Kârlı büyüyüp ilk 3'te kalacağız

2008'de Koç Grubu'nun hisselerini aldığından bu yana kendi markasıyla faaliyette olan şirket, elementer tarafta ilk 3'te, bireysel emeklilikte ilk 5'te yer alıyor.

1.04.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Kârlı büyüyüp ilk 3'te kalacağız


Dünyanın önde gelen sigorta gruplarından Allianz, Nisan 2008'den bu yana Türkiye'de kendi markasıyla yoluna devam ediyor. Sigorta ve emeklilik şirketlerinin hisselerini toplam 373 milyon Euro'luk yatırımla Koç Grubu'ndan alan dünya devi, Türkiye'deki yatırımından memnun. Her ne kadar pek çok yatırımcı gibi sektörün kronik kârlılığından usanmış, sert fiyat rekabetinden yorulmuş olsa da geleceğe umutlu bakıyor.Allianz'ın Türkiye operasyonu kısa süre önce grubun Asya Pasifik operasyonunda görev yapan Alexander Ankel'e emanet edildi. Profesyonel yönetici, global tecrübelerine dayanarak pazardaki mevcut tablonun konsolidasyona işaret ettiğini söylüyor. "Orta ve uzun vadede bu kaçınılmaz" diyor. Allianz'ın stratejisi ise net. Ankel, kârlı büyüme peşinde olduklarını söylüyor. "İsteyen fiyat rekabetine katılıp pay peşinde koşabilir. Biz bunu yapmayacağız" diye konuşuyor. 2010'u iyi geçirdiklerini söyleyen yönetici, bu yıl ve sonrasında da benzer bir performans öngörüyor. Yeni dönemin odağında müşteri memnuniyeti olacağına dikkat çeken Ankel, "Ürün ve hizmet sunma hızımızı artıracağız. Türkiye'de sigortacılık anlamında devasa bir potansiyel var. Henüz nüfusun yüzde 5'inden azı sigortalı. Güçlü bir ekonomi var. Orta sınıfın geleceği oldukça güçlü. Bu kesim ev almak için kredi kullanacak, araba alacak. Açıkçası biz de bu yüzden buradayız. Bu sürece dahil olmak, bu kesime ürün, hizmet, beceri ve sermayemizi sunmak istiyoruz" diye konuşuyor. Göreve geldikten sonra ilk röportajını Capital'e veren Alexander Ankel ile Allianz'ın yeni dönem planlarını, global bir yatırımcı gözünden sigorta sektörünün geleceğini konuştuk:

Capital: 2010 nasıl geçti? Portföy hacminiz, kârlılığınız ne düzeyde gerçekleşti?
- 2010 çok iyi bir yıldı. Allianz Türkiye'ye yatırım konusunda bilinçli bir karar verdi. Son 3 yılın rakamları da bunun ne kadar doğru olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye'de özellikle elementer tarafta son derece rekabetçi bir pazar var. Bu rekabetçi ortam hem Allianz hem sektördeki diğer oyuncular için bundan sonra da devam edecek gibi görünüyor. 2008 ve 2009'a yönelik veriler ne yazık ki elimde yok. Ancak geçtiğimiz 3 yılda hasar/rezerv oranımızda belirgin bir iyileşme oldu. Şu anda yanılmıyorsam sektörde yüzde 149'luk rezerv oranımızla sektör ortalamasının üzerindeyiz. 2010'da bu performansı en az yüzde 5 artırdık.Sektör özellikle bireysel emeklilik tarafında çok sağlıklı büyüyor. Allianz da burada geçtiğimiz yıl yüzde 22 düzeyinde büyüme gösterdi. Elementer tarafta 2010 sonuçlarına göre ilk 3 şirket arasında yer alıyoruz. Emeklilikte ise 8'inci sıradayız. Elementer tarafta sektördeki büyüme yüzde 12 düzeyinde gerçekleşti. Allianz olarak biz yüzde 7 düzeyinde büyüme gösterdik.
Bugün toplam 1,2 milyon müşterimiz bulunuyor. Hayat dışı tarafta müşteri sayımızı geçtiğimiz yıl yüzde 5 düzeyinde artırdık.

Capital:  Acente sayınız ne kadara ulaştı? Dağıtım kanalında nasıl bir stratejiyle ilerliyorsunuz?
-  Dünya genelinde acenteler en önemli dağıtım kanalımızı oluşturuyor. Türkiye'de de tablo aynı. Banka kanalında da gelişiyoruz. Türkiye'de 5 banka ve 2 finans kuruluşuyla işbirliğimiz var. Satış kanallarımızla "kazan kazan kazan" prensibiyle çeşitli uygulamalar gerçekleştiriyoruz. Bu uygulamalar satış kanallarımızın gelirlerini artırmaya yönelik. Bunlar 2011'de de devam edecek. Hedefimiz satış kanalını en iyi şekilde destekleyen, en iyi prim ve en yüksek komisyon veren şirketlerden biri olmak.~

Capital: 2010'da büyüme nereden geldi? Bu yıl özellikle hangi branşlara odaklanıyorsunuz?
-  Allianz olarak 2010 sonuçlarına göre sektörde ikinci büyük sağlık sigortası şirketi konumundayız. Kaza sigortalarında kuvvetli bir gelişimimiz var. Ayrıca kurumsal sigortalar tarafında da güzel ve güçlü bir işimiz bulunuyor. Burada özellikle fabrikalar, karmaşık altyapı ve mühendislik projelerinde yüksek prim yazma kapasitesine ihtiyaç var. Allianz olarak biz de Türkiye pazarında bu becerimizi geliştirmek istiyoruz. Bu alanda dünyadaki tecrübemizi kullanacağız. Çok sağlam bir risk yönetimi ekibimiz var. Sektörde bu alanda önemli bir fark yarattığımızı düşünüyorum. Endüstriyel sigorta korumayla ilgilidir. Riskleri mümkün olduğu kadar elimine etmeniz gerekir. Dünyada en güçlü ratingli şirketlerinden biriyiz. Çok iyi risk yöneticilerimiz var, çok iyi bir markamız var. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde Türkiye'de kurumsal sigortalarda rahatlıkla lider şirket olabileceğimizi düşünüyorum.

Capital:  Kurumsal sigortalarda özellikle hangi alanlarda potansiyel görüyorsunuz?
-  Yönetici sorumluluk sigortaları büyüyen bir alan. Bu alanda 40 milyon Euro finans dışı kurumlar, 25 milyon Euro finansal kurumlardan-bankalardan olmak üzere önemli bir kapasitemiz bulunuyor. Aynı zamanda KOBİ'leri desteklemek üzere bir program başlattık. Türkiye'nin büyümesinde KOBİ'lerin önemli bir başarı öyküsü olduğunu düşünüyoruz. Bunu desteklemek için sorumluluk sigortalarını KOBİ'lere taşıyacağız. Allianz ayrıca dünyada enerji santralleri konusunda önemli bir tecrübeye sahip. Türkiye'de de bu alanda iddialıyız.

Capital: Bireysel tarafta yeni planlar nasıl? 2011 hedefinde neler var?
-  Burada planlarımız doğrudan faaliyet gösterdiğimiz pazarın koşullarıyla ilgili. Sektörde kombine rasyo 2008'de yüzde 100,2, 2009'da yüzde 100,8, bir yıl sonra yüzde 100,10 oldu. Bu bir sigorta şirketinin asıl işi olan risk değerlendirme ve potansiyel müşterileri tespit etme becerisinin bir sonucu. Sermayedarlar yatırdıkları paranın ne kadar getiri sağlayacağı üzerine plan yapmaz. Prim üretimi gerçekleştirmek, bundan kâr etmek için yatırım yaparlar. Türkiye tarihsel olarak teknik kârlılık konusunda sıkıntılı. Sektörün elementer taraftaki zararı 670 milyon TL'ye ulaştı. Bunun yanında yatırım gelirleri de düşüyor. Buradaki kaybın sektöre maliyeti 2009 ve 2010 yılları arasında yaklaşık 150 milyon TL oldu. Elementer branşta bugün 55 şirket var. Geçtiğimiz yıl 3 yeni şirket geldi. Biz Allianz olarak bu ortamda teknik kârlılığa odaklanıyoruz. Özetle bireysel tarafta stratejimizin odağında uzun vadede sağlık sigortaları olacak. Fiyat stratejimiz de teknik kârımızı düşürmeyecek yönde devam edecek. Teknik altyapımızı kullanarak kârlı müşterilere odaklanacağız. Güçlü segmentasyon kapasitemiz ve müşteri sadakatindeki liderliğimiz sayesinde kârlı büyüme hedefine ulaşacağımızı düşünüyorum.

Capital: 2011 stratejinizin odağında başka neler var?
- Müşteri memnuniyeti bizim için çok önemli olmaya devam edecek. Bugün herhangi bir müşteri herhangi bir finansal kuruluştan aldığı hizmetten memnun kalmadığında, bunu hemen paylaşıyor. Bir kişinin yaşadığı kötü deneyim en 7 kişiyi olumsuz etkiliyor. İyi tecrübe ise sadece 4 kişiyle paylaşılıyor. Yani istatiksel olarak ne yaparsanız yapın negatif trendde yapıyorsunuz. Sadece müşterilerimizle değil dağıtım kanalımızla da aynı strateji etrafında ilişki kuruyoruz. 2011'deki ana hedeflerimizden biri müşteri memnuniyetini artırmak olacak. Bu konuda bir ölçme değerlendirme sistemimiz var. Dünyada yaygın olarak kullandığımız bu sistemi Türkiye'de de kullanacağız. Hizmet ve ürünlerimizin kalitesini de artırmak hedefindeyiz. Evet belki bütün şirketler aynı şeyi söylüyor ama bizim için bu, şu anlama geliyor: Biz net olarak bunu hızımızı artırarak yapacağımızı söylüyoruz. Örneğin arabanızla bir kaza yaptığınızda önce arabanız servise ulaştığına dair bir mesaj alacaksınız, sonra teknik ekibin ulaştığını bildiren bir mesaj alacaksınız sonra da arabanızın hazır olduğuna dair bir mesaj alacaksınız. Bu mesajlar neredeyse arka arkaya gelecek. Otomasyon konusunda çalışmalarımız devam ediyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz