Son yıllarda bankaların güçlü performans sergilediği KOBİ bankacılığı, 2009’da sekteye uğradı. Krediler daraldı, müşteriler azaldı. Yıla başlarken bankacılık sektörünün KOBİ’lere verdiği nakit ve gayri nakit kredilerin toplamı 114,9 milyar TL düzeyindeydi. Eylül ayı sonunda bu rakam 113,2 milyar TL’ye geriledi. KOBİ kredilerinin, toplam banka kredilerinden aldığı payda da azalma oldu. Krizden önce yüzde 24-25 civarında olan rakamın, yıl sonunda yüzde en az 22-23 düzeyine gerilemesi bekleniyor.
Diğer yandan 2009 yılının ocak ayında sektörde, KOBİ’lerin ödenmeyen kredilerinin oranı yüzde 5,24 idi. Eylül ayında bu oran yüzde 7,58’e çıktı. Yıl sonunda bu rakamın biraz daha yükselmesi, yüzde 9’lara ulaşması bekleniyor.
Garanti Bankası, sektörde en çok KOBİ kredisi kullandıran bankalardan biri. Bankanın KOBİ bankacılığı alanında güçlü bir yapılanması var. Geçtiğimiz ay, bu yapılanmanın başında bulunan genel müdür yardımcısı Nafiz Karadere’yi ziyaret ettim. Sektörde gelinen noktayı, gelecek yıla ve sonrasına yönelik beklentilerini sordum. Değerlendirmeleri şöyle:
MUSLUKLAR NE KADAR KISILDI?
Türkiye, batılı ülkelere oranla kendi özel şartları nedeniyle bu krizi biraz daha rahat geçirdi. Ancak ekonominin üyeleri arasında en ciddi yara alan KOBİ’ler oldu. 2009, KOBİ’ler için iyi bir yıl değildi. Pazar daraldı. Kredi arzı düştü. Bu hem bankalardan hem KOBİ’lerden kaynaklandı. KOBİ’lerin mali yapıları, dolayısıyla bilançoları bozuldu. Bankalar bozuk bilançolara kredi vermedi. Eskiden incelenen 10 kredi başvurusunun 9’una kredi verilirken 2009’da, 10 talebin ancak 5-6’sı krediye dönüştü.
Ürettiğini satamayan KOBİ’ler, yeni üretim yapamadı. Dolayısıyla kredi talebi daraldı. Sonuç olarak KOBİ’lere akan kredi muslukları kısıldı. Kullandırılan kredinin hacmi daraldı.
Eylül 2008’de KOBİ’lerin kullandığı toplam nakit kredi tutarı 94 milyar TL idi. Bu rakam Eylül 2009’da 82 milyar TL’ye düştü. Yani yüzde 14’lük ciddi bir daralma yaşandı.
GARANTİ’NİN PERFORMANSI
Ocak-eylül dönemde Garanti Bankası olarak biz, KOBİ’lere verdiğimiz kredileri 17,1 milyar TL’den 18,1 milyar TL’ye yükselttik. Pazar payımız da buna paralel olarak yüzde 14,9’dan yüzde 16,1’e çıktı. Bu performans, izlediğimiz stratejinin bir sonucu. Biz krizin gelip geçici olduğunu düşündük ve KOBİ’lere kredi vermek için hep sahada olduk. Bilançosunu beğenmediğimiz KOBİ’lerle gidip bir de yüz yüze konuştuk. Bu sayede bilançoya~ bakıp reddedeceğimiz birçok krediyi verdik. Ayrıca çok sayıda kredimizi yeniden yapılandırdık. Bu arada sektörde bazı bankalar KOBİ’lerden çıktı. KOBİ kredilerini, büyük ölçüde geri çevirdiler. Toplam daralmaya sebep olan da biraz bu oldu. Biz bir anlamda boşlukları doldurduk.
Bugün toplam 1 milyon 182 bin KOBİ müşterimiz bulunuyor. Biz KOBİ’lerin ortaklarını ve firmalarını birlikte görüyoruz. Örneğin 2 ortaklı bir KOBİ içeri giriyorsa biz onu 2 sayıyoruz. Dolayısıyla kriz yılı dahil her ay ortalama 8 bin yeni müşteri kazanıyoruz diyebilirim.
CAN SUYU KOSGEB’DEN
2009’da verilen KOSGEB kredilerinin, KOBİ’lerin krizi atlatmasına çok ciddi destek olduğunu düşünüyorum. Birçok başlık altında çok çeşitli krediler verildi. KOBİ’lere toplam 2,5 milyar TL düzeyinde kaynak aktarıldı. Biz Garanti Bankası olarak tüm KOSGEB kredilerinde yer aldık. Bunların çoğunda da yüzde 14-20, hatta bazılarında yüzde 29’a kadar pazar payına ulaştık. Bu kapsamda 2009’da KOSGEB kredileri vasıtasıyla 4 bin 799 müşterimize 467 milyon TL kaynak aktardık. Son olarak 100 bin esnafa, destek kredisi adı altında talep toplandı. Burada da yüzde 15,66 düzeyinde pay aldık. Özel bankalar içinde birinci, toplamda ise ikinci sırada yer aldık. Garanti Bankası’na 17 bin 325 KOBİ, 386 milyon TL’lik başvuru yaptı. Bu tür destek kredilerin 2010 yılında da devam edeceğini düşünüyorum.
YENİ KAYNAKLAR
KOSGEB’in dışında bankaların kendi kaynakları var. Biz Garanti Bankası olarak Avrupa Yatırım Bankası’ndan 200 milyon Euro’luk bir kaynak sağladık. Yurtdışındaki fonları da devamlı inceliyoruz. Vade ve fiyat avantajı sağlayanları KOBİ’lerin kullanımına sunuyoruz. 2010’da, KOBİ’lerin bankalar açısından daha rahat bir yıl geçireceklerini düşünüyorum. 2010’da Türkiye ekonomisi bir parça büyüyecek. Üretimde artış başlayacak. Bu, istihdam sorununa olumlu etki edecek. Kapasite kullanım oranları artacak. Bankacılık sektörü de KOBİ’lerin geleceğini daha iyi görebileceği için bilançosu bugün iyi olmasa da ileride satışlarının artacağını öngördüğü KOBİ’lere biraz daha bonkör davranacak. Sonuç olarak bankacılık sektörü, KOBİ’lere 2010’da 2009’dan daha faza kaynak aktaracak. Sektörde KOBİ’lere verilen kredilerde yüzde 10-15 civarında bir artış olabilir. Biz Garanti Bankası olarak yüzde 15-20 büyüme hedefliyoruz. Hatta KOBİ’lere yansıyan bazı kredi kalemlerinde yüzde 25’e varan büyüme bekliyoruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?