Bakan Nebati, mart ayı sanayi üretim verilerini değerlendirdi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mart ayına ilişkin sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, martta takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 0,1 düştü.

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, martta madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,4, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 7,8 gerilerken, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,4 arttı.

Arındırılmamış sanayi üretim endeksinde de yıllık bazda yüzde 0,2 düşüş oldu.

Sanayi üretiminde aylık veriler

Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, şubat ayına kıyasla yüzde 5,5 yükseldi.

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, martta madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 3, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 6,1 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1,2 artış kaydetti.

Açıklanan bu rakamları değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, sanayi üretiminin, şubatta yaşanan deprem felaketinin ardından alınan tüm tedbirlerle hızla toparlandığını belirterek, "Dünyanın en gelişmiş ekonomileri halihazırda, küresel arz sorunları, resesyon endişeleriyle boğuşurken biz bu dönemde hızımıza hız kattık, beklentileri aştık." ifadesini kullandı.

Bakan Nebati, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, mart ayına ilişkin sanayi üretim verilerini değerlendirdi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin sanayi üretimindeki etkisine dikkati çeken Nebati, "Sanayi üretimimiz, şubat ayında yaşanan deprem felaketinin ardından alınan tüm tedbirlerle hızla toparlandı. Mart ayında sanayi üretimimiz, bir önceki aya göre yüzde 5,5 artış kaydetti." değerlendirmesinde bulundu.

Üretimdeki artışta öne çıkan sektörlere ilişkin bilgi veren Nebati, şunları kaydetti:

"İmalat sanayi ürünleri ile sermaye malı ve yüksek teknoloji içeren ürünlerin üretimi, mart ayında çarkların hızlanmasında öncü rol üstlendi. Bizler, üreticimize ve işçimize verdiğimiz desteklerle sanayimizi dimdik ayakta tutmayı başardık. Elde edilen bu sonuç, tüm zorlu koşullara rağmen, ekonomi modelimizin, ekonomi yönetimi anlayışımızın başarısıdır. Dünyanın en gelişmiş ekonomileri halihazırda küresel arz sorunları, resesyon endişeleriyle boğuşurken biz bu dönemde hızımıza hız kattık, beklentileri aştık. Seçimlere giderken, 'Türkiye Yüzyılı' vizyonuyla daha da güçlenmiş bir sanayi sektörüne ve istihdam gücüne kavuştuk. Çünkü biz bu ülkeyi seviyoruz, üreterek kalkınan bir ülke istiyoruz. Gücümüzü Türkiye'mizden alıyoruz."