Çalık'ın bankası bölgede büyüyor

Bankacılık, sosyal sorumluluk ve konut kredileriyle ilgili haberler...

1.04.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Aktif Bank ilk olarak 1999 yılında, Çalık Bank olarak kuruldu. 2007 yılına kadar çalışmalarını kapalı devre sürdürdü. 2007 yılında Çalık Grubu, finans sektörünü stratejik sektörlerinden biri olarak tanımlayınca yeniden yapılandı. Bu yapılanmanın lideri olarak da göreve, Akbank’da genel müdür yardımcısı olan Önder Halisdemir getirildi. Geçtiğimiz ay Aktif Bank Genel Müdürü Önder Halisdemir’i, bankanın Zincirlikuyu’daki merkezinde ziyaret ettim. Hem Aktif Bank’ın bankacılığı, günümüz trendlerinin bir adım ötesine taşıyan yeni yapılanmasına hem gelecek planlarına ilişkin bilgiler aldım. Önder Halisdemir’in değerlendirmelerinden bazı notlar şöyle:

3 AYAKLI MODEL
Önce bankaya Türkiye’nin ihtiyaçlarına ve içinde bulunduğu trendlere göre bir senaryo yazdık. Bu senaryoyu oluştururken dikkate aldığımız gelişmelerden biri, ülke nüfusunun önemli bir bölümünün artık teknolojik araçlarla daha çok haşır neşir olmasıydı. İkincisi, 90’ların sonundan itibaren kentleşmedeki artışla beraber tüketim alışkanlıklarındaki değişimi dikkate aldık. Sınırların şeffaflaştığını, mal ve hizmet hareketlerinin serbestleştiğini, sınır komşularımızla olan ticaretin geliştiğini gördük. Ayrıca şehirlerin metropollere dönüşmeye başladığı gerçeği de dikkate aldığımız bir diğer unsur oldu. Sonuçta bütün bunların finansal ihtiyaçlar açısından yeni bir modeli gerektirdiğini saptadık. Bu doğrultuda bankamız için 3 temel hareket alanı belirledik. Bunlardan birincisi bölgesel bankacılık yapmak oldu. Türkiye’yi yakın coğrafyası ile bir bütün olarak gören bir bankacılık modeli geliştirdik. İkincisi doğrudan bankacılığa odaklandık. Müşterilere şubeler aracılığıyla değil başkalarının fiziki kanallarını kullanarak bayiler, cep telefonu, internet ile ulaşan bir yapı tasarladık. Alternatif dağıtım kanallarını ana dağıtım kanalı olarak belirledik. Üçüncüsü de şehir bankacılığı yapalım dedik.
~

YARATICI KANALLAR Mevcut pazardan en çok bu özelliğimiz ile ayrışıyoruz. Bugün diğer bankalar da şubesiz bankacılık yapıyor ama tamamlayıcı nitelikte. Bizse bunu ana kanalımız olarak görüyoruz. Örneğin yalnızca internette yaşayan ürünler geliştiriyoruz. İnternetin dışında farklı kanallar da kullanıyoruz. PTT’lerle 1 yıldır süren online bir entegrasyon çalışmamız var. Burada ocak sonunda ucuz para transferini konu alan bir ürünümüzün lansmanını yaptık. PTT’lerde sunduğumuz bu üründe önemli bir fiyat avantajı var. Bankaların 4’te 1’i fiyatına işlem yapıyoruz. Bu sayede de hızla kullanımı artıyor. Kısa süre sonra bu ürünün döviz versiyonu da devreye girecek. PTT’lerin dışında başka fiziki kanalları da değerlendiriyoruz. Türkiye’de herkes ‘dükkanımda başka ne satsam’ diye düşünüyor. Örneğin suyu artık sadece sucudan almıyoruz. Bankacılık ürün ve hizmetleri de teknolojinin gelişmesi, süreçlerin iyileştirilmesi ile bu hale geldi. Bu doğrultuda yeni ürünler geliştirmeye devam edeceğiz.

KRİZDE FIRSATLAR ARTTI Bölgede büyümeye devam ediyoruz. Arnavutluk’ta bir banka satın aldık. Bugün burada 55 şubemiz var. Kosova’ya girdik. 12 şube açtık. Kısa süre sonra Balkanlar’da yeni bir ülkeye daha gireceğiz. Bölgesel bankacılık vizyonumuzda Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Kafkaslar da var. Yatırım yapacağımız pazarları seçerken önce ilgilendiğimiz finansal kurumun yapısına bakıyoruz. Genellikle daha küçük ölçekli, ele aldığınızda rekabetçi olacak finansal kurumları tercih ediyoruz. Burada düşük fiyat avantajı oluyor ama aynı zamanda zor da oluyor. Uzun vadede bölgedeki ticaretin üzerinden aktığı banka olmak hedefindeyiz. Şimdi krizden sonra fırsatlar arttı. Bu fırsatları da değerlendiriyoruz. Son 2,5 yılda 9,5 kat büyüdük. Varlıklarımızı 60 milyon TL’den 580 milyon TL’ye çıkardık. 80 ülkede 230 muhabirimiz var. Sektörün büyük değil ama hızlı balığıyız. Bir kategorinin yaratıcılığı ve liderliğini yapmak istiyoruz. Yeni jenerasyon bankacılık adı altında paketlediğimiz ürün ve hizmetlerimizin performansı, 2010 yılında daha çok anlaşılacak diye düşünüyorum.
~

SOSYAL SORUMLULUK

GARANTİ EMEKLİLİK’TEN ÇOCUKLARA 1 MİLYON TL

Bireysel Emeklilik Sistemi’nin önde gelen oyuncularından Garanti Emeklilik, Milli Eğitim Bakanlığı ve Boğaziçi Üniversitesi işbirliği ile çok özel bir sosyal sorumluluk projesine start verdi. “Kalem tutan eller” adıyla hayata geçirilen proje, sokakta çalışan ilköğretim öğrencilerini sokaktan koparıp okula bağlamayı hedefliyor. İstanbul’un pilot bölge olarak seçildiği ve şu anda 5 ilçede 15 okulda devam eden projede, ilk etapta 1.000 çocuğa ulaşıldı. 14 rehber öğretmen ve 41 kurs öğretmeni ile oluşturulan kadro, çocuklara okul başarılarını artırmaları ve okulu daha çok sevmeleri için yardımcı olacak. Ayrıca çocukların ailelerinin de proje kapsamında bilinçlendirilmesi hedefleniyor. Garanti Emeklilik Genel Müdürü Erhan Adalı, bu projeye 1 milyon TL gibi bir fon ayırdıklarını söylüyor. Projenin kapsamını gelecek dönemde genişletmek ve daha çok çocuğa ulaşmak hedefinde olduklarını söyleyen Adalı, “Bu projenin bir diğer önemli özelliği, Garanti Emeklilik çalışanlarının da katkı sağlaması. Hepimiz çocukların kişisel gelişimlerine yönelik etkinlere katılıyor olacağız” diyor.


KONUT KREDİLERİ

2010 HEDEFİ 50 MİLYAR TL
Geçtiğimiz yıl sınırlı da olsa kredi pazarının büyümesinde, belli başlı birkaç alan öne çıktı. Bunlardan biri de konut kredileriydi. Faizlerdeki düşüşün de etkisiyle konut kredileri yaklaşık 45 milyar TL bakiyeye ulaşarak 2009’da, tüketici kredileri içinde en çok büyüyen alan oldu. Akbank Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, konut kredilerindeki büyüme trendinin 2010’un ilk çeyreğinde de devam ettiğini söylüyor ve ekliyor: “Düşük seyreden faiz oranları ve henüz kriz öncesi seviyesine dönmeyen konut fiyatları, konutta alım fırsatı yaratıyor. Tüketiciler de bu fırsattan yararlanmaya devam ediyor.” İş Bankası Bireysel Krediler Bölüm Müdürü Recep Oram, konut kredisi hacminin 2009 yılının son çeyreğinde yüzde 7,8 oranında artış gösterdiğine dikkat çekiyor. Oram, yıl sonundan 5 Mart 2010’a kadar geçen sürede de yüzde 4,3’lük bir artış olduğunu söylüyor.
~

YENİ PROJELERE DİKKAT
Kriz döneminde yavaşlayan inşaat sektörü, yeni proje yatırımları ile yeniden hareketlenmiş durumda. Tözge, önümüzdeki dönemde bu yeni konut projelerinin, kredi pazarına hareket getireceğini söylüyor. Son dönemde konut kredisi alım gücünde de gözle görülür bir artış var. Bankacılar burada, dikkat çeken şu rakamlara işaret ediyor: “2009 Ağustos ayı faiz indirimi öncesi, gelir durumuna göre 1,8 milyon kişi konut kredisi kullanabilecek potansiyele sahipken ekonomideki yeniden canlanma ve faiz indirimleriyle birlikte bu sayı 4,5 milyon kişiye ulaştı.

FİNANSBANK ATAK YAPTI 2008 yılında sektörde en çok konut kredisi veren 3 banka Garanti, Ziraat ve Akbank olarak sıralanıyordu. 2009’da da lider Garanti oldu. Finansbank ise atak yaptı. Banka 2008’de 3 milyar 829 milyon TL düzeyinde olan konut kredisi hacmini, 2009’da yüzde 20’nin üzerinde artırarak 4 milyar 913 milyon TL’ye taşıdı ve üçüncü sıralaya yerleşti. 2008’de 3’üncü sırada yer alan Akbank ise 4’üncü sıralaya geriledi. Akbank Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, son dönemde yeni konut projeleri kredili satışlarında önemli bir performans yakaladıklarını söylüyor ve ekliyor: “Yeni dönemde rekabet hız kesmeden devam edecek. Akbank olarak pazar payımızı artırmayı ve liderliği hedefliyoruz.”
~

GELECEK HESAPLARI
Konut kredisi pazarının 2010’da yüzde 15 büyümesi ve yaklaşık 50 milyar TL’lik bir hacme ulaşması öngörülüyor. İş Bankası, geçtiğimiz yıl 24 bin 514 adet konut kredisi kullandırdı. Konut kredisi hacminde yüzde 25’e yakın büyüme ile 2009’da en iyi performansı gösteren bankalardan biri oldu. Recep Oram, konut kredilerinin, 2010 yılı boyunca artan bir seyir izleyeceğini söylüyor ve ekliyor: “Konut kredileri alanında her bankanın kendine özgü bir rekabet ve kredilendirme stratejisi var. Belirlediği hedeflere ulaşmak adına doğru adımlar atan bankalar önümüzdeki dönemde öne çıkacak. Biz bu süreçte müşteri ihtiyaçlarını gözeterek geliştirdiğimiz ev kredisi ürünlerimiz ve yaygın şube ağımızla müşteri özelinde çözüm üretme politikası ile farklılaşacağız.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz