Pamuk ticaretiyle başlayan yolculuğunu çok yönlü bir yapıya dönüştüren DCT Trading, bugün tarım, emtia, teknoloji ve savunma sanayi gibi stratejik alanlarda faaliyet gösteriyor.
2007 yılında kurulan DCT Trading, pamuk ticaretiyle başladığı yolculuğunu bugün tarım, emtia ticareti, teknoloji ve savunma sanayi gibi pek çok alanda genişletti. DCT Trading Yönetim Kurulu Başkanı Levent Sadık Ahmet, Yunanistan’dan Türkiye’ye yayılan üretim altyapısı, teknoloji girişimlerine yaptığı yatırımlar ve lisanslı depoculuk gibi stratejik adımlarla tarımın geleceğine yön veren çok yönlü bir yapı inşa ettiklerini söylüyor. Levent Sadık Ahmet, DCT Trading’in büyüme yolculuğunu, yeni yatırım alanlarını, tarımın geleceğini nasıl şekillendireceklerini şöyle anlattı:
Nilüfer Gözütok - Capital Dergisi
DCT Trading’den bahseder misiniz? Ne zaman kuruldu, hangi alanlarda faaliyet gösteriyor? Nasıl bir büyüme yolculuğu oldu?
2002 yılında başladığımız pamuk ticareti yolculuğumuzu, 2007 yılında babam merhum Sadık Ahmet’in bize miras bıraktığı değerler ve ilkeler doğrultusunda kurduğumuz DCT Trading ile kurumsal bir boyuta taşıdık. Başlangıçta sadece pamuk ticaretiyle faaliyet gösteren şirketimiz, yıllar içinde bu alanı genişletti. Anlaşmalı tarım, üretim yatırımları, tarım dışı emtia ticareti ve teknolojiye yönelik girişimlerle DCT Trading’i çok yönlü ve güçlü bir yapıya dönüştürdük. Pamukla başlayan tarım ürünleri portföyümüze, bugün mısır ve buğday gibi stratejik ürünleri de ekledik. Bunun yanı sıra, fırsat gördüğümüz alanlarla ilgilenerek ticari faaliyetlerimizi çeşitlendiriyor, farklı emtiaların ticaretinde ve farklı sektörlerde de büyümeye devam ediyoruz. Yunanistan'da faaliyet gösteren bağlı ortaklıklarımız YAKA ve BLUEFARM aracılığıyla önemli işler yapıyoruz. YAKA, dünya standartlarında çok önemli sertifikalara sahip bir paketleme tesisiyken Avrupa’nın önde gelen süpermarket zincirlerinin de doğrudan tedarikçisi konumunda. BLUEFARM ise az miktarda kiraz üretimimin yanı sıra, Yunanistan’ın en büyük yaban mersini üretim çiftliğine sahip. Sahip olduğumuz ağ ve anlaşmalı tarım modellerimiz ile de sektörün önde gelen oyuncuları arasında yer alıyoruz.
Farklı alanlarda da yatırımlarınız var…
Finansal teknolojilere olan ilgimiz, bağlı ortaklarımızdan Pulse ile bu alandaki ilk adımımızı atmamızı sağladı. Aynı zamanda New York Pamuk Borsası’nda işlem gören pamuk fiyatlarını 5 gün önceden tahmin eden bir uygulama olan Cotcast AI'dan hisse alarak kendi kurduğumuz şirketler dışında ilk kez bir teknoloji girişimine ortak olduk. 2024 yılının aralık ayında, altın ve petrol gibi stratejik emtiaların gelecek fiyatlarını yüksek doğrulukla tahmin eden ürünler geliştiren TRK Technology şirketine ortak olarak teknoloji yatırımlarımızı daha da ileriye taşıdık. Tarım ve tarım dışı sektörlerdeki çok yönlü yatırımlarımızla yalnızca Türkiye'de değil küresel ölçekte de ekonomik değer üretmeyi ve sürdürülebilir kalkınmaya katkı sunmayı temel hedeflerimizden biri olarak görüyoruz. Bununla birlikte savunma sanayi alanında da stratejik bir adım atarak Norm Technologies ile önemli bir iş birliğine imza attık. Ayrıca lisanslı depoculuk faaliyetlerine başlamak üzere resmi başvurumuzu bakanlığa gerçekleştirdik. Yaban mersini üretimini Türkiye’ye de taşımak adına Trakya bölgesinde arazi araştırmalarımızın da son aşamasına geldik.
Bugün geldiğiniz noktada nasıl bir büyüklüğünüz var?
Yaklaşık 23 yıl önce tarım sektöründe pamuk ticareti ile başlayan yolculuğumuz bugün pirinç, kiraz, yaban mersini ve mısır gibi yeni tarım ürünleri ile giderek çeşitlenirken, dünyanın her yerine yayılan geniş satış ağımız ile tarımsal emtia ticaretinde sektöre yön veren bir şirket konumuna yükseldik. Ciromuz 2025 yılının ilk çeyreğinde 1 milyar 368 milyon liraya ulaşırken başta Pakistan, Çin, Vietnam, Hindistan, Endonezya, Bangladeş, Tayvan gibi ülkeler olmak üzere talep olan her bölgeye pamuk ihracatı yapıyoruz. Sahip olduğumuz AQSIQ belgesi ile pamuk sektöründe Çin devlet teşekküllerine doğrudan ihracat yapmasına sahip olan bir şirketiz. Öte yandan, toplam iş hacmimiz içerisinde pamuğun payını dengeli bir şekilde faaliyet çeşitlendirmemiz çerçevesinde dengeledik. Bununla birlikte, kiraz ve yaban mersini üretimi ve satışlarıyla ürün gamımızı genişletip faaliyetlerimizi çeşitlendirerek Avrupa pazarlarında büyümeye devam ediyoruz.
Küresel ticarette risklerin ve belirsizliğin arttığı bir dönemde siz riskleri nasıl yönetiyorsunuz?
Pamuk, tarımsal bir ürün olması nedeniyle dünyada belirli ülkelerde daha yoğun olarak üretiliyor. Çin, Hindistan, ABD, Brezilya, Türk Cumhuriyetleri ve Türkiye toplam üretimde önemli hacme sahip. Şirketimiz üretim faaliyetlerinin yoğun olduğu ülkelerde ticari ilişkilere sahip olup; rekolte, kalite ve fiyat seviyelerine bağlı olarak alımlarını en avantajlı yerden yapıyor ve operasyonlarını buna göre gerçekleştiriyor. Nitekim ülkemizde yaşanan ve 11 ili etkileyen büyük deprem felaketi, pamuk işleme konusunda önemli tesislere haiz bölgedeki üretim tesislerinde ciddi maddi hasara ve buna bağlı olarak faaliyetlerin durma noktasına gelmesine neden oldu. Şirketimiz bu ve benzeri konularda oluşabilecek ve fiyat istikrarını etkileyecek konulara karşı ciddi bir risk yönetimi (hedging) faaliyeti yürütüyor. Bu amaçla dünyanın önde şirketleri ile iş birliği içerisindeyiz. Alımı yapılmış ancak henüz satışı gerçekleşmemiş pamuk için organize piyasalardan türev ürünler alınıp satılarak fiyat istikrarsızlığı risklerini yönetiyoruz.
İştiraklerinizin hem ticari hem sosyal rolüne nasıl bakıyorsunuz? Batı Trakya’daki yatırımların bölgesel ekonomi ve kırsal kalkınma üzerine etkileri ne düzeyde? Burada hedefiniz nedir?
Hem kısa vadeli başarıları hem uzun vadeli finansal sürdürülebilirliği sağlamak için DCT ekosistemini besleyecek ve büyütecek şekilde geleceğe yatırım yapıyoruz. Projelerin finansal sağlamlığı, yeni yatırımların diğer iş kollarını beslemesi ve desteklemesi şirketimiz açısından büyük önem taşıyor. Batı Trakya’daki iştiraklerimiz YAKA ve BLUEFARM ile bölgesel ekonomi ve kırsal kalkınmaya katkıda bulunuyoruz. Bu iki şirketimiz Avrupa’daki büyük zincir marketlere doğrudan kiraz ve yaban mersini tedariki sağlıyor. Üretimde kadın istihdamını ön plana çıkarıyor, organik tarımda sürdürülebilirliği destekliyoruz. BLUEFARM ile toplam 50 bini aşkın yaban mersini fidanıyla bu yıl 40 ton, yapılacak yeni yatırımlarla 2030 yılında ise 400 tonluk yıllık üretim ve ticaret kapasitesine ulaşmayı hedefliyoruz.
Yeni alanlara yatırım planlıyor musunuz?
Şu an iki önemli konu var. Bunlar, lisanslı depoculuk faaliyeti ile BLUEFARM’daki bilgi ve tecrübemizi yansıtacak şekilde modern bir yaban mersini üretim çiftliğini ülkemizde de kurmak için gerekli adımları atıyoruz. Lisanslı depoculuğu, tarım ürünlerinde istikrarın sağlanması açısından bir teminat olarak değerlendiriyoruz. Tarımsal ürünlerin sağlıklı koşullarda depolanmasını ve ticaretinin kolaylaştırılmasını amaçlıyor. Arz-talep dengesinin korunması açısından büyük önem taşıyan lisanslı depoculuk sayesinde üreticiler, ürünlerini lisanslı depolara yerleştirerek daha uygun fiyatlar oluşana kadar bekleme imkanına sahip olacak. Şanlıurfa’da kurmayı planladığımız lisanslı depo sayesinde çiftçilerimiz ürünlerini sigortalı, güvenli ve modern koşullarda saklayabilecek. Böylece hem ürünleri değer kaybına uğramadan doğru fiyatlardan işlem görecek hem üreticilerin ve işletmelerin riskleri minimum düzeye indirilecek. Lisanslı depoculuk sayesinde çiftçilerimizin ürünlerini fiyat dalgalanmalarından korurken ihracat kapasitemizle Şanlıurfa ve Diyarbakır başta olmak üzere ülke ekonomisine de destek olacağız. Ayrıca Türkiye’de de yaban mersini alanında lider olmayı hedefliyoruz.
Savunma sanayi alanında neler yapıyorsunuz? Buraya dönük hedefleriniz neler?
Savunma sanayi alanında faaliyet göstermek üzere bu yıl NORM Technologies ile önemli bir iş birliğine imza attık. Bu iş birliğiyle KBRN (Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer) koruyucu sistemler ve balistik ürünlerin satış süreçlerine dahil olmayı hedefledik. Anlaşma kapsamında şirketimiz; özellikle kumaş bazlı ekipman üretimi için gerekli olan yüksek kalite ve miktardaki pamuğun, Türkiye ve dünyanın diğer önemli üretici ülkelerinden temin ederek NORM Technologies’in tedarik zincirini güçlendirecek.
Emtia ticaretinin dijitalleşmesi konusunda ne gibi adımlar atıyorsunuz? Emtia ticaretinin dijitalleşmesi nasıl bir değer yaratır?
DCT Trading olarak sektörde teknoloji alanındaki yatırımlarımız ile öne çıkıyoruz. Dijitalleşme ve teknoloji yatırımları, şirketimizin ticari iş modelini dijital çağa uygun şekilde güçlendirme ve pazarın ihtiyaçlarına hızla cevap verebilme hedefiyle katalizör olarak kullanıyoruz ve bu sayede rekabette ayrışıyoruz. Finansal enstrümanların gelecek değerlerini tahmin eden bir platform sunan iştirakimiz Pulse, lansmanını kısa süre önce yaptığımız Yatırımcı.ai adlı ürünü ile sadece bize değil pek çok bireysel ve kurumsal kullanıcıya hitap edecek nitelikte. Yine, New York Pamuk Borsası'nda pamuk fiyatlarını tahminleyen Cotcast AI ve petrol, altın, gümüş gibi farklı emtiaların gelecek fiyat seviyelerini tahmin eden bir yapay zeka robotuna sahip TRK Technology’e yaptığımız yatırımlar DCT’nin küresel pazarlarda rekabet gücünün artırılmasında da kritik bir rol oynuyor. Aynı zamanda teknoloji alanında yaptığımız her yatırım, emtia piyasalarındaki dijital dönüşüme de katkı sunuyor. Gelecek dönemde de şirketimizin sektördeki rekabetçi konumunu korumak ve gücünü pekiştirmek için dijitalleşme ve teknoloji alanındaki yatırımlara devam edeceğiz.
Gelecek birkaç yılda DCT Trading’i nerede görmek istiyorsunuz?
DCT Trading olarak faaliyet kolları itibarıyla tarımda üretici fonksiyonumuzu büyütmeyi, bunu son teknoloji yapılarla gerçekleştirmeyi, teknoloji ile tarımı birleştirmeyi hedefliyoruz. Lisanslı depo yatırımı, yeni şirket kuruluşları ve ortaklıklar, ürün gamı genişlemesi, YAKA & BLUEFARM için kapasite artırımı gibi stratejik hamleler önümüzdeki dönemin ana yatırım alanları olacak. Özellikle depo yatırımıyla birlikte pamuk ticaretindeki deneyimimizi, anlaşmalı üretim, fiziki emtiaların menkulleştirilmesi gibi yeni faaliyetlerle güçlendireceğiz. Diğer yandan; Pulse ile finansal teknolojiler alanında da büyümeyi hedefliyoruz. Pulse, finansal kararları optimize eden, iş süreçlerini iyileştiren ve kullanıcılarına stratejik avantajlar sağlayan ileri teknoloji ürünler geliştiriyor ve geliştirmeye de devam edecek.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?