“Teknik karda kritik yıl: 2026”

Hayat dışı sigorta, enflasyonun üzerinde büyüyor. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan, “Reel büyüme nisan sonunda yüzde 7,7. Önceki aylarda da reel artış yüzde 7-8 bandında. Enflasyonun üzerinde istikrarlı büyüme var” şeklinde konuşuyor. Tuğtan’a göre bu büyümede ana etken, yüzde 73 artış yazan sağlık branşı. “Nisan sonu toplam sağlık sigortalı sayısında da yıllık yüzde 14 artış var” diyen Tuğtan, bu yıl sonu için sektörde yüzde 40’a yakın bir büyüme öngörüyor ve uyarıyor: “Kârlılığın neredeyse tamamı mali gelirden geliyor. 2026, teknik kâr açısından kritik bir yıl olacak.”

6.08.2025 14:43:360
Paylaş Tweet Paylaş
“Teknik karda kritik yıl: 2026”

Hayat dışı sigortacılık, bu yılın ilk dört ayında reel büyüme ivmesini korudu. Nisan sonunda prim üre[1]timinde yüzde 48,5 oranında büyümeyle yüzde 7,7 reel büyüme kaydetti. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan, 2025 başından bu yana yüzde 7–8 bandında reel büyüme yakalandığını ve bu büyümenin ana lokomotifinin sağlık branşı olduğunu vurguluyor ve “Sağlık bu yıl trafiği de geçerek birinci sıraya oturdu. 80,5 milyar TL’yi aşkın bir sağlık prim üretimi var. Bu alanın büyümesi yüzde 73. Yüzde 25’i aşan ciddi bir reel artıştan bahsediyoruz” diyor.

Elçin Cirik / [email protected]
Capital Dergisi / Temmuz 2025

Tuğtan, yılın ikinci yarısına da olumlu bakıyor. “Enflasyonda düşüş sürecinin devam edeceğini varsayıyoruz. Bu durum sigortaya yönelimi artırır. Ancak diğer taraftan kurun gidişatı, yaşanan bölgesel olaylar bilinmezlik yaratıyor” diyen Tuğtan, 2025 sonunda sektörün yüzde 40’a yakın büyüyeceğini tahmin ediyor. Bu yıl sonunda trafik ve ZAS’a dönüşecek DASK branşlarında da toparlamayla poliçe adetlerinde pembe tablo çiziyor.

Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan ile sektörün son dönem resmini çektik ve yılın devamına dair öngörülerini konuştuk:

Nisan sonu hayat dışı sigortacılık prim üretiminde yıllık yüzde 48,5 büyüme görülüyor. Bu gösterge mart sonunda yüzde 49,5, şubat sonunda yüz]de 53’tü. Düşüşün nedeni ne?

Reel büyüme nisan sonunda yüzde 7,7. Önceki aylarda da reel artış yüzde 7-8 bandında ilerledi. Toplamda enflasyonun üzerinde istikrarlı bir büyüme var. Ama branş bazında değişiklik söz konusu. Bazı branşlarda reel artış olurken bazılarında negatif gelişim var.

Reel büyümede hangi branşlar daha iyi?

Sağlık, çok ciddi önde gidiyor. Geçen yıl ikinci sıradaydı, bu yılsa trafik branşını geçerek birinci sıraya oturdu. 80,5 milyar TL’yi aşkın bir sağlık prim üretimi var. Bu alanın büyümesi yüzde 73. Yüzde 25’i aşan ciddi bir reel artıştan bahsediyoruz.

Trafik sigortalarında da reel büyüme mevcut. Nisan sonu itibarıyla yeşil kart dahil tüm trafik sigortalarında yüzde 8 reel artış yaşandı. Her ay belirli bir endekse göre trafik primlerine zam geliyor. Son iki aydır daha riskli grupları kapsayan havuz tarafına daha yüksek oranlı artış yapılıyor. Dolayısıyla burada ortalama primler yukarı yönlü bir noktaya evrilmeye başladı. Ancak hala istenilen seviyelerde değil. Biz ısrarla serbest tarifeyi savunmaya devam ediyoruz. Ama görece enflasyon üzerinde reel bir büyüme yaşanıyor.

Negatif büyüyenler hangileri?

Ana branşlardan kasko reel olarak yüzde 5,8 küçüldü. Yangın ve doğal afet sigortasında yüzde 1,3 gerileme var. Yine önemli branşlardan genel zararlar tarafında yüzde 6’ya yaklaşan reel gerileme görüyoruz.

Yüzde 7-8 reel büyüme sektör için yeterli mi?

Bu büyümenin arkasındaki ana itici güç sağlık sigortası. Burada da artış, medikal enflasyona bağlı. Medikal enflasyon, hastane fiyatlarına ve döviz kurlarına duyarlı, normal enflasyondan da yüksek. Aslında bu durumda poliçe sahiplik oranlarına bakmak gerekiyor. Net veriler olmasa da yakın tahminlerle kasko tarafında sahiplik oranı yüzde 27-28, konut tarafında yüzde 25 ve zorunlu ürünler olan trafikte yüzde 87 ve DASK’ta yüzde 56. Aslında sektörde çok ciddi bir potansiyel var. Bu nedenle enflasyonun üzerinde büyüme sağlıyoruz şeklinde tabloya bakmıyorum. Aksine, sektörün potansiyelini tam olarak değerlendiremediğini düşünüyorum. Son 2-3 yıllık dönemde enflasyon nedeniyle hane halkının satın alma gücü geriledi, primler ise maliyetler nedeniyle yükseldi. Son dönemde sigorta yaptırmaktan vazgeçme eğilimi olabildiğini de görüyoruz.

Ama sağlıkta sigortalı sayısı artıyor.

Evet, sağlıkta olumlu bir ivme var. Sigortalı sayısı artıyor. Nisan sonunda toplam sağlık sigortalı sayısında yıllık bazda yüzde 14 artış yaşadık. Kırılıma bakarsak tamamlayıcı sağlık (TSS) sayısında artış yüzde 16’ya çıkıyor. Toplam sigortalı sayısı 7,9 milyona ulaştı. TSS ağırlıklı büyüme devam ediyor. Özel sağlık sigortalarında (ÖSS) geçen yıllarda düşüş vardı. Bu yıl biz şirket olarak ÖSS’de sigortalı kaybı yaşamıyoruz.

Diğer alanlarda poliçe adetlerinde nasıl bir gelişim var?

15 Haziran verilerine göre kasko poliçe adetlerinde yıllık yüzde 1 artış var. Trafik sigortasında geçen yıl 14,1 milyon olan poliçe adedi, bu yıl 14 milyona geriledi. DASK’ta yüzde 6’ya yakın bir kayıp var. Sınai ticari yangın poliçe adetlerinde bu yılın ortasında yüzde 4,6’lık bir yükselme görülüyor. Konut yangın sigortasında poliçe sayısı 2,6 milyona geldi, yıllık yüzde 8 artış mevcut.

Bu yıl sigorta fiyatları nasıl bir seyir izliyor?

Sağlık branşında fiyatlar, enflasyona ve medikal enflasyona paralel artıyor. Burada enflasyonun düşmesi ve sigorta şirketlerinin yeni dönem hastane anlaşmalarını görece daha makul seviyelerde yenilemesi nedeniyle ortalama prim artışlarında geçen yıla göre düşüş görülüyor. Hane halkı gelirinin enflasyonun üzerinde arttığını varsayarsak 1-2 yıl içinde, aşağı yönlü enflasyon patikasında fiyatların dengeye geleceğini düşünüyorum.

Kaskoda fiyat artış oranları çok düşük, enflasyonun gerisinde kaldı. Halbuki yedek parça ve hasar maliyetlerinde azalma yok. Kaskoda gerçekten çok büyük bir fiyat rekabeti var. Bunun da arkasındaki gerekçe nakit akışı. Yüksek faiz oranlarıyla sigorta şirketlerinin mali gelirinin kuvvetli olduğu bir dönemdeyiz. Dolayısıyla sigorta şirketlerinin bir kısmı kaskodaki nakit akışından yararlanıp mali geliri elde etmek için fiyatlarını ciddi aşağıya çekti. Bu branşta hasar frekansı düşmekle birlikte hasar şiddeti arttı. Geçen yıl sektörde kasko sigortalarında hasar frekansı yüzde 14’lerdeyken şu an yüzde 11,5’e geldi. Ama ortalama hasar şiddeti neredeyse iki katına çıktı. Yani maliyetler yansıtılmıyor.

Yılın devamında fiyatlarda gidişat nasıl olacak?

Kaskoda bu yıl böyle devam edecek gibi görünüyor. Ancak faiz oranlarının düşüşüne paralel yüksek mali gelir elde edilemeyince fiyatlarda artış olacaktır. Bazı şirketlerde oto branşının prim üretiminde payı yüzde 70-80 gibi çok yüksek oranlara erişiyor, bu bir risk. Ayrıca yeni bir genelge çıktı; artık sigorta şirketi öz sermayesinin farklı şartlara göre 1 ila 3 katına kadar kasko yazabilecek. Bu nedenle bazı şirketler arzı kısabilir. Tüm bu nedenler fiyatların yukarı yönlü hareketini tetikleyebilir.

Bu yıl yangın sigortalarında büyüme neden sınırlı kaldı? Geçen yıl en hızlı büyüyen branştı, bu yılın devamında yeniden büyüme gelir mi?

Nisan sonunda yangın ve doğal afetler branşında toplam prim üretimi yüzde 36. Bunun kırılımlarında sınai ticari tarafta yüzde 32-33, konutta yüzde 50’lerde büyüme mevcut. Sınai ticari taraf[1]ta büyümenin az kalmasının net bir nedeni var: Türkiye’de ticari yangın işlerinin çok büyük kısmı dövize dayalı ve bu yıl da dövizde ciddi artış yok. Geçen yıldan bu yana çarpanlar da değişmedi, bu tarafa enflasyon çok uğramıyor.

Bir diğer neden de yurt dışı reasürans piyasalarından geçen yılın altında fiyat bulabiliyoruz. Aslında burada sigortalı sayısında sorun yok, çünkü kurumsal şirketler sigortadan vazgeçmez. Ama tabii KOBİ’lere gelince orada her alanda ciddi koruma açığı var. Genellikle yangın ve doğal afetler[1]de kurumsal tarafta yılın son 3 ayı hareketli olur, toplam üretiminin yüzde 30’u son 3 ayda yazılır. Bu branşın bu yılı enflasyonun altında kapatacağını öngörüyorum.

Yılın ikinci yarısında nasıl bir ortam bekliyorsunuz? Yılı nasıl büyümelerle kapatırız?

Enflasyonda düşüş patikasının devam edeceğini varsayıyoruz. Bu da sigortaya yönelimi artırır. Ancak kurun gidişatı, yaşanan bölgesel olaylar bilinmezlik yaratıyor. Örneğin İran-İsrail savaşı doğrudan uluslararası nakliyatı ve dolaylı olarak nakliye branşında sigorta şirketlerini vuruyor.

Biz yıl sonunda enflasyonun yüzde 30 olacağını öngörüyoruz. Sektörün büyümesinin de yüzde 40’a yakın olacağını tahmin ediyoruz. Poliçe adetlerinde düşüş beklemiyorum. Tablonun haziran ortasına benzer olacağı düşüncesindeyim. Daralma gözüken alanlarda da iyileşmeler yaşanabilir. DASK ürünü ZAS’a dönüşecek ve teminat gelişecek; bu nedenle artış görülecek. Trafik branşında da toparlanma bekliyorum.

100. YILA 1OO MİLYAR TL HEDEFİ

9 BRANŞTA İLK 3’TE

Anadolu Sigorta olarak ilk dört ayda prim üretimimizi yüzde 41 artırdık. Sağlık branşında sektörün üzerinde büyüyoruz. İkinci büyük alanımız kaskoda sektörün bir miktar altında gidiyoruz ama sektör lideriyiz. Burada stratejimizi optimizasyon, doğru fiyat üzerine kurduk. Üçüncü büyük branşımız yangın ve doğal afetler; konut tarafında sektör üzerinde büyüyoruz. Elektrikli araç kaskolarında sigortalı araç sayımız 2 yılda 2,5 katına çıktı.15 ana branşın 9’unda ilk 3’te yer alıyoruz.

6 MİLYON POLİÇE

Bu yıl sağlık, konut, ferdi kaza ve kasko gibi bireysel ürün gruplarına daha fazla odaklanmak istiyoruz. Ticari segmentte özellikle KOBİ’lere yönelik sağlık, yangın gibi çözümlerle büyüme hedefliyoruz. 2025’i sektör üzerinde büyümeyle tamamlayacağız. Bu yıl 100. yaşımızı kutluyoruz ve 100 milyar TL üzeri prim üretimi hedefliyoruz. Bu yıllık yüzde 45-50 büyüme anlamına geliyor. Pazar payında yüzde 10’u hedefliyoruz. Bu yıl sonunda 6 milyon adet poliçeyi geçeriz diye düşünüyoruz.

YENİLİKLER

Kasko ve sağlık tarafında arka tarafta talep modellerinin, yapay zekanın çalıştığı kişiselleştirilmiş bir fiyatlama uygulama çalışması yapıyoruz. Mobil platformumuz Sigortam Cepte’yi daha kapsayıcı ve kullanıcı dostu bir güncellemeyle yeniden tasarlıyoruz. Sürdürülebilirlik vizyonumuzla Werover ve Kangal Enerji iş birliğiyle rüzgar türbinleri anlık izleyerek erken hasar tespiti sağlıyoruz. Sektörde yerinde Ar-Ge merkezi olan tek şirketiz, uluslararası iş birlikleri içeren TÜBİTAK destekli projeler yürütüyoruz. “Ormanın Gözleri” projesiyle toplam 13 kuleyle 600 bin hektara yakın alanı gözetleyerek 155 yangını erken tespit ettik. Yılsonunda 16 kuleye ulaşacağız. “Anadolu Sigorta Kütüphaneleri” projesiyle 26 okula 35 bine yakın kitap kazandırdık.

“KAR TAMAMEN MALİ GELİR KAYNAKLI”

SERMAYE ÖNEMLİ

Hayat dışı sigorta sektörü için sermaye çok önemli. Bugün tüm hayat dışı sigorta şirketlerinin sermayesi, bir büyük özel bankanınki kadar etmiyor. Kâr etmemiz önemli, kâr edip bunu sermayeye eklemeliyiz. Bugün sigorta şirketlerine yüksek talep olsa yine sermayemiz kadar sigorta yapabileceğiz. Dolayısıyla kâr edilmesi gerekiyor. Mart sonunda dönem net kârı sektör genelinde yüzde 34,9 artarak 23,1 milyar TL oldu. Bu artış oranı iyi, enflasyon paralelinde gidiyor.

2026 KRİTİK

Net söylüyorum kâr, tamamen mali gelirden geliyor. Ama faizlerde düşüşle yıl sonuna doğru ve 2026’da mali gelirde kesin bir azalış yaşanacak. Dolayısıyla her branşta teknik kârlılığı nasıl iyileştireceğimizi bulmamız gerekiyor. Sektörde birkaç şirket dışında teknik kâr yazan yok. Bu yılın ikinci yarısında mali gelir azalışını hissetmeyiz ama 2026 bu açıdan kritik bir yıl olacak. Tabii sektör, varlıklarını da çeşitlendiriyor. Çeşitlendirilmiş ürünlerle bu yıl mali gelir devam eder. Bu yıl sonunda sektörde enflasyon oranı kadar bir kârlılık bekliyorum.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz