Alman sigorta grubu Ergo, 2 yıl önce İsviçre Sigorta’nın yüzde 75’ini, geçtiğimiz kasım ayında da kalan yüzde 25 hissesini satın aldı. Ergo İsviçre Sigorta olarak faaliyetlerine devam eden şirketin...
Alman sigorta grubu Ergo, 2 yıl önce İsviçre Sigorta’nın yüzde 75’ini, geçtiğimiz kasım ayında da kalan yüzde 25 hissesini satın aldı. Ergo İsviçre Sigorta olarak faaliyetlerine devam eden şirketin genel müdürlüğünü ise Thomas Baron üstlendi. Baron, sektör küçülürken ve krize rağmen büyüme planı yapmanın henüz erken olduğunu söylüyor. Bu yıl öncelikli hedefin istikrarı korumak olacağını söyleyen yönetici, “Sektör 2008’de çok büyük kayıp yaşamadı. Ancak 2009’da kayıplar artabilir. Şirketler de fiyat kırarak daha sert bir rekabet içine girebilir. Bu ortamda biz, kendimizi yenileyerek piyasa payımızı artırmaya çalışacağız” diye konuşuyor.
Alman sigorta grubu Ergo, bundan 2 yıl önce İsviçre Sigorta’nın yüzde 75’ini satın alarak Türkiye pazarına girdi. Geçtiğimiz kasım ayında da geri kalan yüzde 25 hisseyi satın aldı. İsviçre Sigorta tamamen Ergo bünyesine katıldıktan sonra organizasyonu da değişti. Şirketi kuran ve bugüne kadar yöneten Balcı ailesi yönetimden çekildi. Ergo İsviçre Sigorta adıyla faaliyetlerine devam eden şirketin genel müdürlüğüne Thomas Baron getirildi.
Hamburg doğumlu Alman yönetici, Türk sigorta sektörünü çok yakından tanıyor çünkü 1993 yılından bu yana Türkiye’de çalışıyor. Türkçe’yi ana dili gibi konuşan Baron, Ergo bünyesine katılmadan önce, Şark Sigorta zamanından bu yana Koç Allianz’da görev yapıyordu.
Thomas Baron, Ergo İsviçre Sigorta olarak önümüzdeki dönem öncelikli hedefin istikrarı korumak olacağını söylüyor. “Bugüne kadar gösterilen başarılı performansı sürdürmeye gayret edeceğiz” diyen Baron, büyüme planı yapmak içinse henüz erken olduğunu söylüyor.
Sektör genelinde 2009 yılında büyüme öngörmediğini söyleyen Baron, “bu dönemde şirketler fiyat kırarak daha sert bir rekabete girecek. Ancak geçmişte kriz dönemlerinde eksi penetrasyondan korkardık. Bu kez öyle bir endişemiz yok” diye konuşuyor.
Ergo İsviçre Sigorta Genel Müdürü Thomas Baron ile şirketin yeni dönem stratejisini, 2009’a yönelik beklentileri konuştuk:
* Yeni döneme yönelik stratejiniz nasıl olacak. İçinde bulunduğumuz kriz ortamı planlarınızı nasıl etkiledi?
Ergo bundan 2 yıl önce İsviçre Sigorta’nın yüzde 75’ini satın alarak bu piyasaya girdi. Geçtiğimiz kasım ayında geri kalan yüzde 25’i satın aldı. Bundan sonra da sermaye artışı süreci başladı. Bu Ergo’nun Türkiye’ye inandığının ve yatırım yaptığının bir göstergesi.
Kriz nedeniyle yatırımlarımızı ertelemedik. Çok az uluslararası yatırımın olduğu bir dönemde biz yatırıma devam ettik.
Krizi geride bıraktığımız zaman elbette yeni aktivitelerimiz olacak. Ama şu anda ilk amacımız istikrarlı devam etmek. Müşterilerimize, iş ortaklarımıza istikrarı koruduğumuz mesajını verebilmek hedefindeyiz. Şirketin bugüne kadar gösterdiği başarıyı devam ettirmek istiyoruz. Bu nedenle stratejimizde herhangi bir değişiklik yok.
2009’da sektörde daralma bekleniyor. Sizin plan ve hedefleriniz ne yönde?
Açıkçası 2009 ile ilgili planları şu anda söyleyebilmem çok zor. Birincisi, şirkete henüz yeni geldim. Şu anda arkadaşlarımızla çalışmalarımız devam ediyor. İkincisi, krizin nasıl gelişeceğinden piyasada hiç kimse emin değil.
Bizim amacımız, piyasada daha kuvvetli bir pozisyona ulaşmak. Ancak, kriz olmasına ve piyasanın küçülmesine rağmen biz reel bir büyüme sağlayabilir miyiz, bunu şimdiden söylemek için erken.
Çok olumsuz bakmıyorum ama gerçekten öngörü yapmak zor. Kriz Türkiye’den kaynaklanmadığı için şu anda biz de sizler gibi Amerika’da ve Avrupa’daki göstergeleri takip ediyoruz. Oradan gelecek haberleri bekliyoruz.
Krizin etkileri devam ediyor. Ancak, krizden sonra hızlı bir büyüme geleceğine inanıyorum. Ve Türkiye, Çin, Hindistan gibi bazı gelişmekte olan ülkelerin, Avrupa ve Amerika’ya göre çok daha kuvvetlenerek çıkacak diye düşünüyorum.
2009 sigorta sektörü için ne kadar zor geçecek?
2009, 2008 yılından daha zor geçecek. Çünkü, bu yıl ilk 3 çeyrekte çok iyi bir gelişme yaşadık. Gelecek yıl bu beklenmiyor. Sektör geneli için 2009’da neler yapılacağını, krize karşı nasıl strateji geliştirileceğini söylemek zor. Ama Ergo İsviçre olarak biz kendi açımızdan imkanları görüyoruz. Organizasyonumuzun, acentelerimizin desteğiyle bu yıl da pazar payı kazandık. Gelecek yıl da yine bir miktar pazar payı kazanabileceğimizi düşünüyorum.
Belki geçmişte kullanmadığımız bazı alanlarda daha kuvvetli olabiliriz. Ergo Grubu ile daha yoğun bir know-how transferine gireceğiz. Onlardan bazı şeyler öğrenmek istiyoruz. Ayrıca buradaki bilgi birikimini de paylaşıyor olacağız. Sonuç olarak 2009 yılında bazı ilave aktivitelerle kaybın bir miktarını kapatabileceğimiz konusunda ümitliyiz.
Özellikle hangi branşlarda daralma büyük olacak? Hangi branşlar ivmeyi koruyacak?
Otomobil pazarındaki durgunluğun özellikle kasko sigortalarını olumsuz etkilediği bir gerçek. Burada bir süre prim kaybı yaşayacağız. Biz burada acentelerimizle geçmişte verdiğimiz iyi hizmeti vermeye devam edeceğiz. Ayrıca bu hizmeti daha da iyileştirmek için çalışmalarımız olacak. Oto branşındaki pozisyonumuzun relatif olarak kuvvetli olacağını düşünüyoruz. Bunun dışında çapraz satış olanaklarını daha fazla kullanıyor olacağız. Oto branşının yanında örneğin sağlık branşında çok büyük potansiyel görüyoruz.
Emeklilik tarafında da müthiş bir potansiyel var. Uzun vadede elementer sigortalarda her alanda büyüme imkanları bulunuyor ama bireysel sigortalardaki potansiyel daha büyük. Büyük endüstriyel kuruluşların sigortalanma oranı bazı gelişmiş ülkelere kıyasla daha az olabilir ama fark o kadar büyük değil. Bireysel sigortalarda ise çok ciddi fark var. Türkiye’de penetrasyonun düşük olması da buradan kaynaklanıyor. Bireyselde önümüzdeki döneme yönelik olarak özellikle konut, mali mesuliyet sigortaları gibi alanlarda gidecek yol olduğunu düşünüyorum. Bir de buna çok kısa vadede bakmamak lazım. Krizler her zaman gelişmenin yavaşlaması için bir sebep olmuştur ama uzun vadede büyüme sürer. Bu sefer de bundan farklı olacağını zannetmiyorum.
Mevcut tablo kârlılıkları nasıl etkileyecek? Son birkaç yıldır yakalanan yüksek kârların ne kadarı gider?
Bu krizin şirketlerin kârlılıklarını nasıl etkileyeceğine ilişkin genel bir tahmin yapmak zor. Türkiye’de yıllar itibarıyla iyi kâr yapan şirketler var. Aynı şekilde iyi para yapamayan, kaybeden şirketler de oldu. Genel olarak piyasada hiç para kazanmadık diyemeyiz. Bu ileride de böyle olacak.
Tabi ki eskisine göre bazı farklılıklar var. Örneğin, eskiden bazı sigorta şirketlerinin sahipleri sigortacılıkta çok uzman değildi. Kurallar çok daha esnekti. Bugün ise çok daha olumlu koşullar var. Hazine’nin getirdiği düzen büyük iyileşme sağladı.
Ayrıca sigorta şirketlerinin ortaklarının çoğu, özellikle de uluslararası tecrübeye sahip olanlar bir sigorta şirketinin bilançosunu, kâr-zarar tablosunu çok iyi anlıyorlar. Artık bilinçsiz zarar etme olasılığı azaldı. Ama tabi rekabetin içinde kârlı olmak her zaman zorlu ve çaba gerektiriyor. Yurtdışına baktığınız zaman bugün yılların kârları eriyor hatta bazı şirketler iflas ediyor.
Sonuçta bu serbest ekonominin bir niteliği. Para kazanmak için iyi olmak lazım. İyi olan organizasyonlar ortaklardan büyüme için sermaye alabilir ve daha ileriye gidebilirler.
* Gelecek dönem rekabetin yönü nasıl olacak?
Rekabet her zaman kuvvetli. Son yıllarda da öyleydi, bundan sonra da öyle olacak. Rekabet oyunun kuralı ve bizi müşterilerimize daha iyi hizmet vermeye, sürekli yeni ürün yaratmaya, iyi maliyetlerle çalışmaya zorluyor. Bu süreç devam edecek.
Bu yıl sektörün önemli bir kaybı yok. Ama önümüzdeki dönem kayıplar artarsa fiyatları kırarak daha sert bir rekabet yaşayacağımızı söyleyebiliriz. Biz Ergo İsviçre Sigorta olarak kendi satış ağımıza ve prim üretimimize güveniyoruz. Bu nedenle ne kadar sert olursa olsun rekabetin içinde yer alacağız.
“Emeklilik ve Sağlıkta İddialıyız”
Uluslararası Bilgi Birikimi
Ergo Alman bir sigorta grubu. Almanya’da önemli bir piyasa pozisyonuna sahip. Şu anda ülkenin ikinci büyük sigorta şirketi konumunda. Özellikle bireysel sigortalarda çok kuvvetli bir pozisyonumuz var. Örneğin sağlık sigortalarında sadece Almanya’da değil Avrupa’da da bir numarayız. Diğer yandan Ergo Münih Reasürans’ın bir şirketi. Bu şirket bugün Avrupa’da en büyük ve en profesyonel reasürelerden biri. Uluslararası bir tecrübesi var ve çok büyük bir know-how’a sahip. Ergo son birkaç yıldır büyüyen piyasalara da açılmaya başladı.
Türkiye 3’üncü Büyük
Türkiye bu stratejinin içinde çok önemi bir rol oynuyor. Yurtdışındaki tüm pazarlar içinde Türkiye grubun 3’üncü büyük operasyonu konumunda. Diğer yandan Ergo İsviçre Sigorta bugüne kadar Türkiye’de çok başarılı bir performans gösterdi. Burada çok iyi bir takım var. Çok iyi bir acente ağımız bulunuyor. Bütün bunları düşünürsek Türkiye’de bizi önemli iş imkanlarının beklediğini söyleyebiliriz.
İki Alanda Yüksek Büyüme
Ergo İsviçre Sigorta’nın yanında ayrıca bir hayat ve emeklilik şirketimiz var. Bu alan da Ergo’nun Türkiye’de sürekli büyümek istediği bir alan. Sağlık sigortaları bizim için bir diğer büyüme alanı olacak. Bu branşta henüz memnun olduğumuz bir pozisyona sahip değiliz. Önümüzdeki dönem bu alandaki pazar payımızı artırmak hedefindeyiz. Ergo Grubu Avrupa’da bir numaralı sağlık sigortası şirketi konumunda. Türkiye’de de kesinlikle daha iyi bir konuma gelmek hedefindeyiz.
