Sigortalı Toplum Ve Dayanışma Platformu (STSP), "Sayılarla Sigortalı Toplum" raporunu yayınladı. Rapora göre Türkiye, Hindistan, Brezilya, Endonezya, Güney Afrika içinde bile sonuncu.
Özlem Aydın Ayvacı-Capital ÖZEL
Sigortalı Toplum Ve Dayanışma Platformu (STSP), "Sayılarla Sigortalı Toplum" raporunu yayınladı. Rapora göre OECD ülkeleri içerisinde sigorta penetrasyon oranı ortalama yüzde 7,2 seviyelerindeyken bu oran Türkiye'de yüzde 2,2. Türkiye’nin cari açık ve enflasyon oranlarının yüksekliği ve dış yatırımlara duydukları ihtiyaç dolayısıyla kırılgan beşli olarak gösterilen Türkiye, Hindistan, Brezilya, Endonezya, Güney Afrika içinde bile sigortalılık açısından sonuncu olduğu ortaya çıktı.
SİGORTA PENETRASYONUNDA TÜRKİYE KIRILGAN BEŞLİNİN SONUNCUSU
Sigortalı Toplum Ve Dayanışma Platformu (STSP) Kurucusu Selcen Gür, ekonomik büyüklüğe göre Türkiye'nin bulundu yer ile sigortalılık açısından bulunduğu nokta arasında uçurum olduğunu söyledi. Türkiye'de sigortalı olma bilincinin yeterince yerleşmediğini ve bu nedenle penatrasyonun yaygınlaşamadığını söyleyen Gür, "Ekonomik büyüklüğe göre bulunduğumuz yer ile sigorta penetrasyonu açısından bulunduğumuz nokta arasında inanılmaz bir fark var. Kırılgan 5'li içerisinde bile en kötü durumdayız. Bu da Türk sigorta sektörünün potansiyelin çok uzağında olduğunu gösteriyor" dedi.
Raporun sonuçlarını değerlendiren Gür, "OECD ülkeleri içerisinde sigorta penetrasyon oranı ortalama yüzde 7,2 seviyelerinde seyrederken bu oran Türkiye'de yüzde 2,2 seviyesinde. Cari açık ve enflasyon oranlarının yüksekliği ve dış yatırımlara duydukları ihtiyaç dolayısıyla kırılgan beşli olarak gösterilen (Türkiye, Hindistan, Brezilya, Endonezya, Güney Afrika) ülkeler içerisinde bile sigortalılık açısından en kötü konumda olan ülke biziz. Tüm bunlar, sigorta bilincinin düşük olması ve yaygınlığın az olmasından kaynaklanıyor. Bu da ülkemiz sigorta sektörünün potansiyelinin çok uzağında olduğuna işaret ediyor" dedi.
Sayılarla sigortalı Türkiye
Sigortalılık bilincinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar sonucu penetrasyon oranlarının artırılabileceğine dikkat çeken Gür, şöyle anlattı: “Sigorta sektörü finansal sistemler içerisinde hak ettiği yeri alabilmeli. STSP de, toplumda sigorta ürün ve hizmetlerine dair bilinçli bir farkındalık oluşturmak, toplumun her kesimine sigorta ürün ve hizmetleri hakkında bilgilendirecek projeler gerçekleştirmek, bu farkındalık ve bilinçlendirme çalışmalarını sosyal sorumluluk projeleriyle entegre etmek amacıyla hayata geçirdiğimiz bir platform. STSP, sektörün algısına ilişkin güncel bir fotoğraf ortaya koyabilmek adına sektör paydaşlarının katılımıyla geçtiğimiz günlerde özel bir çalışma gerçekleştirdi. ‘Sayılarla Sigortalı Toplum’ adı verilen bu çalışmaya göre sektör profesyonellerinin yüzde 89'u 18 yaşın üstündeki bireylerin ihtiyaçları olan sigorta hizmetinden tam olarak yararlanamadıkları konusunda hemfikir. Bireylerin bu hizmetlerden yararlanmamasının önemli bir nedeni de bireylerin sigorta ürünleri ve türevleri hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmaması. Yüzde 89'luk sektör profesyonelinin içindeki yüzde 33'lük bir dilimin ise bireylerin yeni sigorta ürün ve hizmet çözümleri ile desteklenmesinin gerekliliğine vurgu yapıyor. Sektör profesyonellerindeki yüzde 98’lik ortak bir kanı ise, Türkiye’deki 18 yaş ve üstü bireylerin sigorta ürünleri ve türevleri hakkında yeterince bilgiye sahip olmadıklarını gösteriyor. Öte yandan sektör profesyonellerinin yüzde 78’i, kurumların ihtiyaçları olan ve işlerinde riski paylaşabilecekleri sigorta hizmetinden tam not olarak yararlanmadıkları konusunda görüş bildirmişler. Yüzde 78’lik sektör profesyonellerinin içinde yüzde 53’lük bir dilim ise kurumların yeni sigorta ürün ve hizmet çözümleri ile desteklenmesi gerekliliğine dikkat çekiyor."
Pandemi nasıl etkiledi?
Çalışmada, pandemi dönemi ve sonrası yapısal çalışma sistemini çok hızlı adapte edebilen bir sektör olan sigortanın aynı performansı mevcut ve gelecek ihtiyaçlara yönelik elindeki ürün ve servisleri adapte edemediği görülüyor. Gür, odağın ana ürün ve servislere verildiğini ve pazarın bütünsel büyümesine yönelik henüz yeterince iletişim yapılmadığı yönünde bulgular ortaya çıktığını dile getirdi. Bu durumun sektör profesyonelleri tarafında da bilindiğini söyleyen Selcen Gür, şöyle devam etti: "Yeniliklere ve değişime hızlı adapte olabilen bu kitle, yakın zamanda eskiden gelen kalıplaşmış ürün ve hizmet yapısında reformist değişikliklere de gidebilecek. Dolayısıyla sigortacılar, brokerler ve acentelerin çalışma dünyası bugünden itibaren gelecek birkaç yılda yeniden şekillenecek bir döneme girmiş bulunuyor."
“Yeni nesil için yeni ürün ve hizmetler geliştirilmeli”
Çalışmaya katılan sektör profesyonellerinin yüzde 78’i sigorta sektörünün yeni nesil yetenekler kazanmak ve gençlere cazip hale getirilmesi konusunda yetersiz kaldığını düşünüyor. Bu durumun gençlerin sektöre olan ilgisinin azalması yönünde de endişeyi tetiklediği biliniyor. Sektör profesyonellerin yüzde 62’sinin sigorta sektörünün yeni mezun ve genç çalışanlar için gelecek vadeden bir sektör olduğu görüşünde birleştiklerinin altını çizen Selcen Gür, "Çalışma, sektörün en bilinen ürün ve hizmetlerini de ortaya koydu. Buna göre iş yeri yangın paketi poliçesi, makine kırılma sigortası, işveren sorumluluk sigortası, üçüncü şahıs mali mesuliyet sigortası, kâr kaybı sigortası kurumlara yönelik sigorta sektörünün en bilinen ürün ve servisleri arasında yer alıyor. Bireylerin tercihlerinin öncelikleri arasında ise ilk üç sırayı; trafik sigortası, kasko ve tamamlayıcı sigorta alıyor. Bu durum özellikle trafik ve kasko tarafında bireyler özelinde doygun bir pazar oluştuğunu gözler önüne seriyor. Profesyonellerin yüzde 78’i, bireylere yönelik geliştirilebilecek yeni ürün ve hizmetler olduğunu düşünüyor" diye konuştu.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?