10 soruda hazır giyim sektörü

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Toygar Narbay "Dünya hazır giyim ihracatı ilk dört aylık öncü göstergelere göre 2025 yılı itibarıyla büyüme sürecine girdi. Ülkemizin çevresindeki savaş bölgelerinde barışın tesis edilmesiyle önümüzdeki yıl bu bölgelere de daha fazla ihracat yapabileceğimizi öngörüyoruz" dedi.

24.07.2025 16:13:410
Paylaş Tweet Paylaş
10 soruda hazır giyim sektörü

Türk hazır giyim ihracatı 2024’te 1,3 milyar dolar daraldı. TGSD’ye göre bu kaybın yüzde 43’ü Rusya, Ukrayna ve İsrail pazarlarındaki kayıplardan, yüzde 30’u global resesyondan, yüzde 27’si ise rekabet gücünün zayıflamasından kaynaklandı. TGSD Başkanı Toygar Narbay, gerekli desteklerle ihracatın 5 milyar dolar artabileceğini, 145 bin kişiye istihdam sağlanabileceğini belirtiyor. Aksi halde yıl 17,5 milyar dolarlık ihracatla kapanabilir.

Hande Yavuz Çalık / [email protected]
Capital Dergisi / Haziran 2025 sayısı 

1) Hazır giyim sektörü 2024’te nasıl bir yıl geçirdi? 

2023’te Türk hazır giyim ihracatı, dünya genelindeki trende paralel şekilde yüzde 9 oranında küçülmüştü. 2024’te ise dünya hazır giyim ihracatında sadece yüzde 2’lik bir daralma yaşanırken, Türkiye’nin hazır giyim ihracatı yüzde 6,9 gerileyerek 17,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu da yaklaşık 1,3 milyar dolarlık bir kayba karşılık geliyor. TGSD olarak yaptığımız analizde, bu kaybın yüzde 30’unun küresel resesyondan, yüzde 43’ünün Rusya, Ukrayna ve İsrail pazarlarındaki kayıplardan, yüzde 27’sinin ise Türkiye’nin rekabetçiliğini yitirmesinden kaynaklandığını tespit ettik. 2022’de 2,7 milyar dolar olan hazır giyim ithalatı da 2024 sonunda 4 milyar dolara yükseldi. İç tüketim ise 8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

2) 2025’te ihracatta nasıl bir tablo olur? 

TGSD olarak, şubatta sektörün rekabet gücünü artırmaya yönelik 10 maddelik destek taleplerimizin karşılanması halinde sektör ihracatını 5 milyar dolar artırabilir ve 145 bin kişiye yeni istihdam sağlayabilir. Ancak kur politikalarında değişim yaşanmaz, ihracatçıyı destekleyecek yapılar devreye girmez ve dış pazarlarda toparlanma olmazsa, yılı 17,5 milyar dolarlık ihracatla kapatacağımızı öngörüyoruz. Bu da yaklaşık yüzde 2,2 oranında bir düşüşe işaret ediyor. Yıl sonunda ithalatın 4,5 milyar dolara, iç üretimin ise 7,5 milyar dolara gerilemesi bekleniyor. Böylece ihracat ve iç üretimdeki toplam kaybın 1 milyar dolara ulaşması olası görünüyor.

3) Sektör olarak Türkiye’nin rekabette en büyük dezavantajı ne? 

Son dönemde bu konuda özellikle Mısır öne çıkıyor. Mısır’ın ABD’ye ihracatta sağladığı ticaret avantajı, Türk yatırımcılar için burayı cazip hale getiriyor. Ayrıca AB ülkelerinin Mısır, Fas ve Tunus gibi ülkelere yatırım yapılmasını desteklemesi de bu ilgiyi artırıyor. Ancak Mısır’ın 2024 yılı ihracat verileri hala 2,4 milyar dolar seviyesinde. Dünya hazır giyim ihracatında ilk 10’da yer almıyorlar. Oysa Türkiye, dördüncü sırada. Hazır giyim endüstrisi, son iki yılda yüksek enflasyon ve uygulanan ekonomi politikaları nedeniyle ciddi anlamda rekabet gücü kaybı yaşıyor. 2022-2024 döneminde, sektörün girdi maliyetlerinde enflasyon yüzde 138, iş gücü maliyeti yüzde 249, finansman maliyeti ise yüzde 258 oranında arttı. Buna karşılık döviz kuru yalnızca yüzde 101 yükseldi. Bu tablo, hazır giyim üreticisinin döviz bazında maliyetini yüzde 27 oranında artırdı. Bugün Asya’ya göre yüzde 61, Kuzey Afrika’ya göre ise yüzde 46 daha pahalıyız. Bu fiyat farkı, alıcıların tolere edemeyeceği bir seviyeye geldi.

4) Yaşanılan dezavantajları yeniden rekabet gücüne dönüştürmek için neler yapılmalı? 

TGSD olarak açıkladığımız 10 maddelik destek paketinde öne çıkan üç başlık, dönüşümün kilit noktalarını oluşturuyor. En temel beklentimiz, döviz kurunun enflasyonla uyumlu şekilde hareket etmesi ve gerçek değerine kavuşması. Aksi durumda, ihracatçılara net ihracat tutarlarının yüzde 10’u kadar döviz dönüşüm desteği sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. İkinci olarak KOBİ’lere yönelik açıklanan ve çalışan başına verilen 2.500 TL’lik desteğin, sektördeki tüm firmaları kapsayacak şekilde ölçek gözetmeksizin uygulanması büyük önem taşıyor. Üçüncü kritik başlık ise finansman erişimi. Eximbank kredi desteklerinin yeniden 2018’deki seviyesine, yani toplam ihracatın yüzde 16’sına çıkarılması gerekiyor. Vadelerin uzatılması, ihracatçıların limitlerinin KGF ile desteklenmesi ve kredi koşullarının yeniden düzenlenmesi sektör için hayati.

5) Son yıllarda istihdam krizi de yaşanıyor. Bu krizin en önemli sebepleri nedir? 

TGSD olarak yaptığımız analize göre sektördeki her 1 milyarlık üretim kaybına karşılık yaklaşık 32 bin kişi işini kaybediyor. Eğer sektörde toparlanma sağlanamazsa istihdamda kayıplar devam edebilir. Uygulanan yüksek faiz ve baskılanan kur politikası, iki yılda ihracatçılarımızın maliyetlerini dolar bazlı yüzde 27 artırırken rekabetçiliği de önemli ölçüde aşındırdı. Bu nedenle TGSD’nin açıkladığı destek paketinin acilen devreye alınması 2025’in de bir kayıp yıl olarak geçmemesi için çok önemli.

                                                TGSD Başkanı Toygar Narbay

6) Avrupa’da durgunluk yaşanması sektörü ihracat anlamında nasıl etkiliyor? 

AB, 2022’de tüm ülkelerden gerçekleştirdiği 206,1 milyar Euro’luk hazır giyim ithalatından sonra 2023’te 188,8, 2024’te ise 185 milyar Euro’luk ithalat yaptı. Türkiye olarak bizim AB’ye ihracatımız ise 2023’te 13,8 milyar dolar. 2024’te ise 13,2 milyar dolar seviyesinde kaldı. Ancak bu yılın ilk dört ayında Avrupa’nın ithalatı artarken bizim Avrupa’ya hazır giyim ihracatımız azalmaya devam ediyor. Bunun başlıca nedeni, rekabet ettiğimiz ülkelere göre pahalı oluşumuz. Öte yandan giyim için ayrılan harcanabilen gelirin azalması hazır giyim pazarında büyümeyi sınırlandırırken fiyat rekabetini de artırıyor.

7) Bugün sektörün pandemi sonrasındaki dönemi arar hale geldiği konuşuluyor. Siz bu görüşe katılıyor musunuz? 

Pandeminin başladığı 2020’de ertelenen alışverişler, bunun yanında 2021 ve 2022’de merkez bankaları tarafından uygulanan parasal genişlemeyi destekleyen politikalar sayesinde dünya ticaretinde çok hızlı bir büyüme yaşandı. Bu süreçte hem dünya hem Türk hazır giyim ihracatı tarihinin en yüksek rakamlarına ulaştı. Ancak 2023 yılında merkez bankaları, artan enflasyon ve likiditenin kontrol altına alınması amacıyla faiz artırımları ve likiditenin azaltılması yönünde daraltıcı politikalar uygulamaya başladı. Bunun sonucunda da hem dünya hem Türk hazır giyim ihracatı küçüldü.

8) Son 6 ayda toparlanma yaşaması mümkün olur mu? 

Bu yılın ilk dört ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 daha küçülme yaşadık. Yılın ikinci yarısı itibarıyla bir toparlanma öngörüyoruz. Ancak yaptığımız modelleme, mevcut politikalar değişmediği takdirde sektör şirketlerinin bu yılı da zararla kapatacağını gösteriyor.

9) 2026 nasıl bir yıl olur?

Dünya hazır giyim ihracatı ilk dört aylık öncü göstergelere göre 2025 yılı itibarıyla büyüme sürecine girdi. Ülkemizin çevresindeki savaş bölgelerinde barışın tesis edilmesiyle önümüzdeki yıl bu bölgelere de daha fazla ihracat yapabileceğimizi öngörüyoruz. Yine de uygulanan ekonomi politikasının geleceği, sektörel veya ihracat destekleri konusunda hangi adımların atılacağı, bizim rekabet gücümüzü ve pastadan ne kadar pay alabileceğimizi belirleyecek.

10) Hazır giyim sektörüne Trump etkisi nasıl yansıyor? 

ABD’nin Uzak Doğu ve Güney Asya’dan yaptığı tedarikleri halihazırda ithalat yaptığı Orta ve Güney Amerika, Afrika ve Arap Yarımadası ile Türkiye’ye kaydıracağını düşünüyoruz. Bu ülkeler arasında ciddi bir avantajımız var, çünkü hazır giyim ve tekstilde dünyanın en büyük ikinci tam entegre ülkesi, dördüncü en büyük üreticisiyiz. Tasarım ve inovasyon kapasitesine sahibiz. Dolayısıyla Uzak Doğu’dan farklı havzalara kayması beklenen hazır giyim üretiminde, maliyet avantajı elde edeceğimiz kamu destekleri sağlanırsa ciddi bir pazar payı alabiliriz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz