56’ncı Cannes Lions Uluslararası Reklam Festivali’nde, Türkiye büyük bir atak gerçekleştirdi. 22 bin 652 eser arasından, dünyanın önde gelen yaratıcılarının günlerce süren elemelerinden, Türk reklamcılarına 35 finalistlik, 3 gümüş ve 5 bronz aslan geldi.
Ayrıca DDB&Co. İstanbul, “2009 Cannes Lions Yılın Reklam Ajansı” sıralamasında üçüncü oldu. (Yılın Reklam Ajansı sıralaması, Cannes’da ajansların aldıkları ödüller ve kısa listeye kaldıkları her bir çalışma için verilen puanlara göre belirleniyor.)
Küresel bir pazarlama platformunda, ülkemizin birinci lig oyuncuları arasında yer alması, bu yıl durgunluğun etkisinde keyfi kaçmış olan reklam dünyamız için önemli bir motivasyon kaynağı oldu. Parlak günler geride kaldı
56’ncı Cannes Lions Uluslararası Reklam Festivali’nin en dikkat çeken yönü, pazarlamanın yenilenme çabalarıydı. Konferanslarda, dünyanın önde gelen reklamverenleri ve ajans temsilcileri, değişen tüketici profilinden ve dijital pazarlamanın dinamiklerinden söz etti.
Google’ın küresel yaratıcı direktörü Andy Berndt’in, “Reklamcılığın parlak günleri bitti, yeni bir iletişim tarzı gerekiyor” cümlesi, bir anlamda festivalin ana fikriydi. Dünyanın en değerli markası Coca-Cola’nın başkan yardımcısı Jonathan Mildenhall, bu görüşe şu sözlerle destek verdi: “Bir nesil, elini kağıda değdirmeden, bilgisayar ekranıyla büyüdü. Geleneksel bakış açısı ve mevcut yapıyla gençlere ulaşamazsınız. Tüm modelleri gözden geçirmek gerek.” Artık geyiklerinde silahları var
Dünyanın en büyük dijital şirketi Isobar’ın kurucusu Nigel Morris, Cannes Lions kapsamında yaptığı sunumda, markaların dijital ortamı yakından takip etmek zorunda olduğuna dikkat çekti. Morris’e göre internet sayesinde tüketiciler her şeyden haberdar. Markaları onlar yönetiyor. Morris, “Artık geyiklerin de silahları var” diyerek tüketicinin gücüne dikkat çekiyor ve durumu şu sözlerle açıklıyor: “Durgunluk, şirketleri sponsorluklardan uzaklaştırdı. Üzerlerinde adeta para harcamamaları yönünde toplumsal bir baskı var. Şirketlerden topluma hesap vermeleri isteniyor. Şeffaf olmaları bekleniyor. Herkesin birbirine bağlı ve bağımlı olduğu bir dünyada, markaların kurumsal itibar yönetimine dikkat etmesi gerek.” Reklam gibi durmayan işler yapın
Cannes Lions’un en ilgi çekici konuşmacılarından birisi de Alman yönetmen ve yazar Hermann Vaske’ydi. Her yıl olduğu gibi çok akıllı iç görülerle dolu bir sunum yaptı. Vaske, reklamcılara şu tavsiyeyi verdi:
“İnternet dünyayı değiştirdi. Reklam gibi durmayan işler yapın. Reklamcılar gibi değil, PR’cılar gibi düşünün. İnsanlarla diyalog oluşturun.” ~
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?