milyon dolarlık yatırım ve 5 nişasta üreticisi ile tarımsal üretimde katma değeri en üst seviyeye çıkarmayı hedefleyen bir sanayi dalı haline dönüştü.
Nişasta hangi alanlarda kullanıyor?
Ni?asta, mısır, buğday, pirinç gibi yeşil bitkilerin tohum, patates gibi yumrularında ve köklerinde (tapyoka) katı halde bulunur. Bitkinin temel içeriğini ve enerji kaynağını teşkil eder. Bitkinin karbonhidrat sentezi sonucu ortaya çıkar. Dünyadaki bitkilerin çoğunda, selülozdan sonra en fazla bulunan maddedir. İnsan ve hayvanların günlük karbonhidrat ihtiyacı 350-450 gramdır ve bunun çoğu nişasta şeklinde alınır. Sindirim enzimleri bunu yavaş yavaş glikoza çevirir. Nişastanın besin zincirindeki döngüsü bu şekilde olur. Türkiye'de nişasta, mısırın içinde doğal olarak bulunan ve ıslak öğütme işlemi sonucunda mısırın diğer bileşenleri olan öz, protein ve kepeğin ayrılması ile geriye kalan nişasta sütünün kurutulması ile elde ediliyor. Gıda nişastası ve endüstriyel nişasta olarak iki gruba ayrılır. Nişasta, başta gıda sektörü olmak üzere pek çok endüstride hammadde olarak kullanılıyor.
Glikoz şurubunun kullanım alanları neler?
Tamamen doğal ortamda mısırdan elde edilen nişastanın asit veya enzimlerle sıvılaştırılması sonucu elde edilen bir şeker türü olan glikoz şurubu şekerleme, reçel, sakız, helva, alkollü içecek, dondurma, alkolsüz içeceklerde~ nem tutuculuk, doku oluşturma özelliği, kristalizasyon, raf ömrü, tatlılık, dengeleyicilik, tadı açığa çıkarma, güzel bir doku sağlama gibi pek çok nedenden dolayı kullanılıyor.
Fruktoz şurubunun ne gibi özellikleri var?
Fruktoz şurupları, nemi çekme özellikleri ile ürünlerin kurumasını önler. Lezzeti geliştirici bir özelliğe sahip olmaları nedeniyle aromalı gıdalarda rahatlıkla kullanılır. Ozmotik basınçlarının yüksek olması ise mikrobiyal açıdan dayanıklılık sağlar, bu da gıda sanayindeki yerlerini güçlendirir. Fruktoz şuruplarının fermente edilebilirliği, içermiş olduğu monosakkaritlerden ötürü yüksektir. Bu basit sakkaritler aynı zamanda ozmotik basıncı da yükselterek mikrobiyal gelişmeyi önler. Yüksek fruktozlu bu şuruplar, çoğu gıdadaki su aktivitesini düşürmek için kullanılır ve bozulmaları önleyerek ürünlerin raf ömrünü arttırır. Gazlı içecek sanayi, alkollü içecek sanayi, unlu mamuller sanayi, ketçap ve mayonez sanayi, süt ürünleri sanayi fruktoz şurubunu tatlılığı, nem dengesini koruma, raf ömrünü uzatma, ürüne parlaklık, kıvam, yapı vermesi gibi birçok özelliğinden dolayı fruktoz şurubu kullanıyor.