“Yaratıcı Olana Yeni İmkan Çok”
Hem Hacim Hem İtibar Arttı
Türkiye’ye ilk geldiğimde sektör hacim olarak bugünkünden çok küçüktü. Ama o yıllarda da derin bir bilgi birikimi vardı. Zaman içinde de müthiş bir gelişim gösterdi. Sürekli yüksek büyüme oranları gördük. 2 tane de kriz yaşadık. Ama krizden sonra büyüme oranları hep yüksek oldu. En son olarak da uzun süreli büyüme yaşadık. Bugün bence pazar çok profesyonel bir seviyeye ulaştı. Buraya geldiğim ilk yıllarda sigortacılığın itibarı da yüksek değildi. Ama sektörün büyümesinin yanında artık insanların gözünde sigortacılık sektörünün itibarı da yükseldi.
Potansiyel Hala Yüksek
Türkiye’deki sigorta sektörünün potansiyeli hala çok çünkü Türkiye’deki sigorta penetrasyonu Avrupa’ya göre çok düşük. Bir tarafta ülke orta vadeli olarak hala iyi bir büyüme trendi gösteriyor. Hem ekonomi büyüyecek hem adım adım sigorta penetrasyonu yükselecek. Türk insanı için artık sigorta iyi bir anlam ifade ediyor. Bu nedenle uzun vadede sektörün çok daha iyi bir yere geleceğini söyleyebiliriz. Ergo da zaten bu inançla Türkiye’ye yatırım yaptı.
İyiyle Kötü Arasındaki Fark Azaldı
Türkiye’de finans sektöründe senelerden beri modern uygulamalar var ve dünya piyasalarından hiç geri kalınmış değil. Ancak geçmiş dönemde, örneğin hizmet kalitesi açısından en iyi şirket ile en kötü şirket arasında çok büyük fark vardı. Şu anda bu fark daralmış durumda. Şirketlerin biraz yaratıcılığı varsa müşterilerine daha iyi hizmet sunabilmesi için hala yeni imkanlar mevcut.
Uzun yıllardır Türkiye’desiniz. Türkiye’ye etkileri açısından baktığımız zaman, bu kriz geçmiş krizlerden nasıl farklılaşıyor?
Eskiden krizler genellikle yerel olduğu için devalüasyonu beraberinde getirirdi. Bu sefer de YTL biraz değer kaybetti ama eski krizlere göre bence gayet iyi dayandı. Yine geçmiş krizlerde iç piyasa daralınca pek çok şirket çözüm olarak ihracata yönelmişti. Bu kez AB ve Amerika’da kriz derinleştikçe bu kaçış yolu da bir miktar kapanmış görünüyor.
En önemli farklar bunlar.
Diğer yandan kriz hala devam ediyor ve bu süreçte sigortacılığı tam olarak nasıl etkileyeceği, sigortacıların da nasıl tepki vereceğini söylemek zor. Ama geçmişte eksi penetrasyondan korkardık, şimdi artık böyle bir korku yok. Sigorta şirketleri müşteri sayısını artırmaya devam ediyor. Yine geçmişte krizlerin aniden oluştuğunu gördük. Bu sefer ise kriz yavaş yavaş gelişti ve ne kadar süreceği henüz öngörülemiyor.
Diğer yandan daha önceki krizlere göre bu sefer Türkiye’de yapısal bir sorun olmadığını düşünüyorum. Kriz yurtdışından, bankacılık sektöründen geldi. Özellikle biraz muhafazakar davranan sigorta şirketleri bu krizden bazı istisnalar dışında çok etkilenmedi. Türkiye’ye bakarsak, burada belli bir tecrübe olması yardımcı oluyor. Olumsuz düşünce de Avrupa’ya göre çok derin değil. Bu da etkili oluyor. Bugüne kadar sigorta sektöründe büyüme reel olarak çok güzel devam etti. Ama tabi kriz Türkiye’ye geliyor ve sigorta sektörü de ister istemez etkileniyor. Aylık bazda baktığımız zaman son çeyrekte reel bir büyüme yok ve yıl sonu rakamı da büyümeye işaret etmeyecek. Bu 2009’da da devam edecek.
Hande D. Süzer
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?