Kişisel Yatırım

“Borsada alım için beklemeyin”Piyasaların IMF anlaşması ve AB ile ilgili olumlu beklentileri devam ediyor. Ancak bu gelişmelerin fiyatlara daha fazla yansıyabilmesi için somut bir takım haberlere i...

1.09.2004 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

“Borsada alım için beklemeyin”
Piyasaların IMF anlaşması ve AB ile ilgili olumlu beklentileri devam ediyor. Ancak bu gelişmelerin fiyatlara daha fazla yansıyabilmesi için somut bir takım haberlere ihtiyacımız var. HSBC Yatırım Araştırma Müdürü Hayriye Turgay Tuncer de bu görüşe katılıyor ve piyasalara ilişkin görüşlerini şöyle özetliyor:

Dış piyasalar etkiliyor Şu anda dış piyasalardaki olumsuz gelişmeler İMKB’yi çok etkiliyor. Özellikle petrol fiyatlarındaki yükselişten dolayı borsada yukarı gidiş de oldukça sınırlı kalıyor. Dış piyasalarda petrol fiyatlarının varil başına 50 dolarlara gelmesi hem şirketler üzerinde hem de genel ekonomi üzerinde olumsuz etki yarattığından borsa üzerinde de baskı oluşturuyor. Bu tarz dışsal şoklar Türkiye’nin şu an içinde bulunduğu durumu gölgeleyerek yabancı yatırımcı girişini de engelliyor.

hedCari açık endişeleri gündemde Yaz başından itibaren ABD Merkez Bankası’nın faiz artırımı beklentileri ile tüm gelişmekte olan piyasalardan çıkışlar gözlemlemiştik. Türkiye ise diğer gelişmekte olan piyasalara göre cazip bir hikayesi olması nedeni ile fon girişi sağlayacak durumdaydı. Ancak yeni bir IMF anlaşması ve AB’den sonunda müzakere tarihi alacağımız beklentileri bile piyasalarda beklenilen etkiyi tam anlamıyla doğurmadı. Dış piyasalarda petrol fiyatlarının tırmanışa geçmeye başlaması ile birlikte Türkiye içinde cari açık endişeleri gündeme gelmeye başladı. Böylece tahmin edilen senaryo gerçekleşmedi ve borsada küçük çaplı hareketler dışında sağlıklı bir çıkış yaşayamadık.

Olumlu haberler eylülde başlar Dışsal şokların durulacağı varsayımıyla, piyasalara yeni bir hareket getirecek olan olumlu haberlerin eylül ayıyla beraber gelmeye başlayacağını düşünüyoruz. AB ilerleme raporunun yazılmaya başlanması ile birlikte piyasalarda da hareketlenme bekleyebiliriz. Bu nedenle, özellikle borsanın olumlu gelişmeleri eylül ayından başlayarak satın alacağını düşünüyoruz. Yatırımcılara da bu süre zarfında beklemede kalmak yerine yavaş yavaş alım yapmalarını öneriyoruz. 

Bu sektörlere dikkat! AB’den müzakere tarihi alındığı takdirde, özellikle yurt içi piyasaya satış yapan şirketlerin daha hızlı büyüyeceğine yönelik beklentiler nedeni ile bazı sektörler bu dönemde daha ön plana çıkacaktır. Sektör bazında bakarsak kanımızca ilk aşamada olumlu etkilenecekler arasında telekom, medya, sigorta gibi sektörler, makro ekonomideki olumlu gidişat ile beraber yine bankacılık sektörü yer almaktadır. Telekomünikasyon sektöründe serbestleşme ve önümüzdeki dönemde Türk Telekom’un özelleştirmesi ile beraber yatırımların artmasını bekliyoruz. Medya sektöründe de benzer şekilde özelleştirmeler nedeni ile rekabetin artması ile beraber reklam harcamalarında artış görülecektir.

Sigortaya AB etkisi Ayrıca, özel emeklilik fonlarının hızla büyümesi, bankacılık sektöründeki rekabetin devam etmesi ve yurtiçi hava ulaşımında yeni şirketlerin pazara girmesi de reklam gelirlerini destekleyen diğer unsurlardır. Daha uzun vadede ise doğrudan yabancı yatırımlar ve Avrupa Birliği ile ilgili gelişmeler, reklam pazarının büyümesini sağlayacaktır. Sigorta sektörünü beğenmemizin nedeni de sektörün AB normlarına da uyumlu hale gelmesini sağlayacak sigorta denetim kurulunun önümüzdeki yıl devreye girmesinin beklenmesi. Bu kurul sigorta şirketlerinin denetimlerini gerçekleştirirken sektörde sağlıklı bir yapılanmanın oluşmasını sağlayacak. Bu durumda sigorta sektöründe faaliyet gösteren ve temel olarak sağlam şirketlerin ön plana çıkacağını düşünüyoruz.

Bankaların performansı sürecek Bankacılık sektörü de olumlu makroekonomik şartlardan etkilenecek sektörlerin başında geliyor. Sektörde yeniden yapılanma faaliyetleri çoğunlukla tamamlanmış durumda. Faizlerdeki gerileme de menkul kıymet portföyleri nedeni ile bankaların kârlarını artırmalarına yarayan bir faktör. Beyaz eşya ile otomotiv gibi tüketimdeki canlanmayı birebir yansıtan sektörleri ise bu yılki yüksek performanslarını önümüzdeki yıl aynı şekilde devam ettiremeyecekleri beklentisi ile önermiyoruz.

BORSA
Alım için 19.600 beklenmeli

hed- Borsa, özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen açıklamalar nedeniyle ağustos ayı boyunca hareketli günler yaşadı. 26 Ağustos itibariyle endeks 19.572 puan seviyesindeydi. Ay boyunca banka hisselerinde yaşanan hareketlilik dikkat çekti.

- Kısa vadeli yükselen trend desteği üzerinde tutunmayı başaran borsa endeksi, para girişi olmaması nedeniyle yükseliş gücü bulamıyor. Bu nedenle ilk destek seviyesi olan 19.500’e doğru seans içi geri çekilmeler yaşanma olasılığı oldukça kuvvetli.

- Mevcut seviyeler itibariyle endeksin kısa vadeli yükselen trend desteği de 19.400-19.450 seviyesinde. Bu seviyelerdeki sıkışmanın aşılması için piyasaya para girişinin artması gerekiyor. para girişinin artarak devam etmesi en önemli şartlardan biri olarak görülüyor.

- Endeksin kısa vadeli direnç seviyesi ise 19.600’de. Buranın üstünde ise 19.700-19.750 aralığı güçlü direnç noktası olarak karşımıza çıkıyor.

- Bu seviyenin artan para girişi ve işlem hacmiyle yukarı kırılması yükselişin 20,000'deki güçlü direncine doğru devam edebilmesi için önem taşıyor.

- Endeks 19.600 direncinin üzerinde kalmayı başardığı takdirde, hisse senedi pozisyonlarını artırmakta yarar olduğunu düşünüyoruz. Tercihinizi mali yapısı güçlü hisse senetlerinden yana kullanmanızda yarar var.
Ayın önerisi: Garanti Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Kaya, halka arzların piyasadaki parayı çektiğini, bunun da hisse senetleri üzerinde baskı yarattığını söylüyor. Bu nedenle eylül ayı için yatırımcılara düşen enflasyon nedeniyle bonoda kalmalarını öneriyor.

FAİZ
Döviz cephesi izlenecek

- Bono cephesine, ağustos ayı boyunca dövizdeki gelişmeler yön verdi. Özellikle ayın son haftasında yabancı kaynaklı olduğu söylenen döviz alımlarının gelmesi, faizlerde bir miktar yükselişe neden oldu. 26 Ağustos itibariyle gösterge niteliğindeki 22 Şubat 2006 vadeli tahvilin faizi yüzde 25,5 seviyesindeydi.

- Eylül ayında da bono faizlerinin yönünü, yine döviz cephesi belirleyecek. Dolar kurunun 1 milyon 500 bin liranın üzerine çıkması halinde, bileşik faizlerin de yüzde 26 seviyelerine yükselmesi kaçınılmaz.

- Bu seviyenin üstü için ise şimdilik bir neden yok. Çünkü, IMF ile anlaşma ve ekim ayında açıklanacak olan AB İlerleme Raporu’na ilişkin belirsizlik devam ediyor. Bu nedenle temkinli hareketle sürecektir.

- Olumlu beklentilerin gerçekleşmesi halinde faizler yeniden yüzde 25 seviyelerine gerileyebilir. Eylül ayı için bileşik faizlerde dip noktanın yüzde 24,50 olacağı tahmin ediliyor.

Ayın önerisi Anadolubank TL-Bono Masası Dealer’larından Cengiz Kılıç, faizlerdeki düşüşün devam edeceğini söylüyor. Uzun vadeyi tercih eden yatırımcılara 22 Şubat ve 7 Aralık vadeli bonoları, kısa vadeyi tercih edenlere ise 23 Şubat 2004 vadeli bonoyu öneriyor.

DÖVİZ
1 milyon 525 bin direnci önemli
hed- Döviz cephesinde temmuz ayı sonundan itibaren devam eden alçalan kanal, ağustosta yukarı kırıldı. 1 milyon 450 bin lira desteğinden başlayan kademeli yükseliş ay boyunca sürdü. 26 Ağustos itibariyle dolar 1 milyon 509 bin liradan işlem görüyordu..

- Kısa vadeli teknik göstergeler yükseliş sonrası aşırı alım bölgesine ulaştı. Bu da olası kâr realizasyonlarına işaret ediyor. Buna karşılık referans çizgisini yukarı kesen güç göstergesi Momentum yükselişin devamını işaret ediyor.

- Bu nedenle olası realizasyonların oldukça sınırlı kalacağı söylenebilir. Çünkü uzun bir süredir kararsız bir seyir izleyen MACD’de orta vadede tekrar alım sinyali verdi.

- USD/TL'nin 9 günlük ortalaması 1 milyon 467 binde bulunuyor. Yukarı kırdığı alçalan kanal desteği 1 milyon 465 binde. Kısa vadeli yükselen trend desteği ise 1 milyon 455 bin seviyesinde bulunuyor.

- USD/TL'nin 1 milyon 500 bin ara direncini yukarı kırdı. Bu da 1 milyon 525 bin direncine rahatlıkla ulaşacağını gösteriyor. Daha yukarıda ise 1 milyon 550-600 bandı karşımıza çıkıyor. Bu beklenti paralelinde trade amaçlı olarak kısa vadeli alımlar getirinizi artırabilir.

- Dış piyasalarda da dolar, değer kazanmaya devam ediyor. 26 Ağustos itibariyle Euro/dolar paritesi 1.2130 seviyesindeydi. ABD’de açıklanacak verilerin beklendiği gibi olumlu çıkması halinde paritenin önce 1,2000’ye, ardından da 1,1800 kadar gerileme ihtimali kuvvetli.

Ayın önerisi TSKB Döviz Masası Şefi Saim Çelik, eylül ayında yatırımcılara dolar pozisyonlarını artırmalarını öneriyor. Ayrıca, uzun vadeli yatırımlar yerine kısa vadeli TL enstrümanları tercih etmelerini tavsiye ediyor.

Satış baskısı sürecek
hedEurobond cephesi ağustos ayının ikinci yarısında iyice hareketlendi. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin not artırımıyla yükselen Eurobond fiyatları, Moody’s’ten gelen olumsuz açıklamalarla düştü. Buna bir de cari açığa ilişkin endişeler eklenince, Türk tahvilleri değer kaybetti. 23 Ağustos itibariyle gösterge niteliğindeki 2030 vadeli Eurobond, 134.063 seviyesinden işlem görüyordu.

Eylül ayında da olumsuz cari açık rakamları nedeniyle Eurobond piyasasındaki satış baskısı devam edebilir.

Piyasa beklentilerinin olumlu olmasına rağmen, Türkiye'nin son dönemde tüm kısa vadeli bekleyişleri fiyatlaması nedeni ile diğer gelişmekte olan piyasalara oranla daha zayıf bir performans göstermesi muhtemel görünüyor. Bu nedenle eylül ayında Eurobondlarda 126.000-127.000 aralığına doğru bir çekilme yaşanması beklenebilir.

Usaş’ın hedef değeri 83 milyon dolar
Turizm sektöründeki hareketliliğin direkt olarak etkileyeceği şirketlerden biri de Usaş. Bu nedenle birçok piyasa oyuncusu söz konusu şirketi yakın takibe almış durumda.

Garanti Yatırım Araştırma Bölümü’nün yaptığı analizde, bu görüşü net olarak ortaya koyuyor. Buna göre, döviz kurundaki gelişmeler nedeniyle şirketin faaliyet kârlılığı olumlu etkilenecek. Çünkü, şirket satışlarını dolar bazında yapıyor. Bunun yanı sıra TL’deki değer kaybı nedeniyle Türkiye turistler açısından oldukça ucuzladı. Bu da turizm sektörüne ilişkin beklentileri bir hayli iyileştirdi. Bu gelişmeden Usaş’ın da önemli bir pay alacağını söylemek yanlış olmaz.

Garanti Yatırım’da buradan yola çıkarak, şirkete ilişkin 2004 beklentilerini revize etmiş. Buna göre, yeni FVAÖK tahminleri 23,4 milyon dolar, net kâr tahminleri ise 14 milyon dolar seviyesinde. Şirketin yeni hedef piyasa değerini ise 83 milyon dolar olarak belirlemişler. Bu da yaklaşık yüzde 20’lik bir yükseliş potansiyeline işaret ediyor.

Petrol fiyatlarına dikkat!
Petrol fiyatlarındaki hızlı yükseliş ağustos ayı boyunca piyasalardaki ilk gündem maddelerinden biri oldu. Terör konusunda artan endişeler nedeniyle yükselişe geçen petrol fiyatlarının 49,7 dolara kadar yükselmesi hem iç hem dış piyasalarda karmaşaya neden oldu. Petrol fiyatlarının yükselmesinde terör konusundaki endişelerin yanı sıra, Rus petrol devi Yukos ile ilgili problemler ve Çin’deki talep artışı da rol oynadı.

Eylül ayında da petrol fiyatları piyasa oyuncuları tarafından yakından izlenecek. Çünkü, ABD Başkanı George Bush’un yaklaşık 670 milyon varil kapasitesi olan stratejik petrol rezervleri konusundaki kararı, bu yazı hazırlanırken henüz netleşmemişti. Bu stoklara ham petrol koymayı devam etme kararı alınması fiyatları yeniden 50 dolar seviyelerine çekebilir.

Yani 50 dolar hala kritik bir nokta. Bu seviyenin aşılması da tüm dünya piyasalarında olduğu gibi Türkiye piyasasında da ciddi baskı oluşturur. Bu nedenle eylül ayında da petrol fiyatlarını yakından izlemekte yarar var. 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz